Süt dişlerindeki okluzal çürüklerin tespitinde konvansiyonel metotların, dıagnodent'in ve ECM'nin performanslarının araştırılması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2009

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi Sağık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Farklı muayene yöntemlerinin (gözle muayene, radyolojik muayene, lazer floresans sistemi ve elektriksel iletkenlik farklılığının belirlenmesi yöntemi) çürük teşhisindeki etkinliklerinin in vivo ve in vitro koşullarda araştırılması amaçlandı. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmada daimi diş indifasına bağlı olarak düşme zamanı gelmiş ve radyolojik olarak da çekim endikasyonu kesinleşmiş 200 adet süt ikinci molar diş kullanıldı. Dişler temizlendikten sonra hem in vivo hem de in vitro şartlarda dört farklı muayene yöntemi ile üç farklı gözlemci tarafından birbirinden bağımsız olarak değerlendirilerek skorlandı. In vivo değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından dişler çekilerek salin solüsyon içerisinde +4 °C'de on dört gün süre ile saklandı. Çekim işlemini takip eden on dördüncü günde muayene işlemleri üç gözlemci tarafından birbirinden bağımsız şekilde in vitro olarak tekrarlandı. Histolojik değerlendirme için akrilik kalıplara tutturularak Isomet cihazı ile su soğutması altında elmas separe kullanılarak kesilen dişlerden kesitler alındı. Bu kesitler arasından, çürüğü en derin olarak görülen stereomikroskopla değerlendirildi. İstatistiksel değerlendirmede; duyarlılık, seçicilik, pozitif kestirim, negatif kestirim ve doğruluk değerleri hesaplandı. Muayenelerden elde edilen skorlar ile histolojik değerlendirme skorları arasındaki uyum/tutarlılık Cohen's Kappa analizi ile değerlendirildi. Cihazlardan elde edilen ölçüm değerlerine ait ortalamaların histolojik değerlendirmelere karşılık gelen eşik değerleri ROC analizi ile belirlendi. Gözlemci içi ve gözlemciler arası uyum için Cohen's Kappa testi uygulandı. Ayrıca cihazların ölçüm değerlerinin gözlemci içi ve gözlemciler arası uyum/tekrarlanabilirliği için ICC değerleri hesaplandı. BULGULAR In vivo/in vitro şartlarda tüm yöntemler içerisinde en yüksek duyarlılık (0,98/0,98), seçicilik (0,98/0,98), +PV (0,99/0,99), -PV (0,92/0,91), doğruluk (0,98/0,98) değerleri ECM IV aletinden elde edildi. Muayene yöntemlerinin histolojik kesitler ile uyumunda elde edilen kappa değerleri için (in vivo/in vitro) DİAGNOdent (0,72-0,75/0,71-0,77) ve ECM IV cihazları (0,72-0,75/0,69-0,74) benzer düzeylerde bulundu. Bu değerlerin gözle muayene (0,48-0,50/0,48-0,55) ve radyolojik muayeneye göre (0,11-0,57/0,17-0,40) daha yüksek oluşu dikkat çekti. DİAGNOdent ve ECM IV cihazları için bu çalışmada belirlenen eşik değerleri üreticinin tavsiye ettiği değerlere yakın olarak bulundu. Gözlemciler arası uyumda en yüksek kappa (in vivo/in vitro) değerleri DİAGNOdent (0,75-0,84/0,76-0,81) ve ECM IV (0,84-0,88/0,80-0,86) ölçümlerinden, en düşük kappa değerleri ise radyolojik muayeneden (0,09-0,41/0,17) elde edildi. Gözlemci içi uyumda da en yüksek değerler DİAGNOdent (0,95-0,96) ve ECM IV (0,90-0,94) skorlarından elde edilirken en düşük değer radyolojik muayeneden (0,18-0,56) elde edildi. ICC değerleri kıyaslandığında gözlemci içi uyumda her iki cihaz da mükemmele yakın uyum gösterirken (DİAGNOdent için 0,99; ECM IV için 0,97-0,99), gözlemciler arası uyumda DİAGNOdent için (0,93-0,96) ECM IV'ye göre (0,81-0,86) daha yüksek uyum değerleri belirlendi. SONUÇ ECM IV ve DİAGNOdent cihazları geleneksel yöntemlere göre daha başarılı bulunmuştur. Ancak cihazların maliyetleri ile geleneksel muayene yöntemlerinin uygulama kolaylıkları göz önüne alındığında, gözle muayene ve radyolojik muayene ilk tercih edilme potansiyellerini korumaktadır. Çalışmamızdan elde edilen veriler dikkate alındığında, ECM IV ve DİAGNOdent cihazlarının ideal bir muayeneyi gerçekleştirme arayışlarına katkıda bulunabilecekleri söylenebilir.
It is aimed to investigate the efficiency of different examination methods (visual inspection, radiological examination, laser fluorescence system and determination of difference of electrical resistance method) on caries detection in vivo and in vitro. MATERIAL AND METHOD In the study, exfoliation time was completed by eruption of permanent teeth and extraction indication was firmed by radiologically 200 primary second molars were used. The teeth, after cleaned, were scored by evaluating by three different observer independently using four different examination methods both in vivo and in vitro. After completion of in vivo evaluation, teeth were stored in salin solution for fourteen days at +4ºC shortly after extraction. At the fourteenth day following the extraction, examination procedures were repeated in vitro by three observer independently. For histological evaluation, teeth mounted on acrylic models were sectioned by Isomet under water cooling by using a diamond saw. Among these sections, the ones seemed to have deepest caries was evaluated by stereomicroscope. In statistical evaluation sensitivity, specificity, positive predictive value, negative predictive value and accuracy values were calculated. Consistency of scores that obtained from examinations and histologic evaluation were assessed by Cohen?s Kappa analysis. Means of measures from devices were calculated. Cut-off points of these means corresponding to histological evaluations were determined by ROC analysis. Cohen?s Kappa test was used for the agreement between inter and intra observers. ICC values were calculated for reproducibility/reliability of inter and intra observer agreement on the measures of the devices. RESULTS In vivo/in vitro conditions showed that among all methods highest sensitivity (0,98/0.98), specificity (0,98/0,98), +PV (0,99/0,99), -PV (0,92/0,91), accuracy (0,98/0,98) values were obtained from ECM IV device. Kappa values (in vivo/in vitro) obtained from examination methods and histological sections showed similar levels in DIAGNOdent (0,72-0,75/0,71-0,77) and ECM IV devices (0,72-0,75/0,69-0,74). It was remarkable that these values were higher than visual inspection ( 0,48-0,50/0,48-0,55) and radiological examination (0,11-0,57/0,17-0,40). In this study, determinated threshold values for DIAGNOdent and ECM IV devices were found close to the values that producer recommended. In inter observer agreement, the highest kappa values (in vivo/in vitro) were obtained from DIAGNOdent (0,75-0,84/0,76-0,81) and ECM IV (0,84-0,88/0,80-0,86) scores and the lowest kappa values were obtained from radiological examination. In intra observer agreement the highest values were obtained from DIAGNOdent and ECM IV scores while the lowest values were obtained from radiological examination. When the ICC values were considered in intra observer agreement, both two devices showed nearly perfect reliabilities but in inter observer agreement, values of DIAGNOdent showed higher reliability than ECM IV. CONCLUSION ECM IV and DIAGNOdent devices were found more successful than traditional methods. But when it comes to the cost of the devices and application easiness of traditional examination methods, visual inspection and radiological examination have the advantage of first preference. When the data obtained from our study are considered, it can be told that ECM IV and DIAGNOdent devices can contribute searches for an ideal examination.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Diş çürükleri, Dental caries, Süt dişleri, Tooth deciduous

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Küçükyılmaz, E. (2009). Süt dişlerindeki okluzal çürüklerin tespitinde konvansiyonel metotların, dıagnodent'in ve ECM'nin performanslarının araştırılması. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış doktora tezi, Konya.