Yazar "Şeker, Erdoğan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bi?r Yosun Ekstraktinin (Maxicrop) Yumurtacı Tavuklarda Veri?m Üzeri?ne Etki?leri?(Selçuk Üniversitesi, 1993) Coşkun, Behiç; İnal, Fatma; Şeker, Erdoğan; Gülşen, Nurettin; Arık, H. DeryaIn this study, the effects of seaweed soluble powder (maxicrop), used as growth promoter in plants on egg production, feed intake, feed efficiency and egg yolk color in hens were investigated Total 108 hens aged 44 weeks were used and three groups were designed During 12 weeks, the animals fed control feed, the feed containing 0.1 % and 1 % seaweed powder. Later, all groups fed control ration during 5 weeks. In first period, average egg production in groups were 68.23, 74.45 and 62 05 %, respectively (p<0.05) Feed intake for 1 kg eggs was lower in the group fed % 0.1 seaweed powder. It was found, the seaweed powder affected positively to yolk color, but didn't to feed intake. As a result, to increase egg yield, seaweed powder may use in poultry diets but it is needed additional researches about this area.Öğe Broyler Rasyonlarına Deği?şi?k Mi?ktarlarda Katılan Bi?oti?ni?n Besi? Performansı ve Karaci?ger Yağlanmasına Etki?si?(Selçuk Üniversitesi, 1988 Ocak) Tuncer, Şakir Doğan; Aştı, Reşat; Coşkun, Behiç; Şeker, Erdoğan; Demirci, ÜlkerThis study was carried out to investigate the effect of different amounts of biotin (0, 50, 100 and 150 ug/kg) added to the broilers' ration on growth performance and fatty liver syndrome. In this study, 1000 day-old Hybro chicks were used. They were distributed into 4 groups, each group containing 250 chicks and the experiment was ended at the 49th day. Mean final weight values in the groups were 1841.13; 1871.78; 1822.88 and 1848.39 g respectively. There were no significant differences among the live weights of the groups (P > 0.05). But the highest final weight was found in the group fed 50 µg/kg biotin. Total feed consumption for all groups were 4.295; 4.326; 4.378 and 4.294 kg respectively. There was no large variation among the groups related to feed consumption. Feed convertion were found to be 2.340; 2.312; 2.405 and 2.324 kg, respectively, during the experiment. According to these results, experimental group I (50 µg/kg biotin) consumed less feed for 1 kg weight gain than the others. At the end of the experiment, in macroscopic investigation, livers of the groups given 0 and 50 ug/kg biotin were seen pale in colour and fatty. In microscopic investigation of the livers in the same groups, severe lipid infiltrations were seen in the cytoplasma of paranchymal cells. The livers of second (100 ug/kg biotin) and third (150 ug/kg biotin) groups were macroscopically normal. Any lipid infiltration in the paranchymal cells were not observed. 50 pg/kg biotin improves the growth performance but the same level was not effective in preventing fatty liver syndrome. As a result, the use of the amount of 100 µg/kg biotin would be recommended in preventing the formation of fatty liver syndrome in broiler feeding.Öğe Dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix japonica) ince bağırsak histolojisi üzerindeki etkilerinin belirlenmesi(2017) Sur, Emrah; Çağlayan, Tamer; Şeker, Erdoğan; Kadıralieva, NaristeAmaç: Bu çalışma dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının ince bağırsakları üzerindeki etkisinin ışık mikroskobik seviyede belirlenmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 1günlük 30 adet Japon bıldırcını kullanıldı. Bıldırcınlar, her biri 10 adet olmak üzere üç gruba ayrıldı. Hayvanlar 6 hafta boyunca kontrol, N1 (%0,75 oranında nane) ve N2 (%1,5 oranında nane) rasyonları ile beslendiler. Çalışma sonunda servikal dislokasyonla öldürülen hayvanlardan duodenum, jejunum ve ileum doku örnekleri alındı. Rutin histolojik işlemlerden sonra alınan seri kesitler Crossmon'un üçlü boyaması ve Periyodik Asit Schiff (PAS) reaksiyonu ile boyandılar. Tüm seri kesitler ışık mikroskobu ile değerlendirildikten sonra dijital kamera ile fotoğraflar çekildi ve kaydedildi. Villus yüksekliği, villus genişliği ve tunika muskularis kalınlıkları ölçüldü ve kadeh hücreleri sayıldı.Bulgular: Nane oranlarına bağlı olarak nane ile beslenen gruplardaki hayvanların duodenum, jejunum ve ileum dokularında vilusların yüksekliğinde, kript derinliğinde ve tunika muskularis kalınlığında artışlar tespit edilirken (p0,01; p0,001); vilus genişliğinde duodenum ve jejenumda belirgin düşüşler dikkati çekti (p0,001). Kadeh hücresi sayıları duodenumda değişmezken (p0,05), jejunumda N1 grubuna ait hayvanlarda düşük (p0,001), ileumda ise N2 grubundaki hayvanlarda yüksek bulundu (p0,001)Öğe Dağ nanesinin (mentha caucasica) japon bıldırcınlarının (coturnix coturnix japonica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisi(2015) Çağlayan, Tamer; Şeker, ErdoğanAmaç: Bu araştırma Japon bıldırcınlarında dağ nanesinin (Mentha caucasica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 1 günlük yaştaki 150 Japon bıldırcını civciv kullanıldı. Bıldırcınlar, her grupta 50'şer adet olmak üzere, kontrol, nane I (%0.75) ve nane II (%1.50) olarak üç gruba ayrıldı. Bıldırcınlar çıkımdan itibaren 6 hafta süresince haftalık olarak tartıldı ve vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) tespit edildi. Bulgular: Nane ile beslenen gruplardaki canlı ağırlık ortalamalarının kontrol grubundan yüksek olduğu tespit edildi (P0.05). Genel olarak nane verilen gruplarda yemden yararlanma oranları azaldı. Nane verilen gruplardaki bıldırcınlar kontrol grubuna göre, daha erken yaşta yumurta ürettiği belirlendi. Genellikle vücut ölçüleri yaş artışına bağlı olarak yükseldi. Cinsiyet ve yemleme gruplarına göre bazı vücut ölçüleri değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulundu (P0.05). Canlı ağırlık ile bazı vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) arasında pozitif yönlü, yüksek ve önemli korelasyonlar tespit edildi (P0.05, P0.01, P0.001). Canlı ağırlığın tespitinde kullanılabilecek en belirleyici vücut ölçülerinin vücut uzunluğu ve baş genişliği olduğu belirlendi. Öneri: Bazı vücut ölçülerinin bıldırcınlarda canlı ağırlık tespitinde ve canlı ağırlık yönünden yapılacak olan seleksiyonda kriter olarak kullanılabileceği söylenebilir.Öğe Dağ nanesinin (Mentha caucasica) Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix japonica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisi(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Çağlayan, Tamer; Şeker, ErdoğanAmaç: Bu araştırma Japon bıldırcınlarında dağ nanesinin (Mentha caucasica) performans, bazı vücut ölçüleri ve canlı ağırlık arasındaki ilişkilerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 1 günlük yaştaki 150 Japon bıldırcını civciv kullanıldı. Bıldırcınlar, her grupta 50'şer adet olmak üzere, kontrol, nane I (%0.75) ve nane II (%1.50) olarak üç gruba ayrıldı. Bıldırcınlar çıkımdan itibaren 6 hafta süresince haftalık olarak tartıldı ve vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) tespit edildi. Bulgular: Nane ile beslenen gruplardaki canlı ağırlık ortalamalarının kontrol grubundan yüksek olduğu tespit edildi (P<0.05). Genel olarak nane verilen gruplarda yemden yararlanma oranları azaldı. Nane verilen gruplardaki bıldırcınlar kontrol grubuna göre, daha erken yaşta yumurta ürettiği belirlendi. Genellikle vücut ölçüleri yaş artışına bağlı olarak yükseldi. Cinsiyet ve yemleme gruplarına göre bazı vücut ölçüleri değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulundu (P<0.05). Canlı ağırlık ile bazı vücut ölçüleri (baş uzunluğu, baş genişliği, vücut uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, kanat uzunluğu) arasında pozitif yönlü, yüksek ve önemli korelasyonlar tespit edildi (P<0.05, P<0.01, P<0.001). Canlı ağırlığın tespitinde kullanılabilecek en belirleyici vücut ölçülerinin vücut uzunluğu ve baş genişliği olduğu belirlendi. Öneri: Bazı vücut ölçülerinin bıldırcınlarda canlı ağırlık tespitinde ve canlı ağırlık yönünden yapılacak olan seleksiyonda kriter olarak kullanılabileceği söylenebilir.Öğe The Determination of the Energy Values of Some Ruminant Feeds by Using Digestibility Trial and Gas Test(Ecole Nationale Veterinaire Toulouse, 2002) Şeker, ErdoğanIn this study, the digestibility and energy values of eleven feed stuffs (commonly used in Turkey; wheat straw, alfalfa hay, grass hay, barley, wheat, corn, oat, wheat bran, sunflower meal, cotton seed meal, soybean meal), and two commercial mixed feeds for growing calves and milking cows were determined by using in vivo (Digestibility Trial) and in vitro (Gas Test = Hohenheimer Futter Test) methods. In the digestibility trial, nine Konya Merino rams were used. Three animals were used for each feed sample. The required rumen fluid for gas test was supplied from a rumen fistulated cow. Although limited samples were used from different species, the correlation between in vivo and in vitro metabolisable energy (ME1 and ME2) results were statistically significant (r = 0.648 and r = 0.662 ; P < 0.001). Correlation for net energy lactation were found as (NEL ; r = 0.741, p < 0.001) and digestible organic matter (DOM r = 0.481, p < 0.01). Novel equations for the calculation of ME, NEL and DOM were obtained using gas volume, crude protein and ether extract values.Öğe Effects of Diets Containing White Lupin Seeds on the Performance of Japanese Quails(2002) Arslan, Cavit; Şeker, ErdoğanThe objective of this study was to evaluate the effect of diets containing lupin seeds (Lupinus albus L.) processed differently on performance of Japanese quails. Chicks (360) were assigned randomly to 1 of 4 treatments. During 6 weeks of the experimental period, 6 pens of each containing 15 birds were fed diets containing either no lupin seeds (C), 15% raw lupin seeds (R), or 15% lupin seeds processed according to the Traditional Turkish Method (TTM) and extruded (E) to eliminate alkaloids. Performance parameters were live weight (LW), feed consumption (FC), and feed conversion efficiency (FCE). At the end of trial, LW was 169, 161, 166, and 162 g and average daily gain was 3.8, 3.7, 3.8, and 3.7 g for birds receiving diet C, R, TTM, and E respectively. Average FC and FCE for birds receiving diet C, R, TTM, and E were 14.9, 15.2, 15.2, and 14.0 g per day and 3.87, 4.00, 3.92, and 3.71 respectively. In conclusion, inclusion of raw or processed lupin seeds into diets did not affect performance of quails. It appeared that lupin seeds could be added into rations up to 15% without compromising feed consumption and regressing the growth in Japanese quails. For removal of alkaloids, the traditional Turkish method was more effective than the extrusion method.Öğe The effects of live yeast culture (saccharomyces cerevisiae) on rumen fermentation and nutrient degradability in yearling lambs(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2010) İnal, Fatma; Gürbüz, Emel; Coşkun, Behiç; Alataş, Mustafa Selçuk; Çitil, Özcan Barış; Polat, Esad Sami; Şeker, ErdoğanThis study was carried out in two experiments. Experiment 1 was conducted with six ruminally-cannulated one-year old Kangal Akkaraman male lambs, using a crossover design with 2 periods to determine the effects of live yeast culture supplementation on rumen fermentation. Yearlings were either supplemented with 4 g/d of Saccharomyces cerevisiae (BeneSacc, 4x10(9) CFU/g) or not supplemented (control). Animals were penned individually, and were fed a diet composed of 25% forage and 75% concentrate for sixteen days. Rumen fluid was sampled on day 16, 0 h (before feeding), 3 h and 6 h after feeding. Rumen pH, the numbers of protozoa, ammonia-N and volatile fatty acids (VFA) were determined in samples. Molar proportions of acetate were decreased, and propionate was increased with supplementation of live yeast culture. No differences were observed for ruminal pH, protozoa population, total VFA and ammonia-N concentrations, between treatments. In Experiment 2, in situ nutrient degradability of barley grain, corn dried distillers grains with solubles (DDGS) and wheat straw were determined. Live yeast culture supplementation did not affect dry matter (DM) degradability of barley, DDGS or straw, crude protein (CP) degradability of DDGS, nor neutral detergent fiber (NDF) degradability of straw. But, it reduced the potential degradability of DDGS in rumen..Öğe Effects of Processed White Lupin Seed (Lupinus Albus L.) on Growth Performance of Japanese Quail(2002) Arslan, Cavit; Şeker, ErdoğanThis study was carried out to determine the effects of differently processed white lupin seeds on growth performance in Japanese quail. Three hundred and sixty quail chicks were randomly distributed among four treatments using fifteen birds per pen and six pen replicates per treatment. Lupin seeds were processed to the Turkish Traditional Method (TTM) and extrusion (E) to eliminate alkaloids. Ours results indicate that TTM was more effective in elimination of lupin alkaloids than E. The diet of control (C) group did not include lupin. The other groups were fed with diets containing 15% raw (R), TTM processed and E lupin. The study lasted for 6 weeks, first 3 weeks as starter period, last 3 weeks as growing period. At the end of the experimental period in the C, R, TTM and E white lupin groups live weight were found to be 166.79, 160.99, 166.53 and 161.58 g, average daily gain; 3.81, 3.67, 3.85 and 3.68 g, average feed intake; 14.87, 15.17, 15.17 and 14.04 g/day, average feed efficiency 3.87, 4.00, 3.92 and 3.71 respectively. It is concluded that R, TTM-processed and E lupins fed up to the 15% level in quail ration had no negative effect on the growth performance of the animals.Öğe Merinos toklularda üre ve üre+melas ile muamele edilen buğday samanının sindirilme derecesinin naylon kese tekniği ve klasik sindirim denemesi ile tesbit edilmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1990) Şeker, Erdoğan; Özgen, Hümeyra"Merinos toklularda üre ve üre + melas ile muamele edilen buğday samanının sindirilme derecesinin naylon kese tekniği ve klasik sindirim denemesi ile tesbit edilmesi" iki ayrı bölüm halinde yürütülen bu çalışmanın I. denemesinde muamele edilmemiş (NS), % 4 üre ile (ÜS); % 4 üre + % 8 melas ile (ÜSM), % 4 üre + % 12 melas ile (ÜYMS) muamele edilen buğday samanlarının naylon kese tekniği ile 24, 48, 72 saatlik rumen inkübasyonalan sonucu yıkama kaybı dikkate alınarak tesbit edilen kuru madde kayıplarında istatistiksel olarak farklılığa rastlanmadı. Yıkama kaybı dikkate alınmadan yapılan hesaplamalarda ise 24 ve 48 saatlik inkübasyon süreleri sonrasında muamelelerin tümünün kuru madde kaybını önemli ölçüde artırdığı tesbit edildi ( P< 0.05 ). Klasik sindirim denemesi şeklinde yürütülen II. bölümde ise I. denemede kullanılan samanlara, hepsinde % 4 üre ve % 12 melas olacak şekilde üre ve melas ilave edildi. Melasla muamelenin ham sellüloz sindirilebilirliğini önemli derecede arttırdığı görüldü ( P< 0.01 ). KM, OM, azotsuz ÖM ve hücre duvarı elemanlarının sindirilebilirliğinde ise muameleler arasında önemli bir farklılığa rastlanmadı ( P> 0.05 ). Muamele edilen samanlarda yapılan üre analizlerine göre muamelede kullanılan ürenin üS'de % 91.75, ÜMS'de % 94.50 ve : ÜYMS'de ise % 97.60 oranında hidrolize olduğu tesbit edildi.Öğe Mikrobiyel Inokulant ile Hazırlanan Yonca Silajının Merinos Kuzularda Canlı Ağırlık Değişimi ve Bazı Besin Maddelerinin Sindirilebilirliği Üzerine Etkileri(2001) Kurtoğlu, Varol; Şeker, Erdoğan; Çoşkun, Behiç; Gürkan, Mehmet; Azman, M. Ali; Balevi, TahirBu araştırma; mikrobiyel inokulant ile hazırlanan yonca silajmın (2. biçim) Merinos kuzularda canlı ağırlık değişimi, kuru madde tüketimi ve bazı besin maddelerinin sind'rilebilirliği üzerine etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada biri katkısız (kontrol), diğeri inokulant katkılı olmak üzere iki farklı siloda yaklaşık 25'er ton yonca silajı hazırlanmıştır. Katkılı silaja IxlO5 colony forming units (cfu)/g/yem düzeyinde Lactobacillus plantarum ve Streptococcus faecium 'dan oluşan bakteri kültürü (Pioneer 1174) ilave edilmiştir. Silajlar 4 ay kapalı tutulmuştur. Araştırmada 16 adet erkek ve dişi Merinos kuzu iki gruba ayrılarak denemeye alınmıştır. Kontrol grubundaki hayvanlara kontrol silajı (katkısız silaj); deneme grubundaki hayvanlara ise inokulant ilave edilmiş silaj verilmiştir. Araştırma 42 gün sürdürülmüştür. İnokulant ilavesi canlı ağırlık değişimi üzerine etkili olmamıştır (P0.05). Silaj kuru maddesi tüketimi araştırmanın 1-7 günlük döneminde inokulantlı ; grupta daha düşük (P0.05) bulunurken, diğer dönemlerde gruplar arasında bir farklılık gözlenmemiştir, inokulant ilavesi HY sindirilebilirliğini artırmış (P0.05), KM, OM, HP ve N-suz ÖM'nin sindirilebilirliğini önemli düzeyde etkilememiştir (P0.05).Öğe Süt I?nekleri?nde Uzun Süreli? Büyüme Hormonu Kullanımının Süt Veri?mi?, Sütün Kompozi?syonu ve Döl Veri?mi? Üzeri?ne Etki?leri?(Selçuk Üniversitesi, 1995 Nisan) Coşkun, Behiç; Şeker, Erdoğan; Yalçın, Suzan; Alaçam, Erol; Tuncer, Şakir D.; Serpek, BehiçIn this study, 14 Holstein helfers were used. Animals were divided into two groups. Rekombinant bovine somatotrophin (rBST) was injekted 14 mg/day daily one of the groups during 196 days. The effects of rBST on milk yield, milk composition, feed intake, some postpartal reproductive parameters, blood glukoz, insuline and non estarifed fatty acids levels were investigated. During ten weeks at the pretreatment, milk yield was measured and these values were used in covarians analysis. Milk yield was significantly increased by the rBST treatment. Before the rBST administration average milk yield of control and treatment group were 15.33 kg and 14.04 kg respectively. These datas were became equal in the first month of the experiment and were observed as 13.76 kg for the control group. 13.52 kg for the treatment group. Then milk yield was more at the rBST administred group than the control group during the last months of the experiment. Concentrate feed was given to animals relative to their milk yield and chopped alfalfa hay was given ad libitum. There were no differences between groups for the alfalfa hay intake. No negative effects of rBST treatment were observed on early pospartum sign and ovarial functions. Milk composition, blood insilune, glucose and non esterified fatty acids levels were not affected by the hormone administration.Öğe Tampon Etki?li? Madde Olarak Kullanılan Sodyum Bikarbonat ve Magnezyum Oksi?ti?n I?neklerde Süt Veri?mi? Üzeri?ne Etki?leri?(Selçuk Üniversitesi, 2001 Ocak) Umucalılar, Derya; Şeker, ErdoğanIn experiment, 16 dairy cows were divided into three groups. Five of them used as control group, five of them used in 1% NaHCO3 group and rest of them were placed in third group and 0.5 % MgO was added to the feed. End of the experiment, the milk production in the NaHCO3 group (22.60 kg/day) was decreased compared to the MgO (23.75 kg/day) and control groups (24.5 kg/day). Average dry matter intakes were found 16.23. 13.52 and 13.65 kg/day, respectively. And by addition of buffers milk production was reduced significantly (P<0.05). In the case of 3.5 and 4% fat corrected milk were not significantly difference (P>0.05). Among the research period, there was no sig nificant (P>0.05) difference between the milk samples of the groups in fat, protein, lactose, ash, dry matter and nonfat dry matter values which were determined weekly. It was determined that NaHCO3 was decreased daily milk protein and lactose yield and buffers were significantly decreased non-fat dry matter yield and dry matter consumption (P<0.05). The buffers caused an increase in the costs of the rations, but they reduced the feed consumption. Because of the decreasing in the feed consumption they supplied on advantage in expences of 1 kg milk, milk fat, milk protein and non-fat dry matter. At the end of the research it was determined that the buffers caused decreasing the amount of average milk production. However the buffers caused an increase of average milk fat ratio. Magnesium oxide as buffers found more effective than sodium bicarbonate on milk production and composition. As a result, it is considered useful that the buffers used in feeding high milk producing dairy cows which do not consume enough amount of high quality forage in their rations.Öğe Tampon Etki?li? Madde Olarak Kullanılan Sodyum Bikarbonat ve Magnezyum Oksi?ti?n Tane Yemleri?n I?n Vi?tro Si?ndi?ri?lme Dereceleri? Üzeri?ne Etki?leri?(Selçuk Üniversitesi, 2000) Umucalılar, Huzur Derya; Şeker, ErdoğanThis study was carried out to determine the effects of NaHC*O_{3} and M_{g}*O as buffers on some metabolic in- cidents under invitro rumen environment. It was determined that the effects of different ratios of sodium bicarbonato (0, 0.5, 1 ,1.5\%) and magnesium oxide ( 0, 0.25, 0.5 ,1.0\% ) on pH, total volatile fatty acids (TVFA), ammonia nitrogen (N*H_{3} - N) buffer capacity (BC), gas production (GP) under the invitro rumen environment that added barley, wheat, com and oat. The effects of buffers on metabolic energy (ME) of this feeds and digestibility organic matter (DOM) values were also examined. It was found that the differences between pH BC, GP, ME and DOM values of barley, wheat, com and oat were significant (P < 0.05) but the difference between TVFA and N*H_{3} - N values were not significant (P > 0.05) In this study 10O_{3}*i MgO supplementation affected differently on the pH, TVFA, N*H_{3} - N BC and GP While MgO supplementation increased the values of pH, BC and GP. NaHC*O_{3} supplementation increased the values of N*H_{3} - N sig- nificantly (P < 0.05) The both of the buffers did not have significant (P > 0.05) effects on the values of TVFA Using the buffers in different ratios changes the values of pH and GP significantly (P < 0.05) , but they didn't affect the values of TVFA, N*H_{3}*N and BC. The incubation time affected the values of examined criterias significantly.Öğe Tampon Etkili Madde Olarak Kullanılan Sodyum Bikarbonat ve Magnezyum Oksitin Tane Yemlerin in Vitro Sindirilme Dereceleri Üzerine Etkileri(2000) Umucalılar, Huzur Derya; Şeker, ErdoğanBu araştırma tampon etkili maddelerden olan NaHCO_3 ve MgO'in in vitro rumen ortamında bazı metabolik olaylar üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. NaHCO3 (%0, 0.5, 1.0, 1.5) ve MgO (%0, 0.25, 0.5, 1.0)'in farklı oranlarının arpa, buğday, mısır ve yulaf katılan in vitro rumen ortamında pH, total uçucu yağ asitleri (TUYA), amonyak azotu (NH3-N), tampon kapasitesi (TK), gaz oluşum miktarı (GÖM) ile bu yemlere ait metabolik enerji (ME) ile sin-dirilebilir organik madde (SOM) değerleri üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmada kullanılan arpa, buğday, mısır ve yulafın pH, TK, GOM, ME ve SOM değerleri arasındaki farklılığın önemli (P0.05), TUYA ve NH_3 -N değerleri arasındaki farklılığın ise önemsiz (P0.05) olduğu belirlenmiştir. Araştırmada NaHCOs ve MgO ilavesinin pH, TUYA, NH3-N, TK, GÖM üzerine etkileri farklı olmuştur. MgO ilavesi pH, TK ve GÖM değerlerini, NaHCO3 ilavesi NH3-N değerini önemli (P0.05) ölçüde arttırırken, her iki maddenin de TUYA değeri üzerine önemli (P0.05) bir etkileri olmamıştır. Tampon etkili maddelerin farklı oranlarının kullanılması pH ve GÖM değerlerini önemli ölçüde (P0.05) değiştirirken TUYA, NH3-N, TK değerlerini etkilememiştir. İnkubasyon süresi incelenen tüm kriterlere ait değerleri önemli (P0.05) ölçüde etkilemiştir.Öğe Yumurta Tavuğu Rasyonlarına Katılan Zeolitin Verim Performansı Üzerine Etkisi(Selçuk Üniversitesi, 1998) Balevi, Tahir; Coşkun, Behiç; Şeker, Erdoğan; Kurtoğlu, VarolAt presenı study 320 Babcock-B-380 brown hens aged 32 week were used. This experiment was carried oul to delermine eHects ol leeding laying diets supplemenled with dillerent lavels ol Clinut-looo (O, 1.5,2.5 and 3.5%) on their leed intake, leed ellieieney, egg production. egg weight, damagad egg raıio and specific gravity. The experiment was lasted in 90 days. At the end of Ihe experiment egg production was found lo be 90.76, 92.10, 91.62 and 90.61 %, respectively (P>0.OO5). Feed intake was observed lo be 135.44, 135.12, 129.09 and 129.25 g, respectively (P>0.05). While the towest feed ellicianey (2.29) was obtained in the group led 3.S % zeolit, the higheSI feed effieiency (2.40) was oblained in the group feed O % leolit (P>O.OS). There were no dillerences between the groups in terms of e99 weight and specific gravily (P>0.05). Middle of the experiment. while the lowest ralio for damaged e99(I%) was obıained in Ihe group led 1.5 % leolit-l 000, the highesl ratio for damaged egg (1.31 %) was oblained in the group led O % leolit AI Ihe end ol Ihe experiment, raıio ol damaged egg was delermined lo be 0.94, 0.78, 1.19 and 1.05 %, respeclivety. Consequently, use of levels of 2.5 and 3.5 % leolit in poultry diels was concluded to effect on feed conversion in a positive manner due lo reduced leed intake without any reduction on egg production although differences showed no significance.