Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Mete, Mustafa" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kanıta dayalı hemşirelik kavramı ve kanıt niteliği oluşturan durumlar
    (Selçuk Üniversitesi, 11.06.2023) Ceylan, Berna Kahveci; Mete, Mustafa
    Tüm sağlık profesyonellerinin uygulamalarını en iyi kanıtlara dayandırması son derece önemlidir. Kanıta dayalı uygulamalarında, klinik kararlarını desteklemek için mevcut en iyi kanıtları kullanma süreci olarak tanımlanabilir. Kanıta dayalı uygulamanın amacı; sağlık çalışanları tarafından güvenli, standart ve nitelikli bakımın verilmesini sağlamalıdır. Tıbbi uygulamalarda artan hatalar, gelişen sağlık hizmetleri ve teknolojiden gelen hasta talepleri ile birleştiğinde, hemşirelik alanında kanıta dayalı uygulamanın yaygın olarak benimsenmesi gerektiğini göstermektedir (Baran vd., 2020). Hemşireler klinik kararlar verirken profesyonel bilgiye sahiptirler (Aslan, 2016). Hemşirelik uygulamaları hakkında bilgi kaynakları; gelenekler, İnançlar, Otoriteler, Bireysel deneyimler ve bilimsel araştırmalar yoluyla edinilmektedir (Erdoğan vd., 2015).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Öğrenen organizasyonlar ve hasta güvenliği kültürünün önemi
    (Selçuk Üniversitesi, 31.12.2024) Ceylan, Berna Kahveci; Azizoğlu, Fatma; Mete, Mustafa
    Bilginin hızla üretildiği ve kullanıldığı bir çağda, üretilen bilginin öğrenilmesi ve paylaşılması, değişen çevreye uyum sağlama gereksinimini beraberinde getirerek sağlık organizasyonlarının öğrenen organizasyonlara dönüşmesine dikkat çekmektedir. Bu durum, karmaşık bir yapıya sahip olan sağlık hizmetlerinde hasta güvenliğini sağlamayı, tıbbi hataları en aza indirmeyi ve etkin bir güvenlik kültürünü teşvik etmeyi zorunlu kılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin, hastalara yönelik oluşabilecek riskleri önlemek ve meydana gelen hataların ya da zararların tekrarlanmaması için hasta güvenliği kültürü ile öğrenen organizasyon yapısının geliştirilmesi, son yıllarda sağlık kuruluşları için bir öncelik haline gelmiştir. 21. yüzyılda sağlık hizmetlerinin karmaşık bir yapıya evrilmesi, bakım ihtiyaçlarının artması ve bilgi ile teknoloji alanındaki hızlı değişim ve ilerlemeler, sağlıklı ya da hasta bireylerin kaliteli ve güvenilir sağlık hizmeti taleplerini artırmaktadır. Bu taleplerin karşılanmasının temel şartı ise, hasta güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu çalışma öğrenen örgütler ile hasta güvenliği kültürünün önemini vurgulamak amacıyla yapılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Performans Ölçümünde Veri Zarflama Analizi Yöntemi: Sağlık Bakanlığı'na Bağlı Doğum ve Çocuk Hastaneleri Örneği
    (2007) Aslan, Şebnem; Mete, Mustafa
    Hastanelerin etkinliği konusu, sağlık harcamalarının arttığı, kaynakların kısıtlılığını koruduğu, müşteri beklenti ve isteklerinin arttığı günümüzde, çok daha önemli hale gelmiştir. Bu çalışma, Türkiye'deki doğumevi hastanelerinin etkinlik düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, hastanelerin hizmet üretiminde kullandıkları temel girdiler ve çıktılardan hareketle; doğumevi hastanelerinin tam etkin konuma gelebilmesi için azaltmaları veya artırmaları gereken kaynakların belirlenmesi, çalışmanın bir diğer amacını oluşturmaktadır. Çalışma kapsamına 22 doğumevi hastanesi alınmıştır. Hastanelerin etkinlik düzeylerini ölçmek için Veri Zarflama Analizi (VZA) tekniğinden faydalanılmıştır. VZA yöntemiyle toplam etkinlik (CRS), teknik etkinlik (VRS) ve ölçek etkinliği olmak üzere üç farklı etkinlik puanı hesap edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre; doğumevi hastanelerinin toplam etkinlik (CRS) ortalaması %80.22, teknik etkinlik (VRS) ortalaması %92.80, ölçek etkinliği ortalaması %87'dir. Bu sonuçlar doğumevi hastanelerinde kaynakların verimsiz kullanıldığım ortaya koymaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Rasyonel İlaç Kullanımının Hasta Güvenliğine Etkileri: Hekimlerin Rasyonel İlaç Kullanımına Etki Eden Faktörlerin Belirlenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Özata, Musa; Aslan, Şebnem; Mete, Mustafa
    Bu çalışmanın amacı, Konya’da görev yapan hekimlerin hasta güvenliği bağlamında rasyonel ilaç kullanımına yönelik tutumlarının araştırılması ve reçete yazma davranışlarına etki eden faktörlerin belirlenmesidir. Çalışma, tanımlayıcı nitelikte olup, 2004 yılı Nisan ve Mayıs aylarında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Numune Hastanesi ve altı farklı sağlık ocağında; 207 hekim ile yüz yüze görüşme yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; hekimlerin ilaç reçete ederken sırasıyla; etkililik, ilacın yan etkisi, mesleki tecrübe ve deneyim, bilimsel araştırma ve makaleler, hastanın sosyal güvencesi, ilacın fiyatı gibi faktörleri göz önünde bulundurdukları anlaşılmıştır. Bulgular, hekimlerin hasta güvenliğine önem verdiklerini ve rasyonel ilaç kullanımı kuralları çerçevesinde ilaç yazdıklarını ortaya koymaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sağlık kurumlarında toksik liderlik davranışlarının iş gören üzerindeki stres ve tükenmişliğe etkileri demografik veri analizleri
    (Selçuk Üniversitesi, 30.06.2024) Doğmak, Mustafa Kemal; Mete, Mustafa
    Liderlik türlerinden biri olan toksik liderliğin temel özellikleri çalışanları kullanmak, onlara karşı kırıcı davranmak, aşağılamak, mesleki görevlerini aksatmak, kendi sorunları için başkalarını suçlamak, işini iyi yapan kişilere karşı aşırı derecede eleştirel tavır göstermek ve korkutmaktır. Toksik liderler, sağlık kurum ve kuruluşlarına, çalışanlar üzerindeki stres ve tükenmişliği artırarak büyük ölçüde zarar vermektedir. Sağlık kurum/kuruluşlarında görev yapan çalışanlar kurumda görev yapan liderlerin davranışlarından doğrudan etkilenmektedir. Toksik liderlerin çalıştığı kurumlar üzerinde oluşturduğu negatif etkiye bağlı hizmet kalitesi ve performansında da bir düşme görülmektedir. Farklı görevlerdeki 470 sağlık çalışandan oluşan örneklem üzerinde yapılan bu çalışmanın amacı toksik liderlik davranışlarının çalışanların farklı demografik özelliklerine göre stres ve tükenmişliklerine olan etkilerini araştırmaktır. Analiz sonucunda, toplam toksik liderlik davranışı boyutlarının iş görenlerin stresini ve tükenmişliğini arttırdığı görülmüştür. Diğer yandan, cinsiyet, yaş grubu, medeni durum, eğitim durumu, meslekteki toplam çalışma süresi, mevcut kurumundaki toplam çalışma süresi, haftalık çalışma süresi açısından toksik liderlik ölçeği alt boyutlarına bakıldığında değer bilmezlik, çıkarcılık, bencillik, olumsuz ruhsal durum, toksik liderlik toplam algı düzeylerinin bazı gruplarda anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda, toksik liderlik ölçeği alt boyutlarından çıkarcılık, bencillik, olumsuz ruhsal durum ve değer bilmezlik algılarının daha çok öne çıktığı belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları açısından, gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutacağı öngörülmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sağlık politikaları ve Türkiye’de sağlık politikalarının dönüşümü
    (Selçuk Üniversitesi, 31.12.2023) Kahveci Ceylan, Berna; Azizoğlu, Fatma; Mete, Mustafa
    İnsanın hayatta kalması için en temel unsurlardan biri hiç şüphe yok ki sağlıktır. Sağlık ve teknolojik gelişmeler toplumların yaşam kalitesini yükseltmekte, dolasıyla hizmet talebini artırma ve yaşlı nüfusun artması da harcamaların artmasını mümkün kılmaktadır. Bu durum sağlık giderlerine ayrılan kaynağında hızla artırmasına neden olmakta ve dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumunun ve sağlık sigortalarının üzerindeki yükü de artırmaktadır. Hali hazırda var olan tüm sigortalar bu yeni duruma ayak uydurmakta zorlanmakta ve bu zorluk reform çalışmalarının ortaya çıkmasını gerektirmektedir. Bu çalışma sağlık içeriğini, sağlık reformunun nedenlerini, sağlık alanında çok ciddi değişimlerin yaşandığı son yirmi yıldaki sağlık hizmetlerinin sunumunu, finansmanını ve organizasyonunu ve bunlarla ilgili politikaların değişimini incelemektedir. Ayrıca “Sağlıkta Dönüşüm Programı” çerçevesinde yürütülen araştırmaların, programın hedeflerinin, bileşenlerinin ve yıllar içinde yapılan düzenlemelerin çok yönlü bir analizi yapılmaya çalışılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sağlık sektöründe beklentilerin kuşak devriyle karşılanabilme oranının sentezlenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 21.10.2022) Şimşek, Bilgen; Mete, Mustafa
    Geçmişten günümüze tıp alanındaki gelişmelerin, beklenen yaşam sürelerini uzatması ve yaşam standartlarının yükselmesine sağladığı dolaylı etki, sağlık sektörüne toplumsal bakış açısında ciddi düzeyde pozitif bir ivme kazandırmıştır. Bugüne değin sektörün toplumdaki olumlu imajı, prestijli iş sahibi olmak isteyen, kariyer hedefleri yüksek gençlerin meslek seçimlerinde de önemli bir rol oynamıştır. Multidisipliner bir çalışma ortamı içerisinde, görev bilinci yüksek kişilerin meslek icrası ile olgunlaşan sağlık sektörü, her alanda olduğu gibi fizyolojik açıdan yaşlanan, çalışma sürecini tamamlayan sağlık çalışanları yerine gelenlerin de mesleki olgunluğa ulaşmasına imkân vermiştir. Aslen yeni gelenler diye tabir edilen grupların, yeni bir jenerasyondan gelmesi sebebiyle, çift taraflı adaptasyon güçlüğünü yaşayan ve yaşatanlar olarak betimlenmesi de yanlış bir yaklaşım olmaz. Dönemsel yaşanmışlıkların izdüşümü olarak kabul edilen, ortak davranış ve eğilimler gösteren kuşakların, mesleki konumlanmaları üzerinde durulması meşguliyet doğuran konular arasında yer almaktadır. Bununla birlikte özünden çok uzak olarak görülen Z kuşağı içerikli çalışmalar da bir o kadar hassastır denilebilir. Kuşaklar arasındaki benzerliklerin giderek azalması ve genetik özelliklerle bağıntısız ortaya çıkan yeni davranış tipleri, gelenlerin gidenlerin yerini doldurup dolduramayacağı, sektörel beklentileri karşılayıp karşılamayacağı gibi tartışmaların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu çalışmada; 21.yy’da aktif üreten ve yöneten olarak iz bırakacağı düşünülen “Z Kuşağı” nın sağlık sektöründe dengeleri nasıl etkileyeceği, kuşağa has tutumların toplumsal beklentileri yeteri düzeyde karşılayıp karşılayamayacağı, sağlık hizmetlerinin güven algoritması üzerindeki liderliğine negatif etki doğurup doğurmayacağı üzerine yapılan literatür taraması sonucu elde edilen bilgilerle derleme bir makale hazırlanmıştır. Ayrıca içerikte genel kuşak modellemeleri arasındaki farklar incelenerek, bu farkların sağlık sektöründe Z kuşağı için oluşturabilecekleri avantaj ve dezavantaj senaryoları kurgulanmıştır. Bu senaryolarda, Z kuşağının sektör entegrasyonunu pozitif yönde etkileyebileceği düşünülerek literatürdeki çalışmalardan bir derleme yapılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sağlıkta örgütsel çatışma ve çözüm yolları
    (Selçuk Üniversitesi, 21.10.2022) Bayar, Zelal; Mete, Mustafa
    Sağlık hizmetleri bir ülkenin gelişmişlik düzeyini ölçmede önemli faktörlerdendir. Sağlık hizmetlerinin kaliteli bir hizmet sunabilmesi hastaya sunulan teşhis ve tedavi hizmetleri ve gelişmiş teknolojinin yanında sağlık tesislerinde görev yapan personellerin gücüne bağlıdır. Sağlık işletmelerindeki organizasyon yapısının güçlü bir örgüt kültürü ile sunulması gerekmektedir. Örgütte yer alan personellerin sorunları, anlaşmazlıkları tespit edilmeli ve uygun yöntemlerle çözüme kavuşturulmalıdır. Çatışmaların çözüme kavuşturulmaları ile sağlık personellerinin iş motivasyonları artacak ve daha kaliteli hizmet sunulacaktır. Çalışmada sağlıkta örgütsel çatışmaya sebep olacak türler incelenecek ve çözüm önerileri sunulacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Teşhi?s ve Tedavi? Teknoloji?leri?ni?n Hastane Çıktılarını Arttırmada Önemi?
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Özata, Musa; Aslan, Şebnem; Mete, Mustafa
    Teknoloji sağlık hizmetleri ile ilgili her türlü alanda uygulama olanağı bulmaktadır. Yeni teknolojilerin en yaygın uygulama alanı bulduğu kuruluşların başında ise hastaneler gelmektedir. Hastanelerde bu teknolojilerden hem yönetim faaliyetlerinde hem de klinik uygulamalarda yoğun biçimde faydalanılmaktadır. Yönetim faaliyetlerinde kullanılan sistemlerin başında elektronik hasta kayıtları, karar destek sistemleri, hemşire bilgi sistemleri ve ofis otomasyon sistemleri; klinik uygulamalarda ise bilgisayar destekli hekimhasta iletişim sistemleri, klinik karar destek sistemleri, hasta izleme sistemleri, tele tip, ilaç dağıtım ve kontrol sistemleri, görüntüleme sistemleri (MRI, PACS, CT. Skopi, Ultrason), laboratuar sistemleri, diyaliz vb. gelmektedir. Klinik uygulamalarda kullanılan bu sistemler teşhis ve tedavi teknolojisi olarak adlandırılmaktadır. MOO 2000 Bu çalışmanın amacı, teşhis ve tedavi teknolojilerinin hastane çıktılarını artırmada yeri ve öneminin tespit edilmesidir. Çalışmanın evrenini Sağlık Bakanlığı (SB) hastaneleri oluşturmaktadır. Araştırma kapsamına SB hastanelerinden 120 ile 500 arasında yatağa sahip 91 hastane alınmıştır. Girdi değişkeni (bağımsız değişken) olarak; tip teknolojisi yatırımı, uzman ve pratisyen hekim sayıları ile fiili yatak sayısı; çıktı değişkeni (bağımlı değişken) olarak ise; orta ve büyük ameliyat sayısı, yatan hasta sayısı, poliklinik hasta sayısı ve gelir miktarı alınmıştır. Yapılan korelasyon analizi, basit regresyon analizi, çoklu regresyon analizi ve t testi sonuçlarına göre, teşhis ve tedavi sistemlerinin devlet hastanelerin çıktı miktarlarının artırılmasında önemli bir paya sahip olduğu görülmüştür. Özellikle ameliyat sayısı ve gelir miktarının artırılmasında bu sistemlerin etkili olduğu anlaşılmıştır. Sonuçlar ışığında daha fazla hastaya. çağın gereklerine uygun, hasta beklentilerini karşılayan, verimli, kaliteli ve etkin bir sağlık hizmeti sunabilmek için hastanelerimizde teşhis ve tedavi sitemlerinin artırılması gerektiği ifade edilebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişimin sağlık coğrafyasına dayalı mortaliteye etkisi
    (Selçuk Üniversitesi, 14.06.2023) Şimşek, Bilgen; Mete, Mustafa
    Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık hizmetlerine erişim kısıtı yaşayan pek çok popülasyon bulunmaktadır. Bu kısıt, sağlık hizmetlerinde verimsizlik, hakkaniyet, eşitlik gibi pek çok açıdan ele alınmaktadır. Böylelikle eşitlik çerçevesinde, hakkaniyetli verimli bir sağlık sistemine ulaşmak hedeflenmektedir. Çalışmamızda, ülkemiz sınırlarında sağlık hizmetlerine erişim kısıtı yaşayan popülasyonun en fazla ölüme sebep olan hastalıklar açısından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışma sonucunda nedensel ölümlerle, sağlık hizmetlerine erişim arasındaki ilişkinin varlığı ve ilişki yönünün tespit edilmesinin literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmada Covid-19 Pandemisinin bilinen ya da henüz bilinmeyen etkilerinin elemine edilmesi açısından 2018 yılı verilerinin kullanımı uygun görülmüştür. Ayrıca, İstanbul ilini diğer illerden farklılaştıran pek çok faktör mevcuttur. Yoğun popülasyon, ekonomik durum, mevcut sağlık hizmetlerinin çeşitliliği ve erişim imkanları dikkate alındığında İstanbul ilinin çalışmayı olumsuz etkileyeceğine kanaat getirilmiş ve dışlanmıştır. Araştırmada ilk olarak illerin hastalık bazında ölümlerinin toplam ölümlere oranı ve il nüfusuna oranları hesaplanmıştır. Bulgular küçük değerden başlayarak sıralanmış ve en küçük değere sahip yani performansı en yüksek 15 il verileri değerlendirmede kullanılmıştır.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim