Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Dursunoğlu, Duygu" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Anticancer Activity of Juglone Via Inducing Programmed Cell Death In Pancreatic Cancer Cells
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Eylül) Erkoç Kaya, Dudu; Dursunoğlu, Duygu
    Purpose: Pancreatic cancer (PC), has a poor prognosis with its silent course until the advanced level without any symptoms. Additionally, currently limited treatment options makes developing alternative treatment strategies and agents mandatory. In researches conducted to investigate new therapeutic agents for cancer, natural products are main sources. Among all, Juglone, a natural naphthoquinone, stands out with its cytotoxic effects in cancer cells, induction of apoptosis and autophagy, inhibition of antiangiogenesis and migration. Thus, in this study, we aimed to investigate the anticancer activity and the apoptotic effects of juglone in BxPC-3 pancreatic cancer cells. Methods: BxPC-3 pancreatic cancer cells were treated with different doses of juglone. To evaluate the apoptotic effects following juglone treatments; proapoptotic Bax, antiapoptotic Bcl-2 and an important inhibitor of apoptosis Birc5 (Survivin) gene expressions were determined by qPCR analysis. We also confirmed the results for apoptosis by performing immunofluorescence analysis using Annexin V-FITC. Results: According to qPCR analysis, juglone induced statistically significant 2.24, 1.57, 2.43 fold increases of Bax gene expressions at 10, 15 and 20µM doses, respectively. We detected low fold increases after juglone treatments for Bcl-2 gene expression at other treatments except 20µM treatment. These changes were not statistically significant. Juglone decreased survivin gene expression at all treatment doses while 2.39 fold decrease at 20?M doses of juglone was statistically significant. Also, we confirmed clearly by the immunofluorescence analysis that juglone increased apoptosis dose-dependently in BxPC-3 cells. Conclusion: Taken together all the results of gene expression and immunfloresence analysis, our study suggests that juglone shows anticancer activity by inducing apoptosis possibly enhancing intrinsic apoptotic pathway in pancreatic cancer cells.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Farklı semen paramerrelerinde ışık mikroskobu düzeyinde spermatozoa morfolojisi ve nükleer kondansasyon değerlendirmesi
    (2009) Aksoy, Emine; Aktan, Tahsin Murad; Duman, Selçuk; Dursunoğlu, Duygu; Cüce, Gökhan
    Amaç: Oligozoospermili ve teratozoospermili hastalarda Işık Mikroskobu düzeyinde sperm morfolojisi ve sperm DNA kondansasyonunun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: oligozoospermili (n: 20) ve teratozoospermili (n: 25) hastalardan alınan seminal plazma örnekleri PBS ile 2 kez yıkandı ve smear hazırlandı, metil alkol ile fikzasyonu hazırlandı. Hematoksilen-Eosin, Toluidin-Blue, Giemsa ve Wright özel histolojik boyaları ile boyandı. Işık mikroskobunda 200 sperm hücresi sayılıp kondanse ve dekondanse başa sahip olan spermatozoalar belirlendi. Bulgular: Bu dört boya ile yapılan yaymalarda kondanse spermler, Hematoksüen-Eozin ve Toluidin Blue boyası ile boyanmış preperatlarda daha kolay ve net görüldü. İstatistiksel olarak dört boya ile kondansasyon değerlendirmesinde hasta grupları arasında fark olmadığı görüldü. Ayrıca oligozoospermili ve teratozoospermili hasta grupları için boyalar kendi içinde karşılaştırıldığında fark olmadığı görüldü. Ancak güven aralığı grafiğine bakıldığında; teratozoospermili hastaların oligozoospermili hastalara göre özellikle de Toluidin blue ile boyanmış grubun belirgin ölçüde homojen dağılım göstermesi; teratozoospermili hasta grubunun daha güvenilir kondanse sperm sağladığını gösterdi Sonuç: Sperm kondansasyon değerlendirmesi için toluidin blue boyası en güvenilir boyalardan bindir. Oligozoospermili ve teratozoospermili hastalar arasında ve bu dört boya arasında sperm nükleer kondansasyonunda fark yoktur. Ancak intrastoplazmik sperm injeksiyonu için kondanse sperm seçimi yapılırken oligozoospermili hastalara göre teratozoospermili hastalar daha güvenilir sonuç verebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Koroner arter baypas cerrahisinde sık kullanılan greft damarlarının baypas öncesi histopatolojik özelliklerinin ve TGF-ß1 ekspresyonlarının değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2008) Dursunoğlu, Duygu; Kalkan, Serpil
    Koroner Arter Baypas Greft Cerrahisi (KABG), koroner arter hastalığında, miyokardın revaskülarizasyonu için en etkili ve uzun süreli çözümdür. KABG ile üstün kısa ve orta dönem sonuçlar elde edilir, ancak uzun dönem sonuçlar greft yetmezliği ile etkilenmektedir. İntimal hiperplazi ve/veya ateroskleroz nedeniyle gelişen stenoz ya da oklüzyon greft yetmezliklerinin esas nedenidir. Safen Ven (SV), İnternal Mammarian Arter (İMA) ve Radial Arter (RA), KABG'nde en sık kullanılan greftlerdir. İMA'in uzun dönem açıklık oranları yüksektir. Oysa SV'lerde greft yetmezlikleri sıktır ve uzun dönem açıklık oranları düşüktür. RA'lerde ise SV'lerden daha iyi sonuçlar elde edilmiştir İntimal hiperplazi ve ateroskleroz gelişmesinde, damarların histolojik yapısı, endotelyal ve vasküler düz kas hücre nitelikleri ve onları etkileyen büyüme faktörleri gibi pek çok faktör etkili olabilir. TGF-ß1, intimal hiperplazi ve aterosklerozda rol oynadığı düşünülen büyüme faktörlerinden biridir. Damar duvarında TGF-ß1'in rolü komplekstir ve esas olarak ekstrasellüler matriks sentezini uyararak intimal kalınlaşmaya neden olmaktadır Bu çalışmanın amacı, KABG öncesi SV, İMA ve RA'in, histopatolojik özelliklerinin ve TGF-ß1 ekspresyonlarının değerlendirilmesidir. Damarlarda intimal hiperplazi ve ateroskleroz değerlendirilmiş ve birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca damarlarda TGF-ß1 ekspresyonları ile intimal hiperplazi ve ateroskleroz arasındaki ilişki değerlendirilmiştir Bu çalışmada, 32 hastadan KABG esnasında alınan toplam 44 damar (19 SV, 18 İMA ve 7 RA) kullanıldı. Damarların morfometrik analizleri yapıldı ve damar grupları arasında karşılaştırıldı. TGF-ß1'e karşı direkt antikorlar kullanılarak, damarların immün boyamaları yapıldı ve TGF-ß1 ekspresyonları değerlendirildi İMA'lerde intimal hiperplazi ve ateroskeroz oranları, SV ve RA'lerden daha düşüktü. Oysa SV ve RA'lerin çoğunda, KABG öncesi intimal hiperplazi ve ateroskleroz mevcuttu. SV'lerin TGF-ß1 ekspresyonu, İMA ve RA'lerden daha yüksekti, İMA ve RA'lerin TGF-ß1 ekspresyonları aynıydı. TGF-ß1 ekspresyonu, İMA'lerde intimal hiperplazi ile ilişkiliydi. TGF-ß1'in intimal hiperplazili İMA'lerde, intimal hiperplazi içermeyenlere göre, daha fazla oranda eksprese edildiği saptandı. Ancak damarlarda TGF-ß1 ekspresyonu ile ateroskleroz arasında herhangi bir ilişki yoktu. TGF-ß1 ekspresyonunun, greft açıklık oranlarının daha düşük olduğu SV'lerde yüksek olması, buna karşın greft açıklık oranlarının daha yüksek olduğu İMA ve RA'lerde düşük bulunması önemlidir Sonuç olarak, TGF-ß1'in, olasılıkla bilinmeyen farklı mekanizmaların da etkisiyle, greft açıklık oranlarında rol oynadığı düşünülebilir. İMA ve RA greftlerinin, düşük TGF-ß1 ekspresyonları nedeniyle KABG'nde üstün seçenekler olduklarını söyleyebiliriz

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim