Dergi Yayın Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Dilsel İfadelerin Mantıksal Örgüsü(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Yılmaz, ÇağlayanDilsel ifadeler üzerine mantıksal bir çözümleme çabası olan bu yazıda dil bir iletişim dizgesi olarak ele alınmış, iletişim amaçlı üretilen deyimler olarak sözceler bileşenlerine ayrılmıştır. Edim ve önerme olmak üzere iki anlamsal bileşenden oluşan sözcelerin, önermesel anlamına odaklanılmıştır. Önermeleri oluşturan terimlerin birbirleriyle ve şeylerle kurduğu ilişkilerin mantıksal örgüsünün önermenin sözdizimine olan etkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Yasaları tanımlayan genel önermeler ile şeyleri betimleyen tekil önermeler olmak üzere iki temel başlıkta ele alınan önermeler tümevarım mantığıyla çözümlenmiştir. Önermeyi oluşturan ögeler olarak terimlerin şeylerle kurduğu uygulama ve adlandırma bağlantıları örnekler üzerinden gösterilmiş ve şeylere yapılan gönderimin koşulları tartışılmıştır. Tekil önermelerin cümle dışında farklı sözdizimleriyle ifade edilebildiğinin kanıtlanmaya çalışıldığı bu yazıda sözdizimsel kuruluşları aynı olan dilsel ifadelerin farklı mantık örgülerine sahip olabildiği gösterilmiştir. Sözdizimi ile mantıksal örgü arasındaki ilişki tamlamalar üzerinden tespit edilmeye çalışılırken yer yer ortaya çıkan aykırılıklara da dikkat çekilmiştir. Aynı önermesel anlama sahip farklı sözdizimlerindeki tekil önermeler için bir çözümleme yöntemi önerilmiş, kullanılan örnekler standart Türkçeden seçilmiştir.Öğe An Al-Farabian Analysis of Social Disorder in Shakespeare’s Julius Caesar(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Balkaya, Mehmet AkifLike many political philosophers, Al-Farabi was influenced by Greek philosophy and tried to define the best regime and ruler. However, much has changed in Al-Farabian scholarship since the 1970s, and 80s through deeper analyses of his philosophy, and translations of his works. The early Islamic philosopher Al-Farabi (870-950) played a key role in the revival of Plato and Aristotle’s works within Islamic philosophy, guiding others by studying and providing commentary on these texts. Al-Farabi and his political philosophy deal with the existence of human, ruling, and ruled organs in the body, the city and state which exemplify hierarchy, the features of a ruler, and the differences between excellent and ignorant cities in his on the Perfect State. In this sense, focusing on an Al-Farabian political reading of Julius Caesar, the aim of this study is twofold. Firstly, it examines the abovementioned socio-political issues to present the idea that such political qualities are also represented and questioned in Shakespeare's Julius Caesar. Secondly, the paper argues that the two works exhibit socio-political similarities inasmuch as Caesar’s portrayal of power relations within the play can be related to Al-Farabian understanding of the society, state, and rulership.Öğe Home, Physical Disability and Sense of Belonging in Nina Raine’s Tribes(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Çelik, NurtenHome has traditionally been perceived as a location that provides control, freedom of self-expression, and psychological, social, and physical security. However, the presence and development of physical impairment subvert the positive aspects and conventional conceptions of home. Any corporeal attributes that challenge the culturally assumed views of the disabled body are rarely or never recognized as a part of domestic life. Home transforms into a site of oppression and discrimination as the denial of impairment in the sphere of the home leads to psychological and emotional disturbance and the distortion of a sense of belonging. One contemporary play that explores the complicated relationship between impairment, home, and culture is Nina Raine’s Tribes. Tribes dramatizes the ways in which the cultural understanding and treatment of disability shape and regulate the embodied experiences of the disabled character within the confines of home. Billy’s deafness is ignored by his family members, who do not acknowledge the existence of the deaf community, sign language, and deaf culture. Additionally, Billy experiences alienation and isolation in a family that wallows in miscommunication, disagreement, misunderstanding, and lovelessness. Therefore, this essay explores how the social norms concerning the disabled body operate to determine and govern the perception and validation of hearing impairment in a home setting by focusing on the emotional aspects of an embodied life. Furthermore, it explores how the pre-established notions of the body, hierarchy, and value create feelings of alienation and a lack of belonging.Öğe Türk ve Rus Dillerinde Ateş Konseptinin Anlamları ve Çağrışımları Üzerine Bir İnceleme(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Aydın, OnurBir dile ait konseptin ya da konseptlerin çözümlenmesi, o dilin konuşulduğu toplumun kültürü ve dil dünya görüşü hakkında önemli veriler sunar. Halkların dünyayı algılama biçimleri ise başta deyimler ve atasözleri olmak üzere kültür dil bilimsel birimler aracılığıyla açıklanabilir. Araştırmamızın konusunu, ateş konseptinin Türk ve Rus halkları tarafından nasıl algılandığı sorunsalı oluşturmaktadır. Çalışmamızda söz konusu konseptin deyimler aracılığıyla dile nasıl yansıdığı ve her iki dilde ne tür anlamsal benzerlikler bulunduğu sorularına yanıt verilmesi amaçlanmıştır. İnceleme gerçekleştirilirken karşılaştırmalı-betimleyici yöntem, temel bileşenler analizi ve Rus araştırmacılar Zinaida D. Popova ve İosif A. Sternin’in konsept çözümleme yöntemi kullanılmıştır. Yürütülen araştırma ışığında ateşin her iki kültürde kutsal sayılıp saygı duyulan ya da korkulan bir konsept olarak hem olumlu hem de olumsuz ortak bir anlam katmanına sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca ateş konseptinin mitolojik, tarihsel, kültürel ve edebi alanlarda Türk ve Rus dillerinde çok anlamlı bir yapısının olduğu ve her iki dil üzerine yapılan karşılaştırmalı incelemede birbirine yakın anlamlar taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Kültür dil bilimi bağlamında gerçekleştirilen bu çalışmanın her iki toplumun kültürlerarası etkileşimine ve iletişimine olumlu katkı yapması hedeflenmektedir.Öğe Selçuklu Dönemine Ait Bir Hamam Ritüeli Malzemesi Olarak Seramik Topuk Törpüleri(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Kayın, Ayben; Kalay, İbrahim SemihBu çalışmada Selçuklu Dönemi el sanatları arasında önemli bir yer tutan seramik sanatı eserlerinden ilgi çekici bir grup olan seramik topuk törpüleri ele alınmıştır. Seramik topuk törpüleri çok tanınmayan bir eser grubu olup Büyük Selçuklu dönemi sanat eserleri arasında yurt dışı müze ve özel koleksiyonlarda bulunan çok sayıda örneğiyle önemli bir türü teşkil etmektedir. Bu eserler yalnızca topuk törpülemek amacıyla kullanılan ponza taşlarının sanat eseri haline getirilmiş biçimidir. Bu topuk törpülerine sanat eseri özelliği kazandıran unsur üst yüzeylerinde bulunan süslemeleridir. Çalışma kapsamında incelenen 34 adet seramik topuk törpüsü, form ve süslemeleri bakımından çeşitlilik göstermektedir. Eserler, formlarına göre Çokgen Formlular, Damla Formlular, Çokgen Formlu Olup Tutamaca Sahip Olanlar ve Figürin Biçiminde Olanlar şeklinde dört gruba ayrılarak incelenmiştir. Eserlerin süslemeleri de yine süsleme türüne göre kategorize edilerek tek tek anlatılmış ve değerlendirilmiştir. Ayrıca eserlerin üzerindeki bazı motiflerin anlamlarına yönelik ikonografik yorumlamalar yapılmış ve bir takım yeni fikirler de öne sürülmüştür. Bu çalışmayla az tanınan bir eser grubu bütüncül olarak ele alınarak incelenmiş ve bu eserlerin tanıtılmasına katkı sağlanmıştır.Öğe Stratonikeia Tiyatrosu’na Ait Antik Dönem Harçlarının Yapılan Analizler Işığında Değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Baloğlu, Erkan; Sezgin, Tunç; Özdemir, Mustafa TuncayAntik dönemde İç Karia Bölgesi’nin önemli kentlerinden biri olan Stratonikeia, günümüzde Muğla İli, Yatağan İlçesi, Eskihisar Mahallesi sınırları içinde bulunmaktadır. MÖ 5. yy’ın başlarında bölgenin isminin Idrias olarak geçtiği anlaşılmaktadır. Stratonikeia territoriumu MÖ 268 yılından sonra I. Antiokhos’un son dönemlerinde Seleukosların kontrolüne girmiş ve bölge MÖ 260’lı yıllarda Stratonikeia ismini almıştır. Çalışmamız Hellenistik kentin en önemli yapılarından birisi olan tiyatroda gerçekleştirilmiştir. Tiyatronun cavea kısmı kuzeye bakar şekilde Yunan tiyatrolarında olduğu gibi tamamen doğal yamaca yerleştirilmiştir. Hellenistik Dönemde (MÖ 2. yüzyıl) tek katlı inşa edilmiş olan tiyatronun sahne binası Augustus Döneminde iki kat eklenerek üç katlı yapılmıştır. Stratonikeia Antik Kenti’nde Tiyatro yapısının üç ayrı bölümünden alınan özgün harç numunelerinin spot testler ve iletkenlik ölçümleri, kalsinasyon (kızdırma kaybı), asit kaybı ve elek analizi yapılmış, nokta yükleme dayanımları belirlenmiştir. Yapılan analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde, Stratonikeia Tiyatrosu’na ait harçların bağlayıcı/agrega karışım oranları kabaca 1/3 olarak hesaplanmıştır. Mevcut analiz sonuçları doğrultusunda buradaki harç karışım oranlarının Vitruvius’un tavsiye ettiği antik dönem harç ölçüleri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca suda çözünebilen tuzların varlığı ile iletkenlik ölçümleri ve kızdırma kaybı sonuçlarına bağlı olarak puzolanik harç durumları araştırılmış, nokta yükleme testi sonucu tek eksenli basınç dayanımları belirlenmiştir.Öğe Kapadokya Bizans Kiliselerinde “Boş Mezar Başında Kadınlar” Sahnesi(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Öncelen, GizemHristiyan teolojiside İsa’nın Dirilişi’ne işaret eden ilk sahne “Boş Mezar Başında Kadınlar” sahnesidir. Kronolojik olarak İsa’nın Gömülmesi’nden sonra ve Chairete’den önce gerçekleşmiş olan bu sahnenin ikonografisinde dört temel unsur karşımıza çıkar. Bunlar, taşıdıkları mür kaplarıyla İsa’nın mezarına gelen Mürlü Kadınlar (Myrophoroi), Mürlü Kadınları karşılayan bir melek, meleğin işaret ettiği kutsal mezar ve mezarın yanında duran askerlerdir. Kapadokya’da Mürlü Kadınlar iki veya üç kadınla temsil edilir. Teolojide adları Mecdelli Meryem, Yakup’un annesi Meryem ve Salome olarak geçer. Bazı Bizans kaynakları boş mezardaki kadınlar arasında Meryem Ana’nın da bulunduğuna dair atıfta bulunsa da bu durum Kapadokya resmine yansımamıştır. Sahnenin merkezinde bir melek, sağında ise kutsal mezar tasviri yer alır. Erken Hıristiyan sanatında İsa’nın mezarı genellikle rotond biçimlidir. Ancak Kapadokya örneklerinde edikül formun ağırlıklı olduğu görülür. Bununla birlikte erken Bizans örneklerinde İsa’nın mezarının boş olduğu vurgusu hacimli tasvir edilen mezar yapısıyla verilir. Kapadokya’da ise bunun yerini daha küçük bir mezar alır. Mezarı işaret eden melek ise merkezi konumda oldukça hacimli şekilde tasvir edilir.Öğe Encouraging Environmental Sustainability in University Campuses: Evidence from Türkiye(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Sarı, Erkin; Öner Özkan, BengiThe primary aim of the current study is to comprehend the development and evolution of environmental attitudes and to examine on-campus pro-environmental engagement among 16 undergraduates from two public Turkish universities through semi-structured interviews. Our qualitative analysis highlighted that several factors (e.g., the existence of environmentally aware role models in elementary education) are responsible for the formation of respondents’ environmental attitudes. The current paper also points out that litter pollution is a major problem on university campuses. To combat this problem, most respondents in the study reported taking proactive measures (e.g., disposing of the waste properly) to reduce littering and promote sustainable practices. In addition to fighting against littering, they actively take part in proenvironmental activities (e.g., tree plantation), prefer ecologically friendly mobility options (e.g., biking, using shuttles), financially support ecological organizations and attending their activities, and conserve energy. They also reported several factors for motivating (e.g., the willingness to protect the campus ecosystem) and hindering (e.g., lack of time) their on-campus pro-environmental engagement. Furthermore, our respondents pointed out that all stakeholders (e.g., rectorate, employees, students) regarding campus sustainability should take part (e.g., using effective measures for rewarding and penalizing) in amplifying the effectiveness of on-campus pro-environmental behaviors. With these findings, the current paper made important theoretical and practical contributions to campus sustainability.Öğe Exploring the Experiences of Migration, Violence, and Homelessness of Conditional Refugee Women in a Non-Governmental Shelter(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Ercan, Fatümatü Zehra; Afyonoğlu, Meliha FundaAt the intersection of structural factors such as patriarchy, globalization, racism, and categories like age, ethnicity, language, religion, social capital, and immigration status, women experience various phenomena of discrimination and inequality. Although the effects of violence against women have universal characteristics, social categories such as education, marital status, ethnicity, and social capital differentiate women’s experiences. This study aims to analyze the migration, violence, and homelessness experiences of women staying in a shelter as conditional refugees in Istanbul. Shelters are places where women who are exposed to violence and deprived of social support stay. Indepth interviews were conducted with 12 women staying in this shelter and 4 themes were discovered: “women’s experiences of violence”, “divorce processes and social violence”, “the process of coming to the association, identity and employment problems in the struggle to set up a new life”, and “future expectations”. It was found that women experience all sorts of partner violence as well as violence of immigration, their families apply social violence during divorce periods, shelters which provide rights-based social services help women in post-divorce processes, and women’s experiences differ at the intersection of their future expectations and social categories such as health, age, education, occupation, and immigration status. The main suggestions of this study include increasing rights-based social services for women, and gender, ethnicity, and culture-sensitive practices.Öğe Farklılığı Bedenselleştirmek: Sakatlık Deneyimleri Üzerine Fenomenolojik Bir Araştırma(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Özil, HüseyinBu çalışma, yeti yitimi yaşayan bireylerin sakatlık deneyimlerini fenomenolojik bir bakışla ortaya koymayı hedeflemektedir. Yeti yitiminin getirdiği bedensel değişimler çalışmanın ortaya koymaya çalıştığı hususların başında gelmektedir. Bu çerçevede çalışmada ortopedik ve görme engellerine sahip kişilerin sakatlığı bedenselleştirme durumları araştırılmıştır. Çalışmada ortopedik ve görme yeti yitimlerine sahip sakat kişilerin sakatlık algıları, sakatlık deneyimleri, gündelik hayat pratikleri, sakatlık algısının biçimleri, sakatlığı bedenselleştirme durumları incelenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılmıştır. Saha çalışmasında ortopedik ve görme yeti yitimlerine sahip 40 katılımcıyla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, sakatlığın farklılığın farkındalığı ile başladığı gözlemlenmiştir. Bu farkındalık kişileri sosyal yaşamdan uzaklaştırmaktadır. Bu uzaklaşma sakat bireylerin yaşam seyrini değiştirmektedir. Ancak tüm bunlara karşın sakatlığın bir süre sonra normalliğe evrildiği görülmüştür. Sakatlık, zaman içerisinde bir normalliğe evrilse de toplumda bir dışlama biçimi olarak var olmaya devam etmektedir. Bu çerçevede sakatların bedensel deneyimleri fiziki beden, yaşanan beden, yaşam dünyası ve algılanan öteki başlıkları üzerinden analiz edilmiştir. Analiz sonucunda yedi temaya ulaşılmıştır. Bunlar; farklılığın farkındalığı, yaşam dünyası ve sakatlık, stratejik davranışın bedenselleştirilmesi, sakatlık ve teknolojiyle yaşam, sakat bedende yaşam seyri, bedenin yeni normalliği ve sakatlığın sıradanlığıdır. Sonuç olarak sakatlığın bedensel bilginin yönetim stratejileriyle alakalı olduğu görülmüştür.Öğe Mehmed Ubeydullah [Hatipoğlu] Efendi’nin Liverpool Hatıratı Yahut Bir Papazın İslam Aydınlarına Sorduğu Sorulara Cevabı (1896)(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Çavdar, Döndüİlginç kişiliği ve maceralı hayatıyla dikkat çeken Mehmed Ubeydullah [Hatipoğlu] Efendi (1858-1937), son dönem Osmanlı ve ilk dönem Cumhuriyet aydınlarındandır. Aynı zamanda gazeteci, ulemadan bir Jön Türk, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir. Hayatının Amerika, Malta, İran, Avrupa hatıraları araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Bu makalede, daha önce müstakil olarak bir araştırmaya konu olmamış Liverpool Hatıratı: Akıl yahut Ahir Zaman Peygamberi adlı eseri incelenecektir. Söz konusu hatıratta, bir papazın; Hz. Muhammed’in neden son peygamber olduğu, İslamiyet’in diğer dinleri neden neshettiği, İslamiyet’in niçin kıyamete kadar devam edeceği soruları cevaplandırılmıştır. Mehmed Ubeydullah, papazın sorularına cevap olmak üzere farklı dillerde yayımladığı üç yazısını Türkçe olarak hatıratına eklemiştir. Böylece eser, bir taraftan tarihin önemli kaynaklarından olan hatırat tarzında olması açısından önem taşırken, diğer taraftan makale tarzında olması yönüyle İslamiyet ve Müslümanlar hakkında Ubeydullah Efendi’nin düşüncelerini içermesi bakımından önemlidir. Eserde Hz. Muhammed’in neden diğer peygamberlere benzemediği, İslamiyet'in akıl yolu olduğu, insan aklı var oldukça da İslamiyet’in geçerli olacağı, İslamiyet’in akıl yolu olsa da bunu kabul etmeyen taklitçi Müslümanların olduğu vurgulanmıştır.Öğe Examples of Culinary Diplomacy in Late Era Ottoman Diplomacy(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Çetin, EmrahThroughout history, not only have meals served people as a source of nutrition, but they also have served as both an individual and official tool of diplomatic agreement between people. In being representative of the culture and traditions of the host country, they serve to establish effective communication with the counter party, create a positive atmosphere, and strengthen relationships. Today, politicians still employ the unifying effect of meals as one of many tools of diplomacy. Since the dawn of man, many a statesman had employed this method with the intent of giving a positive impression both on friend and foe alike; Ottoman statesmen were no exception to this rule. One can observe many examples of culinary culture having been employed in diplomatic affairs towards the final years of the Ottoman Empire. When we look at banquets that Ottoman Sultans had prepared for their foreign guests, not only do we see that they had offered them the crème de la crème of delicacies highlighting Turkish culinary culture offered, we also see that had been treated to dishes from their own gastronomies as well. Ottoman Sultans had hosted many banquets because of their power to unify, both in terms of foreign and domestic politics. This study has reviewed and exemplified how culinary diplomacy had been used during the late era of Ottoman diplomacy.Öğe Muhammed Tapar’ın Veziri Sa’dü’l-Mülk ve Bâtınîlerle Mücadelesi(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Akkuş, Mustafa; Zeki, İzzetullahSelçuklu Sultanı Muhammed Tapar dönemi Selçukluların Bâtınîlikle mücadelesinde bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Dindar kişiliğiyle öne çıkan Muhammed Tapar'ın amansız Bâtınî mücadelesi yoğun olarak İsfahan civarında olup, başkenti tehdit eden Şahdiz Kalesi’nin zaptı bunun ilk somut örneğidir. Bunun yanında Bâtınî kalelerinin birer birer düşürülüp esas emir komuta merkezi olarak bilenen Alamut Kalesi’nin kuşatılması Bâtınîliğin sona ereceği anlamına gelmekteydi. Ancak Muhammed Tapar'ın ansızın ölümü, buna bağlı olarak Alamut Kalesi’nin zapt edilememesi, şüphe uyandıran ve tarihçiler tarafından tartışılan konular arasındadır. Ayrıca Bâtınîlerin İran coğrafyasında uzun bir süre ömür sürmelerini kimi tarihçiler bölgenin sıkıntılı coğrafi konumuna bağlarken kimileri de bu durumu Selçuklu vezir ve emirlerinin Bâtınilerle iş birliğine bağlamışlardır. Mesela Tapar’ın güvendiği bir adamı olarak bilinen Vezir Sa'dül-Mülk'ün, Bâtınî liderlerinden Ahmed b. Abdülmelik b. Attaş ile irtibat halinde olduğu iddiası, bu durumun sultana iletilmesine rağmen vezirine güvenmeye devam etmesi, nihayetinde hacamatla uğraşan bir Bâtınî eliyle sultanı zehirletme teşebbüsü ve iddiaları akabinde dört arkadaşıyla birlikte idam edilmesi, üzerinde durulması gereken hadiselerdir. Bu gelişmeleri Muhammed Tapar'ın Bâtınîlikle mücadelesinin başarısızlığa uğraması yönünde ipuçları veren bilgiler olarak görmek mümkündür. Öte yandan Vezir Sa’dü’lMülk'ün hayatı boyunca Bâtınilikle mücadele eden ve bu mücadelede bedel ödeyen Nizamü’l-Mülk ailesinden olmaması, seleflerinin aksi istikamette bir siyaset izlemesi de manidardır.Öğe Erzurum ve Erzincan Çevresindeki Urartu Dönemi Kaya Basamaklı Su Tünelleri II(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Ceylan, NezahatAnadolu tarih boyunca birçok devlete ev sahipliği yapmıştır. Bu devletlerden birisi de Doğu Anadolu merkez olmak üzere Kafkasya ve Kuzeybatı İran’ı hâkimiyeti altına alan Urartular olmuştur. Urartular, başta Asur Devleti olmak üzere Kimmerler, İskitler, Mannalar, Medler ve çalışmanın da coğrafi sınırlarında bulunan Diauehi Krallığı ile siyasî ve askerî mücadelelere girmişlerdir. Bu mücadeleler hem ilişkili devletlerin yazılı belgelerinde hem de Urartu yazıtlarında karşımıza çıkmaktadır. Urartu Devleti MÖ 9. yüzyılda siyasi birliğini tamamladıktan sonra taş ve maden işçiliğinde kendini geliştirmiş ve bu doğrultuda birçok arkeolojik eser bırakmışlardır. Bu eserlerden birisi de birçok Urartu kalesinde örneklerine rastladığımız kaya basamaklı su tünelleridir. Bu tünellerin düşmanın kaleyi kuşattığı sırada kalenin başta su olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kale muhasara halindeyken düşmana gözükmeden kaleye giriş çıkışı sağlamak için yapıldığı düşünülmektedir. Çalışmada, Erzurum bölgesinde bulunan Harami Kalesi, Küçük Çağdarış Kalesi, Oltu Kalesi, Pasinler Kalesi, Mahmut Çavuş Kalesi ve Şıpşıp Kalesi; Erzincan bölgesinde ise Çadırkaya/Pekeriç Kalesi, Karakaya Kalesi, Kemah Kalesi, Üçpınar Kalesi, Bakacak Kalesi ve Toybelen Kalesi II incelenmiştir.Öğe Covid-19, State-Power and Society in Europe. Focus on Western Balkans(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Beyaz, CenkCovid-19, State-Power and Society in Europe: Focus on Western Balkans by Neven Andjelic focuses on the changes in political and social freedoms in the Western Balkans before and during the pandemic. In relation to this aim, it draws on the reports of 20 research organizations, including Freedom House, Friedrich Neumann Stiftung and the World Bank, and develops categories such as "open society", "fairly open society", "opening society", "suppressed society" and "closed society" and includes the Balkans, the European Union, the countries in the region and Türkiye in the analysis. Although this study is important because it has been carried out from a perspective dealing with the course of freedoms based on a comparison of pre-pandemic and pandemic process, it should be indicated that lack of an inquiry into the reliability and validity of the studies used and the lack of sufficient employment of other relevant researches are among the prominent shortcomings of this study.Öğe Gender and Nation(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Kendir Gök, YelizThis paper presents a comprehensive review of Gender and Nation, an invaluable academic contribution authored by the pioneer in the field of social sciences, Nira Yuval-Davis. Conducted through a gender analysis lens, this review thoroughly examines Yuval-Davis’s substantial academic legacy. Yuval-Davis’s insights emphatically underscore the heightened relevance of such a perspective when dissecting intricate issues related to nation and nationalism. The review initiates by positing a pivotal question and subsequently accentuates the gaps present within the current body of literature that addresses the intersection of nation and gender. Moreover, the review highlights the inherent worth of Yuval-Davis’s work by meticulously exploring its implications for themes encompassing women, femininity, men, masculinity, and their intricate connections with the construct of the nation. This exploration distinctly underscores the pivotal role of gender in shaping and influencing these multifaceted aspects. Consequently, the review expounds upon how our identities as gendered individuals often relegate us to a subordinate position, ultimately situating us with paramount significance in the intricate tapestry of the nation.Öğe Statü Endişesi(Selçuk Üniversitesi, 2023) Yılmaz, MevlütDe Botton, Statü Endişesi isimli çalışmasında günümüz toplumlarını/bireylerini içten içe kemiren önemli bir soruna odaklanır. Statüyü, bireyin toplumun gözündeki değeri ve önemi üzerinden okumaya çalışır. Ona göre, toplumsal hiyerarşide her merdivenin bir basamağında durma, bu konumu sürdürülebilir kılma ve bir alt basamağa inme tehlikesi gibi düşünceler kişi için ciddi bir endişe kaynağıdır. Toplumun yargılamaları yani başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu özellikle başarı-başarısızlık dikotomosiyle yakından ilişkilidir. Toplumsal yaşamda statü, başarıya endekslidir ve başarısızlık acımasızca yargılanır. Bu durum, bireyleri evrensel bir his olarak statü kaybetme endişesini yaşamaya sevk eder. De Botton çalışmasında, statü endişesinin bireyleri ciddi seviyede hüzne ve kedere sürükleme ihtimali olduğunu ve toplumda belirli bir konum edinmeye yönelik iştahın, birey için işlevsel olduğunu, ancak aşırıya kaçıldığında ölümle sonuçlanabileceğini ileri sürer. Statü endişesi sorununa en iyi çözüm yolunun onu anlamaya ve ondan bahsetmeye çalışmak olduğunu savunur. Yazar, statü endişesinin nedenlerini tarihsel serüven içerisinde çeşitli örnekleriyle sevgisizlik, snopluk, beklenti, meritokrasi ve güven faktörleri bağlamında inceler. Ayrıca geçmiş dönem filozoflar, edebi, sanatsal, politik, dini ve bohem kişiliklerden ilham alarak bu endişeyi yenmeye yönelik çabaları, kapsamlı ve akıcı bir biçimde sunar.Öğe Risky is the New Safe(Selçuk Üniversitesi, 2023) Giray, LouieWritten by Randy Gage, Risky is the New Safe is an accessible, easy-toread book that provides out-of-the-box insights on how to approach life, become successful, and live unconventionally through risking. Randy Gage is an American author, businessman, and motivational speaker, who is known for his inspiring rags-to-riches life story. Divided into seven chapters creatively named after parts of the opera, the main argument of the book is using the old, conventional, and safe paradigms is risky. It demands for a change in thinking and encourages the readers to act by embracing risk. It is not deadening and is recommended to decision-makers and to those who are interested in undertaking the risky and unconventional pathway.Öğe Balkan Paktı Süreci’nde II. Balkan Konferansı ve Yankıları(Selçuk Üniversitesi, 2023) Geçikli, Recep Murat28 Ocak 1920’de Meclis-i Mebusan’ın kabul ettiği Misak-ı Milli ile tespit edilen ilkeler, Türk dış politikasının temelini oluşturdu. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin çağdaş devletler arasında hak ettiği yeri almasında, izlenecek dış politikanın oldukça etkili olacağını bilmekteydi. Bu bağlamda dış politika vizyonu akılcılık ve gerçekçilik temellerine dayanıyordu. Balkanlar, stratejik özelliklerinden dolayı tarih boyunca büyük devletlerin hedefinde olan bir bölgeydi. Türkiye, Balkanlarda statükocu bir siyaset takip etmekteydi. Balkan devletleriyle sorunların çözümüyle birlikte ikili anlaşmalarla ilişkiler güçlendirilmeye çalışıldı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma Balkanlarda bir birlik kurulması yönünde en umut verici gelişme oldu. Bu doğrultuda konferanslar toplanarak görüşmeler başladı. İlki Atina’da toplanan konferansın ikincisi İstanbul’da toplanmıştı. Çalışmanın amacı; II. Balkan Konferansı öncesinde yapılan hazırlıkları, görüşmeleri, kamuoyunun yaklaşımını ve sonuçlarını ayrıntılı olarak incelemektir. Türk kamuoyunun, konferansı ve dolayısıyla da Balkanlarda bir birlik kurulmasını ne kadar önemsediği arşiv belgeleri, ulusal basın, tetkik eserler ve makalelerden yararlanılarak ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yaklaşan II. Dünya Savaşı öncesi Türkiye’nin barıştan yana tavrının konferansta da devam ettiğinin görülmesi ve konferansın yarı-resmi nitelikte olması kamuoyu düşüncesini yansıtması açısından da önemliydi. Bu çalışma; Türkiye’nin resmi dış politika esaslarının kamuoyu ile paralellik gösterdiği ve bu düşüncenin Balkan ülkelerine aksettirilmesinde konferansın etkisini ortaya koymaktadır. Özellikle, ulusal basın ve orijinal arşiv belgelerinden yararlanılarak konunun irdelenmesi bu çalışmayı farklı kılmaktadır.Öğe Velid b. Abdülmelik Dönemi İmar Faaliyetleri(Selçuk Üniversitesi, 2023) Şimşir, Mehmet; Demir, KemalEmevîlerin altıncı halifesi Velid b. Abdülmelik, hem kendi döneminde hem de sonraki süreç üzerinde önemli tesirler bırakan etkili bir kimsedir. Onun zamanında gerçekleştirilen fetih hareketleri sonucunda devletin siyasî sınırları doğuda Çin, batıda İspanya toprakları, kuzeyde İç Anadolu ve Kafkasya bölgesine kadar genişlemiştir. Bu sayede devletin gelirleri artmış ve hazinesi zenginleşmiştir. Velid b. Abdülmelik döneminde Ürdün ve Filistin topraklarını kapsayan bölge başta olmak üzere devletin birçok yerinde yoğun bir inşa faaliyetine girişilmiştir. Camiler, kasırlar inşa edilmiş, yeni şehirler kurulmuş, bazı bölgeler ihya edilmiş ve bazı eski yapılar onarılmıştır. Bu çalışmada Emevî halifesi Velid b. Abdülmelik döneminde (86-96/705-715) meydana gelen imar faaliyetleri üzerinde durulmuş, on yıllık süreç içerisinde yapılan imar faaliyetlerinin İslam sanat anlayışından ziyade daha çok nerede, ne zaman ve ne amaçla yapıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılan çalışmada, öncelikli olarak literatür taraması yapılmış ve konuyla ilgili bilgi veren temel kaynaklar ile güncel araştırmalar tespit edilmiştir. Bu kaynaklardan doküman inceleme tekniğiyle elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Tarihsel bilgileri ortaya koymanın yanı sıra konuyla ilgili yeni ve özgün çıkarımlarda bulunulmaya çalışılmıştır.