Kronik Hepatit B tanılı hastalarda arteriyel sertliğin değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Hepatit B virüsü (HBV), hepadnaviridae familyasına ait bir Orthohepadnavirus türü olup, deoksiribo nükleik asit (DNA) bazlı küçük bir virüstür(1). Hem Türkiye'de hem dünyada, akut ve kronik hepatitten, fulminant hepatit, siroz ve hepatoselüler kansere kadar çeşitli karaciğer rahatsızlıklarına yol açmaktadır ve ciddi bir sağlık sorunu olarak hayatı tehdit etmektedir(2). Hepatit B virüsü yüzey antijeninin (HBsAg) altı aydan daha uzun süre serumda saptanması kronik HBV enfeksiyonunu olarak tanımlanır(3). Birçok çalışmada inflamasyonla seyreden hastalıklarda arteriyel sertlikte artış olduğu gösterilmiştir(9-13). Arteriyel sertlik, kardiyovasküler hastalık riskinin önemli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir(17). Biz de çalışmamızda kronik hepatit B hastalarında osilometrik yöntemle nabız dalga hızı analizi yaparak, kronik hepatit B enfeksiyonu ve kardiyovasküler hastalık ilişkisini ortaya koymayı amaçladık. Metot: Çalışmamıza Haziran 2022-Ekim 2023 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı'nda kronik hepatit B enfeksiyonu nedeniyle takip ve tedavi edilen 18-65 yaş arası, kardiyovasküler hastalık risk faktörleri ve belirgin kardiyovasküler, serebrovasküler veya periferik arter hastalığı olmayan, 20'si aktif hasta, 29'u tedavi ile remisyonda hasta ve 32'si inaktif taşıyıcı hasta ve hasta grupları ile benzer özelliklere sahip 34 sağlıklı gönüllü dahil edilmiştir. Tüm gruplardaki hastalardan hemogram, biyokimyasal tetkikler, lipid paneli, insülin düzeyi, HBV serolojik tetkikleri istendi. Tüm gönüllülerden nabız dalga hızı ve augmentasyon indeksi dahil damar ölçümleri, otomatik bir osilometrik cihaz olan Mobil-O-Graph® (IEM GmbH, Stolberg, Almanya) 24 saatlik nabız dalgası analiz monitörü kullanılarak gerçekleştirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen aktif hasta, inaktif taşıyıcı hasta, tedavi ile remisyonda olan hasta ve kontrol grubu arasında yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi arasında anlamlı bir fark yoktu(p>0.05). Çalışmaya dahil edilen aktif hasta, inaktif taşıyıcı hasta, tedavi ile remisyonda olan hasta ve kontrol grubu arasında biyokimyasal ve serolojik tetkikler (Hemoglobin, Kreatinin, Albümin, Alt, Ast, Alp, Ggt, Ldh, Total Bilirubin, Direkt Bilirubin, İndirekt Bilirubin, Glukoz, İnsülin, Homa-Ir, Crp, Kolesterol, Hdl, Ldl, HBV DNA) arasında Albümin, Alt, Ast, Ggt, Ldh, Direkt Bilirubin ve HBV DNA dışında biyokimyasal tetkiklerde anlamlı bir fark yoktu(p>0.05). Albümin Alt, Ast, Ggt, Ldh, Direkt Bilirubin, ve HBV DNA tetkikleri açısından aktif hasta grubu ile diğer gruplar arasında anlamlı istatistiksel farklılık vardı (p<0.05). Aktif hastalık grubu, inaktif taşıyıcı grubu, tedavi ile remisyonda hasta grubu ve sağlıklı kontrol grubu vasküler parametrelerinden 24 saatlik PWV'si (sırasıyla 7,1±1,7 vs. 7,0±1,0 vs. 7,1±1,3 vs. 6,8±1,3 P=0,780), gündüz PWV'si (sırasıyla 7,1±1,7 vs. 7,0±1,0 vs. 7,1±1,3 vs. 6,8±1,3 P=0,858), gece PWV'si (sırasıyla 7,1±1,7 vs. 6,8±1,0 vs. 7,0±1,3 vs. 6,6±1,3 P=0,643) bulundu. PWV parametreleri yüksekten düşüğe doğru aktif hasta grubu, tedavi ile remisyonda hasta grubu, inaktif taşıyıcı hasta grubu ve kontrol grubu olarak sıralandı. Ancak istatistiksel olarak dört grup arasında anlamlı fark bulunmadı(p>0,05). Çalışmaya dahil edilen hasta grupları medyan hastalık süresine göre ayrı ayrı ikişer gruba ayrılıp karşılaştırıldığında hiçbir grupta hastalık süresine vasküler parametreler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı(p>0.05). Aktif hastalarda yapılan korelasyon analizinde PWV ile yaş, kolesterol, ldl ile korelasyon saptandı(p<0.05). Sonuç: Kronik hepatit B enfeksiyonu nedeniyle takipli hastaların arteriyel sertlik düzeyleri osilometrik yöntemle nabız dalga hızı ölçümü ile değerlendirildiğinde, hasta grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Yine de nabız dalga hızının aktif hasta grubunda, tedavi ile remisyonda hasta grubunda ve inaktif taşıyıcı hasta grubunda kontrol grubuna göre yüksek bulunması kronik hepatit B hastalarında arteriyel sertliğin artmış olabileceğini düşündürmektedir. Ancak enfekte hepatositlerden salınan nitrik oksitin arteriyel sertliğin oluşumunu engelleyebilmesini ya da maskeleyebilmesi mümkündür. Çalışmamızda hasta sayısının azlığı çalışmayı kısıtlamaktadır. Bu nedenle çok merkezli ve daha fazla hasta grubuyla yapılacak çalışmaların, kronik hepatit B enfeksiyonu ile arteriyel sertlik, kardiyovasküler hastalık ve nitrik oksit düzeyleri arasındaki ilişkiyi daha net ortaya çıkaracağını düşünüyoruz.

Aim: Hepatitis B virus (HBV) is a type of Orthohepadnavirus belonging to the hepadnaviridae family and is a small virus based on deoxyribonucleic acid (DNA)(1). It causes various liver disorders ranging from acute and chronic hepatitis to fulminant hepatitis, cirrhosis, and hepatocellular cancer both in Turkey and worldwide, posing a serious health threat(2). Chronic HBV infection is defined as the detection of hepatitis B virus surface antigen (HBsAg) in the serum for more than six months(3). Many studies have shown an increase in arterial stiffness in diseases with inflammation(9-13). Arterial stiffness is considered a significant indicator of cardiovascular disease risk(17). In our study, we aimed to reveal the relationship between chronic hepatitis B infection and cardiovascular disease by performing pulse wave velocity analysis with the oscillometric method in patients with chronic hepatitis B. Method: Our study was conducted from June 2022 to October 2023 at the Gastroenterology Department of Selçuk University Medical Faculty Hospital, with patients aged 18-65 who were being followed and treated for chronic hepatitis B infection. These included 20 active patients, 29 in remission due to treatment, and 32 inactive carriers, along with 34 healthy volunteers with similar characteristics. These subjects did not have significant cardiovascular, cerebrovascular, or peripheral artery diseases or cardiovascular risk factors. For all groups, tests such as complete blood count, biochemical tests, lipid panel, insulin levels, and HBV serological tests were requested. Vascular measurements including pulse wave velocity and augmentation index were performed on all volunteers using the Mobil-O-Graph® (IEM GmbH, Stolberg, Germany), an automatic oscillometric device, for 24-hour pulse wave analysis. Results: In the study, there was no significant difference in age, gender, or body mass index among the active patients, inactive carriers, patients in remission due to treatment, and the control group (p>0.05). Among these groups, biochemical and serological tests (Hemoglobin, Creatinine, Albumin, ALT, AST, ALP, GGT, LDH, Total Bilirubin, Direct Bilirubin, Indirect Bilirubin, Glucose, Insulin, HOMA-IR, CRP, Cholesterol, HDL, LDL, HBV DNA) showed no significant difference except for Albumin, ALT, AST, GGT, LDH, Direct Bilirubin, and HBV DNA (p>0.05). Significant statistical differences were found between the active patient group and the other groups in terms of Albumin, ALT, AST, GGT, LDH, Direct Bilirubin, and HBV DNA tests (p<0.05). The vascular parameters of the active disease group, inactive carrier group, patients in remission, and healthy control group showed the following 24-hour PWV (respectively 7.1±1.7 vs. 7.0±1.0 vs. 7.1±1.3 vs. 6.8±1.3 P=0.780), daytime PWV (respectively 7.1±1.7 vs. 7.0±1.0 vs. 7.1±1.3 vs. 6.8±1.3 P=0.858), and nighttime PWV (respectively 7.1±1.7 vs. 6.8±1.0 vs. 7.0±1.3 vs. 6.6±1.3 P=0.643). The PWV parameters ranked from highest to lowest as active patient group, patients in remission, inactive carrier group, and control group. However, there was no statistically significant difference between the four groups (p>0.05). When the patient groups included in the study were divided into two groups according to the median duration of illness and compared, no significant difference was found in vascular parameters related to the duration of illness in any group (p>0.05). In the correlation analysis performed in active patients, a correlation was found between PWV and age, cholesterol, LDL (p<0.05). Conclusion: When the arterial stiffness levels of patients followed up for chronic hepatitis B infection were evaluated using the oscillometric method for pulse wave velocity measurement, no statistically significant difference was found between the patient groups. However, the higher pulse wave velocity found in the active patient group, the patient group in remission with treatment, and the inactive carrier patient group compared to the control group suggests that arterial stiffness may be increased in patients with chronic hepatitis B. It is possible that nitric oxide released from infected hepatocytes can prevent or mask the formation of arterial stiffness. The small number of patients in our study is a limitation. Therefore, we believe that multi-center studies with a larger patient group will more clearly reveal the relationship between chronic hepatitis B infection and arterial stiffness, cardiovascular disease, and nitric oxide levels.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Arteriyel Sertlik, Kronik Hepatit B Enfeksiyonu, Kardiyovasküler Hastalık, Nabız Dalga Hızı, İnflamasyon, Arterial Stiffness, Chronic Hepatitis B Infection, Cardiovascular Disease, Pulse Wave Velocity, Inflammation

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Malkoç, A. (2024). Kronik Hepatit B tanılı hastalarda arteriyel sertliğin değerlendirilmesi. (Uzmanlık Tezi). Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Konya.