Entansif ve Yarı-Entansif Şartlarda Yetiştirilen Yerli Türk Kazlarının Büyüme, Kesim ve Karkas Özellikleri ile Bazı Et Kalite ve Vücut Yağ Kompozisyonu Özelliklerinin İncelenmesi
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
The aim of this study was to examine the growth, slaughter and carcass traits with meat quality
and body fat composition of native Turkish geese reared in intensive and semi-intensive systems. Geese
reared under the same conditions for the first 4 weeks were fed ad libitum. Goslings were divided into
2 groups from the 5th week until slaughter, as 29 geese in the intensive group (16 weeks) and 29 geese
in the semi-intensive group (28 weeks). While the geese in the intensive system consume concentrated
feed ad libitum, the geese raised in the semi-intensive system were given 50% of the concentrated feed
consumed in the intensive system in addition to the pasture.
The live weights of geese reared in intensive conditions were found to be higher every week
than those reared in semi-intensive conditions from the time they were divided according to the rearing
system until the age of 16 weeks (P<0,001). While gender had a significant effect at 8 and 10 weeks of
age (P<0.05); as age increased, the effect of gender increased even more at 12, 14 and 16 weeks
(P<0.01). It can be said that the geese in the intensive group, which have the advantage of early intensive
feeding, do not have a significant daily weight gain after the age of 12 weeks and reach slaughter weight
maturity at this age. In this study, the animals to be fattened for 20 weeks or longer under semi-intensive
conditions should be females and males should be sent to slaughter earlier.
In intensive group 12 geese at the 16th week and 12 geese at the 28th week in semi-intensive
group were slaughtered with equal numbers of gender. There was no effect of rearing system and gender
on slaughter weight, hot and cold carcass weights. Hot and cold carcass dressing were found to be high
in semi-intensive geese (P<0.01). While the rates of breast meat and abdominal fat was higher in geese
in the semi-intensive group (P<0,05); there was no effect of breeding systems on thigh rate. It can be
said that this situation emerged as a result of the effect of age, together with the breeding system.
Samples taken from blood serum, abdominal adipose tissue, breast and thigh meat of
slaughtered geese were examined. The effect of breeding system was found on cholesterol, HDL, LDL,
triglyceride and albumin (P<0.05). It was determined that the rearing system had no effect on the total
protein. Gender only had an effect on HDL and LDL levels (P<0.01). Interaction between rearing
system and gender was detected on HDL, LDL and triglyceride (P<0.05). It was determined that the
rearing system and gender had no effect on amino acid profiles in thigh and breast meat and fatty acid
profiles in adipose tissue. The fact that goose fat has a total unsaturated fatty acid content of %70-71 is
a healthy animal fat and consumers can consume it as an alternative in their traditional meals.
Bu çalışmanın amacı, entansif ve yarı entansif sistemlerde yetiştirilen yerli Türk kazlarında büyüme, kesim ve karkas özellikleri ile et kalitesi ve vücut yağ kompozisyonlarını incelemektir. İlk 4 hafta aynı koşullarda yetiştirilen kazlar ad libitum olarak beslenmiştir. Kaz palazları, beşinci haftadan itibaren kesime kadar entansif grupta 29 (16 hafta) ve yarı entansif grupta 29 kaz (28 hafta) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Entansif şartlarda yetiştirilen kazlar ad libitum konsantre yem tüketirken, yarı entansif şartlarda yetiştirilenlere meraya ek olarak entansif sistemde tüketilen yemin %50'si verilmiştir. Yetiştirme sistemine göre ayrıldıkları dönemden 16 haftalık yaşa kadar, entansif şartlarda yetiştirilen kazların canlı ağırlıkları yarı entansif şartlarda yetiştirilenlerden her hafta daha yüksek bulunmuştur (P<0,001). Cinsiyetin, 8 ve 10 haftalık yaşlarda önemli etkisi bulunurken (P<0,05); yaş arttıkça 12, 14 ve 16. haftalarda cinsiyetin etkisi daha da artmıştır (P<0,01). Erken dönem ad libitum beslemenin avantajına sahip olan entansif gruptaki kazlarda 12 haftalık yaştan sonra önemli düzeyde günlük canlı ağırlık artışı olmadığı ve bu yaşta kesim olgunluğuna ulaştığı söylenebilir. Bu çalışmada yarı entansif şartlarda 20 haftalık ve daha uzun besiye alınacak hayvanların dişiler olması gerektiği, erkeklerin ise daha önce kesime sevk edilebileceği kanaatine varılmıştır. Entansif grupta 16. haftada 12 kaz ve yarı entansif grupta 28. haftada 12 kaz, cinsiyetlerde eşit sayıda olacak şekilde kesim yapılmıştır. Kesim ağırlığı, sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları üzerine yetiştirme sistemi ve cinsiyetin etkisi bulunmamıştır. Yarı entansif şartlarda yetiştirilen kazlarda sıcak ve soğuk karkas randımanları yüksek bulunmuştur (P<0,01). Yarı entansif grupta bulunan kazlarda göğüs eti ve abdominal yağ oranları yüksek bulunurken (P<0,05); yetiştirme sistemlerinin but oranı üzerine etkisi bulunmamıştır. Bu durumun yetiştirme sistemi ile beraber yaşın da etkili olduğu söylenebilir. Kesilen kazların kan serumu, abdominal yağ dokusu, göğüs ve but etinden alınan örnekler incelenmiştir. Kolesterol, HDL, LDL, trigliserit ve albümin üzerine yetiştirme sisteminin etkili olduğu bulunmuştur (P<0,05). Yetiştirme sisteminin toplam protein üzerine etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Cinsiyetin ise sadece HDL ve LDL düzeylerine etkisi olduğu bulunmuştur (P<0,01). HDL, LDL ve trigliserit üzerinde yetiştirme sistemi ve cinsiyet arasında interaksiyonun önemli olduğu tespit edilmiştir (P<0.05). But ve göğüs etlerindeki amino asit ile yağ dokusundaki yağ asidi profillerine yetiştirme sistemi ve cinsiyetin etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Kaz yağının %70-71 oranında toplam doymamış yağ asidi içeriğine sahip olması nedeniyle, sağlıklı bir hayvansal yağ olarak nitelenebileceği ve tüketicilerin geleneksel yemeklerde alternatif yağ olarak kullanabilecekleri sonucuna varılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, entansif ve yarı entansif sistemlerde yetiştirilen yerli Türk kazlarında büyüme, kesim ve karkas özellikleri ile et kalitesi ve vücut yağ kompozisyonlarını incelemektir. İlk 4 hafta aynı koşullarda yetiştirilen kazlar ad libitum olarak beslenmiştir. Kaz palazları, beşinci haftadan itibaren kesime kadar entansif grupta 29 (16 hafta) ve yarı entansif grupta 29 kaz (28 hafta) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Entansif şartlarda yetiştirilen kazlar ad libitum konsantre yem tüketirken, yarı entansif şartlarda yetiştirilenlere meraya ek olarak entansif sistemde tüketilen yemin %50'si verilmiştir. Yetiştirme sistemine göre ayrıldıkları dönemden 16 haftalık yaşa kadar, entansif şartlarda yetiştirilen kazların canlı ağırlıkları yarı entansif şartlarda yetiştirilenlerden her hafta daha yüksek bulunmuştur (P<0,001). Cinsiyetin, 8 ve 10 haftalık yaşlarda önemli etkisi bulunurken (P<0,05); yaş arttıkça 12, 14 ve 16. haftalarda cinsiyetin etkisi daha da artmıştır (P<0,01). Erken dönem ad libitum beslemenin avantajına sahip olan entansif gruptaki kazlarda 12 haftalık yaştan sonra önemli düzeyde günlük canlı ağırlık artışı olmadığı ve bu yaşta kesim olgunluğuna ulaştığı söylenebilir. Bu çalışmada yarı entansif şartlarda 20 haftalık ve daha uzun besiye alınacak hayvanların dişiler olması gerektiği, erkeklerin ise daha önce kesime sevk edilebileceği kanaatine varılmıştır. Entansif grupta 16. haftada 12 kaz ve yarı entansif grupta 28. haftada 12 kaz, cinsiyetlerde eşit sayıda olacak şekilde kesim yapılmıştır. Kesim ağırlığı, sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları üzerine yetiştirme sistemi ve cinsiyetin etkisi bulunmamıştır. Yarı entansif şartlarda yetiştirilen kazlarda sıcak ve soğuk karkas randımanları yüksek bulunmuştur (P<0,01). Yarı entansif grupta bulunan kazlarda göğüs eti ve abdominal yağ oranları yüksek bulunurken (P<0,05); yetiştirme sistemlerinin but oranı üzerine etkisi bulunmamıştır. Bu durumun yetiştirme sistemi ile beraber yaşın da etkili olduğu söylenebilir. Kesilen kazların kan serumu, abdominal yağ dokusu, göğüs ve but etinden alınan örnekler incelenmiştir. Kolesterol, HDL, LDL, trigliserit ve albümin üzerine yetiştirme sisteminin etkili olduğu bulunmuştur (P<0,05). Yetiştirme sisteminin toplam protein üzerine etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Cinsiyetin ise sadece HDL ve LDL düzeylerine etkisi olduğu bulunmuştur (P<0,01). HDL, LDL ve trigliserit üzerinde yetiştirme sistemi ve cinsiyet arasında interaksiyonun önemli olduğu tespit edilmiştir (P<0.05). But ve göğüs etlerindeki amino asit ile yağ dokusundaki yağ asidi profillerine yetiştirme sistemi ve cinsiyetin etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Kaz yağının %70-71 oranında toplam doymamış yağ asidi içeriğine sahip olması nedeniyle, sağlıklı bir hayvansal yağ olarak nitelenebileceği ve tüketicilerin geleneksel yemeklerde alternatif yağ olarak kullanabilecekleri sonucuna varılmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Büyüme, et kalitesi, kaz, yağ asidi, yetiştirme sistemi, Growth, meat quality, goose, fatty acid, rearing system
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Kaya, Z. K., (2022). Entansif ve Yarı-Entansif Şartlarda Yetiştirilen Yerli Türk Kazlarının Büyüme, Kesim ve Karkas Özellikleri ile Bazı Et Kalite ve Vücut Yağ Kompozisyonu Özelliklerinin İncelenmesi. (Doktora Tezi). Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konya.