Yazar "Kaya, Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut iskemik inme ile akut faz reaktanları arasındaki ilişki(2011) Gül, Mehmet; Cander, Başar; Girişgin, Sadık; Tokgöz, Serhat; Koçak, Sedat; Bircan, Metin; Kaya, HalilAmaç: Enflamasyonun inme etyopatogenezindeki rolü son yıllarda yoğun olarak araştırılmaktadır. Bu klinik çalışmada akut faz reaktanlarının (AFR) Akut İskemik İnme (Aİİ) ile ilişkisi araştırıldı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Aİİ tanısı konulan 126 hasta ve herhangi bir yakınması olmayan 104 gönüllü sağlıklı birey kontrol grubu olarak dahil edildi. Aİİ tanısı konulan hasta ve kontrol grubundan alınan kanda beyaz küre (WBC), C-reaktif protein (CRP), fibrinojen, lipoprotein (a) (Lp a) ve kompleman fragmanları (C3 ve C4) düzeyleri araştırıldı. Bulgular: Aİİ’li olgularda CRP, WBC ve fibrinojen değerleri kontrol grubuna göre istatistiksel yönden anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla, p0.001, p0.001, p0.001). Lp (a), C3 ve C4 açısından ise iki grup arasında bir fark bulunmadı (sırasıyla p0.727, p0.163, p0.497). Sonuç: Primer inme korumasında en önemli hedef, inmeye yol açan risk faktörlerinin belirlenmesi ve değiştirilmesidir. (JAEM 2011; 10: 161-4)Öğe Akut iskemik strokta Chlamydia Pneumoniae seropozitifliği(2004) Gül, Mehmet; Duran, Arif; Kaya, Halil; Uca, Ali UlviAMAÇ: Çalışmamızın amacı Akut Iskeınik Strok (AlS) ile Chlamydia Pneumoniae (CP) seropozitifliği arasındaki olası ilişkiyi araştırmaktı. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışma prospektif bir klinik çalışma olarak yapıldı. 01-01-2001 ile 31-12-2001 tarihleri arasındaSelçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi acil servisine başvuran 126 AlS'lu hasta [64 kadın (%51), 62 erkek (%49), ortalamayaş 67 14] ve hiçbir yakınması olmayan, sağlıklı, gönüllü 104 birey [76 erkek (%73), 28 kadın (%27), ortalama yaş 6414] çalışmaya alındı. Hasta ve kontrol grubu CP seropozitifliği (CP IgG ve IgA antikorları) açısından karşılaştırıldı. BULGULAR: CP IgA ve CP IgG seropozitifliği AlS'lu olgularda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu (Sırasıyla, P0.006 ve P0.001). SONUÇ: Bu sonuçlara göre, CP ile AIS arasında bir ilişki söz konusu olabilir. Olası bu ilişkinin kapsamlı çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.Öğe Efficacy of aprotinin treatment on bilateral blunt chest trauma created in rabbits(PAKISTAN MEDICAL ASSOC, 2013) Kaya, Halil; Kafalı, Mehmet Ertuğrul; Aydın, Kemal; Koçak, Sedat; Şahin, Mustafa; Duran, Arif; Gül, MehmetObjectives: To investigate the effects of aprotinin, on blood gasses, oxidant-antioxidant status, and lung histopathology in an experimental bilateral blunt chest trauma model. Methods: Conducted at the Experimental Animal Laboratory of Meram Medical School at Selcuk University, Konya, Turkey, the study comprised 21 New Zealand female albino rabbits who were divided into three groups. Trauma was applied on the sham and aprotinin groups, which was administered intravenous Aprotinin 20.000 U/kg. Arterial blood samples were obtained from all rabbits at hours 0, 3, 24, and 96. At hour 96 after trauma, all rabbits were sacrificed using the decapitation method, and then blood and lung tissue samples were obtained. Blood nitric oxide, malondialdehyde and blood gas measurements were made. Histopathological changes in the lung were examined with a light microscope. Results: While no positive effect of aprotinin was observed on nitric oxide malondialdehyde and partial pressure of carbon dioxide values, it was seen to have an increasing effect on partial oxygen pressure level. Aprotinin had a partial effect on lung histopathology. Conclusion: Aprotinin was determined to have a positive effect on PO2 levels. We could not find any positive effects especially on alveolar haemorrhage.Öğe Karaman ilinde top akasya (Robinia pseudoacacia umbraculifera) üzerinde bulunan böcek türlerinin belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2007) Kaya, Halil; Tuncer, CelalBu çalışma 2006-2007 yıllarında, Karaman ilinde bulunan, top akasya bitkilerinin bulunduğu, ikisi park, üçü refüj, ikisi kaldırım yolu olmak üzere toplam 7 farklı yerde yürütülmüştür. Yukarıda saymış olduğumuz alanları 15 günde bir, hafta sonları, Mart - Ekim ayları arasında sürveyler yapılarak incelenmiştir. Sonuç olarak, teşhisi yapılmış olan, toplam 8 takım içerisinde, 17 familya ya ait, 30 tür elde edilmiş olup, bunlardan 3 tanesi de sadece cins düzeyinde te?his edilebilmi?tir. Bunlar; Forficula auricularia L. (Dermaptera: Forficulidae); Nabis sp. Latr. (Hemiptera: Nabidae); Eurydema ornatum L. (Hemiptera:Pentatomidae); Hyalesthes mlokosiewiczi Sign. (Homoptera: Cixiidae); Aphis craccivora Koch. (Homoptera: Aphididae); Anaceratogallia sp. Zach. , Psammotettix striatus L. , Psammotettix provincialis Rib. , Hardya anatolica Zach. (Homoptera: Cicadellidae); Chrysoperla carnea Steph. (Neuroptera: Chrysopidae); Adalia bipunctata L. , Adalia decempunctata L. , Adonia variegata Goeze , Coccinella septempunctata L. , Oenopia conglobata L. , Psyllobora vigintiduopunctata L. , Scymnus spp. Kug. (Coleoptera: Coccinellidae); Otiorrhynchus ovalipennis Boh. , Polydrusus ponticus Faust , Polydrusus inustus Ger. , Ceutorhynchus picitarsis Gyll. (Coleoptera: Curculionidae); Autographa gamma L. (Lepidoptera: Noctuidae); Pieris brassicae L. (Lepidoptera: Pieridae); Eusphecia pimplaeformis Obeth. (Lepidoptera: Sesiidae); Eristalis tenax L. (Diptera: Syrphidae); Megachile sp. Latre. (Hymenoptera: Megachilidae); Apis mellifera L. (Hymenoptera: Apidae); Podalonia hirsuta mervensis Rad. (Hymenoptera:Sphecidae), Vespula germanica Fabr. , Polistes dominulus Christ (Hymenoptera: Vespidae)'dır. Bu türlerin sayısı genelde düşük düzeyde bulunmuştur. Zararlı türler içerisinde oldukça yaygın ve yoğun olarak rastlanan tek türün Aphis craccivora olduğu tespit edilmiştir. Faydalı türler içerisinde Chrysoperla carnea Steph. , Oenopia conglobata L. ve, Scymnus spp. Kug. , en fazla bulunan türler olmuştur.Öğe A novel experimental bilateral blunt chest trauma model on rabbits and its effects in lung(2011) Kaya, Halil; Kafalı, Mehmet Ertuğrul; Aydın, Kemal; Şahin, Mustafa; Duran, Arif; Bayır, Ayşegül; Toy, HaticeAmaç: Künt göğüs travması yüksek morbiditesi ve mortalitesi nedeniyle Acil Servis ve yoğun bakım ünitelerindeki önemli problemlerden biridir. Künt göğüs travmasına bağlı akciğer kontüzyonunun bazı yönleri aşikar değildir. Biz, yeni bir travma modeli kullanarak tavşanlarda iki taraflı künt göğüs travmasının kan gazları, biyokimyasal parametreler ve akciğerin mikroskobik ve makroskobik düzeyi üzerine etkilerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Tavşanlar her biri 7’şerli olmak üzere travma ve kontrol diye iki gruba ayrıldı. Standardize edilmiş künt travma, travma grubuna uygulandı. Newton Yasası’na göre hesaplanan enerji tavşanların göğüs kafesine uygulandı. Kan basıncı, kalp hızı, solunum sayısı, arteryel kan gazları ve biyokimyasal markerler kaydedildi. Akciğerin histopatolojik incelemesi yapıldı. Tavşanlar her biri 7’şerli olmak üzere travma ve kontrol diye iki gruba ayrıldı. Standardize edilmiş künt travma, travma grubuna uygulandı. Newton Yasası’na göre hesaplanan enerji tavşanların göğüs kafesine uygulandı. Kan basıncı, kalp hızı, solunum sayısı, arteryel kan gazları ve biyokimyasal markerler kaydedildi. Akciğerin histopatolojik incelemesi yapıldı. Bulgular: Travma grubunda kardiyovasküler olarak taşikardi görüldü. Pulmoner bakımdan PO2, SO2 düşerken CO2 düzeyinde artış görüldü. Histolojik değerlendirmede pulmoner kontüzyon izlendi. Abdominal yaralanma bulguları gözlenmedi. Sonuç: Bu modeli bilateral künt göğüs travmasında farklı ilaçların klinik değerlendirmesi için önerebiliriz. Geliştirdiğimiz model pratik, ucuz ve kullanışlıdır ve çalışma verileri kolaylıkla değiştirilebilir.Öğe Stevens-Johnson syndrome due to concomitant use of lamotrigine and valproic acid(ADIS INT LTD, 2007) Kocak, Sedat; Girisgin, Sadik A.; Gul, Mehmet; Cander, Basar; Kaya, Halil; Kaya, EsengulStevens-Johnson syndrome (SJS) is a rare but life-threatening acute mucocutaneous hypersensitivity reaction, usually related to drugs. Severe cutaneous adverse effects such as SJS and toxic epidermal necrolysis can arise during treatment with antiepileptic drugs (AEDs). A 23-year-old female patient with idiopathic epilepsy was referred to the emergency service with fever, oral and genital mucosal lesions, generalized rash, and weakness. She had been taking carbamazepine, valproic acid, and lamotrigine until 1 week prior to referral. Following consultations with a range of clinicians, the patient was diagnosed with SJS related to lamotrigine on the basis of her history and physical findings, and on consideration of current consensus definitions of this condition. The patient was followed up and treated in the emergency intensive care unit with intravenous fluids, antibacterial therapy, and methylprednisolone. After 18 days, the patient was considered to have made a sufficient recovery and was discharged. Patients who undergo therapy with AEDs, particularly new users of these agents, should be informed of and monitored for possible systemic and cutaneous adverse effects of AEDs. Polytherapy should be avoided for as long as possible as this increases the frequency of adverse effects, and treatment should be discontinued if any rash appears.Öğe Tavşanlarda künt göğüs yaralanması ile oluşturulan ani akciğer hasarında aprotinin tedavisinin etkinliğinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2005) Kaya, Halil; Kafalı, M. ErtuğrulAmaç: Deneysel İki taraflı Kiint Göğüs Yaralanması Modelinde aprotininin ani akciğer hasarında arteryel kan gazlan, biyokimyasal değerler, serbest oksijen köklerinin plazma düzeylerine olan etkilerini belirlemektir. Ani akciğer hasarının sebep olduğu organ görev bozuklukları akciğer, karaciğer doku hasarını önlemedeki rolünü belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada Yeni Zelanda tipi 21 dişi albino tavşan kullanıldı. Tavşanlar 7'şerli üç gruba ayrıldı. Tavşanlarda iki taraflı kunt göğüs yaralanması yöntemiyle ani akciğer hasarı oluşturuldu. Kontrol grubu, sham grubu ve aprotinin (20.000 Ü/kg/gün) grubu şeklinde gruplar oluşturulup ilaçları kontrol kanları alınıp kunt göğüs yaralanmasından sonra 3. saatte başlanarak 12 saat arayla toplardamar içine infüzyonla verildi. 0, 3, 24, 96. saatlerde kan gazları, plazma NO, MDA, TAOS, üre, kreatinin, SGOT, SGPT, LDH, KK, Troponin, KK-MB değerleri tayini için kan örnekleri alındı. 96.saatte histopatolojik inceleme için akciğer ve karaciğerden doku örnekleri alındı. Bulgular: Aprotinin tedavisinin iki taraflı kunt göğüs yaralanmasına bağlı ani akciğer yaralanmasında pH ve PO2 değerleri üzerine olumlu katkıları olmuştur.(p<0.05) PCO2 ve D0O2 üzerine istatistiksel açıdan anlamlı olmasa da klinik bakımdan olumlu etkileri olmuştur. Biyokimyasal değerler üzerine olumlu veya olumsuz bir katkısı olmamıştır. Plazma Nİ, MDA, TAOS düzeyleri üzerine istatistiksel açıdan anlamlı olmasa da klinik bakımdan olumlu etkileri olmuştur. Biyokimyasal değerlerden üre, kreatinin, SGOT, SGPT, LDH, KK, Troponin, KK-MB değerleri üzerine aprotininin olumlu veya olumsuz bir etkisi olmamıştır. Ayrıca akciğer histopatolojik değerlerinin birçoğu üzerine istatistiksel açıdan anlamlı olmasa da iyileştirici etkileri olmuştur. Aprotininin; amfızem, kanama, ödem, septum zararı, septumda kanama, septumda kanlanma artışı, lenfosit yığılması, bronşiyal makrofaj değerleri üzerine olumlu katkıları olmuştur. (İstatistiksel anlamı yok) Aprotinin; septum kalınlaşması üzerine kontrol grubundan bile olumsuz yönde etki etmiştir. (İstatistiksel anlamı yok) Aprotinin; büzüşme, bronş hasarı, makrofaj, nötrofil yaygınlığı, septum kalınlaşması, nötrofil yığılması, hava keseciğindeki nötrofîl, bronşiyal nötrofil, mukus, apopitoz, eozinofili üzerine olumlu ya da olumsuz bir etkide bulunmamıştır. (p>0.05) Karaciğerde nötrofil yığılması apopitoz, hidropik bozulma, nekroz, lenfosit yığılması, nükleopleomorfizm, kanlanma, eozinofili derecesi açısından sham grubu ile aprotinin ve kontrol grubu arasında istatiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir. Yaşam süresi karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark tespit edilmedi. Sonuç olarak Deneysel iki taraflı kunt göğüs yaralanması modelinde aprotininin ani akciğer hasarında arteryel kan pH, PO2 düzeyleri üzerine olumlu katkıları olmuştur. Akciğerde amfızem, kanama, ödem, septum zararı, septumda kanama, septumda kanlanma artışı, lenfosit yığılması, bronşiyal makrofaj değerleri ile plazma Nİ, plazma MDA, plazma TAOS düzeyleriyle kan PCO2, D0O2 üzerine iyileştirici etkileri 56 olmasına rağmen istatîstiki anlamlı etkisi olmam iştir» Aprotinin iki taraflı kunt göğüs yaralanmasına bağlı anî akciğer hasarında akciğerdeki doku hasarını önlemede kısmen etkili, olmuştur.