Suriyeli sığınmacı kadınların kentsel toplumsal hayata katılımlarının kesişimsellik kuramı bağlamında değerlendirilmesi: Konya örneği

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Göç olgusu, bireylerin ekonomik, sosyal, politik veya çevresel faktörler doğrultusunda daha elverişli koşullar arayışıyla gerçekleştirdikleri hareketliliği kapsamaktadır. Bu süreç, bireylerin mevcut yaşam standartlarını iyileştirme çabasıyla zorunlu veya gönüllü olarak şekillenmektedir. Cinsiyet bazında durum değerlendirmesi yapacak olursa göçün en yıkıcı etkilerine maruz kalan kesim kadınlardır. Kadınlar, göç sürecinin her aşamasında çok katmanlı zorluklarla karşılaşabilmektedirler. Toplumsal cinsiyet normları ve göçün getirdiği baskılarla, karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu doğrultuda kesişimsellik kuramı kadınların göç sürecindeki deneyimlerini, kadın ve göçmen kimliğinin yanı sıra ırk, sınıf, din ve diğer kimlik bileşenleriyle etkileşim içerisinde ele alarak analiz etmektedir. Çalışmada kadının göç sürecindeki maruziyetini kesişimsellik kuramı çerçevesinde daha kapsamlı ele alabilmek adına Konya'da ikamet eden Suriyeli sığınmacı kadınlarla görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerin bulguları, Suriyeli sığınmacı kadınların kesişimsellik kuramı kapsamında ele alınan çoklu ayrımcılık biçimlerine Türkiye' de maruz kalmadığını göstermektedir. Çalışma sonucu elde edilen bulgular kesişimsellik kuramında vurgulanan din, dil, ırk, sınıf ayrımları gibi katmanlı zorlukların Türkiye'de uzun yıllardır yaşamını sürdüren Suriyeli sığınmacı kadınlar için belirgin bir engel oluşturmadığını ortaya koymaktadır.
The phenomenon of migration covers the mobility of individuals in search of more favorable conditions in line with economic, social, political, or environmental factors. This process is shaped by individuals' efforts to improve their current living standards, either compulsorily or voluntarily. If the situation is evaluated on the basis of gender, it is women who are exposed to the most devastating effects of migration. Women may face multilayered challenges at every stage of the migration process. They may face gender norms and the pressures brought about by migration. In this respect, intersectionality theory analyzes women's experiences in the migration process by considering women and migrant identities in interaction with race, class, religion, and other identity components. In this study, interviews were conducted with Syrian refugee women residing in Konya in order to analyze women's exposure in the migration process more comprehensively within the framework of intersectionality theory. The findings of these interviews show that Syrian asylum-seeking women are not exposed to the multiple forms of discrimination discussed within the scope of intersectionality theory in Turkey. The findings of the study reveal that the layered difficulties, such as religion, language, race, and class discrimination emphasized in intersectionality theory, do not constitute a significant obstacle for Syrian refugee women who have been living in Turkey for many years.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Arap Baharı, Geçici Koruma, Göç, Göç Politikaları, Kesişimsellik Kuramı, Arab Spring, Intersectionality Theory, Migration, Migration Policies, Temporary Protection

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Birk, G. (2024). Suriyeli sığınmacı kadınların kentsel toplumsal hayata katılımlarının kesişimsellik kuramı bağlamında değerlendirilmesi: Konya örneği. (Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.