Cruel exercise of patriarchy against a woman: Tracing the roots of domestic violence in Nadia Hashimi's The Pearl That Broke its Shell and a House Without Windows
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Nadia Hashimi, a prominent contemporary Afghan American writer, distinguishes herself through her novels addressing the challenges faced by women in Afghanistan. Despite growing up in New York, Hashimi's novels delve into the physical and psychological problems experienced by Afghan women who have long suffered and lack control over their lives. Therefore, Hashimi's novels, mirroring the problems and inequalities faced by women neglected by male members of Afghan patriarchal society, aim to raise awareness of this issue. This study examines Hashimi's novels The Pearl That Broke Its Shell (2014) and A House Without Windows (2016), in the context of patriarchy and domestic violence. The Pearl That Broke Its Shell (2014) reflects the efforts of women living under the Taliban control and the strategies they employ to survive in this sexist society. A House Without Windows (2016), set in Chil Mahtab prison, reveals that women in this society continue to live as prisoners in their own houses, even if they are not arrested. Women residing in this prison feel more liberated than others since not only do they get rid of gendered oppression, but they also find a place in society, discovering their capabilities. Consequently, this study addresses domestic violence, abuse, and other challenges experienced by Afghan women through the lens of selected novels, and it also highlights how harsh and prevalent violence, abuse, and oppression are endured by women. This study reveals the complexities of family life, the effects of patriarchy, and the resistance of women through the selected novels. Keywords: Nadia Hashimi, The Pearl That Broke Its Shell, A House Without Windows, Afghan Women, Patriarchy, Domestic Violence, Abuse.
Günümüzün önde gelen Afgan-Amerikalı yazarlardan olan Nadia Hashimi, Afganistan'da yaşayan kadınların sorunlarına ilişkin eserleriyle öne çıkmaktadır. Hashimi, New York'da büyümüş olmasına rağmen romanlarında çok uzun zamandır acı çeken ve hayatlarının kontrolüne sahip olamayan Afgan kadınların yaşadığı fiziksel ve psikolojik sorunları ele almaktadır. Bu nedenle Hashimi'nin romanları, Afgan ataerkil toplumda erkekler tarafından ihmal edilen kadınların karşılaştığı sorunlara ve eşitsizliklere ayna tutarak bu konuda farkındalık yaratmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada, Hashimi'nin kaleme aldığı Kabuğunu Kıran İnci (2014) ve Penceresiz Ev (2016) romanları ataerkillik ve aile içi şiddet bağlamında incelenecektir. Kabuğunu Kıran İnci'de Taliban kontrolünde yaşayan kadınların nesiller boyu süren zorluklarla başa çıkmaya çalışmaları ve cinsiyetçi toplumda hayatta kalmak için başvurdukları yöntemler ele alınacaktır. Chil Mahtab hapishanesinde geçen Penceresiz Ev eseri ise toplum içinde kadınların gerçekte hapis hayatı yaşamasalar bile bir nevi kendi evlerinde mahkûm olarak yaşamaya devam ettiklerini gözler önüne sermektedir. Bu hapishanede kalan kadınlar kendilerini dışarıdaki kadınlardan daha özgür hissetmektedirler çünkü hapishanede geçirdikleri süre içinde toplumsal cinsiyetçi baskıdan kurtulup kendi seslerini bularak toplumda yer edinirler. Bu nedenle bu çalışma, seçili romanlar üzerinden, Afgan kadınların aile içi şiddet, istismar ve yaşadıkları diğer sorunları ele almayı amaçlar ve kadınların maruz kaldığı şiddetin, istismarın ve baskının ne kadar sert ve yaygın olduğunu vurgular. Bu çalışmada aile hayatının karmaşıklığına, ataerkil sistemin etkilerine ve kadınların göstermiş olduğu direnişe vurgu yapan eserler üzerinden yaşanan sert gerçeklik ortaya çıkarılacaktır. Anahtar kelimeler: Nadia Hashimi, Kabuğunu Kıran İnci, Penceresiz Ev, Afgan Kadınlar, Ataerkillik, Aile İçi Şiddet, İstismar.