Yazar "Şahin, Tahir Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Araştırma görevlisi hekimlerin hastane infeksiyonları konusundaki bilgi ve davranışlarının değerlendirilmesi(2016) Şahin, Tahir Kemal; İnfal, SelmaGiriş: Bu çalışma, bir üniversite hastanesinde hizmet veren araştırma görevlisi hekimlerin hastane infeksiyonları konusundaki bilgi ve davranışlarının değerlendirilmesi amacıyla yapıldı.Materyal ve Metod: Verileri toplamak için kullanılan anket formu; araştırmaya katılanların sosyo-demografik özellikleri ve çalışma durumlarını belirlemeye yönelik veri toplama formu ile ilgili soruları ve hastane infeksiyonları konusundaki bilgi ve davranışın saptanmasına yönelik soruları içeren iki bölümden oluşmuştur.Bulgular: Kullanılan forma göre araştırma grubuna katılan araştırma görevlisi hekimin hastane infeksiyonlarına ilişkin bilgi sorularından aldığı toplam puan ortalaması, toplam 100 puan üzerinden 32.0 puandır. Bu puan yetersiz olup beklenenin altında bulunmuştur.Sonuç: Hekimlerin hastane infeksiyonun önemini ve infeksiyonu önlemedeki rollerini kavraması için infeksiyonun ortaya çıkmasını önlemek amacıyla uygun önlemler almaya yönelik konu ile ilgili hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, eğitimin sürekliliğinin ve güncelliğinin sağlanması hastane infeksiyonun önlenmesi ve kontrolünde önemli rol oynayabilir.Öğe Bir tıp fakültesi hastanesi'nde görevli hemşirelerin kan basıncı ölçüm bilgilerinin değerlendirilmesi(2006) Şahin, Tahir Kemal; Demir, Lütfi Saltuk; Koruk, İbrahimAmaç: Bu çalışmanın amacı, hastane kliniklerinde görev yapan hemşirelerin kan basıncını doğru ölçme konusundaki bilgilerinin tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu tanımlayıcı araştırma kapsamına, Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapmakta olan 103 hemşire alınmıştır. Örneklem seçimi, kliniklerdeki hemşire sayısına orantılı olarak basit rastgele yöntemle yapılmıştır. Hemşirelere kan basıncı standart ölçüm yöntemlerine ilişkin sorular içeren bir soru formu uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya alınan hemşirelerin % 55.3 - % 98.1’i soruların büyük bölümünü doğru olarak yanıtlamıştır. Ancak, hangi koldan ölçüm yapılacağına, manşonun hangi basınç değerine kadar şişirileceğine, hangi hızda indirileceğine, doğru sonuç için kaç ölçüm yapılması gerektiğine ilişkin sorulara farklı yanıtlar vermişlerdir. Kadın hemşirelerin manşonun kola sarılma gerginliğini ve steteskobun kola doğru yerleştirilmesini bilme konularında erkek hemşirelerden anlamlı şekilde daha fazla oranda bilgi sahibi oldukları, buna karşın erkek hemşirelerin manşonu indirme hızını kadın hemşirelerden daha yüksek oranda doğru yanıtladıkları saptanmıştır. Sonuç: Hemşirelerin kan basıncı ölçüm bilgilerinin kısmen yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Hemşirelerin kan basıncı ölçüm bilgilerini tamamlayıcı nitelikte periyodik hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.Öğe Bir üniversite hastanesindeki yardımcı personelin hastane enfeksiyonları ile ilgili bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi(2016) İnfal, Selma; Şahin, Tahir KemalAmaç: Bu çalışma, bir üniversite hastanesinde hizmet veren yardımcı personelin hastane enfeksiyonları (HE) konusundaki bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesine yönelik olarak yapılmıştır. Yöntemler: Verileri toplamak için kullanılan anket formu, konu ile ilgili soruları içeren iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, araştırmaya katılan kişilerin sosyo-demografik özellikleri ve çalışma durumlarını belirlemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır. İkinci bölümde ise HE konusundaki bilgi ve tutumun saptanmasına yönelik sorulara yer verilmiştir. Bu sorulardan bilgi soruları puanlandırılarak değerlendirme toplam 100 puan üzerinden yapılmış, tutum sorularına verilen yanıtların ise yüzde (%) dağılımı değerlendirilmiştir. Bulgular: Yardımcı personelin %32,1'i yaptığı her işlem öncesi, %14,1'i yaptığı her işlem sonrası el yıkadığını, %83,1'i ellerini yıkamak için sabunlu su kullandığını ifade etmiştir. Tıbbi atık, evsel atık ve geri kazanılabilir atık poşetlerindeki renk ayrımını tam ve doğru olarak yapabilen yardımcı personel oranı %6 olarak bulunmuştur. Görev sırasında HE'den korunmak için %38,1'i eldiven giydiğini, %26,3'ü maske taktığını, %21,2'si el yıkadığını ifade etmiştir. Yardımcı personelin HE'ye ilişkin bilgi sorularından aldığı puan ortalaması 40,9 15,7'dir. Sonuç: Yardımcı personelin enfeksiyonu önlemedeki kendi rollerini ve HE'nin önemini yeterince kavrayamadığı sonucuna varılmıştır. Yardımcı personelin HE'nin önemini ve enfeksiyonu önlemedeki rollerini kavramaya yönelik konu ile ilgili hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, eğitimin sürekliliğinin ve güncelliğinin sağlanması, ayrıca eğitimde bilgiye ve bilginin davranışa dönüştürülmesinde yetersiz olunan konulara ağırlık verilmesi, HE'nin önlenmesi ve kontrolünde önemli rol oynayabilir.Öğe Effect of Cooling on the Responses of Human Saphenous Vein to Fentanyl, Remifentanil and Sufentanil(Blackwell Publishing, 2006) Şahin, Ayşe Saide; Duman, Ateş; Günaydın, İshak Gürsel; Şahin, Tahir Kemal; Görmüş, Niyazi; Duman, İpekWe studied the vasodilatory effects of fentanyl, remifentanil and sufentanil on the human saphenous vein strips at 37, 32 and 28 degrees C. Fentanyl produced concentration-dependent relaxation of human saphenous vein strips precontracted with 5-hydroxytryptamine (5-HT) at every temperature studied. Compared with vein strips at 37 degrees C, relaxant responses to each one concentration of fentanyl were significantly reduced at 32 and 28 degrees C. Remifentanil relaxed vein strips in a concentration-dependent way and the relaxation for all concentrations were significantly greater at 32 and 28 degrees C compared with 37 degrees C. Sufentanil produced concentration-dependent relaxation in saphenous vein strips precontracted with 5-HT. These relaxant responses were similar at 32 degrees C compared with 37 degrees C. When bath temperature was lowered from 37 to 28 degrees C, the relaxant responses to sufentanil were significantly reduced. In summary, the present study suggests that cooling reduces the relaxation caused by fentanyl and sufentanil on human saphenous veins but augments the relaxation with remifentanil. The augmented vasodilatory effect of remifentanil with cooling may be useful on systemic vascular resistance and organ preservation under hypothermic conditions like cardiopulmonary bypass surgery.Öğe Konya Fazilet Uluışık Sağlık Ocağı Bölgesinde 15-49 Yaş Grubu Ev Kadınlarında Obezite Prevalansı ve Risk Faktörleri(2005) Koruk, İbrahim; Şahin, Tahir KemalAmaç: Bu araştırmada, Konya Fazilet Uluışık Sağlık Ocağı Bölgesi’ndeki 15-49 yaş grubu ev kadınlarında obezite prevalansı ve risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, kesitsel tiptedir. Sağlık ocağı bölgesinde yaşayan 15-49 yaşındaki toplam 12447 kadın araştırmanın evrenini oluşturmuştur. 676 katılımcı, küme örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. DSÖ kriterlerine göre, obezite değerlendirilmesinde VKİ (Vücut Kitle İndeksi) kullanılmıştır. VKİ 30 kg/m2 olanlar obez kabul edilmiştir. Verilerin analizinde ki kare testi, grup içi korelasyon, kappa tutarlık ve lojistik regresyon kullanılmıştır. Bulgular: Kadınlarda obezite prevalansı % 33.9 bulunmuştur. Kadınların VKİ ortalaması 28.0 5.4 kg/m2‘dir. Kadınların yaş ortalaması 35.5 8.3’tür. Kadınların % 2.8’i eğitimsiz, % 55.0’ı ilkokul mezunu, % 8.9’u ise üniversite mezunudur. Obezlerdeki risk faktörleri, 30 yaşın üstünde olmak, eğitim düzeyi ilkokul ve altında olmak, gebelik sayısının 3-4 arasında olması, gebelik sayısının 5 ve üzerinde olması, kronik hastalığı olması, birinci derece akrabada obezite olması, yemek yeme hızının “orta” olması, yemek yeme hızının “hızlı” olmasıdır. Sonuç: Kadınlar, kendi vücut ağırlıklarını ölçümle elde edilen vücut ağırlığından daha az olarak algılama eğilimindedirler. Bununla birlikte, pek çok kadın sağlık profesyonellerinden yardım almadan riskli yöntemlerle zayıflamaya çalışmaktadır. Obezite, 15-49 yaş grubu ev kadınlarında ciddi boyutlarda bir sorundur. Çevresel faktörler en önemli risk faktörleridir.Öğe Konya Fazilet Uluışık Sağlık Ocağı Bölgesindeki 15-49 Yaş Grubu Ev Kadınlarında Hipertansiyon Prevalansı, Farkında Olma, Tedavi ve Kontrol Altına Alma Durumu(2007) Koruk, İbrahim; Şahin, Tahir Kemal; Demir, Lütfü SaltukBu araştırma ile Konya Fazilet Uluışık Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 15-49 yaş grubu ev kadınlarında hipertansiyon prevalansını, risk faktörlerini, hipertansiyonun farkında olma durumunu, antihipertansif tedavi alma durumunu ve tedavi alanlarda hipertansiyon kontrol başarı durumunu belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma, kesitsel tiptedir. 15-49 yaş arası toplam 12447 ev kadını araştırmanın evrenini oluşturmuştur. Örnek seçimi nüfusa orantılı küme örnekleme yöntemi ile yapılmıştır. Araştırmaya 576 kişi katılmıştır. 15-49 yaş grubu ev kadınlarında hipertansiyon prevalansı %40.5 bulunmuştur. Hipertansiyon sıklığı 35 ve üzeri yaşta, öğrenim durumu ilkokul ve altında olanlarda, sigara kullanmayanlarda daha yüksek olarak saptanmıştır. Hipertansiyon farkında olanlar %23.1, antihipertansif tedavi alanlar %10.3, hipertansiyonu kontrol altında olanlar %5.5 olarak saptanmıştır. Hipertansiyon farkında olma, 35 yaş üstü grupta, evli-dul-ayrı olanlarda ve öğrenim düzeyi ilkokul ve üstü olanlarda daha fazla saptanmıştır (p0.05). Hipertansiyon prevalansı 15-49 yaş grubu ev kadınlarında yüksek bulunmuştur. Bu kadınların önemli bir kısmı tespit edilmeme veya kontrol altına alınamama gibi nedenlerle hipertansiyon riski altındadırlar. Bu nedenle birinci basamakta yürütülmek üzere kontrol programları gerekmektedir.Öğe Sağlıklı ve Enüretik Çocuklarda İdrar Tutabilme Yaşlarının Araştırılması(2006) Yurtçu, Müslim; Bilban, Sezgin; Dinçer, Şaduman; Bakıcı, Hacer; Şahin, Tahir Kemal; Günel, EnginAmaç: Bu araştırmada, enürezis sorunu olmayan ve sekonder enürezisi olan ilköğretim okulu öğrencilerinde üriner kontinans yaşının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel araştırma, Meram İlçesi ilköğretim okullarından basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 4 okulda yürütülmüştür. Çalışmaya enürezisli olmayan ve sekonder enürezisli toplam 1399 öğrenci dahil edilmiştir. Öğrencilerin üriner kontinans yaşları ile birlikte sekonder enürezisli öğrencilerde diurnal, nokturnal ya da kontinual enürezis varlığı sorgulanmıştır. Bulgular: Öğrencilerin ortalama üriner kontinans yaşı 22.0 7.1 aydı. Erkek öğrencilerin üriner kontinans yaş ortalaması kız öğrencilerden 1.2 ay daha büyüktü. Sekonder enürezis yaygınlığı % 5.6 olarak bulundu. Erkek öğrencilerde sekonder enürezis sıklığı kız öğrencilerden 2.1 kat daha fazlaydı. Sekonder enürezisli 87 öğrencinin %18.4’ü diurnal, %60.9’u nokturnal ve % 20.7’si kontinual enürezisti. Sonuç: İlköğretim öğrencilerinde üriner kontinans yaşı olarak saptanan 22 ay öncesinden başlanarak çocuklara aileleri tarafından tuvalet eğitimi verilmesi sağlanmalıdır.Öğe Üst GİS Kanamalarında Risk Faktörlerinin Prognoz Üzerine Etkisi(2003) Bayır, Ayşegül; Okumuş, Mehmet; Köstekçi, Şenol Kadir; Şahin, Tahir KemalAmaç: Bu çalışmada amaç üst GİS kanamasına neden olan risk faktörlerinin ve uygulanan tedavi protokolünün prognoz açısından önemini değerlendirmekti. Yöntem: Çalışmaya prospektif olarak üst GiS kanaması şikayetleri ile acil kliniğe başvuran 37'si kadın, 78'i erkek, toplam 115 hasta alındı. Her bir hastanın gelişte risk faktörleri açısından anamnezi alındı ve fizik muayenesi yapıldı. Hastaların müracaat sırasındaki Hb, Htc, INR, SGOT, SGPT, LDH, üre, kreatinin ve kan şekeri düzeylerine bakıldı. Endoskopik inceleme yapıldı. Bulgular: Kaybedilen hastaların yaş ortalaması ile başvuru sırasındaki kan sekiri ve kreatinin değerleri taburcu edilen hastalarınkinden daha yüksek; diastolik kan basınçları ise daha düşük bulundu. Mortalite grubunda cerrahi tedavi oranı da daha yüksek idi. Taburcu edilen hastalar ile kaybedilen hastaların anamnezinde kronik karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, önceden mevcut peptik ulkus hastalığı, steroid-nonsteroid ilaç kullanma hikayesi, sigara ve alkol alışkanlığı, başvuru sırasındaki sistolik kan basıncı, kalp hızı ile başvuru sırasındaki ortalama Hb, Htc, SGOT, SGPT, LDH, INR ve üre değerleri arasında anlamlı fark bulunamadı. Endoskopik tanı ile mortalité arasında ilişki bulunamadı. Üst GIS kanamalı hastalarda mortalitenin, hastanın yaşı, kan şekeri ve kreatinin düzeyi ile ilişkili olduğu saptandı. Sonuç: Üst GlS kanamalarında ileri yaş prognozu kötü yönde etkiler. 'Ayrıca hastaların gelişte ölçülen yüksek kan şekeri ve kreatinin değerleri kötü prognoza katkıda bulunur.Öğe Volatil Anesteziklerin Bakteri Üreme Hızına Etkileri(2002) Topal, Ahmet; Duman, Ateş; Öğün, Cemile; Şahin, Tahir Kemal; Erol, Atilla; Arslan, Uğur; Ökesli, SelminAmaç: Anestezi cihazlarında kullanılan maske, konnektör, hortum ve nemli solunum devreleri, enfeksiyon ve kontaminasyon için iyi bir ortam sağlar. Ancak klinik uygulama sırasında kontaminasyon beklendiği kadar sık görülmemektedir. Volatil anesteziklerle anestezi verilen hastalarda postoperatif pulmoner enfeksiyon beklenenden daha az ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada volatil anesteziklerden halotan, izofluran ve sevofluranın P. aeruginosa, S. aureus ve E. coli'nin üreme hızı üzerine anestezi cihazı ortamında in vitro şartlarda etkilerini araştırmayı amaçladık. Yöntem: Buyyon içindeki P. aeruginosa, S. aureus ve E. coli'nin spektrofotometrede 450 n\mu dalga boyunda ışık kırıcılığı okunup bazal değer olarak kayıt edildi. Mikroorganizmalar anestezi cihazında % 50 oksijenli ortamda halotan, izofluran ve sevoflurana bir, iki, üç ve dört saat süreyle, 1 MAC ve 2 MAC'da üçer defa maruz bırakıldı. Sürelerin sonunda tekrar mikroorganizmaların ışık kırıcılığı okunup çıkış değeri olarak kayıt edildi. Aynı şekilde volatil anestezik verilmeden kontrol grubu çalışıldı. Bulgular: Halotan, izofluran ve sevofluran P. aeruginosa, S. aureus ve E. coli'nin üreme hızlarını bir, iki, üç ve dördüncü saatte inhibe etti. Inhibitör etki en fazla halotan, en az izofluran ile ortaya çıktı. Bu inhibitör etkiye en duyarlı mikroorganizmalar P. aeruginosa ve E. coli idi. S. aureus ise bu etkiye en dirençli mikroorganizma idi. Sonuç: In vitro şartlarda, halotan, izofluran ve sevofluran, P. aeruginosa, S. aureus ve E. coli'nin üreme hızlarını anestezi cihazı ortamında inhibe etmektedir.