FİRÂKÎ DEDE'S WORK CALLED SEG-NÂME

Küçük Resim Yok

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Millî ve dinî pek çok kültürel malzemenin kaynağı olan "hayvan ve hayvan türleri" Türklerin destan, efsane, masal ve hikâyelerinde de sıklıkla yer bulmuştur. Göçebe yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Türklerin; hayvanları, "yol gösterici, hayvan-ata, av, avcı" gibi özellikleri ile hayatlarının her safhasına dâhil ettikleri bilinmektedir. İslamiyet ile birlikte; sanat, itikat ve düşünce sistemlerinde daha etkin roller biçilen hayvanlar, edebî eserlerin de vazgeçilmez unsurlarındandır. İnsana ve insanlığa dair hemen her sahada söz söylemiş olan klasik Türk edebiyatında "hayvan" figürünün ana ya da yan karakter olarak kullanıldığı birçok eser vardır. Bunlardan biri de 17-18. yüzyılda yaşadığını düşündüğümüz Firâkî Dede'nin mensur-manzum olarak kaleme aldığı "Segnâme" adlı eserdir. Didaktik bir gayenin ürünü olarak ortaya konan eserde; "köpek" figürü üzerinden Firâkî Dede; gelenek ve adap gereği Cenab-ı Hakk'a hamd, Hz. Peygamber'e ve sahabeye övgüden sonra, makale olarak nitelediği eserini yazmaya nasıl karar verdiğini anlatmıştır. Kütahya'da aç kurtların beylik koyunlara saldırması üzerine görevlendirilen bir köpeğin macerası ile başlayan hikâye, köpeğin soyu ve niteliklerinin mizahî bir tasviri ile devam etmiştir. İki bölümden oluşan eserin ilk bölümünde köpeğin fıtratından ve yaratılışından bahsedilmiştir. İkinci fasılda ise Hz. Âdem'e kadar uzanan bir yorumla köpeğin sîreti ve insanla münasebeti hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu hali ile eser, hem kısmî bir nasihat-name hem de "köpek"in hilkatine dair küçük bir risaledir. Bu çalışmada; Fatih Millet Kütüphanesi, Ali Emirî Bölümü, Manzum 665'te kayıtlı bir mecmuanın içinde 64b-66b varakları arasında bulunan Seg-nâme-i Firâkî adlı eser hakkında bilgi verilmiş ve eserin metni çeviriyazıya aktarılmıştır
Being the source of numerous religious and national cultural elements, animals and animal figures have usually taken place in Turkish myths, legends, tales and stories. Turks lading nomaic life and making a living by husbandry are known to have adopted animals throughout their lives due to their such characteristics as 'guide, animal-patriarchy, prey and predator. Animals bestowed much more influential roles in art, faith and belief systems with the advent of Islam are undoubtedly among indispensible elements of literary works. In Classical Turkish Literature which has always had a word on humanity and humanitarian issues, there are many works in which animals are either are protagonists or secondary characters. Seg-nâme/The Dog Book, written in both prose and poetry by Firâkî Dede, known to have lived in the 17th-18th Centurty is on of them. In this work written on didactic grounds, Firâkî Dede tells, on a 'dog' character, how he decided to write the work he called 'the article' after paying respect to the God, praising Mohamad the Prophet and his followers as a tradition. Beginning with the adventures of a dog assigned to protect the sheep of the House against starving wolves, the book goes on with the humorous narration of the dog's family tree and qualities. Comprising two chapters, while th first chapter deals with the creation and instincts of the dog, the second one includes the assessments of the dog's character and intimacy with the humans in an enlarged commentary way streching to Adam. In this sense, this work is both a kind of source of advice and a text pertaining to the nature of the dog. In this study, the work Seg-nâme-i Firâkî, registered in “Fatih National Library, Ali Emirî, Poetry 665” has been introduced analyzed and released in full text

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

8

Sayı

29

Künye