Reading Mixed Buildings from the Perspective of Public Space: The Case of Zorlu Center
Yükleniyor...
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selcuk University
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Mixed buildings bring together different functional units scattered throughout the city and show their users a new face of public space under a single roof. While the spatial qualities that shape the architecture at the design stage offer goals that improve public life, they highlight the continuity of the urban fabric within contextual implications. Large-scale mixed buildings are strongly involved in the urban pattern as a building typology that is being applied and scaled up more and more day by day; with its large volumes in the combined parcels, it determines not only the quantity of its own areas but also the quality of the urban area. Mixed buildings should have a feature that is responsive to human movements, and that communicates through the public spaces they create, not with two-dimensional surfaces in the areas where they come into contact with the city. Living and moving spaces are shaped by architectural structures and systems. In this sense, architectural spaces prepare the ground for the formation of contemporary experience beyond visual interaction. In the study, the changing qualities in the relationship between physical architecture and thematic formations that shape the design of Zorlu Center were examined through spatial analysis. These analyzes made on mixed building designs and discourses, which are at the center of current discussions, have brought a different perspective to the phenomenon of public space in memory with site-specific shaping and design decisions, and an infrastructure that will allow the production of information for new designs has been constructed.
Karma yapılar, kent içinde dağılmış olan farklı işlevsel birimleri biraraya toplayıp, kullanıcılarına kamusal mekânın yeni bir yüzünü tek çatı altında göstermektedir. Tasarım aşamasında mimariye yön veren mekânsal kaliteler, kamusal yaşamı geliştiren hedefler sunarken, bağlamsal çıkarımlar içinde kentsel dokunun sürekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Büyük ölçekli karma yapılar günden güne daha çok uygulanan ve ölçek büyüten bir yapı tipolojisi olarak kentsel örüntüye güçlü bir etkinlikle dahil olmakta; birleşik parsellerdeki büyük hacimleriyle sadece kendi alanlarının niceliğini değil, aynı zamanda kentsel alanın da niteliğini belirlemektedir. Bu tipoloji, büyük ölçekli kamuya açık alanları ve işlev çeşitliliği dolayısıyla kent kullanıcısının birçok kullanım biçimi için önemli bir çekim alanı oluşturmakta ve bir anlamda kentsel kullanımı da yeniden tarif etmektedir. Karma yapıların, insan hareketlerine duyarlı, kentle temas ettiği alanlarda iki boyutlu yüzeylerle değil yarattığı kamusal mekânlar yoluyla ilişki kuran özelliğe sahip olması gerekmektedir. Yaşanılan ve hareket edilen mekânlar, mimari yapılanış ve sistemlerle biçimlendirilmektedir. Bu anlamda mimari mekânlar, görsel etkileşimin ötesinde güncel deneyimin oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Çalışmada, Zorlu Center tasarımına yön veren, fiziksel mimari ve tematik oluşumlar ilişkisinde değişen kaliteler, mekânsal analizler ile irdelenmiştir. Güncel tartışmaların odağında olan karma yapı tasarımları ve söylemleri üzerinden yapılan bu analizler, yere özgü biçimlenme ve tasarım kararları ile bellekte yer alan kamusal mekân olgusuna farklı bir bakış açısı kazandırmış, yeni yapılacak tasarımlar için bilgi üretimine olanak sağlayacak altyapı kurgulanmıştır.
Karma yapılar, kent içinde dağılmış olan farklı işlevsel birimleri biraraya toplayıp, kullanıcılarına kamusal mekânın yeni bir yüzünü tek çatı altında göstermektedir. Tasarım aşamasında mimariye yön veren mekânsal kaliteler, kamusal yaşamı geliştiren hedefler sunarken, bağlamsal çıkarımlar içinde kentsel dokunun sürekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Büyük ölçekli karma yapılar günden güne daha çok uygulanan ve ölçek büyüten bir yapı tipolojisi olarak kentsel örüntüye güçlü bir etkinlikle dahil olmakta; birleşik parsellerdeki büyük hacimleriyle sadece kendi alanlarının niceliğini değil, aynı zamanda kentsel alanın da niteliğini belirlemektedir. Bu tipoloji, büyük ölçekli kamuya açık alanları ve işlev çeşitliliği dolayısıyla kent kullanıcısının birçok kullanım biçimi için önemli bir çekim alanı oluşturmakta ve bir anlamda kentsel kullanımı da yeniden tarif etmektedir. Karma yapıların, insan hareketlerine duyarlı, kentle temas ettiği alanlarda iki boyutlu yüzeylerle değil yarattığı kamusal mekânlar yoluyla ilişki kuran özelliğe sahip olması gerekmektedir. Yaşanılan ve hareket edilen mekânlar, mimari yapılanış ve sistemlerle biçimlendirilmektedir. Bu anlamda mimari mekânlar, görsel etkileşimin ötesinde güncel deneyimin oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Çalışmada, Zorlu Center tasarımına yön veren, fiziksel mimari ve tematik oluşumlar ilişkisinde değişen kaliteler, mekânsal analizler ile irdelenmiştir. Güncel tartışmaların odağında olan karma yapı tasarımları ve söylemleri üzerinden yapılan bu analizler, yere özgü biçimlenme ve tasarım kararları ile bellekte yer alan kamusal mekân olgusuna farklı bir bakış açısı kazandırmış, yeni yapılacak tasarımlar için bilgi üretimine olanak sağlayacak altyapı kurgulanmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Mixed Structure, Public Space, Spatial Quality, Living Center, Zorlu Center, Karma Yapı, Kamusal Mekân, Yaşam Merkezi, Mekânsal Kalite, Zorlu Center
Kaynak
DepArch: Journal of Desing Planning Aesthetics Research
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
2
Sayı
1
Künye
Şahin, F., Sennou, Y. (2023). Reading mixed buildings from the perspective of public space: The case of Zorlu Center. DepArch: Journal of Desing Planning Aesthetics Research, 2, (1), 39-62. doi: 10.55755/ DepArch.2023.16