Yazar "İder, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Buzağıların solunum sistemi enfeksiyonunun tedavisinde tilmikosin’in klinik etkinliğinin değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Ok, Mahmut; Hadimli, Hasan Hüseyin; İder, MerveAmaç: Bu çalışmanın amacı, buzağıların solunum sistemi enfeksiyonunun tedavisinde tilmikosin’in klinik etkinliğini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma solunum sistemi enfeksiyonu bulunan 30 buzağı üzerinde gerçekleştirildi. Buzağılardan bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısı örnekleri alındı. Mikrobiyolojik muayeneleri yapıldı ve etkenlerin antibiyotik duyarlılıkları belirlendi. Buzağılara tilmikosin (10 mg/kg) deri altı yolla tek doz uygulandı. Bulgular: Toplam 30 BAL sıvısı örneğinin 11’inde bakteriyel üreme olmazken, 19’unda bakteriyel üreme tespit edildi. Örneklerin 14’ünde Pasteurella multocida (P. multocida), 3’ünde Trueperella pyogenes (T. pyogenes) ve 2’sinde Escherichia coli (E. coli) izole edildi. Bakterilere etkili olan antibiyotiklerin ise amoksisilin, sefquinom, marbofloksasin, gamitromisin ile tilmikosin olduğu saptandı. Öneri: Sonuç olarak, solunum sistemi enfeksiyonlarında dominant bakterinin Pasteurella multocida olduğu, tilmikosin’in buzağıların solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu belirlendi.Öğe Comparison of blood gases, hematological and monitorization parameters and determine prognostic importance of selected variables in hypotensive and non-hypotensive calves with sepsis(Selçuk Üniversitesi, 2021) Naseri, Amir; İder, MerveAmaç: Sunulan çalışmada hipotansif ve hipotansif olmayan sepsisli buzağılarda kan gaz, hemogram ve monitorizasyon parametrelerini karşılaştırmak ve mortalite tahmininde olası prognostik değişkenleri belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya sepsis kriterlerini taşıyan 22 adet buzağı dahil edildi. Hipotansiyon için sistolik kan basıncının (SBP) <90 mmHg ve / veya ortalama arteriyel kan basıncının (MAP) <65 mmHg kriterleri göz önünde bulunduruldu. Bulgular: Çalışma sırasında 7 (%58) hipotansif ve 4 (%40) hipotansif olmayan buzağı öldü. Klinik olarak hipotansif buzağıların vücut ısısı, SBP ve MAP düzeyleri hipotansif olmayanlara göre daha düşüktü. Hipotansif buzağıların glikoz düzeyleri hipotansif olmayan buzağılara göre önemli oranda düşük, RBC ve HCT düzeyleri yüksekti. Ölen buzağıların venöz pO2 ve SO2 düzeyleri hayatta kalan buzağılara göre daha düşük, laktat düzeyleri daha yüksekti. ROC analizi sonucunda; eğri altında kalan alan (AUC) 0,991 (% 95 güven aralığı (Cl): 0.962-1.000; p=0,000), % 100 sensitivite ve % 99 spesifite ile laktat düzeyinin 6,7 mmol/L Cut-off değeri mortalite tahmini açısından en iyi prognostik gösterge olarak bulundu. Öneri: Sonuç olarak, mortalite oranı hipotansif buzağılarda hipotansif olmayan buzağılara göre daha yüksektir. Bulgularımız, septik buzağılarda mortalitenin en güçlü belirleyicisinin doku hipoksisi olduğunu gösterdi. % 100 sensitivite ve % 99 spesifite ile 6.7 mmol/L Cut-off değerinde laktat düzeyleri sepsisli ölen ve hayattta kalan buzağıları ayırt etmede en iyi prognostik göstergedir.Öğe The effect of interferon alpha administration on cytokine levels in sheep(Selçuk Üniversitesi, 2020) Coşkun, Devran; İder, Merve; Arslan, Mustafa Sedat; Canbar, Rahmi; Yazar, EnverAmaç: Bu çalışmanın temel amacı, sağlıklı koyunlara parenteral rekombinant insan interferon (rHuIFN)-?2a uygulamasının serum tümör nekroz faktör (TNF)-?, interlöykin (IL)-6 ve IL-10 seviyeleri üzerindeki etkisini belirlemektir. Ayrıca sağlıklı koyunlarda temel fizyolojik parametreler (vücut ısısı, nabız, solunum hızı), hemogram ve kan gazı parametrelerine etkisini tespit etmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 10 Merinos koyuna 9.000.000 IU rHuIFN-?2a deri altı yolla uygulandı. Kan örnekleri uygulamadan önce (0 saat) ve sonra 4, 8, 12, 24, 48, 72, 96 ve 120 saatlerde alındı. Aynı örnekleme zamanlarında vücut ısısı, nabız ve solunum hızı da belirlendi. Serum örneklerinden koyun spesifik TNF-?, IL-6 ve IL-10 seviyeleri ELISA okuyucu ile ölçüldü. Hemogram ve kan gazı parametreleri sırasıyla tam kan hücresi sayım cihazı ve kan gazı analiz cihazında ölçüldü. Bulgular: rHuIFN-?2a uygulaması sonrasında TNF-? ve IL-10 konsantrasyonları 96. saatte pik düzeye (p<0.05) ulaşırken, IL-6 konsantrasyonunda istatistiksel olarak anlamlı değişim belirlenmedi (p>0.05). Ayrıca vücut ısısı ve pO2 düzeylerinde geçici artışlar (p<0.05) belirlenirken, potasyum ve iyonize kalsiyum seviyelerinde düşmeler (p<0.05) belirlendi. Nabız, akyuvar sayımı, pH, base(ecf) ve sodyum değerlerinde ise istatistiki dalgalanmalar (p<0.05) tespit edildi. Öneri: Koyunlara rHuIFN-?2a uygulamasının immünolojik etkiler gösterebileceği, genel olarak güvenli kabul edilebileceği ve tedavide kullanım için düşünülebileceği ifade edilebilir.Öğe Evaluation of clinical efficacy of gamithromycin in the treatment of naturally infected neonatal calves with cryptosporidiosis(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2021) Ertürk, Alper; Ok, Mahmut; Sevinç, Ferda; İder, Merve; Ceylan, Onur; Ceylan, Ceylan; Durgut, Murat KaanAmaç: Bu çalışmada kriptosporidiozis ile doğal olarak enfekte olmuş neonatal buzağıların tedavisinde gamitromisinin klinik etkinliğinin belirlenmesi amaç- lanmıştır. Gereç ve Yöntem: 5-20 günlük 20 diyareli neonatal buzağı oluşturdu. Kriptosporidiozis tanısı mikroskopik inceleme ve ELISA testi ile konuldu. Dışkıda gram başına 4 x 104 ile 15 x 106 arasında kriptosporidium ookisti görülen buzağılar çalışmaya dahil edildi. Hemogram ve kan gazları tedavinin başlangı- cında ve tedaviden sonra ölçüldü. Buzağılara subkutan olarak tek doz 6 mg/ kg dozunda gamitromisin uygulandı. İlacın etkinliği, 5. güne kadar ishalin durumu, ookist saçılımı ve vücut durumunun değerlendirilmesi ile takip edildi. Bulgular: Beşinci günde, altı tane buzağı dışkısında ookist saptanmazken, 11 buzağı dışkısında ookist sayısı önemli oranda azaldı. Tedavinin başlangıcında ve tedaviden sonra kan değerlerinde istatistiksel olarak belirgin fark (p<0.05) gözlendi. Öneri: Hem klinik iyileşmeye hem de dışkıdaki ookist sayısındaki azalmaya bağlı olarak, gamitromisinin kriptosporidiozis ile doğal olarak enfekte olmuş buzağıların tedavisinde orta derecede etkiye sahip olduğu belirlendi.Öğe Koyunlarda diklofenak sodyum ve meloksikamın tekrarlı uygulanmasının koagulasyon parametreleri üzerine etkisi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2018) Yıldız, Ramazan; Çorum, Orhan; Atik, Orkun; Çorum, Duygu Durna; İder, Merve; Ok, Mahmut; Üney, KamilAmaç: Bu çalışmada koyunlara diklofenak sodyum ve meloksikam uygulamasının koagulasyon parametreleri üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Araştırmada Akkaraman ırkı, sağlıklı 12 adet koyun kullanıldı. Koyunlar her grupta 6 adet olacak şekilde rastgele diklofenak sodyum (DS) ve meloksikam (MS) olmak üzere iki gruba ayrıldı. DS grubundaki koyunlara 2.5 mg/kg dozda diklofenak sodyum, MS grubundaki koyunlara ise 0.5 mg/kg dozda meloksikam kas içi yolla günde bir defa 3 gün boyunca uygulandı. Kan örnekleri ilaç uygulamasından önce (0. saat) ve ilk ilaç uygulamasını takiben 72. saatte alındı. Plazma fibrinojen, aktive parsiyel tromboplastin zamanı (APPT), protrombin zamanı (PT), D-dimer ve trombosit (PLT) seviyeleri ölçüldü. Bulgular: Çalışma süresince her iki gruptaki hayvanların klinik muayene bulgularında herhangi bir farklılık gözlenmedi. DS ve MS grubunun 0. saat ile 72. saat örnekleri karşılaştırıldığında fibrinojen, APTT, PT, D-dimer ve PLT sonuçlarında istatiksel (P > 0.05) bir farklılık görülmedi. Öneri: Koyunlara üç gün süre ile diklofenak sodyum ve meloksikam uygulamasının koagulasyon parametreleri üzerinde belirgin etkisinin olmadığı ifade edilebilir.Öğe Kuzu ve Oğlak Akut Koksidiyozisinin Tedavisinde Toltrazuril’in Tedavideki Etkinliğinin Değerlendirilmesi(2019) Ok, Mahmut; İder, Merve; Durgut, Murat Kaan; Ceylan, Onur; Ertürk, AlperBu çalışmanın amacı, kuzu ve oğlak akut koksidiyozisinin tedavisinde toltrazuril’in tedavideki etkinliğini değerlendirmekti. Buaraştırmanın materyalini, 15-45 günlük koksidiyozisli 120 kuzu ve 20 oğlak oluşturdu. Kuzu ve oğlaklarda iştahsızlık, durgunluk, emmerefleksinde ve canlı ağırlıkta azalma, dehidrasyon ve siyah yeşilimsi (çoğunluğunda) veya kanlı ishal gözlendi. Koksidiyozis tanısı dışkınınmikroskobik muayenesi ile kondu. Kuzu ve oğlaklara 20 mg/kg dozunda oral yolla tek doz toltrazuril uygulandı. 120 koksidiyozislikuzunun 115’i tedaviye cevap verirken, 5 kuzu tedaviye cevap vermedi. 20 koksidiyozisli oğlağın 19’u tedaviye cevap verirken, 1 oğlaktedaviye cevap vermedi. Sonuç olarak, bu çalışma kuzu ve oğlakların koksidiyozisinin tedavisinde toltrazuril’in oldukça etkili olduğunugöstermiştir.Öğe Pharmacokinetics and bioavailability of cefquinome and ceftriaxone in premature calves(WILEY, 2019) Çorum, Orhan; Yıldız, Ramazan; İder, Merve; Altan, Feray; Ok, Mahmut; Üney, KamilThe aim of this study was to evaluate the pharmacokinetics and bioavailability of cefquinome (CFQ) and ceftriaxone (CTX) following intravenous (IV) and intramuscular (IM) administrations in premature calves. Using a parallel design, 24 premature calves were randomly divided into the two antibiotic groups. Each of the six animals in the first group received CFQ (2 mg/kg) through IV or IM administration. The second group received CTX (20 mg/kg) via the same administration route. Plasma concentrations of the drugs were analyzed by high-performance liquid chromatography and noncompartmental methods. Mean pharmacokinetic parameters of CFQ and CTX following IV administration were as follows: elimination half-life (t(1/2 lambda z)) 1.85 and 3.31 hr, area under the plasma concentration-time curve (AUC(0-infinity)) 15.74 and 174 hr * mu g/ml, volume of distribution at steady-state 0.37 and 0.45 L/kg, and total body clearance 0.13 and 0.12 L hr(-1) kg(-1), respectively. Mean pharmacokinetic parameters of CFQ and CTX after IM injection were as follows: peak concentration 4.56 and 25.04 mu g/ml, time to reach peak concentration 1 and 1.5 hr, t(1/2 lambda z) 4.74 and 3.62 hr, and AUC(0-infinity) 22.75 and 147 hr * mu g/ml, respectively. The bioavailability of CFQ and CTX after IM injection was 141% and 79%, respectively. IM administration of CFQ (2 mg/kg) and CTX (20 mg/kg) can be recommended at 12-hr interval for treating infections caused by susceptible bacteria, with minimum inhibitory concentration values of <= 0.5 and <= 4 mu g/ml, respectively, in premature calves. However, further research is indicated to assess the pharmacokinetic parameters following multiple doses of the drug in premature calves.Öğe Pharmacokinetics of enrofloxacin and danofloxacin in premature calves(WILEY, 2019) Çorum, Orhan; Altan, Feray; Yıldız, Ramazan; İder, Merve; Ok, Mahmut; Üney, KamilThe aim of this study was to determine the pharmacokinetics/pharmacodynamics of enrofloxacin (ENR) and danofloxacin (DNX) following intravenous (IV) and intramuscular (IM) administrations in premature calves. The study was performed on twenty-four calves that were determined to be premature by anamnesis and general clinical examination. Premature calves were randomly divided into four groups (six premature calves/group) according to a parallel pharmacokinetic (PK) design as follows: ENR-IV (10 mg/kg, IV), ENR-IM (10 mg/kg, IM), DNX-IV (8 mg/kg, IV), and DNX-IM (8 mg/kg, IM). Plasma samples were collected for the determination of tested drugs by high-pressure liquid chromatography with UV detector and analyzed by noncompartmental methods. Mean PK parameters of ENR and DNX following IV administration were as follows: elimination half-life (t(1/2 lambda z)) 11.16 and 17.47 hr, area under the plasma concentration-time curve (AUC(0-48)) 139.75 and 38.90 hr*mu g/ml, and volume of distribution at steady-state 1.06 and 4.45 L/kg, respectively. Total body clearance of ENR and DNX was 0.07 and 0.18 L hr(-1) kg(-1), respectively. The PK parameters of ENR and DNX following IM injection were t(1/2 lambda z) 21.10 and 28.41 hr, AUC(0-48) 164.34 and 48.32 hr*mu g/ml, respectively. The bioavailability (F) of ENR and DNX was determined to be 118% and 124%, respectively. The mean AUC(0-48CPR)/AUC(0-48ENR) ratio was 0.20 and 0.16 after IV and IM administration, respectively, in premature calves. The results showed that ENR (10 mg/kg) and DNX (8 mg/kg) following IV and IM administration produced sufficient plasma concentration for AUC(0-24)/minimum inhibitory concentration (MIC) and maximum concentration (C-max)/MIC ratios for susceptible bacteria, with the MIC90 of 0.5 and 0.03 mu g/ml, respectively. These findings may be helpful in planning the dosage regimen for ENR and DNX, but there is a need for further study in naturally infected premature calves.Öğe Safety of an antiprotozoal drug combination in sheep(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2020) İder, Merve; Naseri, Amir; Parlak, Tuğba Melike; Zhunushova, Aidai; Yazar, EnverAmaç: Bu çalışmanın amacı kan parazitlerine karşı kullanılan imidokarb, buparvaquon ve oksitetrasiklinin koyunlarda maksimum doz ve sürede kombine kullanımının olası yan etkilerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 10 adet koyuna imidokarb (2.4 mg/ kg), buparvaquon (2.5 mg/kg) ve oksitetrasiklin (20 mg/kg) birlikte kas içi yolla 3 gün ara ile iki kez uygulandı. Kan örnekleri uygulama öncesi (0 kontrol) ve sonrası 0.5, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. günler alındı. Malondialdehid, 8-hidroksi-2-deoksiguanosin, troponin I ve kreatin kinaz-MB isoenzim düzeyleri ELISA okuyucusunda belirlenirken, kalp, karaciğer ve böbrek fonksiyon parametreleri otoanalizörde ölçüldü. Ayrıca kan gazları ve hemogram parametreleri ölçüldü. Bulgular: Uygulama sonrası koyunlarda oksidatif stres belirlenmezken (p>0.05), laktat dehidrogenaz, aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz, kan üre nitrojen ile glikoz düzeylerinde artışlar belirlendi (p<0.05). Alkalen fosfataz, akyuvar sayısı ve sodyum düzeylerinde düşmeler gözlenirken (p<0.05), hemoglobin, bikarbonat, potasyum, iyonize kalsiyum ve klor düzeylerinde istatistiki dalgalanmalar belirlendi (p<0.05). Öneri: Koyunlara imidokarb, buparvaquon ve oksitetrasiklinin kombine uygulamasının ciddi oksidatif stres, kardiyotoksisite ve nefrotoksisiteye neden olmadığı, fakat bu kombinasyonun karaciğer fonksiyonu ile kan gazları ve hemogram parametrelerini etkileyebileceği ifade edilebilir. Ancak hasta hayvanlarda bu kombinasyonun kullanılmasında dikkatli olunmalıdırÖğe Treatment of complete urethral obstruction by using pneumatic lithotripsy in a dog: A preliminary report(2016) Maden, Mehmet; İder, Merve; Parlak, Kurtuluş; Öztürk, AhmetBu olgu sunumunda bir köpekte tam üretral obstrüksiyonun tedavisinde minimal invaziv sistoskopik pnömatik litotripsi tekniğinin kullanımı anlatıldı. Olgunun hayvan materyalini idrar yaparken zorlanma ve son iki gündür idrar yapamama şikâyetleri ile getirilen, postrenal azotemia ve hematuria tespit edilen Chihuahua ırkı, 5 yaşlı bir köpek oluşturdu. Tam üretral obstrüksiyona neden olan üretral taşlar sistoskopi ile görüntülendi, pnömatik litotriptör kullanılarak parçalandı ve taş fragmanları voiding urohydropulsiyon yöntemiyle dışarıya alındı. Sonuç olarak, pnömatik litotripsi yöntemi tam üretral obstrüksiyonun tedavisinde başarılı bir şekilde kullanıldı.