Yazar "Peker, Hasan Sencer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Eğitim ve Gelir Dağılımı Eşitsizliği(2008) Altınışık, İsa; Peker, Hasan SencerBir ekonomideki bütün kişiler yaşamları boyunca üretim sürecine emek, sermaye veya servetleriyle katılarak yaşamlarını sürdürmek için yeterli bir gelir sağlamak durumunda olmayabilirler. Hastalık, sakatlık, yaşlılık, işsizlik gibi nedenlerle yeterli bir gelir elde edilemeyebilir ve yeterli servet stoklarına sahip olunamayabilir. Bu nedenle devlet kendi kusurları olmaksızın geçimlerini tamamen ya da kısmen sağlayamayanların yeterli bir gelire kavuşmalarını mümkün kılan yeniden dağılım tedbirlerini almak zorundadır. Ekonomik süreç içerisinde fonksiyonel gelir dağılımı ile ilk olarak ortaya çıkan gelir brüt gelirdir.Öğe Eğitimin Ekonomik Kalkınmaya Etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2012 Aralık) Altınışık, İsa; Peker, Hasan SencerÜlkelerin ekonomik sosyal ve siyasal gelişmişlik düzeylerini belirleyen en önemli faktörlerden biri eğitimdir. Günümüzde toplumlar, eğitim düzeyinin artmasıyla ekonomik kalkınma arasında bağ kurmaktadırlar. İnsanların aldıkları eğitim oranında topluma katkıda bulundukları düşüncesi artmıştır. Eğitim, iktisadi kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Eğitimin amacı, hem ülkenin hem de insanların her çeşit istek ve ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretim tekniklerinin hızlı değişmesi, eğitime daha fazla önem verilmesi sonucunu doğurmuştur. Bunun neticesinde bilgiye ve gelişmeye daha fazla yatırım yapma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.Öğe Ekonomi̇k Özgürlükler ve Refah(Selçuk Üniversitesi, 2011 Mayıs) Altınışık, İsa; Çakmak, Yavuz; Peker, Hasan SencerEkonomik özgürlükler, bireylerin serbestçe iktisadi faaliyetlerde bulunma ve bu faaliyetler sonucunda elde ettikleri değerleri dışarıdan herhangi bir müdahale olmaksızın serbestçe kullanabilmelerini ve sahiplenmelerini ifade eder. Teşebbüs, mübadele, sözleşme, mülkiyet, tercih ve milletlerarası ticaret özgürlükleri ekonomik özgürlüklerin başlıcalarını oluşturur. Ekonomik özgürlük bireyi, piyasaların doğal işleyişinde gerçekleştirilecek ticaretten sağlanan kazançlar ve uzmanlaşma için söz konusu fırsatları kendi lehine kullanarak durumunu daha iyi hale getirmesini sağlar.Öğe Enflasyon hedeflemesi ve Türkiye değerlendirmesi(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009) Peker, Hasan Sencer; Altınok, Serdar1970'li yıllardaki fiyat istikrarı probleminin ardından, uzun dönemde para politikasının temel amacının fiyat istikrarı olması gerektiği konusunda, otoriteler arasında fikir birliği oluşmuştur. 1970'ler ve 1980'lerin çalışmaları, aktif para politikaları uygulayarak, hasıla ve istihdamın sürdürülebilir düzeylerinin üzerinde tutulmasının mümkün olmadığını göstermiştir. Bu kanıtlar ışığında para otoriteleri, takdir yetkisine dayalı stratejileri terk ederek, parasal bir çapa içeren stratejileri benimsemişlerdir. Parasal hedeflemenin, faiz oranının ve döviz kurunun çapa olarak belirlendiği stratejilerin sonuç vermemesi, birçok ülkeyi enflasyon ile mücadelede yeni para politikaları arayışı içine sokmuştur. 1990'ların başında ilk defa Yeni Zelanda tarafından uygulanmaya başlanan enflasyon hedeflemesi rejimi, Yeni Zelanda ve daha sonra uygulandığı ülkelerdeki başarılı sonuçları sayesinde, birçok ülkede uygulanmıştır. Türkiye'de ise enflasyon hedeflemesi 1990'ların sonlarına doğru tartışılmaya başlanmış ve 2001 yılı sonunda enflasyon hedeflemesi rejimine geçiş hazırlıkları da bu tartışmaları hızlandırmıştır. Yapılan hazırlıkların ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2002 yılından itibaren örtük enflasyon hedeflemesi uygulamış, Ocak 2006 tarihine kadar gerekli önkoşulları sağlamıştır. Bu çalışmada, enflasyon hedeflemesi rejimini fiyat istikrarının sağlanması konusundaki en etkili araç olarak gören Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uygulamada bu güne kadarki başarısının tartışılması amaçlanmıştır. İki aşamada yapılan bu araştırmanın birinci aşamasında teorik inceleme yapılmış ve diğer para politikaları ile karşılaştırılarak Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler grubundaki enflasyon hedeflemesi uygulamaları incelenmiştir. Daha sonra ise, gerçek rakamların üzerinde değerlendirmelerin yapıldığı vaka çalışmalarıdır. Dört bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde, para politikası ve merkez bankacılığı başlığı altında para politikaları, amaçları ve hedefleri açıklanmıştır. İkinci Bölümde, enflasyon hedeflemesi modeli teorik ve uygulama yönleri ele alınacak, kullanılacak araçla ve gerekli önkoşullar incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise enflasyon hedeflemesi rejiminin avantajları, dezavantajları ve uygulamadaki zorluklara değinilmiş ve daha sonra ise gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından gereklilikleri ve uygulanabilirliği incelenmiş, son olarak da ülke uygulamalarına değinilerek küresel krizin enflasyon hedeflemesine etkisi ele alınmıştır. Dördüncü ve son bölümde ise, söz konusu rejim Türkiye açısından tartışılmıştır. Türkiye'de enflasyon hedeflemesinin uygulanabilmesi için gerekli önkoşullar, gerekli kanuni değişiklikler, ekonomik yeterlilikler enflasyon hedeflemesine geçişin zamanlaması incelenecek, örtük ve açık enflasyon hedeflemesi dönemlerinin performansı değerlendirilmiştir.Öğe Güneş Enerjisi Yatırımlarına Yönelik Teşvikler ve Türkiye'deki Durum(Selçuk Üniversitesi, 2010) İraz, Rıfat; Altınışık, İsa; Peker, Hasan SencerBütün dünyada tüketimin, üretimin ve dolayısıyla enerji talebinin artması ve dolayısıyla üretim maliyetinin artması, zaten üzerinde çalışılmakta olan yenilenebilir enerji konusunu gündemin üst sıralarına taşımıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının bir çeşidi olan güneş enerjisi, bu enerji çeşidinin en bilinenidir. Artan üretim ile dünyanın enerji kaynaklarının yavaş yavaş tükenmesi ve fosil yakıtların çevreye verdiği zararlar sebebiyle, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teşvikler, hemen hemen bütün ülkelerin enerji politikalarında öncelikli konuma gelmektedir. Türkiye ise güneş enerjisi açısından en coğrafi olarak en uygun ülkelerden birisi olmasına rağmen, aynı alanda nispeten kıt kaynağa sahip “şanssız” ülkelerin gerisinde kalmıştır.Öğe Küresel Kamusal Mallar ve Finansmanı(Selçuk Üniversitesi, 2009) Altınışık, İsa; Peker, Hasan SencerKüresel kamusal mallar genelde önemsenmeyen ancak aynı derecede önemli bir kavramdır. Yaşamın devamı, iklim değişikliğinin, savaşların, hastalıkların engellenmesi, bütünleşmenin, serbest ticaretin insan haklarının gelişmesi için gerekli her türlü mal ve hizmet, hayati önem taşımaktadır. Küresel kamusal mallar, küreselleşmenin de bir sonucu olarak, devletlerin beraber, koordineli bir şekilde faaliyet göstermesi içe üretilen bir niteliğe sahiptirler. Bu tür üretim gerektirmesinin sebebi, piyasada üretilmesi için gerekli özelliklere sahip olmamasıdır. Bu yüzden doğrudan devletler tarafından sağlanmalıdır ve kar olgusunun çok ötesindedirler.Öğe Türkiye'de enflasyon ve enflasyon hedeflemesi uygulamasının değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2011) Peker, Hasan Sencer1990’ların başında ilk defa Yeni Zelanda tarafından uygulanmaya başlanan enflasyon hedeflemesi rejimi, Yeni Zelanda ve daha sonra uygulandığı ülkelerdeki başarılı sonuçları sayesinde, birçok ülkede uygulanmıştır. Türkiye’de ise enflasyon hedeflemesi 1990’ların sonlarına doğru tartışılmaya başlanmış ve 2001 yılı sonunda enflasyon hedeflemesi rejimine geçiş hazırlıkları da bu tartışmaları hızlandırmıştır. Yapılan hazırlıkların ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2002 yılından itibaren örtük enflasyon hedeflemesi uygulamış, Ocak 2006 tarihine kadar gerekli önkoşulları sağlamıştır. Bu çalışmada, enflasyon hedeflemesi rejimini fiyat istikrarının sağlanması konusundaki en etkili araç olarak gören Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uygulamada bu güne kadarki eylemlerinin tartışılması amaçlanmıştır. İki aşamada yapılan bu araştırmanın birinci aşamasında teorik inceleme yapılmış ve diğer para politikaları ile karşılaştırılarak Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler grubundaki enflasyon hedeflemesi uygulamaları incelenmiştir. Daha sonra ise, gerçek rakamların üzerinde değerlendirmelerin yapıldığı vaka çalışmalarıdır.Öğe Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve ölçülmesi: Türkiye'nin enerji arz güvenliği endeksine yönelik bir uygulama(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Peker, Hasan Sencer; Soydal, HaldunTürkiye'nin enerji arz güvenliğinin ölçülmesi için bir enerji arz güvenliği endeksi modeli oluşturulmanın hedeflendiği bu çalışmada, öncelikle enerji arz güvenliği endeksini oluşturan dört alt endeks ve bunların ağırlıkları belirlenmiştir. Bu alt endeksler; kullanılabilirlik, güvenilirlik, ekonomiklik ve çevreselliktir. Analiz sonuçlarına göre, kullanılabilirlik ve güvenilirlik alt endekslerinin ağırlıkları, ekonomiklik ve çevresellik alt endekslerinin ağırlıklarının iki katıdır. Bunun sebebi ise, Türkiye'nin enerji politikasının; enerjinin çevreci ve ekonomik bir şekilde elde edilmesinden çok, kesintisiz ve yeterli bir şekilde elde edilerek arz edilmesinin hedeflenmesidir. Çünkü enerjinin yetersiz olmasının yaratacağı problemler, pahalı olmasının yaratacağı problemlerden çok daha büyüktür. Alt endekslerin genel endeks içindeki ağırlıkları belirlendikten sonra, değişken gruplarının her bir alt endeks içindeki ağırlıkları belirlenmiştir. Alt endekslerin ağırlıkları ile herhangi bir değişkenin o endeks içindeki ağırlığının çarpımlarının toplamı ise, değişkenin genel endeks içindeki ağırlığını vermektedir. Değişken gruplarının ağırlarının belirlendiği analiz sonuçlarına göre, Türkiye'nin enerji arz güvenliği açısından en önemli değişken grubu, elektrik enerjisi sektörü ve yakıt ithalatı ile ilgili değişkenlerdir. İthalat Türkiye'nin enerji arzının %70'ini oluşturduğu için, elektrik enerjisi sektörü ise, elektriğin bütün enerjileri ikame edebilme yeteneği sebebiyle en yüksek ağırlığa sahiptirler. Endeks sonuçlarına göre, Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlayabilmesi için gerekli yatırımlar; enerji ithalatını güvence altına alan ve elektrik enerjisi sektöründe piyasanın düzgün işlemesini sağlayan, çeşitlendirmeyi arttıran ve ithalat bağımlılığını azaltabilecek potansiyele sahip olan yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen alanlara yönlendirilmelidir.