Yazar "Çağlayan, Tamer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 25
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bıldırcınlarda canlı ağırlığın kalıtım derecesinin hesaplanmasına veri sayısının ve farklı hesaplama yöntemlerinin etkisi(2005) Çağlayan, Tamer; İnal, ŞerefBu çalışma, bıldırcınların 5. hafta canlı ağırlığının farklı sayıda veri kullanılarak kalıtım derecesinin hesaplanmasında "Baba-bir kardeşler korelasyonu", "Ebeveyn-yavru korelasyonu", "Yavru-ebeveyn regresyonu" ve "REML (Sınırlandırılmış maksimum olabilirlik)" metotlarının karşılaştırılması amacıyla, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Ünitesinde, aynı çevre şartlarında bulunan ve 5 haftalık yaşta olan 21 erkek ve 105 adet dişi Japon bıldırcınından (Coturnix coturnix japonica) elde edilen 1752 adet bıldırcın kullanılmıştır. Bıldırcınların 5. hafta canlı ağırlığına etki eden en önemli faktörlerden olan cinsiyet faktörüne göre canlı ağırlıklar düzeltildikten sonra hassas örnekleme metodu ile seçilen 945, 840, 735, 630 ve 525 adet bıldırcından her metot için ayrı ayrı kalıtım dereceleri hesaplanmıştır. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmemiş 5. hafta canlı ağırlıklarından elde edilen kalıtım dereceleri 0.089 ile 0.610 arasında değişen değerler almıştır. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmiş 5. hafta canlı ağırlıklarından hesaplanan kalıtım dereceleri 0.091 ile 0.590 arasında değişen değerler almıştır. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmemiş ve düzeltilmiş 5. hafta canlı ağırlıklarından elde edilen kalıtım dereceleri arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur. Baba-bir kardeşler korelasyonu metodu ile elde edilen kalıtım dereceleri genel olarak düşük, ebeveyn-yavru korelasyonu, yavru-ebeveyn regresyonu ve REML metotlarında elde edilen kalıtım derecelerinin ise orta ve yüksek derecede olduğu tespit edilmiştir. Baba-bir kardeşler korelasyonu, ebeveyn-yavru korelasyonu ve REML metotlarında veri sayısı azaldıkça kalıtım derecelerinin büyüdüğü, yavru-ebeveyn regresyonu metodunda ise veri sayısının fazla bir etkinliğinin olmadığı belirlenmiştir.Öğe Bıldırcınlarda canlı ağırlığın kalıtım derecesinin hesaplanmasında veri sayısının etkisinin farklı yöntemlerle karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2005-07-06) Çağlayan, Tamer; İnal, ŞerefBu çalışma, bıldırcınların 5. hafta canlı ağırlığının farklı sayıda veri kullanılarak kalıtım derecesinin hesaplanmasında 'Baba-bir kardeşler korelasyonu', 'Ebeveyn-yavru korelasyonu', 'Yavru-ebeveyn regresyonu' ve 'REML (Sınırlandırılmış maksimum olabilirlik)' metotlarının karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Araştırmada materyal olarak, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Ünitesinde, aynı çevre şartlarında bulunan ve 5 haftalık yaşta olan 21 erkek ve 105 adet dişi Japon bıldırcınından (Coturnix coturnix japonica) elde edilen 1752 adet bıldırcın kullanılmıştır. Kalıtım derecesi hesaplamaları, 1752 bıldırcın üzerinden yapılmıştır. Ayrıca, hassas örnekleme metodu ile seçilen 945, 840, 735, 630 ve 525 adet bıldırcından her metot için ayrı ayrı kalıtım dereceleri hesaplanmıştır. Bıldırcınların 5. hafta canlı ağırlığına etki eden en önemli faktörlerden olan cinsiyet faktörüne göre canlı ağırlıklar düzeltildikten sonra tekrar kalıtım dereceleri tahmin edilmiştir. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmemiş 5. hafta canlı ağırlıklarından elde edilen kalıtım dereceleri 0.089 ile 0.610 arasında değişen değerler almıştır. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmiş 5. hafta canlı ağırlıklarından hesaplanan kalıtım dereceleri 0.091 ile 0.590 arasında değişen değerler almıştır. Cinsiyet faktörüne göre düzeltilmemiş ve düzeltilmiş 5. hafta canlı ağırlıklarından elde edilen kalıtım dereceleri arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur. Baba-bir kardeşler korelasyonu metodu ile elde edilen kalıtım dereceleri genel olarak düşük, ebeveyn-yavru korelasyonu, yavru-ebeveyn regresyonu ve REML metotlarında elde edilen kalıtım derecelerinin ise orta ve yüksek derecede olduğu tespit edilmiştir. Baba-bir kardeşler korelasyonu, ebeveyn-yavru korelasyonu ve REML metotlarında veri sayısı azaldıkça kalıtım derecelerinin büyüdüğü, yavru-ebeveyn regresyonu metodunda ise veri sayısının fazla bir etkinliğinin olmadığı belirlenmiştir.Öğe Bıldırcınlarda kuluçkalık yumurta ağırlığının kuluçka sonuçları ile büyüme ve yaşama gücüne etkisi(2006) Çağlayan, Tamer; İnal, ŞerefBu çalışma, bıldırcınlarda kuluçkalık yumurta ağırlığının kuluçka sonuçları ile büyüme ve yaşama gücüne etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Ünitesinde yetiştirilen Japon bıldırcınlarından 8-10 haftalık yaşta elde edilen 2147 adet yumurta oluşturmuştur. Bıldırcınlardan elde edilen yumurtalar; 10 g, 10-11 g, 11-12 g, 12-13 g, 13-14 g, 14-15 g, ve 15 g olarak sınıflandırılmıştır. Farklı ağırlık gruplarındaki yumurtaların kuluçka randımanı ve fertiliteleri arasında anlamlı bir farklılık gözlemlenirken (P0.001), çıkış gücü ve embriyonik ölüm yüzdeleri arasında istatistik! anlamda bir farklılık tespit edilememiştir (P0.05). Kuluçka randımanı ve fertilitenin 10-11 ve 11-12 g gruplarında diğerlerinden daha iyi olduğu, en yüksek çıkış gücünün ve en düşük embriyonik ölüm yüzdesinin yine 11-12 g grubunda olduğu belirlenmiştir. En kötü kuluçka sonuçları ise 10 g grubundan elde edilmiştir. Genel olarak yumurta ağırlığı arttıkça çıkan civciv ağırlığının da arttığı ve bu durumun ileriki yaş dönemlerindeki canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışına yansıdığı belirlenmiştir (P0.05). Yaşama gücü değerleri bakımından ise farklı yumurta ağırlık gruplarından çıkan bıldırcınlar arasında istatistik! anlamda bir farklılık bulunamamıştır (P0.05). Kuluçkalık olarak 10-12 g grubundaki yumurtaların seçilmesinin daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır.Öğe A Comparison of Egg Quality Characteristics of Partridge and Pheasant Eggs, P. Colchicus, A. Graeca(Medwell Online, 2010) Garip, Mustafa; Çağlayan, Tamer; Kırıkçı, Kemal; Günlü, AytekinIn this study, some external and internal egg characteristics of pheasant and partridge were compared in viewpoint of egg component. The properties of quality that eggs have, were calculated. Totally, 160 partridges eggs and 200 pheasant eggs, which were obtained in different times in the same laying period were used as a research material. It was determined that the proportion of shell weight with the membrane, yolk weight and albumen weight to the egg weight were calculated as 10.44 and 10.75%, 37.55 and 33.05%, 52.01 and 56.20%, respectively. The ratio of yolk weight in partridge eggs was higher than the pheasant eggs (p<0.00). The albumen weight ratio of pheasant eggs was higher than the partridge eggs (p<0.001). The ratio of shell weight was similar both partridge and pheasantÖğe Dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix japonica) ince bağırsak histolojisi üzerindeki etkilerinin belirlenmesi(2017) Sur, Emrah; Çağlayan, Tamer; Şeker, Erdoğan; Kadıralieva, NaristeAmaç: Bu çalışma dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının ince bağırsakları üzerindeki etkisinin ışık mikroskobik seviyede belirlenmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 1günlük 30 adet Japon bıldırcını kullanıldı. Bıldırcınlar, her biri 10 adet olmak üzere üç gruba ayrıldı. Hayvanlar 6 hafta boyunca kontrol, N1 (%0,75 oranında nane) ve N2 (%1,5 oranında nane) rasyonları ile beslendiler. Çalışma sonunda servikal dislokasyonla öldürülen hayvanlardan duodenum, jejunum ve ileum doku örnekleri alındı. Rutin histolojik işlemlerden sonra alınan seri kesitler Crossmon'un üçlü boyaması ve Periyodik Asit Schiff (PAS) reaksiyonu ile boyandılar. Tüm seri kesitler ışık mikroskobu ile değerlendirildikten sonra dijital kamera ile fotoğraflar çekildi ve kaydedildi. Villus yüksekliği, villus genişliği ve tunika muskularis kalınlıkları ölçüldü ve kadeh hücreleri sayıldı.Bulgular: Nane oranlarına bağlı olarak nane ile beslenen gruplardaki hayvanların duodenum, jejunum ve ileum dokularında vilusların yüksekliğinde, kript derinliğinde ve tunika muskularis kalınlığında artışlar tespit edilirken (p0,01; p0,001); vilus genişliğinde duodenum ve jejenumda belirgin düşüşler dikkati çekti (p0,001). Kadeh hücresi sayıları duodenumda değişmezken (p0,05), jejunumda N1 grubuna ait hayvanlarda düşük (p0,001), ileumda ise N2 grubundaki hayvanlarda yüksek bulundu (p0,001)Öğe Dağ nanesinin (mentha caucasica) japon bıldırcınlarının (coturnix coturnix japonica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisi(2015) Çağlayan, Tamer; Şeker, ErdoğanAmaç: Bu araştırma Japon bıldırcınlarında dağ nanesinin (Mentha caucasica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 1 günlük yaştaki 150 Japon bıldırcını civciv kullanıldı. Bıldırcınlar, her grupta 50'şer adet olmak üzere, kontrol, nane I (%0.75) ve nane II (%1.50) olarak üç gruba ayrıldı. Bıldırcınlar çıkımdan itibaren 6 hafta süresince haftalık olarak tartıldı ve vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) tespit edildi. Bulgular: Nane ile beslenen gruplardaki canlı ağırlık ortalamalarının kontrol grubundan yüksek olduğu tespit edildi (P0.05). Genel olarak nane verilen gruplarda yemden yararlanma oranları azaldı. Nane verilen gruplardaki bıldırcınlar kontrol grubuna göre, daha erken yaşta yumurta ürettiği belirlendi. Genellikle vücut ölçüleri yaş artışına bağlı olarak yükseldi. Cinsiyet ve yemleme gruplarına göre bazı vücut ölçüleri değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulundu (P0.05). Canlı ağırlık ile bazı vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) arasında pozitif yönlü, yüksek ve önemli korelasyonlar tespit edildi (P0.05, P0.01, P0.001). Canlı ağırlığın tespitinde kullanılabilecek en belirleyici vücut ölçülerinin vücut uzunluğu ve baş genişliği olduğu belirlendi. Öneri: Bazı vücut ölçülerinin bıldırcınlarda canlı ağırlık tespitinde ve canlı ağırlık yönünden yapılacak olan seleksiyonda kriter olarak kullanılabileceği söylenebilir.Öğe Dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix japonica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisi(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Çağlayan, Tamer; Şeker, ErdoğanAmaç: Bu araştırma Japon bıldırcınlarında dağ nanesinin (Mentha caucasica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 1 günlük yaştaki 150 Japon bıldırcını civciv kullanıldı. Bıldırcınlar, her grupta 50'şer adet olmak üzere, kontrol, nane I (%0.75) ve nane II (%1.50) olarak üç gruba ayrıldı. Bıldırcınlar çıkımdan itibaren 6 hafta süresince haftalık olarak tartıldı ve vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) tespit edildi. Bulgular: Nane ile beslenen gruplardaki canlı ağırlık ortalamalarının kontrol grubundan yüksek olduğu tespit edildi (P<0.05). Genel olarak nane verilen gruplarda yemden yararlanma oranları azaldı. Nane verilen gruplardaki bıldırcınlar kontrol grubuna göre, daha erken yaşta yumurta ürettiği belirlendi. Genellikle vücut ölçüleri yaş artışına bağlı olarak yükseldi. Cinsiyet ve yemleme gruplarına göre bazı vücut ölçüleri değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulundu (P<0.05). Canlı ağırlık ile bazı vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) arasında pozitif yönlü, yüksek ve önemli korelasyonlar tespit edildi (P<0.05, P<0.01, P<0.001). Canlı ağırlığın tespitinde kullanılabilecek en belirleyici vücut ölçülerinin vücut uzunluğu ve baş genişliği olduğu belirlendi. Öneri: Bazı vücut ölçülerinin bıldırcınlarda canlı ağırlık tespitinde ve canlı ağırlık yönünden yapılacak olan seleksiyonda kriter olarak kullanılabileceği söylenebilir.Öğe Denizli X leghorn F2 popülasyonunda canlı ağırlık ve yumurta verimini etkileyen kromozom bölgelerinin tanımlanması(2013) Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Özsensoy, Yusuf; Nizamlıoğlu, Mehmet; Garip, Mustafa; Yılmaz, Alper; Çağlayan, Tamer; Dere, Suleyman; Kurtoglu, Varol; Dogan, MugeAmaç: Bu çalışmanın amacı; Denizli X Leghorn F2 populasyonunda yumurta verimi ve farklı dönemlerde canlı agırlığı kontrol eden kromozom bölgelerinin tanımlanmasıdır. Gereç ve Yöntem: Denizli ve Leghorn ırkları kullanılarak F2 düzeyinde deneysel bir populasyon oluşturuldu ve verim kayıtları alındı. Kromozom tarama çalışmaları için kantitatif özellik lokusları (QTL) gen haritalama analizlerine uygun 113 mikrosatellit markörü F0, F1 ve F2 bireylerde Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ile yükseltgendi. Bulgular: Bu çalışmanın sonucunda farklı dönemlerde canlı ağırlık ile ilişkili QTL bölgeleri tavuk 1. kromozom çiftinde (GGA1), GGA2 ve GGA4 üzerinde tespit edildi. Yumurta verimi üzerine etkili iki farklı QTL bölgesinin varlığı, GGA8 ve cinsiyet kromozomu (GGAZ) üzerinde bulundu. GGA2, GGA4 ve GGAZ üzerinde bulunan üç farklı QTL ile yumurta ağırlığı arasında bir ilişki tespit edildi. Öneri: QTL bölgelerinin yeni markörler ile daraltılması ve bölgesel klonlama çalışmaları ile bu verim özelliklerini kontrol eden genlerin tespit edilmesi gerekmektedir.Öğe Determination of Optimum Slaughter Weight and Profitability of Brown Swiss Cattle in Turkey(WFL PUBL, 2010) Garip, Mustafa; Akmaz, Ali; Yılmaz, Alper; Dere, Süleyman; Çağlayan, Tamer; İnal, Şeref; İnal, FatmaThe objectives of this study are determination of optimum weight and comparison of profitability of different slaughter weights in intensively fed Brown Swiss Feeders. Animal material was a total of 30 Brown Swiss calve aging 10-12 months. Also, concentrated fattening feed was obtained from a private feed company and included in animal diets. Average daily gain was 1209.58, 1203.45, 1232.69, 1225.73 and 1193.46 g, feed conversion values 6.98, 7.64, 7.97, 8.58 and 10.07, cold carcass yields 56.96, 54.60, 56.06, 55.75 and 57.25% and finally carcass profitability per kg carcass 3.60 (1.89 (sic)), 2.98 (1.57 (sic)), 2.71(1.43 (sic)), 1.47 (0.77 (sic)) and 0.33 (0.17 (sic)) TL (Turkish Liras) for 450, 500, 550, 600 and 700 kg slaughter groups, respectively. As a result, it can be concluded that the most profitable optimum slaughter weight is about 500-550 kg for Turkish Brown Swiss Cattle. Also, 8-10 months age animals should be preferred in beef programs. We can also suggest that a 6-8 months fattening program to obtain 500-550 kg body weight will be more profitable.Öğe Ebeveyn yaşının kekliklerde (A. graeca) bazı verim özelliklerine etkisi(2006) Kırıkçı, Kemal; Günlü, Aytekin; Çağlayan, Tamer; Garip, MustafaBu çalışmada, kekliklerin yumurta verimi, döl verimi ve kuluçka özellikleri üzerine farklı yaşların etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, 84 haftalık yaştaki 64 adet dişi ve 32 adet erkek ve 32 haftalık yaştaki 64 adet dişi ve 32 adet erkek Kaya keklikleri Gençx Genç, Gençx Yaşlı, Yaşlıx Genç, Yaşlıx Yaşlı olacak şekilde bir deneme düzeni oluşturulmuştur. Gençx Genç, Gençx Yaşlı, Yaşlıx Genç, Yaşlıx Yaşlıgruplarda 70 gün sürdürülen deneme süresince elde edilen yumurta verimi ve oranı sırasıyla; 30.59, 30.50, 31.50 ve 30.28 adet, % 43.09, 42.96, 44.37 ve 42.65 olarak belirlenmiştir. Yumurta ağırlıkları aynı sırayla 20.96, 21.13, 21.16 ve 21.23 g bulunmuştur. Genç x Genç, Genç x Yaşlı, Yaşlı x Genç ve Yaşlı x Yaşlı gruplarda döllülük oranı, kuluçka randımanı ve çıkım gücü değerleri sırasıyla; % 91.73, 81.53, 92.22 ve 82.62; % 70.66, 63.85, 70.98 ve 63.78 ve % 76.99, 78.78, 76.70 ve 77.52 olarak tespit edilmiştir. Genç dişilerin olduğu gruplardan elde edilen döllülük ve kuluçka randımanı değerleri, yaşlı dişilerden elde edilen değerlerden yüksektir (P0.05). Grupların çıkım gücü değerleri arasında farklılık yoktur. Embriyonik ölümler yönünden erken ve orta dönemde gruplar arasında bir farklılık gözlenirken (P0.05); geç dönem ve genel embriyonik ölümlerde gruplar birbirine benzer bulunmuştur. Sonuç olarak, keklik yetiştiriciliğinde damızlık olarak kullanılan erkeklerden ziyade dişilerin yaşının kuluçka verimleri konusunda daha fazla öneme sahip oldukları söylenebilir. Yetiştiricilerin damızlıkta kullandıkları dişilerin genç olmalarına dikkat etmeleri gerekir.Öğe Effect of different egg storage periods on some egg quality characteristics and hatchability of partridges (Alectoris graeca)(POULTRY SCIENCE ASSOC INC, 2009) Çağlayan, Tamer; Alaşahan, Sema; Kırıkçı, Kemal; Günlü, AytekinThe effect of 1 to 2-, 3 to 4-, 5 to 6-, 7 to 8-, 9 to 10-, 11 to 12-, and 13 to 14-d storage periods on quality characteristics and hatchability of partridge (Alectoris graeca) eggs was studied. There was no significant effect of storage period on egg weight, shell weight, shell ratio, and shell thickness as external quality characteristics of partridge eggs (P > 0.05). Storage periods affected internal quality characteristics of partridge eggs (P < 0.05). An increase in yolk ratio (P < 0.05) and decrease in albumen ratio, yolk index, albumen index, and Haugh unit (P < 0.001) occurred when storage periods were lengthened. However, storage period had no significant effect on hatchability (P > 0.05). This study shows that long storage periods do not have negative effects on hatchability of partridge eggs to the extent that occurs in other poultry species. Because of a lack of knowledge about this subject, these studies will be useful in terms of successful intensive partridge breeding.Öğe Effect of Egg Weight on Chick Weight, Egg Weight Loss and Hatchability in Rock Partridges(Page Press Publications, 2009) Çağlayan, Tamer; Garip, Mustafa; Kırıkçı, Kemal; Günlü, AytekinThis study was conducted to determine the effect of egg weight on chick weight, egg weight loss and hatchability in partridges. Eggs (847) obtained from rock partridges (44-46 weeks ages) were classified according to their weights as <18 g, 18.00-18.99 g, 19.00-19.99 g, 20.00-20.99 g, 21.00-21.99 g, 22.00-22.99 g and ?23 g and incubated. A positive, powerful and important correlation (0.46 and 0.82 values) between egg weight and egg weight loss and chick weight in different groups was determined (P<0.001) in the study. The differences between hatchability and fertility in the egg groups were significant (P<0.05), but no differences were detected between hatchability of fertile eggs and embryonic mortalities. In conclusion, smaller and bigger eggs of partridges had low fertility while hatchability was disproportionately reduced in eggs that had lost less mass during incubation.Öğe Effect of Teat Shape on Milk Yield and Milking Traits in Brown Swiss Cows(2005) Tilki, Muammer; Çolak, Mehmet; İnal, Şeref; Çağlayan, TamerÇalışma, İsviçre Esmeri ineklerin meme ve meme başı şekli, sağım süresi, süt akış hızı ve süt verimi arasındaki ilişkileri ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Silindir, huni ve şişe meme başı şekillerine göre 305 günlük süt verimi ortalamaları sırasıyla 3156, 3169 ve 2377 kg olarak bulunmuştur. Sağım süresinin 1, 2 ve 3. süt verim gruplarında genel ortalamaları sırasıyla 6,54, 6,56 ve 6,20 kg/dakika olarak belirlenmiştir. Ön ve arka meme başı uzunlukları ve çapları ile süt akış hızı arasında negatif fenotipik korelasyonlar bulunmuştur. Süt akış hızı ile 305 günlük süt verimi ve sağım süt verimi arasında yüksek derecede önemli pozitif korelasyon katsayıları tespit edilmiştir (P 0,001). Yine süt akış hızı ile sağım süresi arasında yüksek derecede önemli negatif korelasyon katsayıları belirlenmiştir (P 0,001). Sonuç olarak, şişe meme başına sahip ineklerin süt verimi silindirik ve huni meme başına sahip ineklerin süt veriminden daha az bulunmuştur.Öğe Effects of Egg Weight and Length of Storage Period on Chick Weight and Hatchability Performance of Pheasants (Phasianus Colchicus)(WFL PUBL, 2010) Çağlayan, Tamer; Alaşahan, Sema; Çetin, Orhan; Kırıkçı, Kemal; Günlü, AytekinThis study was carried out to determine the effects of storage period and egg weight on hatchability and chick weights of pheasant (Phasianus colchicus) eggs. Pheasant eggs were incubated in eight groups by the number of days the eggs were stored (0, 1-2, 3-4, 5-6, 7-8, 9-10, 11-12 and 13-14 days) and in four groups by egg weight [small (<30.00 g), medium (30.00-32.99 g), large (33.00-35.99 g) and extra large (>= 36.00 g)]. The effect of storage period on egg and chick weights was not significant (P > 0.05), whereas the effect of egg weight on chick weight was significant (P < 0.001). The effect of storage period on fertility, hatchability and hatchability of fertile eggs was not significant (P > 0.05). The effect of egg weight on fertility was not significant (P > 0.05), but the effect of egg weight on hatchability and hatchability of fertile eggs was significant (P < 0.05). The correlation between egg weight and chick weight (0.88) was significant (P < 0.001). It was concluded in this study that the storage period for pheasant eggs can be as long as 14 days and very large eggs should not be used for hatching since they decrease the hatchability.Öğe Farklı Tüy Rengine Sahip Bıldırcınlarda Kuluçka Özellikleri ile Büyüme ve Yaşama Gücü(2006) Çağlayan, Tamer; Yılmaz, AlperBu çalışma, farklı tüy rengine (beyaz, kahverengi ve kırçıl) sahip bıldırcınlardan elde edilen kuluçkalık yumurtaların kuluçka özellikleri ile bu ebeveynlerden elde edilen civcivlerin büyüme ve yaşama gücünü ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini Konya'daki özel bir işletmede yetiştirilen farklı tüy rengindeki Japon bıldırcınlarından 10-12 haftalık yaşta elde edilen 421 adet yumurta ve bunlardan çıkan 332 adet civciv oluşturmuştur. Farklı tüy rengine sahip bıldırcınların yumurtalarının kuluçka randımanları arasında istatistiki anlamda bir farklılık tespit edilememiştir (P0.05). Ancak fertilite, çıkış gücü ve embriyonik ölüm yüzdeleri arasında istatistiki anlamda bir farklılık tespit edilmiştir (P0.05). Kuluçka randımanı, fertilite, çıkım gücünün yüksekliği ve embriyonik ölüm oranının düşük olması sebebiyle en iyi sonucu beyaz grup vermiştir. En kötü kuluçka sonucu ise kahverengi tüy rengine sahip gruptan elde edilmiştir (P0.05). Civciv çıkımında kahverengi grup en ağır beyaz grup en hafif bulunmuştur. Daha sonraki yaş dönemlerinde ise kahverengi ve beyaz gruplar birbirine benzerken en ağır grubun kırçıl olduğu belirlenmiştir (P0.001). Genel olarak beyaz grubun civciv çıkış ağırlığının düşük olmasının ileriki yaş dönemlerindeki canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışına yansıdığı belirlenmiştir (PO.001). Yaşama gücü değerleri bakımından ise farklı gruplardan çıkan bıldırcınlar arasında istatistiki anlamda bir farklılık bulunamamıştır (P0.05). Sonuç olarak farklı tüy rengindeki bıldırcınlarda yumurta iç ve dış kalite özellikleri gibi daha ileri düzeylerde çalışmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.Öğe Farklı tüy rengine sahip japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) yumurta ağırlığı, şekil indeksi ve çıkım ağırlığı ile bu özellikler arası ilişkiler(2008) Yılmaz, Alper; Çağlayan, TamerBu çalışma, farklı tüy rengine sahip Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) yumurta ağırlığı, şekil indeksi ve çıkım ağırlığı ile bu özellikler arası ilişkileri ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini farklı tüy rengindeki Japon bıldırcınlarından 10-12 haftalık yaşta elde edilen 421 adet yumurta ve bunlardan çıkan 332 adet civciv oluşturmuştur. Farklı tüy rengine sahip bıldırcınların yumurta ağırlık ortalamaları kırçıl ve kahverengi gruplarda benzer iken en hafif yumurtalar beyaz gruptan elde edilmiştir (P0.001). Ancak yumurta şekil indeksi ortalamaları arasında istatistiki bir farklılık bulunamamıştır (P0.05). En düşük civciv ağırlık ortalamaları beyaz gruptan en yüksek civciv ağırlık ortalamaları ise kahverengi gruptan elde edilmiştir (P0.001). Tüy rengine bakılmaksızın çıkan tüm civcivlerin çıkım ağırlığı ile yumurta ağırlığı arasında yüksek oranda korelasyon (r0.902) bulunmuştur (P0.001). Şekil indeksi ile diğer özellikler arasında bir ilişki bulunamamıştır (P0.05).Öğe Halk elinde yetiştirilen kaz, ördek ve hindi yumurtalarının bazı dış kalite özelliklerinin incelenmesi(2019) Alaşahan, Sema; Garip, Mustafa; Çağlayan, Tamer; Ateş, Cafer TayyarÇalışma kaz, ördek ve hindi kanatlı hayvan türlerinin yumurtalarına ait dış kalite özellik değerlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın materyalini Konya ilinde halk elinde yetiştirilen kaz, ördek ve hindilerden temin edilen toplam 440 adet kaz (n117), (n260) ördek ve hindi (n63) yumurtası oluşturmuştur. Her bir yumurta bireysel olarak tartılmış olup yumurta boyu ve eni saptanmıştır. Ölçümle belirlenen bu üç değer kullanılarak matematiksel denklemler yardımıyla yumurta dış kalite özellik değerleri tespit edilmiştir. Yumurtaların şeklini tanımlamada şekil indeksi ve elongasyon değerleri kullanılmıştır. Kaz, ördek ve hindi yumurta kabuk özellikleri olarak kabuk ağırlığı (11.32 ve 11.23 g; 5.69 ve 5.71 g; 5.31 ve 5.33 g), kabuk kalınlığı (0.45 ve 0.48 mm; 0.35 ve 0.35 mm; 0.32 ve 0.34 mm) ve kabuk yoğunluğu (2.08 g/cm3; 2.06 g/cm3; 2.06 g/cm3) sırasıyla belirlenmiştir. Ayrıca yumurta kabuk yüzey alanı ve yumurta kütlesi saptanmıştır. Kaz, ördek ve hindi yumurtalarına ait şekil indeksi ve elongasyon değerleri sırasıyla %68,130.39 ve 1.470.01, %71,760.19 ve 1.400.00, %72,530.32 ve 1.380,01 olarak tespit edilmiştir. Bu çalışmada, yumurta ağırlığı, yumurta boyu ve eni baz alınarak bazı küçük beden yapısına sahip kanatlı hayvanların yumurta özellikleri için belirlenen matematiksel formüller yardımıyla kaz, ördek ve hindi kanatlı türlerinin yumurta dış kalite özellik değerleri hesaplanmıştır.Öğe Japon bıldırcınlarında (coturnix coturnix japonica) kuluçka öncesi yumurta ağırlık kaybı ile yumurta ağırlığı ve civciv çıkış ağırlığı arasındaki ilişkiler(2005) Dere, Süleyman; İnal, Şeref; Garip, Mustafa; Çağlayan, Tamer; Tilki, MuammerBu araştırmanın amacı Japon bıldırcınlarında civciv çıkış ağırlığı(CÇA) ile yumurta ağırlığı ve farklı günlerde depoda bekletme döneminde meydana gelen yumurta ağırlık kayıpları arasındaki ilişkilerin belirlenmesidir. Araştırmada Civciv kuluçkadan çıkış ağırlığı ile yumurta ağırlığı 0.47(P0.01) ve 4. gün bekletmeyle şekillenen yumurta ağırlık kaybı (0.36, P0.01) arasında önemli pozitif korelasyonlar tespit edilmiştir.Farklı günlerdeki yumurta ağırlık kaybı grupları arasında (4.ve10.gün hariç) pozitif yüksek korelasyonlar bulunmuştur (P0.01)Öğe Japon bıldırcınlarında dişi ebeveyn ağırlığının kuluçka sonuçları, yavru performansı ve yaşama gücüne etkisi(2007) Çağlayan, Tamer; Dere, SüleymanBıldırcınlarda dişi ebeveyn ağırlığının kuluçka sonuçları ile yavruların performans ve yaşama gücüne etkisi araştırılmıştır. Materyali Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde yetiştirilen 23 haftalık yaştaki Japon bıldırcını sürüsü oluşturmuştur. Araştırmada 20 erkek ve 120 adet dişi bıldırcından elde edilen 960 adet yumurta ve 714 adet civciv kullanılmıştır. Dişi ebeveyn bıldırcınlar, hafif, kontrol ve ağır olarak sınıflandırılmıştır. Ağırlık gruplarında çıkım gücü ve embriyonik ölüm oranları bakımından istatistiki bir farklılık olmamasına rağmen, kuluçka randımanı ve fertilite oranları bakımından anlamlı bir farklılık bulunmuştur (P0.05). Gruplarda yumurta ağırlığı ile çıkım ağırlığı arasında pozitif yönlü, kuvvetli ve önemli bir korelasyon bulunmuştur. Korelasyon katsayıları hafif, kontrol ve ağır gruplarda sırasıyla 0.891, 0.925 ve 0.917 olarak tespit edilmiştir. Yumurta ağırlığı ile çıkım ağırlığı arasındaki regresyon denklemi de oldukça önemli tespit edilmiştir (P0.001). Hafif, kontrol ve ağır gruplarda erkek bıldırcınların canlı ağırlıkları üçüncü haftadan itibaren benzer, dişi bıldırcınlarda ise farklı olduğu bulunmuştur. Dişi ebeveyn ağırlığının çıkımdan sonra erkek döllerin canlı ağırlığına etkisinin fazla olmadığı, ancak dişi döllere etkisinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir (P0.05). Yaşama gücü oranları yönünden gruplar arasında bir farklılık bulunamamıştır (P0.05). Hem yumurta hem de et üretimi amaçlı bıldırcın yetiştiriciliğinde dişi ebeveynlerin ağır olarak" seçilmesinin yumurta ağırlığı ve yavruların ileriki yaş performanslarını olumlu yönde etkileyebileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Kalıtım Derecesi Hesaplamasında Kullanılan Bazı Metotların Karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2006) Çağlayan, Tamer; İnal, ŞerefBu çalışmada, bıldırcınların farklı yaşlardaki canlı ağırlığının kalıtım derecesinin hesaplanmasında kullanılan "Baba-bir kardeşler korelasyonu", "Ebeveyn-yavru korelasyonu", "Yavru-ebeveyn regresyonu" ve "REML" metotlarının karşılaştınimasi amacıyla, 6 haftalık yaşta 20 erkek ve 100 dişi Japon bıldırcınından (Coturnix coturnix japonica) elde edilen 1647 adet bıldırcın kullanılmıştır. Cinsiyet faktörüne göre canlı ağırlıklar düzeltildikten sonra her metot için ayrı ayn kalıtım dereceleri hesaplanmıştır. Baba-bir kardeşler korelasyonu, ebeveyn-yavru korelasyonu, yavru-ebeveyn regresyonu ve REML metotları ile elde edilen kalıtım dereceleri sırasıyla 0.085 ile 0.954, 0.168 ile 0.442, 0.030 ile 0.387 ve 0.210 ile 1.000 arasında değişen değerler almışlardır. REML metodunda hesaplanan kalıtım dereceleri kuv- vetlerine göre değerlendirildiğinde orta ve yüksek iken, diğer metotlarda düşük kalıtım dereceleri de hesaplanmıştır Genel olarak en küçük kalıtım dereceleri ve standart hataları baba-bir kardeşler korelasyonu metodunda, en büyük ka- litum dereceleri ve standart hatalan ise REML ve yavru-ebeveyn regresyonu metotlarında elde edilmiştir.