Yazar "Hamarta, Erdal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Analysing the Trait Anxiety and Locus of Control of Undergraduates in Terms of Attachment Styles(EDAM, 2009) Dilmac, Buelent; Hamarta, Erdal; Arslan, CoskunThe aim of this research is to analyse the trait anxiety and locus of control of undergraduates in terms their attachment styles. This research has been conducted in accordance with general screening model. The target population of the research is constituted of 480 undergraduates. Pearson moments multiplication correlation coefficient technique, analysis of variance and Tukey test have been employed for analysing the data. As a result of the research, it has been found out that trait anxiety and the locus of control of negative self model and negative others model are positively correlated. Another symptom of the research is the finding that the trait anxiety point averages of the individuals of preoccupied and fearful attachment is higher than those of secure attachment style. Also, the point averages of trait anxiety of fearful attachment individuals have been determined to be expressively higher than the individuals who are dismissing attachment. It has been found out that the locus of control point averages of secure attachment undergraduates is expressively lower than those of preoccupied and fearful attachment undergraduates.Öğe Attachment Styles as a Predictor of Emotional Intelligence(EDAM, 2009) Hamarta, Erdal; Deniz, M. Engin; Saltali, NeslihanThe purpose of this study is to examine if attachment styles predict emotional intelligence (intrapersonal, interpersonal, adaptability, stress management, and general mood). Participants of the study consisted of 463 (272 females, 191 males) undergraduate students selected randomly from different faculties of Selcuk University. Regression and correlation analyses were used for data analysis. Results indicate that there is a significant positive correlation between the secure attachment style and all subscales of emotional intelligence abilities. Results also indicate that attachment styles significantly explain emotional intelligence and secure attachment style predict all sub-dimensions of emotional intelligence.Öğe Bağlanma Stillerinin Duygusal Zekâyı Yordama Düzeyi(2009) Hamarta, Erdal; Deniz, M. Engin; Durmuşoğlu, Neslihan SaltalıBu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin duygusal zekâ yeteneklerini (kişisel beceriler, kişiler arası beceriler, uyumluluk, stresle başaçıkabilme ve genel ruh durumu) anlamlı düzeyde yordayıp yordamadığını saptamaktır. Araştırma ilişkisel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi Selçuk Üniversitesinin farklı fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrenciler arasından tesadüfi küme örnekleme yöntemiyle seçilen 272 kız ve 191 erkek öğrenci olmak üzere toplam 463 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında “İlişki Ölçekleri Anketi” ve “Bar-On Duygusal Zekâ Anketi”; analizinde ise korelasyon ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda güvenli bağlanma stilinin duygusal zekâ yetenekleri ile pozitif ilişkili olduğu, korkulu bağlanma stilinin ise negatif ilişkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca bağlanma stillerinin duygusal zekâ yeteneklerini anlamlı düzeyde açıkladığı ve güvenli bağlanma stilinin duygusal zekâ yeteneklerinin tüm alt boyutlarını anlamlı düzeyde yordadığı görülmüştür.Öğe Benlik saygısı ve akılcı olmayan inançlar bakımından üniversite öğrencilerinin stresle başaçıkma yaklaşımlarının analizi(2009) Hamarta, Erdal; Arslan, Coşkun; Saygın, Yeliz; Özyeşil, ZümraBu ampirik çalışmada, bireyin sahip olduğu benlik saygısı ve akılcı olmayan inançları ile stresle başa çıkma yaklaşımları arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Metodolojik bağlamda ilişkisel tarama modeline uygun olarak yapılan bu görgül çalışmadaki ölçek uygulaması, üniversite öğrencileri örneklemi özelliği taşıyan 330’u kız ve 271’i erkek olmak üzere toplam 601 denek üzerinde yapılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında ise (a) Stresle Başa çıkma Ölçeği, (b)Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve (c)Akılcı Olmayan İnanç Ölçeği olmak üzere toplam üç adet ölçme aracı kullanılmıştır. Öte yandan Araştırmanın istatistiksel analizlerinde i. Pearson Momentler Çarpım Korelâsyonu ve ii. aşamalı regresyon analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; (a) problem odaklı başa çıkma ile benlik saygısı arasında pozitif bir ilişki; (b) problem odaklı başa çıkma ile akılcı olmayan inançlar arasında ise negatif bir ilişki olduğu, (c) stresle başa çıkmada kaçınma ile akılcı olmayan inançlar arasında pozitif bir ilişki olduğu, (d) stresle başa çıkmada sosyal destek arama ile benlik saygısı arasındaki ilişkinin pozitif yönde anlamlı olduğu, bulunmuştur. Ayrıca (e) benlik saygısının problem odaklı başa çıkma ve sosyal destek aramayı, (f) akılcı olmayan inançların problem odaklı başa çıkma ve kaçınmanın önemli yordayıcıları olduğu bulunmuştur. Bu ampirik veriler öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri arttıkça, problem odaklı başa çıkma davranışlarının arttığını; akılcı olmayan inanç düzeyleri düştükçe problem odaklı başa çıkma davranışının da arttığını ortaya koymaktadır. Bu sonuçlar, öğrencilerin karşılaştığı stres durumları ile başa çıkmada sahip oldukları akılcı olmayan inançların olumsuz; benlik saygılarının da olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.Öğe COPING WITH STRESS AND TRAIT ANXIETY IN TERMS OF LOCUS OF CONTROL: A STUDY WITH TURKISH UNIVERSITY STUDENTS(SOC PERSONALITY RES INC, 2009) Arslan, Coskun; Dilmac, Buelent; Hamarta, ErdalThe purpose of this study was to determine whether trait anxiety and coping with stress vary significantly according to locus of control. The study was carried out with 514 (286 female and 228 male) Turkish university students, aged between 18 and 27. It was found that average trait anxiety scores of the students with internal locus of control were significantly lower than those of the students with external locus of control and that average problem-focused coping with stress scores of the students with internal locus of control were significantly higher than those of the students with external locus of control. There was no significant difference in incidence of avoidance and seeking social support between the students with internal locus of control and those students with external locus of control.Öğe Duygusal Zeka Mizah Tarzı ve Yaşam Doyumu: Üniversite Öğretim Elemanları Üzerine Bir Araştırma(2008) Tümkaya, Songül; Hamarta, Erdal; Deniz, M. Engin; Çelik, Metehan; Aybek, BirselBu araştırmanın amacı üniversite öğretim elemanlarının duygusal zekâ yetenekleri, mizah tarzları ve yaşam doyumlarının akademik unvan değişkeni açısından anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığını, duygusal zekâ yeteneklerinin, mizah tarzları ve yaşam doyumlarını yordayıp yordamadığını belirlemektir. Araştırma verileri Bar-On EQ Anketi, Mizah Tarzları Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmanın grubu Çukurova Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesinin farklı fakültelerinde çalışmakta olan 134 kadın ve 228 erkek olmak üzere toplam 362 öğretim elemanından oluşmaktadır. Verilerin istatistiksel analizinde tek yönlü varyans analizi, tukey testi, Kruskal Wallis H-Testi, Mann-Whitney-U testi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Bu araştırmada öğretim elamanlarının duygusal zekanın kişisel beceriler, kişilerarası beceriler, uyum ve stresle başa çıkma alt boyutlarında anlamlı düzeyde farklılaşma gözlenirken genel ruh durumu boyutunda ise farklılaşmanın olmadığı gözlenmiştir. Öğretim elemanlarının mizah tarzlarının akademik unvana göre sadece saldırgan mizah tarzında farklılaştığı gözlenmiş, araştırma görevlilerinin saldırgan mizah tarzı puan ortalamaları öğretim görevlisi, yardımcı doçent, doçent ve profesörlerden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Yaşam doyumunun akademik unvana göre profesörlerin yaşam doyumları araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, yardımcı doçent ve doçent unvanına sahip öğretim elemanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır. Öğretim elemanlarının duygusal zeka yeteneklerinin mizah tarzlarını ve yaşam doyumlarını anlamlı düzeyde yordadığı görülmüştür.Öğe Ergenlerin sosyal kaygılarının kişilerarası problem çözme ve mükemmeliyetçilik açısından incelenmesi(2009) Hamarta, ErdalBu araştırmanın amacı ergenlerin problem çözme ve mükemmeliyetçilik düzeylerinin sosyal kaygı düzeylerini anlamlı düzeyde yordayıp yordamadığını belirlemektir. Araştırma genel tarama modelinde yapılmış olup, araştırmanın örneklemi 281 'i kız 291 'i erkek olmak üzere toplam 572 lise öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında, Ergenler İçin Sosyal Kaygı Ölçeği, Kişilerarası Problem Çözme Envanteri ve Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma bulguları problem çözme ve mükemmeliyetçiliğin sosyal kaygının (olumsuz değerlendirilme korkusu, genel durumlarda sosyal kaçınma ve huzursuzluk duyma, yeni durumlarda sosyal kaçınma ve huzursuzluk duyma) önemli bir yordayıcısı olduğunu göstermiştir.Öğe İlköğretim Öğrencilerinin Anne Baba Tutumları ve Rehberlik İhtiyaçlarının Mesleki Karar Verme Zorluklarını Yordaması(2008) Kesici, Şahin; Hamarta, Erdal; Arslan, CoşkunBu çalışmanın amacı, ilköğretim öğrencilerinin algılanan anne baba tutumları ile rehberlik ihtiyaçlarının mesleki karar verme zorluklarını anlamlı düzeyde yordayıp yordamadığını belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubu 574 ilköğretim sekizinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmanın verilerinin çözümlenmesinde Pearson momentler çarpım korelasyon katsayısı ve stepwise regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. İlköğretim öğrencilerinin kişisel rehberlik ihtiyacı ve eğitsel rehberlik ihtiyacı mesleki karar verme zorluklarının önemli bir yordayıcısı olarak bulunmuştur.Öğe An Investigation of Aggression and Interpersonal Problem Solving in Adolescents(2010) Arslan, Coşkun; Hamarta, Erdal; Arslan, Emel; Saygın, YelizThe purpose of this study was to investigate agression and interpersonal problem solving in terms of gender, and to investigate relationship between agression and interpersonal problem solving of adolescents. The study was in survey model and participants were 483 (180 female and 303 male) adolescents. T test, Pearson product-moment correlation coefficients and multiple regression analysis were determined. In study it was found that average agression of adolescent in terms of gender were significantly. As a result of the study it was found that there was a positive relationship between agression with approaching problems in a negative way, lack of self confidence, unwillingness to take responsibility and a negative relationship between agression with constructive problem solving and insisting-preserving approach. Besides, it was found that constructive problem solving and ınsistent-preserving approach explain aggression.Öğe An Investigation of Loneliness and Perfectionism in University Students(Elsevier Science Bv, 2010) Arslan, Coşkun; Hamarta, Erdal; Üre, Ömer; Özyeşil, ZümraThe purpose of this study is to investigate loneliness and perfectionism of the university students. The sample set of the research was 535 university students 328 of which were female and 207 were male. T test and Pearson's product moment coefficient technique were used for the statistical analyses of the research. As a result of the study with respect to gender, the concern over mistakes, parental expectations, parental criticism and personal standards scores of the male students were significantly higher than the scores of female students. However the relationship between loneliness and concern over mistakes, doubts about actions, parental criticism was positively significant, there was a negatively significant relationship between loneliness and organization.Öğe Lise Öğrencilerinin Utangaçlık ve Benlik Saygılarının Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Açısından İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2009) Hamarta, Erdal; Demirbaş, ElifUtangaçlık ayrıca bireyin yeni insanlarla tanışmasını, yeni arkadaşlar edinmesini ve değişik yaşantılardan zevk almasını güçleştiren en önemli etmen olarak görülmektedir (Zimbardo, 1977).Utangaçlık kişinin sadece sosyal ilişkilerini etkilemekle kalmaz aynı zamanda bireyin kendine değer veriş düzeyini, olaylara ve kişilere yönelik bilişsel yorumlamalarını da etkiler. Utangaç kişiler kendi düşünce ve davranışlarına fazlaca odaklanıp kendilerini suçlayıp ve başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten korkarlar. Bu bireyler daha çok çevresindekilerden gelecek geribildirimlerle ilgilenirler. Bu türden kaygılar bireyin kendisi hakkında yanlış ve olumsuz inançların oluşmasına neden olmaktadır (Henderson ve Zimbardo, 1998). Van Der Molen(1990)’ göre de utangaç kişilerin en belirgin özellikleri kendilerine yönelik olarak geliştirdikleri olumsuz ve akılcı olmayan düşüncelerdir. Bu çalışmada ergenlerin utangaçlık ve benlik saygısının fonksiyonel olmayan tutumlarla anlamlı düzeyde ilişkili olup olmadığı ve fonksiyonel olmayan tutumların utangaçlık ve benlik saygısını anlamlı düzeyde yordayıp yordamadığı incelenmiştir. Araştırma genel tarama modeline uygun olarak yürütülmüştür. Araştırma örneklemi Trabzon il merkezindeki liselerin 9.10. ve 11. sınıflarda eğitimine devam eden öğrenciler arasından tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilen 259’u kız, 239’u erkek olmak üzere toplam 498 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmayla ilgili verileri toplamak için “Utangaçlık Ölçeği”, “Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri” ve “Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği” kullanılmıştır. Utangaçlık,benlik saygısı ve fonksiyonel olmayan tutumlar arasındaki ilişkinin analizi ‘Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı’ tekniği kullanılarak yapılmıştır. Fonksiyonel Olmayan Tutumların öğrencilerin utangaçlık ve benlik saygısı düzeylerini açıklama gücünü belirlemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin utangaçlık ve benlik saygısı arasında negatif yönde anlamlı; utangaçlık ve fonksiyonel olmayan tutumların onaylanma alt boyutu ile pozitif yönde anlamlı bir ilişkiye rastlanılmıştır. Benlik saygısı ile mükemmelci tutum ve onaylanma ihtiyacı arasında da negatif yönde anlamlı bir ilişkiye rastlanılmıştır. Benlik saygısını hangi değişkenlerin yordadığına ilişkin regresyon analizi sonuçlarını incelendiğinde mükemmelci ve onaylanma ihtiyacının benlik saygısını anlamlı düzeyde yordadığı görülmüştür. Utangaçlığı hangi değişkenlerin yordadığına ilişkin analiz sonuçları incelendiğinde sadece onaylanma ihtiyacının utangaçlığı anlamlı düzeyde yordadığı görülmüştür.Öğe Lise Öğrencilerinin Utangaçlıklarının Algılanan Anne Baba Tutumları ve Problem Çözme Yaklaşımları Açısından İncelenmesi(2010) Hamarta, Erdal; Baltacı, Önder; Üre, Ömer; Demirbaş, ElifAmaç: Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinin utangaçlıklarının algılanan anne baba tutumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığının ve utangaçlık ile problem çözme yaklaşımları arasında anlamlı düzeyde ilişki olup olmadığının belirlenmesidir. Yöntem: Araştırma genel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilen 377’si kız 275’i erkek olmak üzere toplam 652 öğrenciden oluşmaktadır. Örneklemi oluşturan öğrencilerin %24.7’si 9. sınıf, %44.5’i 10 sınıf %30’.8’i 11. sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Öğrencilerin utangaçlıklarının belirlenmesinde Cheek tarafından 1990 yılında geliştirilen ve Güngör tarafından 2001 yılında Türkçe’ye uyarlaması yapılan ‘Utangaçlık Ölçeği’ kullanılmıştır. Öğrencilerin problem çözme yaklaşımlarının belirlenmesinde Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliştirilen Türkçe’ye uyarlaması Şahin, Şahin ve Heppner (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme Envanteri” kullanılmıştır. Anne baba tutumlarının belirlenmesi amacıyla ayrıca bir ölçek uygulanmamıştır. Kişisel bilgi formunda anne baba tutumlarından kendilerine uygun olarak düşündüklerini işaretle- meleri istenmiştir. Verilerin analizinde varyans analizi, tukey testi, pearson momentler çarpım korelasyon kat- sayısı ve regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma soncunda lise öğrencilerinin utangaçlıklarının algılanan anne baba tutumuna göre anlamlı düzeyde farklılaştığı, algılanan anne baba tutumlarını otoriter olarak belirten öğrencilerin utangaçlık puan ortalamaları algılanan anne baba tutumlarını demokratik olarak belirten öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Araştırmanın diğer bir bulgusunda da problem çözme yaklaşımlarından düşünen, kaçıngan, değerlendirici, kendine güvenli ve planlı yaklaşımların utangaçlık ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu bulunmuştur.Öğe A PREDICTION OF SELF-ESTEEM AND LIFE SATISFACTION BY SOCIAL PROBLEM SOLVING(SOC PERSONALITY RES INC, 2009) Hamarta, ErdalThe aim of this study was to determine whether or not social problem solving by university students predicts their self-esteem and life satisfaction. The survey model was adopted and the sample of the study consisted of 405 university students. The results of the study showed that self-esteem and life satisfaction are positively correlated with positive problem orientation and rational problem solving; they are negatively correlated with negative problem orientation, impulsivity/carelessness, and avoidance styles. The results also showed that negative problem orientation, positive problem orientation, and avoidance style significantly predicted self-esteem. In addition, rational problem solving, positive problem orientation, and avoidance style significantly predicted life satisfaction.Öğe Üniversite Öğrencilerinin Sürekli Kaygı ve Denetim Odaklarının Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi(2009) Dilmaç, Bülent; Hamarta, Erdal; Arslan, CoşkunBu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin sürekli kaygı ve denetim odaklarının bağlanma stilleri açısından incelenmesidir. Bu araştırma genel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 480 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Verilerin analizinde Pearson momentler çarpım korelasyon kat sayısı tekniği, varyans analizi ve Tukey Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda sürekli kaygı ve denetim odağının olumsuz benlik modeli-olumsuz diğerleri modeli ile pozitif ilişkili olduğu bulunmuştur. Araştırmanın diğer bir bulgusu da saplantılı ve korkulu bağlanma stilinde olan bireylerin sürekli kaygı puan ortalamalarının güvenli bağlanma stilinde olanlardan yüksek bulunmasıdır. Ayrıca korkulu bağlanma stilinde olan bireylerin sürekli kaygı puan ortalamaları kayıtsız bağlanma stilinde olan bireylerden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Güvenli bağlanma stilinde olan öğrencilerin denetim odağı puan ortalamaları saplantılı ve korkulu bağlanma stilinde olan öğrencilerden anlamlı düzeyde düşük olduğu bulunmuştur.Öğe Üniversite öğrencilerinin yakın ilişkilerindeki bazı değişkenlerin (benlik saygısı, depresyon ve saplantılı düşünme) bağlanma stilleri açısından incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004) Hamarta, Erdal; Arı, RamazanBu araştırmada bazı değişkenlerin öğrencilerinin ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünme düzeyleriyle ilişkisi incelenmiştir. Bu araştırmanın bağımsız değişkenleri; "cinsiyet, duygusal ilişkilerinin olup olmaması, duygusal ilişkinin süresi, mezun oldukları lise (karma lise, kız lisesi veya erkek lisesi) ve bağlanma stillerinden (güvenli, kayıtsız, korkulu, saplantılı) oluşmaktadır. Bağımlı değişkenler ise ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünmedir. Araştırmanın genel evrenini, Selçuk Üniversitesi'nin farklı fakültelerinde öğrenim görmekte olan 1.,2.,3. ve 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma evreni olarak Eğitim Fakültesi, Mesleki Eğitim Fakültesi ve Teknik Eğitim Fakültesi olarak belirlenmiştir. Araştırma ömeklemi bu fakültelerin çeşitli bölümlerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerinden tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırma örneklemi toplam 571 öğrenciden oluşmaktadır. Öğrencilerin ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünmelerinin belirlenmesinde "İlişki Değerlendirme ölçeği", bağlanma stilleri ise "İlişki Ölçekleri Anketi" ile ölçülmüştür. İlişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon, ilişkisel saplantılı düşünme puan ortalamalarının cinsiyet, duygusal ilişki ve mezun oldukları lise değişkenlerine göre grupların ortalamaları arasındaki farkın önem kontrolü t testi ile yapılmıştır. Duygusal ilişkinin süresi, ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünme puanlan arasındaki ilişkinin analizi ise Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı tekniğinden yararlanılmıştır. Bağlanma stillerinin ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünme düzeylerini açıklama gücü ise çoklu regresyon analizi ile hesaplanmıştır. İlişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon, ilişkisel saplantılı düşünmenin bağlanma stillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı varyans analizi ile test edilmiş, ileri analiz olarak Tukey Testi kullanılmıştır.Araştırmada elde edilen bulgular aşağıda özetlenmiştir: İlişkisel benlik saygısı ve ilişkisel depresyonun cinsiyete göre farklılaştığı, kızların ilişkisel benlik saygısı puanlarının erkeklerden, erkeklerin ilişkisel depresyon puanlarının da kızlardan yüksek olduğu bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin duygusal ilişkilerinin süresi ile ilişkisel benlik saygısı ve ilişkisel saplantılı düşünme puanları arasında anlamlı düzeyde pozitif bir ilişkinin olduğu, ilişkisel depresyon puanları ile anlamlı düzeyde negatif bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Mezun oldukları lise değişkenine göre üniversite öğrencilerinin ilişkisel benlik saygısı ve ilişkisel depresyon puan ortalamaları anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Karma liseden mezun olan erkek öğrencilerin ilişkisel benlik saygısı puan ortalamaları erkek lisesinden mezun olan öğrencilerin puan ortalamalarından anlamlı düzeyde yüksektir. İlişkisel depresyon puanlarında ise kız lisesinden mezun olan öğrencilerin puan ortalamaları karma liseden mezun olan kız öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Karma ve erkek lisesinden mezun olan öğrencilerin ilişkisel depresyon puanları arasında anlamlı düzeyde farklılaşmanın olmadığı bulunmuştur. Ayrıca ilişkisel saplantılı düşünme puanlarının öğrencilerin mezun oldukları lise değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin bağlanma stilleri, ilişkisel benlik saygısı, ilişkisel depresyon ve ilişkisel saplantılı düşünme puanlarını önemli düzeyde açıkladığı görülmüştür. Güvenli bağlanma stili grubundaki öğrencilerin ilişkisel benlik saygısı puan ortalamaları diğer bağlanma stili (kayıtsız, korkulu ve saplantılı) grubundaki öğrencilerin puan ortalamalarından anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Korkulu, kayıtsız ve saplantılı bağlanma stili gruplarındaki öğrencilerin ilişkisel depresyon puanlarının güvenli bağlanma grubundaki öğrencilerin ilişkisel depresyon puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. Saplantılı bağlanma stili grubundaki üniversite öğrencilerinin ilişkisel saplantılı düşünme puanları, kayıtsız ve güvenli bağlanma stilli grubundaki öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.