Annelerin emzirme öz-yeterliliği ve depresyon riski ile ilişkisi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Annenin bebeğine sağlıklı bir şekilde bakabilmesi ve uzun dönem emzirebilmesi için öncelikle kendi beden ve ruh sağlığının yerinde olması gerekir. Gebelik döneminde yaşanan stres ve doğum sonu dönemde de emzirmenin uygun şekilde başlatılamamasının hem etkili emzirmenin sağlanması hem de doğum sonu depresyon gelişimini etkileyebileceği belirtilmektedir. Annelerin emzirme öz-yeterliliği ve depresyon riski ile ilişkisini incelemek amacı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Konya ilinde bulunan 24, 15 ve 07 no’lu ASM’lere başvuran 4-6 haftalık bebeği olan, anneler oluşmuştur. Örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde; araştırmada yer alan bağımsız değişken sayısı (41) dikkate alınarak örneklem büyüklüğü 265 olarak saptanmıştır. Araştırmada verilerin toplanmasında; literatür bilgilerden ve yapılan benzer nitelikteki araştırmalardan yararlanılarak hazırlanan bir anket formu, Doğum Sonu Depresyon Ölçeği ve Emzirme-Öz Yeterlilik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Mann Withney U Testi, Kruskal Wallis ve spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmaya katılan annelerin Emzirme Öz-yeterlilik ölçeğinden ortalama 58,92±7,61, EDDÖ’den ise 9,58±5,10 puan aldığı saptanmıştır. Doğum sonu 4-6 haftalık dönemde annelerin emzirme öz-yeterlilik düzeyinin ortalamanın üzerinde olduğu ve annelerin üçte birinin (%31.7) depresyon açısından risk altında olduğu bulunmuştur. Çalışmada annelerin yaş, evlilik süresi, gebelik, doğum ve yaşayan çocuk sayısı, doğumda sorun yaşama durumu, bebek cinsiyetinden memnun olma, ilk emzirme zamanı, düzenli emzirme durumu ve emzirme konusunda kendini yeterli hissetme durumu gibi değişkenlerin emzirme öz yeterliliğini etkilediği (p<0,05) ve emzirme öz yeterlilik düzeyi ile depresyon semptomları arasında bir ilişki olmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Bu sonuçlar doğrultusunda, gebelik döneminden itibaren fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlık risklerinin erken dönemde belirlenmesi, emzirmenin başlatılması ve sürdürülmesi ile doğum sonu depresyon semptomlarının kontrolüne yardımcı olabilir. Bu nedenle sağlık profesyonellerinin gebelik ve doğum sonu dönemde danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi önerilebilir.
A mother primarily should have her own physical and mental health in order to take care a baby in a healthy manner and to breastfeed for long-term. It has been stated that the stress experienced during pregnancy and failing to start providing proper breastfeeding in the postpartum period can affect both providing effective breastfeeding and development of postpartum depression. This is a descriptive study carried out to examine the relationship between breastfeeding selfefficacy and depression risk the 4-6 weeks postpartum period. The population of the research consists of mothers with 4-6-week-old babies admitted to 24, 15 and 07 numbered Family Health Centers in the city center of Konya. In determining the sample size; the sample size was determined as 265 considering the independent variable number(41). In collecting the data in the research, a questionnaire prepared using the literature and similar researches made, Postpartum Depression Scale and Breastfeeding-Self Efficacy Scale were used. Mann Whitney U test, Kruskal-Wallis and spearman correlation analysis were used to assess the data. It was determined that the mothers participating in the study received average 58.92 ± 7.61 points from Breastfeeding Self-Efficacy Scale, and 9.58 ± 5.10 points from EPDS. It was established that the breastfeeding self-efficacy level of the mothers in the postpartum 4-6 week was above average, and one third of the mothers (31.7%) was found to be at risk in terms of depression. It was determined in the study that the variables such as the age of mothers, duration of marriage, pregnancy, childbirth and the number of living children, problems experienced at birth, being satisfied with the baby gender, initial breastfeeding time, regular breastfeeding status and feeling self-sufficient for breastfeeding affected the breastfeeding self-efficacy (p <0.05 ) and there was no association between the breastfeeding self-sufficiency level and the symptoms of depression (p> 0.05). In line with these results, identifying physical, psychological and social health risks in the early stages from the gestation period, initiating and maintaining breastfeeding can help control the postnatal symptoms of depression. Therefore, empoweringthe consulting services of health professionals during pregnancy and the postpartum period can be suggested.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Anneler, Mothers, Depresyon, Depression, Emzirme, Breast feeding, Postnatal bakım, Postnatal care, Puerperal hastalıklar, Puerperal diseases, Püerperium, Puerperium, Öz yeterlilik, Self efficacy, Doğum sonu depresyon, Postpartum depression

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Aslan, Y. (2016). Annelerin emzirme öz-yeterliliği ve depresyon riski ile ilişkisi. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış yüksek lisans tezi, Konya.