Uluslararası İlişkiler'de Din-dış Politika İlişkisi: İsrail Örneği

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Modern uluslararası ilişkilere Vestfalya sisteminin geçerli olduğu süreçten beri din olgusu dış politikada belirleyici bir faktör olarak görülmemiştir. Ancak bu süre boyunca din, uluslararası ilişkilerin bir aracı olmaya devam etmiştir. 1948'de İsrail Devleti'nin kurulması ardından uluslararası dini örgütlerin ortaya çıkması, dinin dış politika üzerinde yeniden etki dönemini başlatmıştır. 11 Eylül 2001'de ABD Pentagon ve İkiz Kulelere yapılan saldırılardan sonra din uluslararası ilişkilere geri dönmüştür. Bugün din, karar alıcı aktörlerin dini görüş ve inançları, dini mekânların durumu ve dine dayalı iç çatışmaların dış politika üzerindeki etkisi ile kanıtlandığı gibi, dış politikada önemli bir faktördür de. İsrail devletinin kurucu ideolojisi olan Siyonizm, Yahudi devleti kurmak amacıyla uluslararası toplumda meşruiyetini kabullendirmek için bir temel üzerine inşa edilmeyi hedeflemiştir. Bu amaçla kurulan İsrail devleti, Tevrat'a dayalı bir dış politika stratejisi izlemiş görünmektedir. Yahudiler, Tevrat'a dayanarak bilinçli olarak vaat edilmiş toprakları, seçilmiş insanlar olduklarını ve varlıklarını sürdürdüklerini iddia etmektedirler. Bu bağlamda İsrail uluslararası alanda dış politikasını dini hedefler çerçevesinde şekillendirmektedir. Bu durum da İsrail dış politika üretirken dini temellerin ve hedeflerin etkili olmasına neden olmaktadır.
In modern international relations, religion has not been regarded as a decisive factor in foreign policy since the advent of the Westphalian system. However, religion has remained relevant in international relations as a tool. The establishment of the State of Israel in 1948 and the emergence of international religious organizations marked a period where religion regained its influence on foreign policy. Following the attacks on Pentagon and the World Trade Center in the US on September 11, 2001, religion made a comeback in international relations. Today, religion is recognized as a significant factor in foreign policy, as demonstrated by the religious beliefs and views of decision-makers, the status of religious sites, and the impact of religious-driven internal conflicts. This study aims to contribute to the analysis of the degree of religious influence in the discipline of international relations by providing insights into the impact of religion on foreign policy arguments and the formation of Israel's central Jewish identity. The founding ideology of the State of Israel, known as Zionism, aimed to establish a Jewish state by gaining legitimacy in the international community. The Israeli state, established for this purpose, appears to pursue a foreign policy strategy based on the teachings of the Torah. Jews consciously assert their claim to the promised lands based on the Torah, emphasizing their status as the chosen people and their continued existence. In this context, Israel shapes its foreign policy within the framework of religious objectives. This situation leads to the effective influence of religious motivations and goals in the formulation of Israel's foreign policy.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Uluslararası İlişkiler, Din, Dış Politika, İsrail, International Relations, Religion, Foreign Policy, Israel

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Öz, H., (2022). Uluslararası İlişkiler'de Din-dış Politika İlişkisi: İsrail Örneği. (Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Konya.