İslamda kültürel çoğulculuk ve birarada yaşamak

Küçük Resim Yok

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

İslâm’ın kültürel çoğulculuk içinde dikkat ettiği tek şey, sosyal yapıyı ilgilendiren konularda, bütün farklı dinlerin ve kültürlerin aynı hassasiyeti duymasıdır. Kültürel çoğulculuk içinde sosyal yapıyı ve bu sosyal yapının oturduğu yerel coğrafyayı korumak, sosyal yapıyı meydana getiren bütün farklı kültürlerin üyelerini ilgilendirmektedir. Çoğulcu kültürel yapıyı İslâm medeniyeti içinde en iyi temsil edenler Türkler olmuştur. Dinler ve kültürler arası diyalog, cemaatler arası bütünleşme ihtiyacı, çağımızın sosyal ve kültürel bir özelliği olarak, kendini göstermektedir. Yine gelecek yüzyıllar, çoğulcu demokrasinin hâkim olacağı çağlar olarak gözükmektedir. Bu ise, insanlığın birbirinin inancına ve kültürüne saygı göstereceği bir toplum yapısı gerekli kılmaktadır. İslâm dini XV asırdır bu toplum yapısını insanlığa takdim etmiş, İslâm medeniyetinde “çokluk, içinde birlikte yaşama” formülünü gerçekleşmiştir. Çoğulcu kültürün bir niteliği olan bu formül, Asr-ı saadetten itibaren Osmanlının sonuna kadar İslâm medeniyetinin bütün safhalarında başarı ile uygulanmıştır.
The only important thing in cultural pluralism for Islam is to feel the same responsibility by all the different religions and cultures in the subjects related to social organism. In this cultural pluralism, all the members of the different cultures which institute the social organism involve in protecting the social organism and physical geography which social organism is in. Turks are the best representative of this cultural pluralism institution in Islamic civilization. Dialog between religions and cultures, the need for integration between assemblies are the characteristics of our age. It seems that cultural pluralism will be prevalent in the following ages. This demands a society structure in which everybody behaves respectfully to other’s belief and culture. The Islamic religion has been advising this society structure since XV Century, the formula “plurality, coexistence” exists in Islamic civilization. This formula is a character of a cultural pluralism has been applied successfully in the every phase of Islamic civilization beginning from asr-ı saadet until the end of the Ottoman Empire.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Din Bilimi

Kaynak

Türk İslam Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

8

Sayı

15

Künye