Üreteropelvik obstrüksiyon şüphesi bulunan çocuklarda pelvikalisiyel staz ile böbrek fonksiyonları arasındaki ilişkinin 99mtc-mag3 sintigrafisi ile değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2006

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Üreteropelvik bileşke darlığı, çocukluk döneminde üriner sistemde görülen en sık obstrüksiyon nedenidir. Hafif derecedeki üreteropelvik bileşke obstrüksiyonları ömür boyu renal fonksiyonlarda herhangi bir gerilemeye neden olmazken, şiddetli obstrüksiyonlar cerrahi yöntemlerle tedavi edilmedikleri takdirde böbrek fonksiyonlarının kalıcı olarak yitirilmesine neden olur. Cerrahi kararının alınmasında en önemli nokta ise obstrüksiyon şiddetinin renal fonksiyonları geriletecek düzeyde olduğunun güvenilir şekilde tesbit edilmesidir. Zamanında güvenilir teşhis ve doğru zamanda cerrahi tedavi uygulanarak irreversible böbrek fonksiyon kaybı önlenmelidir. Bu amaçla günümüzde obstrüksiyon karakteristiğinin değerlendirilmesinde öncelikle diüretikli dinamik böbrek sintigrafileri; yapısal anatomik incelemede ise USG, IVP ve VSÜG gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. 99m Çalışmamızda, diüretikli Tc-MAG3 dinamik böbrek sintigrafisi ile UP darlık tanısı alan çocuklarda görsel olarak pelvikalisiyel sistemlerinde staz değerlendirmesi ile renal fonksiyonlarındaki gerileme arasındaki ilişkiyi araştırmak ve bu sayede hastanın klinik takibi ve tedavi uygulamasında kolaylık sağlanması amaçlanmıştır. UP darlık ön tanısıyla 99m gönderilen 1-84 ay (13,8 ± 20,4 ay) arasında 42 çocukluk yaş grubundaki hastaya Tc- MAG3 böbrek sintigrafisi uygulandı. Çalışma sonunda ve geç görüntülerde pelvikalisiyel stazı devam eden böbrekler incomplete obstrüksiyon ile uyumlu kabul edilerek fonksiyonel stazlı diğer böbreklerle renal fonksiyon parametreleri istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Obstrüktif grubun Tmax, T1/2 ve Tmax+1/2 değerleri, normal böbrek grubuna oranla anlamlı olarak artmış bulundu. PI ve ERPF ve split fonksiyon değerlerinde farklılık bulunmadı. Unilateral obstrüktif grubun diferansiye fonksiyonları, normal gruba oranla anlamlı derecede azalmış, Tmax, T1/2 ve Tmax+1/2 değerleri anlamlı derecede artmış bulundu; PI ve ERPF'de anlamlı değişiklik izlenmedi. Ayrıca 5 hastada afonksiyone atrofik böbrek izlendi. Görsel ve kantitatif bulgularımız obsrüktif böbrek grubunda ekskresyon fonksiyonunun belirgin olarak gerilediğini, split fonksiyonun hafif düzeyde azaldığını kanlanma fonksiyonunun ise etkilenmediğini göstermiştir. Bulgularımız obstrüktif böbreğe sahip çocuklarda renal fonksiyonların az da olsa olumsuz etkilenme gösterdiğini düşündürmektedir. Ayrıca bulgularımız literatürde yapılan çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Split fonksiyonu %40'ın altına inen veya diüretiğe dirençli pelvikalisiyel stazı olanların ve takiplerde split renal fonksiyon %10 ve üzerinde azalma gösteren 58 hastalarda gecikmeden cerrahi tedavi kararı verilmesi ve hafif stazı olan obstrüktif hastaların renal fonksiyon parametreleri ile iyi takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 99m Tc-MAG3 böbrek sintigrafisi UP darlık tanısı alan çocuklarda renal fonksiyon takibi ile cerrahi tedavi kararının doğru zamanda verilmesine ve irreversible renal fonksiyon kaybının önlenmesine katkı sağlayabilir.
Evaluation of relationship between pelvicaliceal stasis and renal functions in children 99m who are under suspicion of ureteropelvic juntion obstruction by using Tc-MAG3 scintigraphy Ureteropelvic junction stenosis is one of the main causes of urinary system obstruction seen during the childhood. Although mild degrees of ureteropelvic junction obstruction may persist throughout life without any decrease in renal function, severe obstruction eventually leads to permanent loss of renal functions if surgical correction isn?t done. Most important factor in decision making for surgical intervention is the determination that degree of ureteropelvic junction obstruction is severe enough to impair renal functions. Reliable diagnosis at correct time and surgical therapy at the right time are necessary to prevent irreversible renal function loss. Today, for determination of the obstruction characteristics, diuretic dynamic renal scintigraphies are used mainly and for anatomic parameters radiologic methods like USG, IVP and VCUG are used. In this study, we have aimed to investigate the correlation between degree of 99m pelvicaliceal stasis interpreted visually on Tc-MAG3 diuretic dynamic renal scintigraphy and deterioration of renal functions making follow-up of patients clinically and therapeutically easier. 42 children who were reffered because of suspicion of ureteropelvic junction obstruction were included in the study. Ages ranged between 1-84 99m months (13,8 ± 20,4 months). Tc-MAG3 diuretic dynamic renal scintigraphy was performed in all cases. Renal units in which pelvicaliceal stasis persisted on 30 minute images of dynamic study were accepted as incomplete obstructed and compared statistically with the contralateral normal kidneys even with functional stasis. Differential renal function of unilateral obstructed group was found significantly lower; T max, T1/2 and Tmax+1/2 values were found significantly higher than that of contralateral normal units and there was no significant difference between PI and ERPF values of obstructed and normal units. In 5 patients, non-functioning atrophic kidneys were observed. Visual and quantitative findings indicated that excretion functions in obstructed renal group decreased evidently, split renal functions decreased slightly and perfusion functions were not affected. Findings in our study have implicated that renal functions of children having obstructed kidneys are negatively affected even in small amounts. Our findings are similar to that in literature. In our opinion, in patients whose split function reduced below 40% or 60 diuretic resistant pelvicaliceal stasis and split renal function decreased 10% or more on follow-up, decision for surgical intervention should be made and patients with obstructed kidneys at mild degrees should be followed strictly in the aspect of renal function parameters. 99m Tc-MAG3 diuretic dynamic renal scintigraphy contributes to follow-up of renal functions, decision making for surgical therapy at the right time and prevent irreversible renal function loss in children who have been diagnosed with ureteropelvic junction stenosis.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Üreteropelvik obstrüksiyon şüphe, Ureteropelvic junction obstruction, Pelvikalisiyel staz, Pelvicaliceal stasis, Böbrek, Kidney

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Dostbil, Z. (2006). Üreteropelvik obstrüksiyon şüphesi bulunan çocuklarda pelvikalisiyel staz ile böbrek fonksiyonları arasındaki ilişkinin 99mtc-mag3 sintigrafisi ile değerlendirilmesi. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış uzmanlık tezi, Konya.