Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 7256
  • Öğe
    Tatil sürecinde sergilenen liminoid (Geçiş dönemi) davranışların turistler üzerine etkileri
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Şen, Fatma; Ünüvar, Şafak
    Turizm, beşeri sistemlerden oluşan, farklı kültürlerden bireylerin geçici süre ile bir arada aynı destinasyonda bulunmaları ile oluşmaktadır. Turizm faaliyetine katılan turistlerin, tatil dönemlerinde günlük yaşantılarından farklı bir psikoloji içerisine girip farklı davranışlar sergilemeleri kaçınılmaz bir durum olmaktadır. Çalışmanın amacı, turistlerin tatil dönemlerinde sergilemiş oldukları geçici davranışların turizm içerisinde incelenmesidir.Turizm, bireylerin ihtiyaçlarını giderdiği beşeri bir faaliyettir. Turizmde birbirini tanımayan bireyler kısa bir süreliğine aynı ortamı paylaşırlar. Bu özelliklerinden dolayı psikoloji bilimi içerisinde yer alabilmektedir. Bireylerin, turist statüsündeyken sergilemiş oldukları farklı duygu durumları ve davranış modelleri turizm faaliyeti içerisinde görülebilen, psikolojik alanda liminoid davranış modeli olarak nitelendirilen, geçici ancak birey üzerinde uzun süreli etkili olan geçiş dönemi davranış modelidir. Araştırma sonucunda tatil dönemine ilişkin beş tür (hazcılık, gizlilik, tolerans-kuralsızlık, kimliğinden sıyrılma, oyun-oyuncu) liminoid davranış modeli tespit edilmiştir. Sergilenen bu davranış modellerinin turistlerin, cinsiyet, yaş, medeni durum, ırk, gelir durumu ve turizm faaliyetini gerçekleştirme amacına göre sergilendiği sonucuna varılmıştır. Yapılan bu araştırma nicel araştırma deseninde tasarlanmış olup betimsel yöntem ile nedensel karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Veri edinme tekniği olarak anket yönteminden yararlanılmıştır. Tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi tercih edilmiştir.
  • Öğe
    Filistin direnişinde kullanılan afişlerin tasarım açısından incelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Zaghloul, Omar; Polat, Ali Atıf
    Bu çalışma, Filistin afişlerinin Filistin halk mücadelesine katkısına ışık tutmayı ve bu afişlerin popüler ulusal roldeki yansımasını izleyerek ulusal davranışı anlamaya amaçlamaktadır. Çalışmamızda, Filistin mücadelesinin Siyonist sömürgecilikle karşı karşıya kaldığı farklı dönemler ele alınacaktır. Bunlar arasında, devrimci duruşu Filistin mücadelesine kılavuz kılacak araçlara dönüştürmeye çalışan mücadele afişleri de vardır. 1948-1980 yılları arasındaki otuz iki yıllık bir zaman dilimine ait bu afişlerin okunmasında sonuçlara ve önerilere uluşmak için açıklayıcı bir yaklaşım benimsenecektir. Filistin davasına destek toplamak için hazırlanan mücadele afişleri, basit üslupları, manevi derinlikleri, fikir güçleri ve kolay anlaşılırlıklarıyla öne çıkmadır. Dil duvarını aşan bu afişler, tercümeye ihtiyaç duymadan toplumun bütün kesimlerince anlaşılmakta ve herkesin görüşüne etki edebilen görsel bir iletişim örneği sergilemektedir.
  • Öğe
    Gai Eaton düşüncesinde gelenek ve modernite bağlamında din ve insan
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Çolak, İbrahim; Çifçi, Osman Zahid
    Bu çalışmada gelenek ve modernite bağlamında din ve insan konusu, Charles le Gai Eaton'ın görüşleri ekseninde incelenmektedir. Birinci bölümde onun hayatı ve eserleri üzerinde durulmakta ve entelektüel kimliğinin oluşum sürecine dikkat çekilmektedir. Çalışmamızın ikinci bölümünde öncelikle anlam ve varlık boyutuyla din ve insan konusu işlenmektedir. Hemen akabinde Eaton'ın düşünce dünyasını şekillendiren Gelenekselci ekol hakkında bilgi verilmektedir. Bununla birlikte, bu ekolün mensupları ve temel yaklaşımları ana hatlarıyla incelenmektedir. Ardından Eaton düşüncesinde din ve insan başlıkları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca Eaton düşüncesinde insanın kapsamlı bir şekilde ele alınmasını kolaylaştıran kadın meselesi de bir alt başlık olarak ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde ise Eaton'ın din ve insan düşüncesi ekseninde ele almış olduğu modernite eleştirisi ele alınmaktadır. Bu bağlamda, düşünürün şehir ve mimari, sanat ve estetik, siyaset ve bilim alanlarına yönelttiği eleştiriler ve sunduğu alternatiflere değinilmektedir.
  • Öğe
    Kerküklü Şair Mustafa Ziya'nın hayatı ve şiirleri üzerine bir inceleme
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Albayati, Ruya Qublai Masood; Uzkuç, Süleyman
    Türk edebiyatının kollarından birini oluşturan Irak Türkmen edebiyatı içerisinde önemli bir yere sahip olan Mustafa Ziya Bey'in hayatı ve eserlerinin bu çalışmada yer almaktadır. Bunun en önemli sebebi şairin edebi ve siyasi kimliğinin birbirini bütünleyen bir kimliğe sahip olmasıdır. Irak'ın zorlu şartlarında kendisini bir yere oturtan Mustafa Ziya'nın yaşadığı dönemde yazdığı şiirlerle, Türkmenlere yol gösterici olduğu görülmektedir. Çünkü şair şiir ve yazılarında toplumun nasıl olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Mustafa Ziya eserlerinde hikmet, çalışkanlık, ile millî konular ana tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Kerküklü Şair Mustafa Ziya'nın Hayatı ve Şiirleri Üzerine Bir İnceleme adlı bu çalışma Mustafa Ziya'nın eserlerinin Türkiye Türkçesine aktarılmasına ve onun şahsiyeti tanıtılmıştır. Ayrıca, Mustafa Ziya'nın biyografik hayatına, eserlerine, hakkında yazılanlara da yer verilerek şiirleri konularına göre düzenlenmiştir. Bu çalışmayla birlikte Irak Türkmen edebiyatı, tarihi ve medeniyeti Türkiye'de tanıtılmış olacaktır.
  • Öğe
    Örgütsel değişim ile çalışanların öz yeterlilik algısı arasındaki ilişki: Konya SGK çalışanları üzerine bir araştırma
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Erbaş Ferik, Esra; Sanioğlu Tanış, Zehranur; Karakavuz, Harun
    Çalışmada, işletmelerdeki değişim ve bunun çalışanların öz yeterliliğine etkisi incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde örgüt, değişim, örgütsel değişim ve değişime direnç teorik olarak ele alınmıştır. İkinci bölümde öz yeterlilik kavramı açıklanmış ve son olarak çalışmanın araştırma kısmı üçüncü bölümde yer almaktadır. Örgütsel değişim ve öz yeterlilik algısı üzerindeki etkisini inceleyebilmek için Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü çalışanlarına dağıtılan 200 anketten 170'i analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, örgütsel değişim ve çalışanların davranışları arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Davranışlar kişinin kendisinin yani öz yeterliliğinin bir yansıması olduğundan örgütsel değişim ve kişinin öz yeterliliği arasında dolaylı olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Gumârî'nin Süyûtî ve Münâvî'ye İtirazları (Müdâvî'nin I. cildi özelinde)
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Çalışkan, Hasan Hüseyin; Yüceer, Mustafa
    Hadis tenkit geleneğinin son dönemlerinde muhtevaya yönelik çalışmaların yanı sıra yöntem incelemeleri de artarak devam etmektedir. Nitekim telif edilen eserlerin odağında müelliflerin yöntemleri, hadis değerlendirme kriterleri ve geleneğe yükledikleri anlam ön plana çıkmaktadır. Bu doğrultuda Süyûtî'nin el-Câmiu's-sağîr'ini ve Münâvî'nin Feyzü'l-kadîr adlı şerhini tahlil ederek iki müellife yönelik tenkitlerde bulunan Gumârî'nin el-Müdâvî li-ʿileli'l-Câmii's-sağîr ve şerhi'l-Münâvî isimli eseri, son dönem hadis tenkitçiliği ve İslâm düşüncesinde eleştiri kültürünü yansıtır niteliktedir. Bu çalışmada Gumârî'ye ait Müdâvî isimli eserin birinci cildi özelinde Süyûtî ve Münâvî'ye yönelik değerlendirmeler tahlil edilmiş; tenkit, tespit veya tasdikler başta sıhhat tenkidi olmak üzere cerh-ta'dîl, kaynak kullanımı, farklı tariklerin tespiti gibi konular etrafında izah edilmiştir. Gumârî'nin tenkitlerinin odağında Münâvî'nin özellikle hadis tahrîcine dair eksik bilgiler verdiği, kaynakları doğru kullanamadığı ve usûle dair kavramları yanlış kullandığı gibi konular yer almaktadır. Benzer şekilde verdiği bilgiler etrafında Süyûtî'yi de tenkit etmekle birlikte yer yer sadece tespitler yaptığı bazen de Münâvî'ye karşı onu savunduğu görülmektedir. Müdâvî'nin ilk cildinde 579 rivayetin yer almasından hareketle çalışma boyunca örnekler etrafında veriler analiz edilmiştir. Tümevarım yöntemi kullanılan bu çalışmanın sonunda rivayetlerin tamamına dair tenkit ve sıhhat odaklı bir tablo hazırlanmış Süyûtî, Münâvî, Gumârî ve Elbânî'nin hükümleri ve tenkit unsurları hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır.
  • Öğe
    Algılanan dijital dönüşüm uygulamalarının dijital liderliğe etkisi: MEB Akşehir çalışanları örneği
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Yılmaz Sezen, Beradiye; Karahan, Atilla; Özmen, İbrahim
    Dijital dönüşümün küresel platformda tartışılan güncel bir konu olduğu ve uluslararası şirketlerin iş gündemlerine karar vermek için çok uygun olduğu bir dijital dönemde yaşıyoruz. Dijitalleşmeyle birlikte gelişen teknolojik araçlar ve bilgi araçları, birçok verinin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile işletmeler için en değerli hale getirilmesi ve yorumlanması açısından oldukça önemlidir. Ortaya çıkan bu yeni süreç var olan liderlik teorilerinin yeniden ele alınmasına olanak tanımaktadır. Çünkü gelişen ve değişen dijital teknoloji ile yeni liderlik özellikleri de ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı, günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde işletmelerde uygulanan dijital değişim politikalarının dijital liderliğin oluşumundaki etkisini ortaya koymaktır. Bu kapsamda tezin birinci bölümünde liderlik teorisi, dijital liderlik, yöneticilerin dijital yetkinlikleri ile dijital dönüşüm adımları ve endüstri 4.0 gibi konuları ele alan çalışmalara yer verilmiştir. Tezin ikinci bölümü liderlik kavramı, tarihsel gelişimi ve dijital liderlik fenomenine odaklanmaktadır. Bu kapsamda, tezin özgün olan, alanında dijital dönüşüm ve değişime öncülük edecek okul müdürlerinin kişisel özelliklerinin ve yetkinliklerinin ortaya konması hedeflenmektedir. İkincil olarak idarecilerin dijital liderlik yaklaşımlarını ve becerilerini ölçmeye yarayan nesnel, geçerliliği yüksek ve güvenilirlik açısından da ileri düzeyde bir ölçme aracı yapmaktır. Üçüncü bölümde ölçek, örneklem ve yönteme dair önemli olduğunu düşündüğümüz başlıklara ve bulgularımıza yer verdik. Bulgularımız Konya'nın Akşehir İlçesinde bulunan MEB'e bağlı resmî kurumlarda yer alan yöneticilerin gelişen teknolojiyi hem eğitsel hem de yönetimsel anlamda kullanma becerilerinin yeterliliklerini gösterdi.
  • Öğe
    Turizm işletmelerinde otomasyon sistemlerinin ERP sistemine entegrasyonu: Konya ili örneği
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Topkara, Sümeyye Nur; Büyükipekci, Semih
    eknoloji her sektörde kendini gösteren değişimin bir parçası haline gelmiştir. Bu doğrultuda turizm de teknoloji gelişimleriyle iç içe geçmiş bir sektördür. Turizm sektörü içerisinde yer alan otel işletmeleri faaliyetlerini gerçekleştirmek adına Otomasyon Sistemlerini kullanmaktadır. Otomasyon Sistemleri, süreçleri basit hale getirmek, hızlandırmak ve otomatikleştirmek için kullanılmaktadır. Bu nedenle otel işletmelerinde kullanılan Otomasyon Sistemlerinin tercih nedenleri ve en fazla hangi yazılımı tercih ettiklerini belirlemek araştırmanın amacını taşımaktadır. Otomasyon Sistemlerinden daha gelişmiş olan ve Bulut teknolojisi kullanan ERP sistemleri birçok otel işletmesinin işlerini daha da kolaylaştıracak, hızlandıracak ve maliyetleri düşürerek kar elde edilmesine yardımcı olacaktır. Dolayısıyla Otomasyon Sistemleri kullanan otel işletmelerine ERP sistemlerine geçiş sürecini ve faydalarını anlatmak araştırmanın diğer amacını taşımaktadır. Araştırma Konya ili merkez ilçelerinde yer alan 4 ve 5 yıldızlı otel işletmelerinin Genel ve Departman Müdürleriyle görüşülmüştür. Araştırmanın amacına uygun şekilde yöntem olarak Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) kullanılmıştır. 12 adet yöneticiye AHP anketleri yüz yüze teslim edilmiştir. Elde edilen anketlere yapılan analizler neticesinde yöneticilerin %100'ünün Otomasyon Sistemleri bilgisine sahipken; sadece yarısının (%50) ERP yazılımları hakkında bilgisi olduğu sonucuna varılmıştır. Katılımcılar en fazla değeri "Entegrasyon" ana kriterine vererek Otomasyon Sistemlerinde önem verdikleri kriteri belirlemişlerdir. Alt kriterde ise en önemli verdikleri "Hizmet Verimliliği" alt kriteri olarak tespit edilmiştir. Araştırmada hazırlanan ankette yer almayan fakat otel işletmelerinin kullandığı otomasyon seçeneği bulundurulmuştur. Araştırmanın analiz sonucuna göre Elektra Firması Otomasyon Sistemlerinde en fazla tercih edilen yazılım firması olarak bulunmuştur.
  • Öğe
    Antik kent pazarlaması : Konya / Kilistra örneği
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Taşpınar, Mustafa; Karaçor, Mustafa
    Bu araştırma, Kilistra'nın mevcut durumunu analiz ederek antik kent pazarlaması için öneriler geliştirmeyi ve bu sürecin sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarını değerlendirmeyi amaçlamıştır. Araştırma kapsamında saha gözlemleri ve Kilistra ile ilgili bilgiler derlenmiş, SWOT analizi yapılmıştır. Bulgular, Kilistra'nın tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle önemli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu ancak altyapı eksiklikleri ve plansız faaliyetler nedeniyle bu potansiyelin yeterince değerlendirilemediğini göstermektedir. Kilistra'nın tanıtımının güçlü ve etkili bir şekilde yapılabilmesi için hikâye anlatımı, etkinlik ve festivaller, tematik turlar ve yenilikçi pazarlama stratejileri ile desteklenmesi gerekmektedir. Antik kent kimliğinde kendine özgü konumlandırma içermelidir. Sonuç olarak kamu, özel sektör, akademik çevreler ve yerel halkın ortak hareket edeceği bütüncül bir turizm yönetimi modeliyle, Kilistra'nın hem kültürel mirasının korunması hem de ekonomik anlamda cazibe merkezi haline gelmesi sağlanacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Kurumsal reklamcılık bağlamında afet yönetimi ve sosyal sorumluluk uygulamaları: 6 Şubat Kahramanmaraş depremi örneği
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Gedik, Bahattin Doğukan; Zengin, Güldane
    Bu çalışma, 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye'de meydana gelen Kahramanmaraş Depremi sonrasında markaların sosyal medya üzerinden yaptıkları kurumsal sosyal sorumluluk paylaşımlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, markaların paylaşımlarında cast ve ünlü kullanımı, marka logosu ve sloganı, sosyal medya etiketleri, ürün görünümü, destek şekilleri ve türleri, mesajlarının duygusal veya rasyonel verilme durumu, kullanılan renkler ve paylaşımların afetten kaç gün sonra yapıldığı incelenmiştir. Araştırma bulguları, markaların hiçbirinin KSS paylaşımlarında cast veya ünlü kullanmadığını, ancak %87'sinin marka logosunu kullandığını göstermiştir. Slogan kullanımı ise hiçbir paylaşımda görülmemiştir. Sosyal medya etiketleri %10 oranında kullanılırken, ürün görünümüne %8 oranında yer verilmiştir. Sektörel dağılımda gıda sektörü %16 ile en yüksek orana sahipken, finans, tekstil ve enerji sektörleri de önemli paylara sahiptir. Kozmetik sektöründen paylaşım yapılmamıştır. Destek şekilleri açısından, nakdi yardım %45 ile en sık tercih edilen yöntem olmuştur. Gıda ve giyim destekleri de yüksek oranlarda yer almıştır. KSS türlerinde ise hayırsever/yardımsever yaklaşım %90 ile baskın durumdadır. Mesajların yönü incelendiğinde, paylaşımların %58'inin "duyurudan temenniye" şeklinde ilerlediği tespit edilmiştir. Geçmiş olsun veya taziye mesajları %60 oranında bulunurken, eylem destek çağrısı %54 oranında yer almıştır. Mesajların %78'i rasyonel bir şekilde verilmiştir. Renk kullanımında siyah ve beyaz renkler tüm paylaşımlarda kullanılmıştır. Paylaşımların %91'i afetten sonraki ilk 7 gün içinde yapılmıştır, bu da markaların kriz anında hızlı tepki verdiğini göstermektedir. Sonuç olarak, markaların deprem sonrasındaki KSS paylaşımlarında ticari unsurlardan kaçındığı, yardım ve destek odaklı bir iletişim stratejisi benimsediği görülmüştür. Bu durum, kriz dönemlerinde markaların toplumsal duyarlılığa uygun hareket ettiğini ve sosyal sorumluluk bilinciyle iletişim kurduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Gelişmekte olan ülkelerde eğitim harcamalarının gelir dağılımı üzerindeki etkisi: Seçilmiş ülkeler üzerine bir panel veri analizi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Kajabi, Shakiba; Doğanalp, Nihat
    Gelir dağılımını etkileyen birçok değişken vardır ve bunlar ekonomik yapı, parasal, mali, gelir ve enflasyon ekonomik politikalarının türleri gibi doğrudan ve dolaylı olarak gelir dağılımını etkileyen faktörlerdir. Bu bağlamda, eğitim harcamaları değişkeni özel bir öneme sahiptir. Bu çalışma, 2008-2018 yılları arasında (Malezya, Endonezya, Kazakistan, Kırgızistan, İran, Ermenistan ve Gürcistan) dahil olmak üzere seçilmiş gelişmekte olan ülkelerde eğitim harcamalarının gelir dağılmı üzerindeki etkisini araştırmıştır. Verilerin analiz ve doğrulaması için Eviews 13 yazılımı kullanılmıştır araştırma sonuçlarına göre, mevcut araştırma, eğitim harcamalarının gelir dağılımı üzerinde olumlu ve anlamlı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu araştırmada kontrol değişkenleri olarak kullanılan GSYİH değişkenlerinin de gelir dağılımı üzerinde olumlu ve anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Gelişmekte olan ülkeler örneğinde gelir dağılımı, eğitim harcamaları, gayri safi yurtiçi hasıla ve enflasyon gibi anlamlı değişkenler bulunmaktadır. Ve tüm değişkenlerin etkisinin araştırmanın teori ve teorik temellerine uygun olduğu görülebilir. Tahmin sonuçlarına göre, gelir dağılımı, eğitim harcamaları, gayri safi yurtiçi hasıla ve enflasyon değişkenleri gelişmekte olan ülkeler örneğinde anlamlıdır.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin çevre bilinci düzeylerinin, sürdürülebilir tüketim ve yeşil davranış üzerine etkilerinin incelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Ocak, Musa; Kılınç, Erhan
    Bu çalışma, çevre bilincinin sürdürülebilir tüketim ve yeşil davranış üzerindeki etkileri incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda öncelikle çevre bilinci, sürdürülebilir tüketim ve yeşil davranış kavramları literatür eşliğinde açıklanmıştır. Devamında araştırmanın saha çalışması bulguları ilgili literatür eşliğinde açıklanarak önerilerde bulunulmuştur. Saha çalışmasının evrenini, Bir kamu üniversitesinin taşra kampüsünden yer alan lisans ve ön lisans öğrencileri oluşturmuştur. Araştırma kapsamında toplam 590 öğrenciden anket yoluyla veri toplanmıştır. Araştırma kapsamında Kişisel Bilgiler Formu, Çevre Bilinci Düzeyi Ölçeği, Sürdürülebilir Tüketim Ölçeği, Yeşil Davranış Ölçeğini içeren anket formu kullanılmıştır. Araştırma verileri, frekans ve yüzde analizleri, faktör analizi, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik Levene testi (t testi), Levene testi, varyans analizi (ANOVA), Tukey testi ve korelâsyon ve regresyon analizi kullanılarak değerlendirilmiş ve yanılma düzeyi (p değeri 0.05) olarak alınmıştır. Araştırmada, 590 öğrencinin Çevre bilinci düzeyi ortalaması (4,1021) yüksek olarak belirlenmiş olup, katılımcılar "Atıkların geri dönüşümü" konusuna yüksek duyarlılık gösterdiği görülmüştür. Öğrencilerin Sürdürülebilir tüketim düzeyi ortalaması (3,3980) ortalamanın biraz üzerinde olduğu ve kağıt kullanımında sürdürülebilirlik benimsense de dijital iletişimde daha az tercih edildiği gözlemlenmiştir. Öğrencilerin Yeşil davranış düzeyi ortalaması ise (3,7326) olduğu ve katılımcıların atıklarını doğru şekilde atma ve su tüketimine dikkat etme konusunda yüksek duyarlı oldukları saptanmıştır. Cinsiyetler bakımından kadınların çevre bilinci düzeyleri erkeklere göre daha yüksek çıkmıştır. Sürdürülebilir tüketim ile yeşil davranış arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki (r = 0,375) ve çevre bilinci ile sürdürülebilir tüketim arasında da orta düzeyde bir ilişki (r = 0,394) bulunmuştur. Elde edilen bulgular, çevre bilincinin artırılmasının, sürdürülebilir tüketim ve yeşil davranışları olumlu yönde etkileyeceğini göstermektedir. Araştırma bulguları doğrultusunda, çevre bilincinin artırılmasına yönelik eğitim programlarının düzenlenmesi, öğrencilerin sürdürülebilir tüketim ve yeşil davranışlarını teşvik edebilir.
  • Öğe
    Uluslararası ticaret işlemlerinin katma değer vergisi açısından Türkiye muhasebe standartları ve Türkiye finansal raporlama standartlarına göre muhasebeleştirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Nur Kaygısız, Refika; Ceran, Yunus
    Bu tez, Türkiye'deki uluslararası ticaret işlemlerinin Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) çerçevesinde nasıl muhasebeleştirilmesini ve bir KDV örnek uygulaması ile net olarak ortaya koymak temel amaçtır. Küreselleşmenin ve uluslararası ticaretin artmasıyla birlikte, doğru ve tutarlı muhasebe uygulamalarının önemi giderek artmaktadır. Bu bağlamda, çalışma, işletmelerin finansal bilgilerini uluslararası standartlara uygun şekilde raporlayabilmesi için gerekli yöntemleri ve uygulamaları ele almaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, uluslararası ticaretin genel özellikleri ve Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Bu bölümde ayrıca, TMS ve TFRS' nin temel prensipleri ve bu standartların uluslararası ticaret işlemlerine uygulanabilirliği üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde, ithalat ve ihracat işlemlerinin muhasebeleştirilmesi, döviz kurlarının finansal tablolara etkisi ve yabancı para cinsinden borç ve alacakların raporlanması gibi konular ayrıntılı olarak incelenmektedir. TMS ve TFRS' ye göre bu işlemlerin nasıl kaydedilmesi gerektiği, örneklerle açıklanarak pratik bir bakış açısı sunulmaktadır. Üçüncü bölüm, teorik bilgilerin pratiğe nasıl yansıtılacağını göstermek amacıyla bir vaka çalışması içermektedir. Gerçek bir firmanın uluslararası ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi süreci adım adım ele alınarak, TMS ve TFRS' ye uygunluk açısından değerlendirilmiştir. Bu KDV uygulaması, teorik bilgilerin uygulamada nasıl kullanılabileceğini göstermesi açısından önemlidir. Bu çalışma, uluslararası ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi konusundaki bilgi boşluğunu doldurmayı ve Türkiye'deki uygulamaların geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. TMS ve TFRS' ye uyum sağlamak, işletmelerin küresel piyasalarda daha rekabetçi ve güvenilir olmasına olanak tanımaktadır. Bu tezin amacı, TMS ve TFRS çerçevesinde Türkiye'de ki dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve KDV uygulaması ile net bir şekilde ortaya koymaktır.
  • Öğe
    Covid-19 pandemisinin Borsa İstanbul'da işlem gören turizm şirketlerinin finansal performanslarına etkisi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Ok, Senem; Kuzu, Ömür Hakan
    Uzun yıllar boyunca farklı zorlukları aşarak büyümeye devam eden turizm sektörü, COVID-19 salgını ile daha önce benzeri görülmemiş bir krize girmiştir. Salgın Türkiye'deki turizm şirketlerinin finansal performansını da derinden etkilemiş ve sektör dinamiklerinde önemli değişimlere yol açmıştır. Bazı şirketler kayıpları azaltmak için etkili bir şekilde uyum sağlarken, diğerleri sabit maliyetlerin ve azalan gelirlerin ağırlığı altında mücadele etmiştir. Bu çalışma, turizm sektörünün gelecekteki küresel aksaklıklar karşısında ayakta kalabilmesi için finansal dayanıklılık, stratejik çeviklik ve uzun vadeli planlamanın önemini göstermektedir. Çalışmada, Borsa İstanbul'da işlem gören yedi turizm şirketinin pandemi öncesi (2018-2019) ve pandemi (2020-2023) dönemlerindeki finansal performanslarını TOPSIS yöntemi kullanarak karşılaştırılmıştır. Araştırmanın bulguları finansal performans ölçütleri aracılığıyla şirket dayanıklılığının değerlendirilmenin, dış etkenlere karşı savunmasız sektörlerde çeşitlendirmenin, ihtiyatlı yatırımın, sürdürülebilir finansal stratejilerin, dijital hizmetlerde müşteri odaklı yaklaşımların sistematik riskleri önlemek için turizm şirketlerine yönelik hedefli desteğin önemini göstermiştir.
  • Öğe
    Çalışan kadın gözünden kadın olmak
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Tekşan, Beyhan Özcan; Bozgeyikli, Hasan
    Bir birey olarak kadının sosyal yaşantının içerisinde var olması ve çalışma hayatında yer alması modern yaşantıyla beraber artış göstermektedir. Geleneksel aile yapısı içerisinde kadına bakış açısı daha farklıyken modern yaşantıyla beraber kadına ve kadının çalışma yaşantısında yer almasına yönelik bakış açısında değişiklikler olmuştur. Bu çalışmada çalışan kadınların iş yaşamında yaşadıkları zorluklar, bu zorluklarla baş edebilme stratejileri, aile ve iş hayatında yaşamış oldukları çatışmalar gibi konular ele alınarak olası çözüm önerileri değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı çalışan kadınların yaşamış oldukları zorlukları anlayabilmek ve kendi bakış açılarına göre çözüm önerilerini görebilmektir. Bu doğrultuda, nitel araştırma yöntemi kullanılarak 21 farklı meslekte çalışan kadınla görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler, onam formu imzalatılıp ses kaydı alınarak yapılmıştır. Alınan ses kayıtları transkript edilip analiz edilmiştir. Edinilen bulgulara göre farklı sektörlerde çalışan kadınların mesleklerinin getirdiği zorluklar ve iş hayatında karşılaştığı zorluklar farklılık göstermektedir. Çalışan kadınların bekar ya da evli olmasına göre çalışma yaşamında karşılaştıkları zorluklara ilişkin görüşleri farklılık taşımaktadır. Araştırmanın birinci ve ikinci bölümünde kavramsal çerçeveye yer verilirken, üçüncü bölümünde araştırmanın metedolojisi, bulgular, analiz, tartışma, sonuç kısımlarına yer verilmiştir. Genel olarak bakıldığında çalışan kadınlar iş hayatında yer almanın zorluklarından bahsederken; çocuk sahibi olmanın iş aile yaşantısında çeşitli çatışmalara sebep olduğunu, kendilerine ve ailelerine yeterli zaman ayıramadıklarını, kariyer ilerlemeleri önlerinde cinsiyet kaynaklı ayrımcılığın olmasından dolayı istedikleri konuma ulaşamayabilecekleri, çalışan kadın olmanın getirdiği sorumluluğun fazla olduğu gibi genel yargılarda bulunmuşlardır. Görüşme yapılan farklı meslekteki çalışan katılımcılar, iş hayatındaki çalışma koşullarını değerlendirirken çoğu katılımcı iş hayatındaki çalışma koşullarını zorlayıcı olarak değerlendirmiştir. Çalışan kadınlardan çoğu kariyer ilerlemeleri önünde farklı nedenlerden kaynaklı engeller görmektedirler. Katılımcıların iş yerlerinde çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına neler yapılabileceği konusundaki görüşlerine bakıldığında; çalışanların iş güvenliğinin olması, çocuğu olan kadınların izin sürelerinin uzun olması, yarım gün çalışma hakkı, mobbingin engellenmesine yönelik çalışmalar yapılması gibi önerilerde bulunmuşlardır. Bu önerilere bakıldığında çalışan kadınların iş-yaşam standartlarını yükseltecek öneriler olduğu gözlenmektedir.
  • Öğe
    Belgesel film estetiğinde dijitalleşmenin estetik yönü: Netflix belgeselleri örneği
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Özkar, Melek; Arıkan, Abdulgani
    Günümüz belgesellerinin, dijitalleşme sonucu ortaya çıkan Yeni Estetik'i barındırdığı varsayımına dayanan bu doktora tezi, Yeni Estetik'in, belgesel estetiğini nasıl etkilediği problematiğine dayanır. Bu problem çerçevesinde şu soruların cevapları aranmıştır: (i) Belgeselin dijitalleşme ile olan etkileşim süreci ne şekilde ilerlemiştir? (ii) Dijitalleşme, hangi araçlar ve pratikler çerçevesinde estetik bir yön kazanmıştır? (iii) Dijitalleşme belgesel filmlerdeki biçim ve estetiği nasıl şekillendirmiştir? Problem çerçevesinde çalışmanın amacı, dijitalleşmenin belgesellerde yarattığı yeni estetik formları/biçimleri ortaya koymaktır. Araştırmanın amacına en uygun verileri sağlayacağı düşüncesi ile amaçlı örneklem yoluna gidilmiştir. Çalışma evreni olarak Netflix seçilmiştir. Netflix'te yayınlanan Büyük Hack, Siber Cehennem: Bir İnternet Kâbusu ve Sosyal İkilem adlı üç belgesel örneği, betimsel analiz ve mizansen analizi yöntemleri ile analiz edilmiştir. Değerlendirmeye alınan örneklemler, Yeni Estetik'i yansıtan parametre başlıkları altında sıralanmıştır. Bu parametreler; hava perspektifi, artırılmış gerçeklik, piksel, aksaklık, dikeylik, bokeh etkisi, ağ bağlantı, dijital duygular, duvar yansımaları, profil fotoğrafları, yüz tanıma, Google Earth, Google Street View, Google Maps, Arayüz, hologram, özçekim, filtre uygulaması, yapay zekâ ve dokunmatik ekrandır. Analiz sonucunda, örneklem olarak incelenen belgesel filmlerin estetik açıdan öncelikle hem klasik yaklaşımları hem de dijital yaklaşımları barındırdığı görülmüştür. Bunun yanı sıra belgesel filmlerde farklı türde dijital cihaz kullanımına yer verilerek dijital kültürün ve dijital estetiğin yansıtıldığı, bunun neticesinde dijital kültür ve dijital estetik görüntülerinin Yeni Estetik'i karşılayacak düzeyde olduğu ve de bu sayede belgesel filmlerde Yeni Estetik'in var olduğu tespit edilmiştir. Tüm bunlarla birlikte dijital kültürün ve dijital estetiğin yarattığı etkiler ile belgesel estetiğini biçimlendirdiği yani kültürel bir deneyimin estetik bir forma dönüşerek belgesel estetiğine dönüştüğü sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Tıbbi müdahalelerde idarenin hizmetin kuruluşundan doğan sorumluluğu
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Turan, Burcu; Yıldırım, Ramazan
    Sağlık kamu hizmeti, klasik kamu hizmetine dahil olan ilkeler yanında özel ilkeleri de barındıran ve konusu uluslararası antlaşmalar ve Anayasa tarafından tanınmış sağlık hakkını sunmak olan, idareye ait asli bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetinin kuruluşu, idarenin kurmakla yükümlü olduğu hizmetin ana bileşenleri olan personel, araç-gereç, güvenlik ve tüm bunların denetiminden asli sorumluluğu anlamına gelmektedir. Sağlık hizmetinin kuruluşundan doğan sorumluluk, salt idarenin sorumluluğunu gerektiren hizmet kusuru kavramına dahildir. Sağlık hizmetinin işleyişi ise hizmette yer alan insan kaynağı olan sağlık çalışanının görevi esnasında, görevi dolayısıyla vermiş olduğu zarardan, görev kusuru nedeniyle sorumluluğunu gerektirir. Doktrinde ve içtihatlarda her iki kusur, hizmet kusuru kavramı içinde ele alınmaktadır. Bununla birlikte salt idarenin sorumlu olduğu sınırların kesin bir kapsamda ayrımı, kusurun çerçevesinin belirlenmesi ve yargılamanın hakkaniyetli sonuçlanması bakımından önemlidir. Sağlık kamu hizmetinin asli yürütücüsü idare, Anayasa'nın amir hükmü gereğince bu hizmeti kendisi yerine getirebileceği gibi bu hizmet, çeşitli usullerle özel hukuk kişileri aracılığıyla da yerine getirilebilir. Tıbbi müdahale kavramı sağlık kamu hizmetinin sunumu ile ilgili olup ortaya çıkan zarar, hekimin, diğer sağlık çalışanının veya idarenin; süjenin ve müdahalenin niteliğine göre özel hukuk veya kamu hukuku sorumluluğunu gerektirir. Hizmeti ifa eden kamu görevlisinin sorumluluğu idari nitelikte iken, özel hukuk kişisi hekimin sorumluluğu ise özel hukuk kurallarına göre çözümlenir. Bununla birlikte sağlık hizmeti sunucusunun, kamusal sağlık kurum ve kuruluşu, özel sağlık kurum ve kuruluşu, kamu özel işbirliği ve farklı modellerde işbirliğine dahil kurum ve kuruluşlar olması halinde, uyuşmazlığın çözüm yeri farklı bir şekilde değerlendirilmelidir.
  • Öğe
    Milliyetçilikler bağlamında Hindistan-Türkiye ilişkileri (1911-1938)
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Samsuzzaman, Muhammad; Uyanık, Necmi
    Bu tez konusu, 1911 ile 1938 yılları arasında Hindistan ve Türkiye arasındaki siyasi ilişkileri, milliyetçilik hareketlerinin emperyalizme karşı direnişi çerçevesinde ele alır. Araştırma, karşılıklı etkileşimler ve ortak mücadeleler üzerine yoğunlaşarak, dönemin siyasi doktrinlerinin evrimini belgelemektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun Panislamizm doktrinleri ile Jön Türkler 'in milliyetçi fikirlerinin Hindistan'daki Britanya karşıtı hareketler üzerindeki etkilerine dikkat çeker. Ayrıca, Hindistan basınının Türkiye'deki Millî Mücadele'ye olan ilgisi ve Hindistan'dan sağlanan mali desteklerin Türkiye'nin toprak bütünlüğünü koruma çabalarına olan kritik etkileri incelenmiştir. Çalışmada, nitel araştırma doküman inceleme yöntemi kullanılarak, arşiv belgeleri, dönem gazeteleri ve mektuplar gibi birincil kaynaklar ile akademik makaleler ve tarih kitapları gibi ikincil kaynaklardan yararlanılmıştır. Bulgular, Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türkiye'nin siyasi dönüşümünün, özellikle modernleşme ve laikleşme süreçlerinin, global sömürgecilik karşıtı hareketler için nasıl bir ilham kaynağı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Hint ve Türk ulusal hareketleri arasındaki karşılıklı ilişkiler, ulusötesi etkileşimler ve laik milliyetçilik teorileri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma, Hindistan ve Türkiye arasında gerçekleşen ulusötesi etkileşimlerin, modern ve laik devletlerin ortak vizyonu tarafından nasıl desteklendiğini ve bu etkileşimlerin geniş anti-emperyalist söyleme nasıl katkıda bulunduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma, Hindistan ve Türkiye'nin siyasi ideolojilerinin ve milliyetçilik hareketlerinin kültürel, sosyal ve politik boyutlarını ele alarak, bu iki ülkenin tarihine yeni perspektifler sunmayı amaçlar. Bu tez, küresel milliyetçi hareketlerin ve bunların çağdaş uluslararası ilişkiler üzerindeki uzun vadeli etkilerinin anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedefler.
  • Öğe
    Knidos örnekleri ışığında antik dönemde terapötik sıcak su şişeleri
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Bozdağ, Fatma; Korkmaz, Zafer
    Türkiye'nin en güneybatı ucunda bulunan Knidos, konumundan dolayı antik dönemde önemli kentlerden birisidir. Akdeniz ve Ege denizinin kesiştiği noktadaki stratejik konumu Knidos'u, bu coğrafya ya hatta daha ötesine seramik ticaretinin yapıldığı, başlıca merkez haline getirmiştir. Antik dünyada, ihtiyaca göre farklı işlevler için üretilen, ikili veya daha fazla kalıp kullanılarak şekillendirilen oinophoros grubu kapların, Knidos atölyeleri tarafından üretilerek, bütün Akdeniz havzasına, Avrupa ülkelerine, Adriyatik deniz kıyılarına ve Karadeniz'e kadar ticaretleri yapılmıştır. Terapötik sıcak su şişeleri, yapım tekniği açısından Oinophoros grubu kaplar içerisinde değerlendirilmektedir. Bu şişelerin Kıbrıs, Yunanistan, Mısır ve Pompeii'de benzer örnekleri bulunmaktadır. Knidos atölyeleri kendilerine has özellikler katarak Knidos'a özgü terapötik sıcak su şişeleri imal etmişlerdir. Tez çalışması kapsamında Knidos'da üretilen 144 adet terapötik sıcak su şişesi, form özelliklerine göre, 7 farklı seramik grubuna ayrılarak değerlendirilmiştir. Kıbrıs'da üretilip, Knidos'a gelen 2 adet terapötik sıcak su şişesi parçası başka çalışmalara kaynak olması için, tez kapsamı içerisine dahil edilmiştir. Çalışmada, elle sıcak su şişelerinin çizimi yapılmış ve dijital verilere dönüştürülmüştür. Devamında kaynaklardan da yararlanarak katalog oluşturulmuştur. Knidos kentinin oinophorosları hakkında, kazı döneminde birebir Knidos kazılarına katılarak ve başka kentlerde bulunan terapötik sıcak su şişeleri hakkında bilgi toplanmıştır. Terapötik sıcak su şişelerinin, kil ve astarları incelenip, sınıflama, tanımlama ve tarihleme yapılmıştır. Knidos'da Augustus döneminden başlayarak, MS. 1. ve 2. yy. boyunca terapötik sıcak su şişeleri üretimi yapılmıştır. MS. 3. yy'dan sonra üretiminin azaldığını görürüz.
  • Öğe
    Habeş ve Habeşlilerle ilgili rivayetlerin değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Dante, Abdoul Kadiri; Avcı, Seyit
    Habeş ve Habeşlilerle İlgili Rivâyetlerin Değerlendirilmesi Bu tez,"Habeş ve Habeşlilerle İlgili Rivâyetlerin Değerlendirilmesi" üzerine odaklanmıştır. Burada İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren Habeşlilerin, İslam'ın yayılmasına katkıları ve bu süreçteki rolleri araştırılmış, Hz. Peygamber döneminde Habeşistan ile Mekke arasındaki ilişkiler ve müslümanların Habeşistan'a hicreti üzerinde durulmuş, çalışmada, hadis rivâyetlerinde yer alan Habeşlilerle ilgili bilgilerin değerlendirilmesi ve tahlili yapılmıştır. Tez iki ana bölümden oluşmuştur. İlk bölümde, Kur'ân-ı Kerîm'de Habeş kökenli kelimeler, hadislerde Habeşlilere ve dillerine işaret eden rivâyetler incelenmiştir. Ayrıca Habeşistan'a hicret, Necâşî ile müslümanlar arasındaki diyaloglar ve bu süreçte yaşanan olaylar hadisler ışığında ele alınmıştır. İkinci bölümde ise, İslam öncesi ve sonrası önemli Habeşli şahıslar tanıtılmış, özellikle sahâbîler ve tabiîler dönemindeki etkili şahsiyetler üzerinde durulmuştur. Araştırmada, kaynak tarama yöntemi kullanılarak merfû, mevkuf ve maktû rivâyetlerin sıhhat durumu analiz edilmiş ve rivâyetlerin günümüze uyarlanabilirliği üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışma, Habeşlilerin İslam tarihindeki yerini belirlemek ve rivâyetler ışığında bu topluluğun dinî ve sosyo-kültürel katkılarını ortaya koymayı hedeflemiştir.