Representation of violence in Alice Walker's The Color Purple and Toni Morrison's The Bluest Eye in line with the new historicism
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Violence is a critical social problem to be addressed in society. Violence, which affects humans severely, can be seen among people from all walks of life everywhere. No matter how unacceptable it is, the majority of people cannot avoid themselves from committing violence and most of the people cannot escape from being exposed to violence. One of the societies where violence is seen frequently is African Americans. In point of fact, violence in African American society dates back to old slavery times, and it is associated directly with racism, as well. Moreover, during the Jim Crow Era, Afro-American people experienced unbearable inequalities and discrimination. During their fight against discrimination, they had a lot number of casualties in the American Civil War and the Civil Rights Movement. Afro-Americans were unfairly killed and wounded. In particular, being women in the Afro-American community was double jeopardy, as they were both women and black. Consequently, black women experienced gender-based violence. Violence is explicitly apparent in the societies described in The Bluest Eye and The Color Purple, as well. Women characters are severely exposed to violence in these books. Furthermore, gender-based violence may be categorized as physical, psychological, and sexual violence. In this study, the purpose is to investigate the gender-based representation of the physical, psychological, and sexual violence in Toni Morrison's The Bluest Eye and in Alice Walker's The Color Purple consistent with the new historicism. Both Toni Morrison and Alice Walker are worldwide known Afro-American authors, who describe the problems of Afro-American characters in The Bluest Eye and The Color Purple. These novels reflect the violence that Afro-American people exposed to. In this society, the violence is seen as a common problem; people encounter several challenges and try to survive. Violence is common in both novels; however, the course of events affects the characters differently. The protagonist of The Bluest Eye, Pecola, as a child can only pray to God for the solution to the violence around her, cannot fight against violence, and goes mad at the end; on the other hand, the protagonist of The Color Purple, Celie, struggles against violence, becomes strong, and escapes from violence in the end. Alice Walker's concept of womanism's reflection can be seen at the end of The Color Purple in terms of the women's emancipation. As a matter of fact, with the intention of demonstrating the violence problems more effectively in The Bluest Eye and The Color Purple, the novels are investigated in their social, cultural, historical, or political context within the framework of the new historicism movement. Accordingly, this study aims to explore the representation of violence in Toni Morrison's The Bluest Eye and Alice Walker's The Color Purple in line with the new historicism.
Şiddet toplumda ele alınması gereken son derece önemli sosyal bir sorundur. İnsanları ciddi şekilde etkileyen şiddet toplumun her kesiminden insanlar arasında her yerde görülebilmektedir. Ne kadar kabul edilemez olsa da insanların çoğu kendini şiddet uygulamaktan alıkoyamamaktadır ve pek çok kişi şiddete maruz kalmaktan kaçamamaktadır. Şiddetin yaygın olarak gözlemlendiği toplumlardan biri de Afro-Amerikalılardır. Hatta öyle ki, Afrikan Amerikan toplumunda şiddet, doğrudan ırkçılıkla da bağlantılı olarak, eski kölelik zamanlarına dayanmaktadır. Daha da fazlası, siyahlar Jim Crow döneminde, dayanılamaz eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Ayrımcılığa karşı mücadeleleri süresince Amerikan İç Savaşında ve Yurttaşlık Hakları Hareketinde çok sayıda ölü ve yaralı verdiler. Haksızca öldürüldüler ve yaralandılar. Özellikle, Afro-Amerikan toplumunda kadın olmak, hem kadın oldukları hem de siyah oldukları için çifte tehlike yaratan bir durumdu. Dolayısıyla, siyah kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldılar. Şiddet, En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarının toplumunda da tüm çıplaklığıyla açıkça gözlemlenebilmektedir. Bu kitaplarda kadınlar ciddi bir şekilde şiddete maruz kalmaktadır. Ayrıca, toplumsal cinsiyete bağlı olarak uygulanan şiddet fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddet gibi bir kaç başlık altında incelenebilmektedir. Bu çalışmadaki amacımız yeni tarihselcilik doğrultusunda Toni Morrison'un En Mavi Göz ve Alice Walker'ın Renklerden Moru romanlarında görülen toplumsal cinsiyete dayalı fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet tasvirlerini incelemeye çalışmaktır. Hem Toni Morrison hem de Alice Walker, Afrikan Amerikan karakterlerinin problemli hayatlarını ele alan, dünyaca bilinen Afro-Amerikan yazarlardır. Afro-Amerikan insanların karşılaştıkları şiddeti yansıtan En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarının konu aldığı toplumlarda şiddet sıradan görülmektedir, insanlar pek çok zorlukla karşılaşmaktadırlar ve hayatta kalmaya çalışmaktadırlar. Şiddet her iki romanda da ortaktır ama olayların gidişatı buna rağmen karakterleri farklı şekillerde etkilemektedir. En Mavi Göz romanının ana karakteri Pecola bir çocuk olarak etrafındaki şiddetin çözümü için yalnızca Tanrı'ya yalvarabilir, şiddetle baş edemez ve sonunda aklını kaybeder, diğer yandan Renklerden Moru romanının ana karakteri Celie şiddete karşı savaşır, güçlenir ve sonunda şiddetten kurtulur. Renklerden Moru romanının sonundaki kadınların özgürleşmesi hususunda Alice Walker'ın Kadıncılık kavramının etkili olduğu görülmektedir. Neticede, En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarında incelenen şiddet sorunlarını sosyal, kültürel, tarihsel, ya da siyasi bağlamında daha iyi aktarabilmek adına romanlar yeni tarihselcilik akımı kapsamında incelenmiştir. Dolayısıyla, bu çalışma yeni tarihselcilik doğrultusunda Toni Morrison'un En Mavi Göz ve Alice Walker'ın Renklerden Moru romanlarında görülen şiddet tasvirlerini yansıtmayı amaçlamaktadır.
Şiddet toplumda ele alınması gereken son derece önemli sosyal bir sorundur. İnsanları ciddi şekilde etkileyen şiddet toplumun her kesiminden insanlar arasında her yerde görülebilmektedir. Ne kadar kabul edilemez olsa da insanların çoğu kendini şiddet uygulamaktan alıkoyamamaktadır ve pek çok kişi şiddete maruz kalmaktan kaçamamaktadır. Şiddetin yaygın olarak gözlemlendiği toplumlardan biri de Afro-Amerikalılardır. Hatta öyle ki, Afrikan Amerikan toplumunda şiddet, doğrudan ırkçılıkla da bağlantılı olarak, eski kölelik zamanlarına dayanmaktadır. Daha da fazlası, siyahlar Jim Crow döneminde, dayanılamaz eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Ayrımcılığa karşı mücadeleleri süresince Amerikan İç Savaşında ve Yurttaşlık Hakları Hareketinde çok sayıda ölü ve yaralı verdiler. Haksızca öldürüldüler ve yaralandılar. Özellikle, Afro-Amerikan toplumunda kadın olmak, hem kadın oldukları hem de siyah oldukları için çifte tehlike yaratan bir durumdu. Dolayısıyla, siyah kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldılar. Şiddet, En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarının toplumunda da tüm çıplaklığıyla açıkça gözlemlenebilmektedir. Bu kitaplarda kadınlar ciddi bir şekilde şiddete maruz kalmaktadır. Ayrıca, toplumsal cinsiyete bağlı olarak uygulanan şiddet fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddet gibi bir kaç başlık altında incelenebilmektedir. Bu çalışmadaki amacımız yeni tarihselcilik doğrultusunda Toni Morrison'un En Mavi Göz ve Alice Walker'ın Renklerden Moru romanlarında görülen toplumsal cinsiyete dayalı fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet tasvirlerini incelemeye çalışmaktır. Hem Toni Morrison hem de Alice Walker, Afrikan Amerikan karakterlerinin problemli hayatlarını ele alan, dünyaca bilinen Afro-Amerikan yazarlardır. Afro-Amerikan insanların karşılaştıkları şiddeti yansıtan En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarının konu aldığı toplumlarda şiddet sıradan görülmektedir, insanlar pek çok zorlukla karşılaşmaktadırlar ve hayatta kalmaya çalışmaktadırlar. Şiddet her iki romanda da ortaktır ama olayların gidişatı buna rağmen karakterleri farklı şekillerde etkilemektedir. En Mavi Göz romanının ana karakteri Pecola bir çocuk olarak etrafındaki şiddetin çözümü için yalnızca Tanrı'ya yalvarabilir, şiddetle baş edemez ve sonunda aklını kaybeder, diğer yandan Renklerden Moru romanının ana karakteri Celie şiddete karşı savaşır, güçlenir ve sonunda şiddetten kurtulur. Renklerden Moru romanının sonundaki kadınların özgürleşmesi hususunda Alice Walker'ın Kadıncılık kavramının etkili olduğu görülmektedir. Neticede, En Mavi Göz ve Renklerden Moru romanlarında incelenen şiddet sorunlarını sosyal, kültürel, tarihsel, ya da siyasi bağlamında daha iyi aktarabilmek adına romanlar yeni tarihselcilik akımı kapsamında incelenmiştir. Dolayısıyla, bu çalışma yeni tarihselcilik doğrultusunda Toni Morrison'un En Mavi Göz ve Alice Walker'ın Renklerden Moru romanlarında görülen şiddet tasvirlerini yansıtmayı amaçlamaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Violence, Physical Violence, Psychological Violence, Sexual Violence, Gender, Racism, Slavery, Womanism, Jim Crow, The Bluest Eye, The Color Purple, New Historicism, Alice Walker, Toni Morrison, Fiziksel ġiddet, Toplumsal Cinsiyet, Irkçılık, Kölelik, Kadıncılık, En Mavi Göz, Renklerden Moru, Yeni Tarihselcilik, Şiddet, Psikolojik Şiddet, Cinsel Şiddet
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Arslan, D. (2024). Representation of violence in Alice Walker's The Color Purple and Toni Morrison's The Bluest Eye in line with the new historicism. (Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
