Yazar "Cuma, Filiz İlknur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Sinemadan Edebiyata Farklı Bir Aktarım: Fatih Akın’ın “Im Juli” (Temmuzda) Filmi ile Selim Özdoğan’ın Aynı Adlı Romanının Karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2018) Cuma, Filiz İlknurGelişen teknoloji karşısında insan çevresinin, insanın çevresine olan bakış açısının ve olayları algılamasına paralel olarak sanat dallarında da önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bunun neticesinde edebiyatı birinci derecede ilgilendiren türler ortaya çıkmıştır. Buna en güzel örnek kuşkusuz Sineroman’dır. Bu tür edebiyattan sinemaya uyarlamayı kapsadığı gibi sinemadan edebiyata olan yolculuğu da içermektedir. Bu çalışmada inceleme konusu yapılmış olan yazınsal eser, sinemadan edebiyata aktarılmış olan bir edebiyat yapıtıdır. Bu çalışmada edebiyat ve medya disiplinlerinin arasındaki etkileşimden yola çıkılarak, her iki sanat dalının kendine özgü inceleme ve eleştiri teknikleri ele alınacaktır. “Im Juli”, (Temmuzda) adlı sinema yapıtı ile aynı adı taşıyan romanın incelenmesi sonucunda, her iki eserin de kendi içindeki farklılıklara ve bu farklılıklardan yola çıkılarak görsel anlatımdan yazınsal anlatıma geçişte birbirlerini tamamlayan etkileşim unsurlarına değinilecektir. Kendi kurallarına ve disipliner ölçütlere sahip olan edebiyat ve film türlerinin ve buna bağlı olarak bu iki alanı bilimsel düzlemde ele alan bilim dallarının, anlatım dilleri ve anlatım biçimleri ele alınarak, karşılaştırma yöntemi ile incelenecektir. Birinci bölümde Edebiyat ve Sinema konusu ele alınacaktır. Her iki sanat dalının da kendi içerisinde farklılıkların ve benzerliklerin olduğu ve bu benzerliklerden ve farklılıklardan yola çıkılarak hangi noktalarda kesiştikleri incelenecektir. Ayrıca her iki sanat dalının kesiştikleri noktada farklı bir disiplininin nasıl ortaya çıktığına kısaca değinilecektir. İkinci bölümde yazınsal eserlerin görsel yapıtlara uygulanması/uyarlanması sonucunda sineroman (Literaturverfilmung) adında yeni bir disiplinin nasıl ortaya çıktığı, bilimsel çalışmalar ışığında irdelenecektir. Üçüncü bölümde ise Fatih Akın’ın senaryosunu yazmış ve yönetmenliğini yapmış olduğu “Im Juli” (Temmuzda) adlı uluslararası ödüllü filmini, film çözümleme yöntemiyle incelenecek ve aynı adlı filmden alınıp Selim Özdoğan’ın kalemiyle romana aktarılan yazınsal bir eser ele alınarak çözümlemesi yapılacaktır. Bu çalışmanın amacı, her iki eserde aynı konuyu ele almış olması, benzerliklerin yanı sıra farklılıkların da olabileceğini göstermektedir. buna bağlı olarak beyaz perdeden edebi esere dönüştürülen yapıtların da kendi içeresinde ayrı bir şekilde incelenmesi gerekliliğini ortaya koymaktır. Sonuç Bölümünde filmin senaryosu ile aynı adı taşıyan romanın karşılaştırılması yapılarak, aralarındaki fark ve benzerlikler tespit edilecektirÖğe Tarık Buğra'nın Küçük Ağa ve Uwe Timm'in Morenga romanlarının film sanatına aktarımı(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2009) Cuma, Filiz İlknurTürkiye'de Küçük Ağa ve Almanya da Morenga filmlerinin yarattığı etki kuşkusuz disiplinler arası ortak bir çalışmanın ürünüdür. Edebiyat ve medya disiplinlerinin Küçük Ağa ve Morenga örneklerinde bu denli bir araya yoğrulmasında yazar ve senaristlerin birlikte çalışmalarının rolü büyüktür. Çalışmamızda yazınsal bir yapıttan hareketle film sanatına aktanlan Tank Buğra'nın Küçük Ağa ve Uwe Tirnm'in Morenga başlıklı romanlanndan örnekler verilmiştir. Bu iki romanın film sanatına aktartlarak geniş kitlelere aktarımının ve etkili bir yapıtın ortaya çıkmasının sebebini belirlemek çalışmamızın başlıca amacı olmuştur. Edebiyat ve medya kavramlarından yola çıkarak, edebı metnin görselleştirilmesi konusunda örnek teşkil etmesi bakımından, hem Alman Edebiyatından hem de Türk Edebiyatından tanınmış yazarların romanlarını karşılaştırarak ele aldık Her iki romanın da gerek gerçek hikAyelerden yola çıkılarak kurgulanmış olması, gerekse romanların konusunu oluşturan roman karakterlerinin gerçek kişilere dayanması paralellik göstermektedir. Roman kahramanlarının, her iki romanda da, kendi topraklarını korumak için düşmanla savaşmaları ve yazarların tarihi olaylardan yola çıkarak, arşiv araşbnnalan sonucunda eserlerini yazmaları da karşılaştınnaya değer önemli özelliklerdendir. Bu noktalardan hareketle her iki roman ve bunların filmleri çalışmamızda karşılaştırmalı edebiyat bilimi disipliniyle paral(!)lik ve farlılık bağlamında değerlendirilmiştir. ·Öğe Transkulturelle kompetenz und landeskunde in den regional erstellten daf lehrwerken in der Türkei(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2009) Cuma, Filiz İlknurWenn die visuellen Merkmale, der in der Türkei vorbereiteten Fremdsprachenlehıbücher betrachtet wird, ist es zu bemerken, dass sie bel der Kültürübertragung grosse Rolle spielen. Wenn aber die visuellen Faktoren nur als eine Dekoraöon aufgenommen werden und die kommunikative Seite vemachlassigt wird kann die im Grunde eıwartete Wirkung nicht erzielt werden. Aber für die modemen Fremdsprachenunterrichtsmethoden der Gegenwart ist die Bildsprache eine unendbehrliche Begebenheit. Haufig wird sogar die Bildsprache bevorzugt. Deshalb muss das Bild, die Umgebung und die Sprache als drei wichtige Elemente beim Fremdspracheıwerb und bei der vorbereitungsprozess der Fremdsprachenlehrbücher als eln Einheit behandelt werden. Das beeindruckt auch die Motivation positiv. Von den Erwerbem wird bei der kommunikativcm und vergleichenden Landeskundenerwerb erwartet, dass sie die eigene Kultur beser beherrschen können. Das zeigt die Bedeutung der verglelchenden Kultur und Landeskundenfahigkeit auf methodischen Basis. Diese Studie befasst sich im Rahmen der eıwahnten Strukturen die visuelle Kulturübertragung mit Beispielen in den Fremdsprachenlehıwerken.Öğe Wolfgang herrndorf’un “tschick” ve nur içözü’nün “dönemeç” romanlarında eğitim-öğretim sorunsalı(2018) Cuma, Filiz İlknurÇocuk ve gençlik edebiyatı, yeni kuşakların okuma alışkanlığıkazanmasında ve onların hayata dair donanımlı hale gelmelerinde önemlirol oynar. Bunun için çocuk ve gençlik edebiyatı kategorisindeki eserlerinöncelikleonlarındünyalarınahitapetmeleri/edebilmeleribeklenmektedir. Nitelikli eserleri okuyarak genç nesilleri hayatahazırlamak, geçmişte birçok dönemde takip edilmiş bir yoldur vegüncelliğini günümüzde de muhafaza etmektedir. Okuma kültürününedilmesi için eserlerin çocukların veya gençlerin dünya algısına hitapetmeleri, gelişen teknoloji karşısında gençlerin karşı karşıya kaldıklarıdurumların algılanması ve bunların ehil kişilerce yürütülmesi, bilişimteknolojisinin üst düzeye ulaştığı günümüzde, belki de daha önce hiçolmadığı kadar önem arz etmektedir. Bu konudaki hassasiyet, çağımızınönemli sorunlarından olan gençlerin kimlik arayışlarında önemli katkılarsağlayabilir.Wolfgang Herrndorf (1965-2013) ve Nur İçözü (1948-) 21. yüzyılçocukvegençlikedebiyatınınkendiülkelerindekiönemlitemsilcilerindendir. Türk ve Alman edebiyatlarında kendi ülke koşullarıbağlamında gençlerin sorunlarını eserlerinde merkezi bir konumayerleştiren yazarlar, “Tschick” (2010) ve “Dönemeç” (2010) romanlarındaolduğu gibi, eğitim ve öğretim motiflerine önemli bir yer vermişlerdir.Gençlik romanı niteliğinde olan her iki eser, birbirleriyle aynı yaşlardaolan kahramanların gelişimleriyle ilgili aile ve okul arasındaki bağınkopukluğunun, onların kimlik gelişimlerindeki zararlı sonuçlarını elealmaktadır. Eğitim ve öğretim ilişkisinin, aile ve okul örüntüsübağlamında ele alınan bu çalışmadaki izlekler, örgün ve yaygın eğitimeksenlerinde belirlenmiş ve her iki roman karşılaştırmalı yöntemkullanılarak analiz edilmiştir.Öğe Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde öğrenci memnuniyeti(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2017) Cuma, Filiz İlknurYabancı uyruklu öğrenciler, Ural-Altay dillerine mensup ve sondan eklemeli olan anadilimiz Türkçeyi öğrenirken bazı zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Yabancı dil olarak Türkçenin gerek yapısal ve anlamsal, gerekse kullanış biçimleri olarak diğer dillere göre daha zor öğrenildiği bilinen bir gerçektir. Öğrencilerin bu dili iyi bir şekilde öğrenebilmelerinde Öğretim elemanlarına büyük görev düşmektedir. Bu nedenle Öğretim elemanlarının bu öğrencilere yabancı dil olarak Türkçeyi öğretirken, kapsamlı ve stratejik bir program hazırlamaları elzemdir. Bu bağlamda, Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeki (TÖMER) yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe öğrenimlerindeki memnuniyetlerini dile getirmek ve karşılaştıkları zorlukları tespit etmek, sonuç olarak elde edilen bulgular neticesinde Türkçenin öğrenimini kolaylaştırmaya katkı sağlayabilmek için bu çalışma yapılmıştır. Çalışmamızda uygulanan anketlerden yola çıkarak TÖMER’deki öğrencilerin yabancı dil olarak Türkçe öğrenimlerindeki memnuniyetleri göz önüne alınmış ve yeni yönelimler ve stratejiler geliştirmek amaçlanmıştır.