Kütlesel olarak yerleştirilebilen restoratif materyallerin klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016-06-29

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu in-vivo çalışmanın amacı kütlesel olarak yerleştirilebilen kompozit rezin ile yüksek viskoziteli geleneksel cam iyonomer simanın klinik başarısını, çocuk hastaların süt azı dişlerinde geleneksel tabakalama yöntemiyle uygulanabilen kompozit rezinle karşılaştırıp 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık izleme süreci sonunda United States Public Healt Services (USPHS) kriterlerine göre değerlendirmektir. Bu çalışmada 6-10 yaşları arasındaki karışık dişlenme dönemindeki 26 çocukta toplam 134 adet süt azı dişlerinin sınıf II kaviteleri tabakalı olarak yerleştirilebilen geleneksel kompozit rezin Filtek™ Z550 Nano Hibrit Üniversal Restoratif, kütlesel olarak yerleştirilebilen 2 farklı kompozit rezin Sonicfill™, X-tra fil ve 1 tane de yüksek viskoziteli kondanse edilebilir cam iyonomer siman Equia Fil kullanılarak üretici firmanın önerilerine göre tek bir klinisyen tarafından restore edildi. Bu materyalleri uygulamak için üretici firmaların önerileri doğrultusunda rezin içerikli materyallerin restorasyonlarının altında Clearfil SE Bond bonding sistemi kullanıldı. Her bir restorasyon uygulamasından önce, sonra ve kontrol seanslarında dijital periapikal radyografi alındı. Restorasyonların klinik durumları 3, 6 ve 12 ay sonra USPHS kriterlerine göre farklı iki araştırmacı tarafından bağımsız olarak değerlendirildi.İstatistiksel analiz Pearson Chi-square ve McNemar testleri kullanılarak yapıldı. Çalışmada hiçbir olguda renk uyumsuzluğu, ikincil çürük, postoperatif hassasiyet ve anatomik formda uyumsuzluk gözlenmedi. Klinik takip süresi sonunda Filtek Z550 grubunda % 6,25, Sonicfill grubunda % 5,88, X-tra fil grubunda % 5,88, Equia Fil grubunda % 11,76 oranında kenar renklenmesi(p=0,747) gözlendi. Filtek Z550 grubunda % 3,125, Sonicfill grubunda % 2,94, X-tra fil grubunda % 2,94, Equia Fil grubunda % 17,65 oranında marjinal uyumsuzluk (p=0,034) belirlendi. Retansiyon parametresinin 1 yıllık değerlendirilmesi sonucunda Sonicfill, Filtek Z550 ve X-tra fil kompozit restorasyonlarının hiçbirinde kayıp görülmezken, Equia Fil grubunda ise % 17,65 oranında retansiyon kaybı (p=0,005) gözlendi. Marijinal uyum ve retansiyon kriterlerinde Equia Fil'in çalışmada kullanılan diğer restoratif materyallere göre istatistiksel olarak daha başarısız olduğu tespit edildi. Bu bulgular neticesinde süt azı dişlerinin restoratif tedavisinde kütlesel yerleştirilebilen kompozit rezinlerin, geleneksel kompozit rezinler kadar klinik olarak başarılı olduğu ve bu materyallerin uzun dönem başarılarını değerlendirilmesi için daha uzun süreli klinik çalışmalara ihtiyaç duyulduğu sonucuna varıldı.
This in vivo study aims to compare clinical success of bulk-fill composite resin and high viscosity conventional glass ionomer cement with deciduous molars can be applied with conventional layering method composite residual and evaluate according to the criteria of United States Public Healt Services ( USPHS) after 3 months, at 6 months and 1 year follow-up period. Class II cavities of 134 deciduous molar teeth in 26 children in mixed dentition aged 6-10 were restored by one operator according to the manufacturer's instructions with a traditional composite resin Filtek ™ Z550 Nano Hybrid Universal Restorative which can be placed by increment technique, two different bulk-fill composite resins Sonicfill, X-tra fil and one also high viscosity conventional glass ionomer cement Equia Fil. Clearfil SE Bond bonding system was used under the resin content of the materials in accordance with the manufacturers recommendations to apply these materials. Digital periapical radiographs were obtained before and after the restoration and at a recall appointment. Clinical examination of the restorations was performed by two independent examiners in 3, 6 and 12 months according to USPHS criteria. Statistical analysis was performed using Pearson Chi-Square and McNemar tests. None of the cases demonstrated color mismatches, secondary caries, discrepancy in anatomical form, postoperative sensivity. Marginal discoloration in 6,25 % of Z 550 group, 5,88 % of Sonicfill group, 5,88 % of X-tra fil group, 11,76 % of Equia Fil group was observed at the end of clinical followup (p=0,747). Marginal mismatch in . 3,125 % Filtek Z550 group, 2,94 % Sonicfill group, 2,94 % Xtra fil group, 17,65 % Equia Fil group was determined (p=0,034). As a result of a 1-year clinical evaluation of retention parameters, while missing in any of Sonicfill, Filtek Z550 and X-tra fil composite restoration was not seen, loss of retention in 17,65 % Equia Fil group was observed (p=0,005). Equia Fil was found to be statistically more unsuccessful according to other restorative materials used in the study for the marginal fit and retention criteria. As a result of these findings, bulk-fill composite resins are clinically successful as conventional composite resin in the restorative treatment of temporary molars and concluded that to need for longer clinical trials in order to evaluate the long-term success of these materials.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Yüksek viskoziteli cam iyonomer siman, Kompozit, USPHS kriteri, High viscosity glass ionomer cement, Composite, USPHS criteria

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Akman, H. (2016). Kütlesel olarak yerleştirilebilen restoratif materyallerin klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış uzmanlık tezi, Konya.