The Colourful Look of the Maussolleion at Halikarnassos

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

This paper aims to investigate the painting remains and with the help of parallel examples to propose a restitution of the original colourful look of the Maussolleion at Halikarnassos which is the monumental tomb of Karian satrap Maussollos who died in 353/352 BC. It is known that the Maussolleion stood intact at Halikarnassos until an earthquake in the 12th century AD. The monumentality and artistic effect of the building influenced many architects of its time who later constructed several monumental buildings and it was listed as one of “the Seven Wonders of the World” by the ancient writers. It is well known that ancient builders coloured all the building parts including sculptures, and the Maussolleion was originally richly coloured. The colouring was not only for visual effect but it also created protection layers for the monument as we know stood intact more than fifteen centuries. Newton reported that he had observed parts of the colours were still visible on the newly excavated fragments but he also mentioned that they quickly disappeared after the exposure. A coat of varnish should have protected these colours, which were mostly organic based. The polychromy of the ancient buildings and sculptures has long been in discussion because of the remains of organic colours are scarce and not easily visible by naked eye but the advanced technics applied on the remains in recent times proved that the use of colour in antiquity was extensively common. The investigations and analyses on the existing remains of the Maussolleion also point to the colourful look. Blue, red and creamy white varnish were the dominant colours used especially on the architectural details of the monument, but yellow, brown, light blue, purple and green were also used on the mouldings and sculpture. The technique of gilding and attachments from bronze, precious stones, gold etc. were also employed for the decoration. The use of bluish limestone on the lower parts of the cella, podium, plinthoi and probably for chamber walls was also for decorative purpose and this enriched the look of the monument. All of the evidence helps us to propose the best possible reconstruction on colouring of the monument. Further investigations in the future might reveal more evidence but for now, it seems this colourful look is quite acceptable and it is more than a hypothetical reconstruction for the most parts. The examples from Halikarnassos, Labraunda and Priene indicate the usage of a standard way of painting and point to the unity of the Hekatomnids’ architectural decoration as seen on many parts of the architectural progress of the region.

Bu çalışmada MÖ 353/352 yıllarında ölen Karia satrapı Maussollos’un anıtsal mezarı olan Mausolleion’un parçalarında tespit edilebilen boya kalıntıları ve paralellik gösteren diğer örnekler ışığında anıtın orijinalindeki renkli görünümünün ortaya konulması amaçlanmaktadır. Halikarnassos antik kentindeki Maussolleion’un MS 12. yüzyıldaki bir depremle yıkılmasına değin sağlam olduğu bilinmektedir. Yapının anıtsallığı ve sanatsal etkisi kendisinden sonraki pek çok mimarı etkilemiş ve anıt Dünya’nın Yedi Harikasından birisi olarak tanımlanmıştır. Antik dönemde yapıların heykeltıraşlık eserleri de dahil olmak üzere farklı renklerle tamamen boyandıkları bilinmektedir ve Maussolleion da orijinalinde oldukça renkli bir görünüme sahipti. Bu boyama işleminin sadece görsel olmadığı, aynı zamanda yapının elemanlarını da koruduğu yaklaşık 1500 yıl ayakta durduğu bilinen yapının parçalarının iyi korunmuş durumlarından da anlaşılmaktadır. Newton, kazılar sırasında açığa çıkartılan mimari elemanların üzerinde boya kalıntıları gördüğünü ancak bir müddet sonra bu boyaların yok olduklarını aktarır. Çoğunlukla organik temelli olan boyaların orijinalinde cila gibi bir kaplama ile korunmuş oldukları büyük olasılıktır. Boya kalıntılarının çoğu zaman çıplak gözle görülemeyişleri, antik dönem eserlerinde boya kullanımının boyutunu anlamamızı sınırlandırmakla birlikte son dönemlerde teknik analizlerdeki gelişmeler, boya kullanımının oldukça yaygın olduğunu göstermiştir. Halikarnassos Maussolleionu’nun parçaları üzerinde yapılan incelemeler ve analizler de yapının orijinalinde renkli bir görünüme sahip olduğunu kanıtlamıştır. Mavi, kırmızı ve cila olarak da kullanılan krem beyaz renkler yapıda özellikle mimari detaylarda yoğun olarak kullanılmıştır. Aynı zamanda sarı, kahverengi, açık mavi, mor ve yeşil de bezemelerde ve heykeltıraşlık eserlerinde kullanılan renklerdendir. Yaldız kaplama, bronz, altın ya da değerli taşlardan eklentiler de yapıda görülmektedir. Mavimsi kireçtaşının cella, podyum, plinthos ve mezar odası duvarında kullanımı da dekoratif amaçladır ve anıtın görünümünü zenginleştirmiştir. Mevcut veriler ışığında yapının orijinal renkli görünümüne ilişkin oldukça kabul edilebilir bir öneri sunulabilmesi mümkün olabilmektedir. İlerleyen evrelerde yeni çalışmalarla daha fazla veri sunulabilecek olmakla birlikte, şu an yapının büyük bölümü için varsayımdan öte bir öneri olduğu söylenebilmektedir. Halikarnassos, Labraunda ve Priene’de tespit edilen benzer boya kullanımı izleri ortak bir uygulama olduğuna işaret etmektedir ve Hekatomnidler döneminde mimaride görüldüğü gibi boya bezemelerinde de bir birliktelik olabileceği anlaşılmaktadır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Karia, Halikarnassos, Maussolleion, Çokrenklilik, Boyama, Mimari

Kaynak

Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

4

Künye

Aytepe, G., Baran, A. (2021). The Colourful Look of the Maussolleion at Halikarnassos. Anadolu Arkeolojisi Araştırmaları Dergisi, (4), 215-236. https://doi.org/10.32949/Arkhaia.2021.33