Yazar "Keleş, Gürhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Conservation characteristics and protein fractions of cereal silages ensiled with additives at the booting and dough stages of maturity(SCIENTIFIC TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY-TUBITAK, 2014) Keleş, Gürhan; Coşkun, Behiç; İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; Ateş, SerkanThe experiment was conducted to investigate the effects of organic acid and bacterial inoculant on conservation characteristics and protein fractions as defined by the Cornell Net Carbohydrate and Protein System of barley, wheat, rye, triticale, and oat silages ensiled at their booting or dough stage of maturity. The cereal crops were not treated or were treated with bacteria (L. buchneri, L. plantarum, E. faecium) or organic acid (formic acid, propionic acid, sodium formate) and ensiled in 1.0-L anaerobic jars for 45 days. Bacterial inoculant improved the fermentation profile for all cereal silages and increased the dry matter (DM) recovery at both maturity stages. The benefit of bacteria inclusion in the silage was more pronounced when applied at dough stages. Organic acid also improved the fermentation profile for all cereal silages, but it was less effective than the bacteria at both booting and dough stages of maturity. The reduction (P < 0.001) in in vitro DM digestibility was not as sharp as the decrease in crude protein (CP). Protein A fraction and digestible CP were higher (P < 0.001) at the booting stage, while all B fractions and C fraction were higher (P < 0.001) in cereal silages ensiled at the dough stage. It was concluded that additives, in particular bacterial inoculant, can improve fermentation and protein quality at both stages examined.Öğe Effect of stocking rate on pasture and sheep production in winter and spring lambing systems(2016) Ateş, Serkan; Özcan, Gazi; Çiçek, Harun; Kırbaş, Mesut; Keleş, Gürhan; Işık, ŞabanA 2-year study was conducted to quantify the effect of stocking rate on pasture and sheep production in winter and spring lambing systems. Pastures were set-stocked with ewes and their winter-born single lambs at low (20 ewes lamb ha1), medium (28 ewes lamb ha1), and high (36 ewes lamb ha1) stocking rates in spring 2012 and by ewes and their spring-born lambs at low (16 ewes lamb ha1), medium (24 ewes lamb ha1), and high (32 ewes lamb ha1) stocking rates in spring 2013. Annual pasture dry matter production ranged from 8.9 to 10.2 t ha1 but was not affected by the spring stocking rates. The average live weight gains of the winter-born lambs were 73 and 10 g head1 day1 for low and medium stocking rates, respectively, while the lambs at the high stocking rate lost 10 g head1 day1 in spring 2012. The spring-born lambs grew at 245, 189, and 133 g head1 day1 for low, medium, and high stocking rates, respectively, in spring 2013. High stocking rates did not have any negative effects on the pasture production or botanical composition but they resulted in poor sheep performance, particularly in the winter lambing system.Öğe Forage yields and feeding value of small grain winter cereals for lambs(WILEY-BLACKWELL, 2016) Keleş, Gürhan; Ateş, Serkan; Coşkun, Behiç; Alataş, Mustafa Selçuk; Işık, ŞabanBACKGROUNDAn understanding of the dynamics that affect the nutrient content of forages with advancing growth stages is critical for designing equally dynamic feeding programmes. This study compared the agronomic characteristic and feeding values of forages from barley, rye, wheat, oats and triticale weekly from tillering (Z 24-25) to dough stages of maturity (Z 83-87). RESULTDigestible dry matter yield of cereal species increased rapidly (P < 0.05) from 1.9 t ha(-1) at tillering to 7.8 t ha(-1) at ear emergence (Z 50-55) and remained stable (P > 0.05) until the dough stage when it increased to 10.4 t ha(-1). The nutritive quality of cereal species decreased with advancing growth stages, and this was more pronounced in barley and rye with rapid reductions in their energy and digestibility values. Changes in the nutritive value of cereal forages indicated a strong relationship (P < 0.05) with the leaf-stem ratio of the plants. The animal response reflected the changes in feeding value of cereal species with advancing growth stages. The average live weight gain of lambs decreased (P < 0.05) from an average of 203 g d(-1) on 2 May to 142 g d(-1) on the 13 June. CONCLUSIONWheat and oats, and to a lesser extent triticale, provided higher quality forages than barley and rye. All cereal species had poor feeding qualities between ear emergence and milk stages (Z 71-75). (c) 2016 Society of Chemical IndustryÖğe Gebeleme ve hamur olum döneminde hasat edilen buğdaygil hasıllarının protein fraksiyonları ve ham protein üretimleri(2014) Coşkun, Behiç; Keleş, Gürhan; İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; Özcan, Cahit; Ateş, SerkanBu çalışmada gebeleme ve hamur olum döneminde hasat edilen arpa, buğday, çavdar, tritikale ve yulaf hasıllarının birim alana ürettikleri ham protein ve sindirilebilir ham protein verimleri (kg/da) ile Cornell Net Karbonhidrat ve Protein Sistemine göre protein fraksiyonları belirlenmiştir. Hamur olum döneminde hasılların ham protein içeriği gebeleme dönemine kıyasla ortalama olarak %42 daha düşükken (P0.05), ham protein verimi %10 daha düşük (P0.05) belirlenmiştir. Buna karşın sindirilebilir ham protein verimi her iki dönemde de benzer (P0.05) bulunmuştur. Gebeleme döneminde buğday ve yulafın ham protein kalitesi diğer hasıllardan daha yüksek (P0.05) belirlenmiştir. Araştırma sonucunda hasat zamanının istenilen protein özelliğine sahip hasıl üretimi amacıyla kullanılabileceği değerlendirilmiştir.Öğe Homofermantatif ve heterofermantatif laktik asit bakterilerinin mısır silajının kimyasal kompozisyonu ile Konya merinosu toklularda performansa etkileri(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009) Keleş, Gürhan; Yazgan, OktayHomofermantatif (HM) ve heterofermantatif (HT) laktik asit bakteri (LAB) inokulantlarının mısır silajının kimyasal kompozisyonu ile merinos toklularda performansa olan etkilerini araştırmak amacıyla yapılan deneme iki bölüm halinde yürütülmüştür. Birinci bölümde, süt olum dönemi sonunda hasat edilen silajlık mısır materyali HM LAB (HM4: 1.0x104; HM5: 1.0x105 ve HM6: 1.0x106 kob/g) ve HT LAB'ı (HT4: 1.0x104; HT5: 1.0x105 ve HT6: 1.0x106 kob/g) içeren iki LAB inokulantının üç'er farklı inokulasyon oranı ile muamele edilerek laboratuar silolarında 42 gün süre ile silolanmıştır. Homofermantatif LAB inokulantı olarak 1132 (Pioneer® Hi-Bred, Int., Inc., USA), HT LAB inokulantı olarak da 11A44 (Pioneer® Hi-Bred, Int., Inc., USA) kullanılmıştır. İkinci bölümde ise silajlık mısır materyali her iki LAB inokulantı ile 1.0x106 kob/g düzeyinde muamele edilerek balyalanmış ve altı kat plastik streç film ile sarılarak 42 gün süre ile silolanmıştır. Balya silajları her birinde 11 baş Konya merinosu dişi toklunun bulunduğu kontrol, HM LAB ve HT LAB silaj gruplarına yedirilmiştir. Hayvan denemesi 12 günlük alıştırma döneminden sonra 14'er günlük 3 dönem halinde 42 gün süre ile yürütülmüştür. Deneme süresince toklulara adlibitum mısır silajı ile canlı ağırlıklarının % 1'i düzeyinde kesif yem karması verilmiştir. Ayrıca balya silajlarının aerobik stabiliteleri (AS) de tespit edilmiştir. Laboratuar silolarıyla yapılan çalışmanın sonucunda kontrol grubuna kıyasla HM5 ve HT6 muamele gruplarında silaj pH'sı yükselirken (P<0.01), HT6 muamele grubunda silajın laktik asit içeriği düşmüştür (P<0.05). Muamelelerden HM6 ile silajın asetik asit (Aa) içeriği düşerken (P<0.01), HT6 muamelesinde belirgin olmak üzere HT5 ve HT6 muameleleri ile Aa artmıştır (P<0.01). Ayrıca, HT6 muamelesinde belirgin olmak üzere HT5 ve HT6 muameleleri ile silajın suda çözünebilir karbonhidrat içeriği düşmüştür (P<0.01). Balya silajlarına HM ve HT LAB ilaveleri ile pH (P<0.05), HT LAB ilavesi ile Aa ve AS artmıştır (P<0.01). Hava ile temasta HT LAB ilave edilmiş silajlar, kontrol ve HM LAB ilave edilmiş silajlara kıyasla sırasıyla, 34 ve 47 saat daha fazla (P<0.01) stabil kalmışlardır. Her iki LAB inokulantının da tokluların performanslarına etkisi önemli olmamıştır (P>0.05).Öğe Protein fractions and crude protein yield of cereal forages harvested at booting and dough stage of maturity(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2014) Coşkun, Behiç; Keleş, Gürhan; İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; Özcan, Cahit; Ateş, SerkanIn this study, crude protein and digestible crude protein production (kg/da) of barley, wheat, rye, triticale and oat were measured at booting and dough stages of maturity and their protein fractions were determined according to Cornell Net Carbohydrate and Protein System. The average crude protein contents of cereal forages were 42% lower (P<0.05) at dough stage than booting stage while crude protein production decreased (P<0.05) by only 10% from dough stage to booting stage of maturity. However, digestible crude protein production was similar (P>0.05) in both periods. The crude protein quality of wheat and oat was higher than other cereal forages at the booting stage. These results suggest that time of harvest can be arranged according to cereal forages with desired protein properties that change with maturity stage.Öğe Rasyon kullanılabilir fosfor ve fitaz enzimi seviyelerinin yumurta tavuklarında performans, ymurta kabuk kalitesi ve serum fosfor seviyelerine etkisi(2004) Keleş, Gürhan; Yazgan, OktayBu deneme, farklı kullanılabilir fosfor (% 0.25 ve 0.35 KP) ve fitaz enzimi seviyelerinin (0, 500, 1000, 1500, 2000 U/kg yem) yumurta tavuklarında performans, yumurta kabuk kalitesi ve serum fosfor seviyesine etkilerini araştırmak amacı ile yapılmıştır. Deneme, 14'er günlük altı periyot halinde yürütülmüş ve denemede 46 haftalık yaşta 240 adet beyaz Babcock ticari yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Araştırma, tesadüf parselleri deneme deseninde 2x5 faktöriyel deneme planında yürütülmüştür. Deneme sonunda, fitaz enzimi ile rasyon KP seviyesi x fitaz enzimi interaksiyonun performans, yumurta kabuk kalitesi ve serum P seviyesine etkisi ile rasyon KP seviyesinin performans ve serum P seviyesine etkisi önemli olmamıştır (P0.05). Rasyon KP seviyesinin kabuk kalite kriterlerinden kabuk ağırlığı (g, KA) ve kabuk oranı'na (%, KO) etkisi önemli olmuş (PO.05), deneme sonunda % 0.25 ve 0.35 KP ihtiva eden diyetlerle yemlenen gruplarda KA ve KO sırasıyla, 6.09, 6.00 g ve % 9.24, 9.12 olarak bulunmuştur.