Şükür-nâme (İnceleme-transkripsiyonlu metin-Türkiye Türkçesine aktarım-dizin-ekler dizini)
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Şükür-nâme Eski Anadolu Türkçesi devresinde Mahmud bin Şeyh Fahreddin tarafından Arapçadan tercüme edilen küçük bir risaledir. Eser 7 ana fasıl üzerine bina edilmiş olup her bölümde birbirinden farklı konulara değinilmiş ve bahsi geçen mevzular ayet ve hadislerle desteklenerek o konu hakkında tetkikler yapılmıştır. Dinî konuları içeren eserin ana konusu namazdır. Namaz dışında muhtelif konuların da metin içerisinde yer aldığı görülmektedir. Eser muhteva yönünden dinî bir içeriğe sahip olmasına rağmen dil açısından gayet arı ve akıcı bir şekilde tercüme edilmiştir. Eserde her ne kadar Arapça ve Farsça kelimeler yoğun bir şekilde göze çarpsa da Türkçe kelimelerin varlığı yabancı kelimelere nazaran daha fazladır. Metinde Eski Anadolu Türkçesi'nin ses ve şekil özelliklerini taşıyan birçok husus göze çarpmaktadır. Bugün kullanımdan düşmüş yalnızca eski metinlerde varlığını sürdüren 'arkaik' kelimeler olarak adlandırdığımız birçok sözcük eserde yoğun bir şekilde kullanılmış. Morfolojik açıdan eseri incelediğimizde Eski Anadolu Türkçesi'nin kendisine has dil hususiyetlerinin metnin genelinde yer aldığı görülmektedir. Bu devirde kaleme alınan diğer dinî içerikli eserlerin aksine Şükür-nâme bir ilmihal kitabı niteliğinde olduğu için bu yönüyle diğer eserlerden ayrılmaktadır. Dinî mevzulara dair küçük bir risale şeklinde tertip edilen metin diğer Eski Anadolu Türkçesi eserleri gibi edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Mahmud bin Şeyh Fahreddin'in Sivas Ziya Bey Kütüphanesi'nde yazmalar 103 nolu kayıtlı nüshasının tanıtımı yapılmış ve bu nüshanın dikkat çekici dil özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Şükür-nâme is a small treaty which was translated from Arabic by Mahmud bin Sheikh Fahreddin in Old Anatolian Turkish. The work has been built on 7 main chapters and different topics have been mentioned in each chapter. The main subject of religious works is prayer. Apart from prayer, it is seen that various subjects are included in the text. Although it has a religious content in terms of the content of the work, it has been translated very smoothly and fluently in terms of language. Although the Arabic and Persian words are intense in the work, the existence of Turkish words is higher than the foreign words. In the text, there are many points which bear the characteristics of sound and form of Old Anatolian Turkish. Many of the words that we call 'archaic' words that survived today only in old texts are extensively used in the work. When we examine the work from a morphological point of view, it is seen that the language characteristics of Old Anatolian Turkish take place in the text. Şükür-nâme differs from other works in this aspect as it is a catechial book, unlike other religious works written in this period. The text, which is arranged as a small treaty on religious issues, has an important place in our literature like other Old Anatolian Turkish works. In this study, a written copy of the manuscripts of Mahmud bin Shaykh Fahreddin in Ziya Bey Library of Sivas will be presented and information about the remarkable language characteristics of this copy will be given.