An Ecosocial Reading of Slow Violence in Latife Tekin’s Manves City
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Ecocriticism is an increasingly heterogeneous movement under which a variety of approaches fall. One of these approaches is Ecosocialism which expands the critical scope towards environmentally serious social issues within cities. The theory combines revolutionary and green perspectives to promote equality and living in harmony with nature in a classless society. At this point, Rob Nixon’s innovative concept ‘slow violence’ of which effects are not immediate but dispersed time and space has been frequently associated with Ecosocialism. Through ecosocial lenses, slow violence can be considered as a common threat for environment and society since the theory perceives both as cheap resources gradually exploited for profit. The environmental and social effects of such violence strikingly appear in Latife Tekin’s Manves City1 (2018) in which a post-industrial small town and its inhabitants’ tragic lives are portrayed. Based on Tekin’s socialist and green perspectives which are frequently adopted in her literary works, Manves City, in which exploitative attitude of employers towards nature and workers and the gradual extinction of nature in parallel with the degradation in domestic life of local people are discussed as essential themes, lends itself Ecosocial criticism. In analyzing the novel through ecosocial lenses, the paper also aims to reveal the interacting relation between environmental and social degradation through Tekin’s depiction of slow violence.
Ekoeleştiri altında birçok farklı yaklaşımın toplandığı gittikçe çok unsurlu hale gelen bir akımdır. Bu yaklaşımlardan bir tanesi de eleştirel boyutunu şehirlerdeki çevresel bakımdan kritik konulara kadar genişleten Ekososyalism teorisidir. Teori, sınıfsız bir toplumda doğa ile uyum içinde yaşamayı ve eşitliği ön plana çıkarmak adına devrimsel ve çevreci bakış açısını ortak bir noktada birleştirir. Bu anlamda, Rob Nixon’un ürettiği o anda etkisi hissedilmeyen ancak zaman ve mekâna yayılan “yavaş şiddet” kavramı sıklıkla ekososyalism ile ilişkilendirilir. Ekososyalist bakış açısından bakıldığında yavaş şiddet toplum ve çevre için ortak bir tehdit olarak düşünülebilir çünkü bu bakış açısı hem toplumu hem de çevreyi kar elde etmek için giderek daha fazla sömürülen ucuz kaynak olarak görür. Bu tür bir şiddetin sosyal ve çevresel etkileri endüstri devrimi sonrası küçük bir kasabayı ve orda yaşayan insanların trajik hayatlarını resmeden Latife Tekin’in Manves City (2018) adlı romanında çarpıcı bir şekilde ortaya koyulur. Tekin sosyalist ve çevreci düşüncelerini edebi eserlerinde sıklıkla yansıtır. Bu anlamda işverenlerin işçilere ve doğaya karşı olan sömürgeci tutumunun ve yerel insanların özel hayatlarındaki çöküşe paralel olarak gittikçe yok olan doğanın ana tema olarak işlendiği Manves City romanı ekososyal eleştiriye açıktır. Bu çalışma romanı Tekin’in “yavaş şiddet” tasviri üzerinden ekososyal bakış açısından okuyarak sosyal ve çevresel çöküşün karşılıklı ilişkisini ortaya çıkarmayı amaçlar.
Ekoeleştiri altında birçok farklı yaklaşımın toplandığı gittikçe çok unsurlu hale gelen bir akımdır. Bu yaklaşımlardan bir tanesi de eleştirel boyutunu şehirlerdeki çevresel bakımdan kritik konulara kadar genişleten Ekososyalism teorisidir. Teori, sınıfsız bir toplumda doğa ile uyum içinde yaşamayı ve eşitliği ön plana çıkarmak adına devrimsel ve çevreci bakış açısını ortak bir noktada birleştirir. Bu anlamda, Rob Nixon’un ürettiği o anda etkisi hissedilmeyen ancak zaman ve mekâna yayılan “yavaş şiddet” kavramı sıklıkla ekososyalism ile ilişkilendirilir. Ekososyalist bakış açısından bakıldığında yavaş şiddet toplum ve çevre için ortak bir tehdit olarak düşünülebilir çünkü bu bakış açısı hem toplumu hem de çevreyi kar elde etmek için giderek daha fazla sömürülen ucuz kaynak olarak görür. Bu tür bir şiddetin sosyal ve çevresel etkileri endüstri devrimi sonrası küçük bir kasabayı ve orda yaşayan insanların trajik hayatlarını resmeden Latife Tekin’in Manves City (2018) adlı romanında çarpıcı bir şekilde ortaya koyulur. Tekin sosyalist ve çevreci düşüncelerini edebi eserlerinde sıklıkla yansıtır. Bu anlamda işverenlerin işçilere ve doğaya karşı olan sömürgeci tutumunun ve yerel insanların özel hayatlarındaki çöküşe paralel olarak gittikçe yok olan doğanın ana tema olarak işlendiği Manves City romanı ekososyal eleştiriye açıktır. Bu çalışma romanı Tekin’in “yavaş şiddet” tasviri üzerinden ekososyal bakış açısından okuyarak sosyal ve çevresel çöküşün karşılıklı ilişkisini ortaya çıkarmayı amaçlar.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ecosocialism, Slow violence, Rob Nixon, Latife Tekin, Manves City, Ecososyalizm, Yavaş şiddet
Kaynak
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
46
Künye
Akyol, Ö. (2021). An Ecosocial Reading of Slow Violence in Latife Tekin’s Manves City. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, (46), 139-152. doi: https://doi.org/10.21497/sefad.1031744