Yazar "Pepe, Hamdi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 9-11 Yaş Grubu İlköğretim Öğrencilerinin Performansla İlgili Fiziksel Uygunluklarının Değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, 2008) Bağcı, Emra; Pekel, Hacı Ahmet; Karakuş, Seydi; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, SerkanAraştırmanın amacı, spor yapmayan erkek ve kız çocukların performansla ilişkili fiziksel uygunluk düzeylerinin yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre tespit edilmesi ve değerlendirilmesidir. Araştırmaya erkek-kız sıralamasıyla 9 yaşında 144-137 çocuk, 10 yaşında 149-145 çocuk, 11 yaşında 153-157 çocuk olmak üzere 446 erkek, 439 kız, toplam 885 ilköğretim öğrencisi çocuk katılmıştır. Deneklerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı ölçülerek VKİ hesaplandı. Performansla ilgili fiziksel uygunluğun tespitinde; otur-uzan, 1 dk mekik, 1 kg sağlık topu atışı, durarak uzun atlama, sağ ve sol el kavrama kuvveti, 30 m hız koşusu ve 1 mil koş-yürü testleri uygulandı. Yaş ve cinsiyet grupları arasındaki farklılıkların tespitinde One-Way ANOVA/Tukey analizleri kullanıldı. Araştırmada, her iki cinsiyette de yaş grupları arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ortalamalarında anlamlı farklılıklar tespit edilirken (p<0,01), bütün yaş gruplarında cinsiyetler arasında anlamlı farklılık tespit edilmemiştir (p>0,05). Performansla ilgili fiziksel uygunluk değişkenlerinden özellikle 1kg sağlık topu atma, durarak uzun atlama, 1 dk mekik, 30 m hız koşu, 1 mil koş-yürü test sonuçlarına göre bütün yaşlarda cinsiyetler arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0,01). Araştırmada, erkek ve kız çocukların bütün yaş gruplarında fiziksel özellikleri birbirine benzer olmasına karşın esneklik performansı dışında genellikle kuvvet, patlayıcı kuvvet, kuvvette devamlılık, hız ve aerobik dayanıklılık test sonuçlarında erkek çocuklar, kız çocuklardan daha iyi dereceler elde etmişlerdir. Beklenenin aksine her iki cinsiyette de patlayıcı güç, kuvvette devamlılık ve aerobik dayanıklılık performanslarında yaş grupları arasında önemli farklılıklar tespit edilmemiştir. Spor yapmayan 9-11 yaş grubundaki kız ve erkek çocukların benzer fiziksel özelliklere sahip olmasına karşın performansla ilgili fiziksel uygunluk test sonuçlarında genellikle erkek çocukların daha iyi performans gösterdiği, araştırmada tespit edilen farklılıkların hem yaş hem de cinsiyet faktöründen kaynaklandığı düşünülmektedir.Öğe AEROBIC AND ANAEROBIC POWER PROFILE OF ELITE TURKISH GRECO-ROMAN WRESTLERS(2014) Çamçakal, Ali; Pepe, Hamdi; Altın, MehmetBu araştırmanın amacı; Grekoromen güreşçilerin aerobik ve anaerobik kuvvet parametrelerinin araştırılmasıdır. Bu çalışmayı, sıklet sistemine göre elit güreşçiler olan toplamda 20 gönüllü grekoromen güreşçi katılmıştır; 20 erkek güreşçi, vücut kitlelerine göre 3 gruba ayrılmıştır (Hafif Sıklet: vücut kitlesi 52-68 kg arası, Orta Sıklet: vücut kitlesi 72-78 kg arası ve Ağır Sıklet: vücut kitlesi 82-132 kg arası). İlk üç derecede ulusal ve uluslararası müsabakalara davet edilen elit Grekoromen güreşçiler 18-26 yaş aralığındadır. Aerobik ve anaerobik kuvvet profillerine bazı fiziksel özellikler dâhil edilmiştir; boy (cm), vücut ağırlığı (kg), maksimal oksijen tüketimi ve maksimal anaerobik kuvvet değerleri belirlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları şu şekildedir (ortalama SD): yaş (yıl) 21.62.5, antrenman deneyimi (yıl) 10.52.9, boy (cm) 1726.6, vücut ağırlığı (kg) 80.417.5, vücut kitle indeksi (kg/m2) 274.4, vücuttaki yağ oranı (%) 11.63.7, maksimal oksijen alımı (Bruce protokolü) 56.67.7 ml·kg-1dak-1, maksimal kalp atış hızı (bpm) 189.710.1, maksimum dakika ventilasyonu (lt/dak.) 153.124.6, maksimal solunum sayısı (RER) 1.1 0.0, maksimum anaerobik kuvvet (W) 592.4111.2, Maksimum kuvvet (W·kg) 13.51.8, maksimum kuvvet (vat) 1072.7249, ortalama kuvvet (W·kg-1) 7.50.7 minimum kuvvet (W.s-1) 233.965.2, minimum kuvvet (W·s- 1·kg-1) 307. Bu araştırma, güreşçilerin bireysel antrenman programlarının hazırlanmasında kullanılan aerobik ve anaerobik parametrelere bir örnek teşkil etmektedir. Deneyimli antrenörler bu bilgileri, yalnızca güreşte başarıyı elde etmek adına formu en üst düzeye çıkarmak için antrenman programı hazırlama sürecinde kullanabilirler.Öğe Atletizm Yapan Çocukların Performansla İlgili Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının ve Bazı Antrepometrik Özelliklerinin Değerlendirilmesi(2007) Pekel, Hacı Ahmet; Balcı, Şükrü Serdar; Arslan, Özlem; Bağcı, Emre; Aydos, Latif; Tamer, Kemal; Pepe, HamdiAtletizm yapan erkek ve kız çocuk sporcuların performansla ilişkili fiziksel uygunluk düzeylerinin yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre tespit edilmesi ve değerlendirilmesidir. Araştırmaya 4031 çocuk arasından belirli bir yetenek seçimi sonrası seçilen ve 6 ay-1.5 yıl boyunca atletizm takımı çalışmalarına katılmış olan, yaşları 10 ile13 arasında değişen 52 erkek 43 kız toplam 95 sporcu çocuk gönüllü olarak katıldı. Deneklerin antropometrik özelliklerinin tespiti için boy, kilo, skinfold, çap, çevre ve uzunluk gibi değişkenleri içeren 17 farklı ölçüm alındı ve somatotipleri belirlendi, performansla ilgili fiziksel uygunluğun tespitinde 30 m hız koşusu, otur-uzan, 1 dakika mekik, 1 kg sağlık topu atışı, durarak uzun atlama, dikey sıçrama, sağ ve sol el kavrama kuvveti ve 1 mil koşu testleri uygulandı. Yaş ve cinsiyet grupları arasındaki farklılıkların tespitinde One-Way ANOVA/Tukey analizleri kullanıldı. Araştırmada, ölçümü alınan ve hesaplanan antropometrik özelliklerin hepsinde cinsiyetler arasında hiçbir yaş grubunda istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi (p0,05). Erkek ve kız çocuklarda toplam skinfold ve vücut yağ yüzdesi ortalamalarında yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmezken (p0,05), diğer değişkenlerde genelde 10 yaş grubu ile 12 ve 13 yaş grupları arasında anlamlı farklılıklar olduğu tespit edildi (p0,05, p0,01). Somatotip elemanlarının hiçbirinde cinsiyet ve yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi (p0,05). Performansla ilgili fiziksel uygunluk testlerinde sadece 1 mil koşu testinde 12 yaş grubunda ve otur-uzan testinde 11 yaş grubunda cinsiyetler arasında anlamlı farklılık tespit edilirken (p0,05), diğer testlerde ise istatistiksel açıdan anlamlı farklılık tespit edilmedi (p0,05). Her iki cinsiyette yaş grupları karşılaştırıldığında 30 m sürat, 1 mil koşu, otur-uzan, durarak uzun atlama ve 1 dk mekik test sonuçları ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmezken (p0,05), sağlık topu atışı, anaerobik güç, sağ ve sol el kavrama kuvveti ortalamalarında yaş grupları arasında 0,05 ve 0,01 seviyelerinde anlamlı faklılıklar tespit edildi. Sporcu erkek çocukların antropometrik değişkenleri, toplam skinfold ve vücut yağ yüzdesi değişkenleri dışında kız çocuklarından daha yüksektir. Ölçüm sonuçlarında gruplar arasındaki oluşan farklılıkların erkek ve kız çocuklarda sadece yaş grupları arasında olmasının büyüme ve gelişme ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bütün antropometrik değişkenlerde yaş artışıyla birlikte genellikle ölçüm değerlerinin de arttığı görülmüştür. Erkek çocukların mezomorfik-ektomorf, kız çocukların endomorfik-ektomorf yapıda olduğu tespit edilmiştir. Performans testlerinde kız ve erkek çocuklarda yaş artışıyla birlikte özellikle kuvvet performanslarının belirgin şekilde arttığı, cinsiyetler arasındaki farkların istatiksel olarak önemli olmasa da esneklik dışında genelde erkekler lehinde olduğu görülmüştür. Seçilmiş ve antrene edilmiş 11-13 yaş grubundaki erkek ve kız çocukların benzer vücut yapısı ve fiziksel uygunluk performansına sahip olduğu, gruplar arasında tespit edilen farklılıkların cinsiyetten ziyade sadece yaş faktöründen kaynaklandığı düşünülmektedir.Öğe Boksörlerin beslenme bilgisi ve alışkanlıkları(2011) Acar, Gökhan; Pepe, HamdiBu çalışmanın amacı; elit düzeydeki boksörlerin bazı beslenme bilgi ve alışkanlıklarının belirlenmesidir. Çalışmanın örneklemini; Konya, Ankara, İstanbul, Kırıkkale, Trabzon, Bursa ve Erzurum illerinde boks sporuyla uğraşan 19 bayan, 98 erkek toplam 117 sporcu oluşturmaktadır. Araştırma grubunun beslenme alışkanlıklarına ilişkin olarak; %72,6’sının antrenman ve müsabaka öncesi son öğünde birleşik karbonhidrat içeren besinler tüketmeye dikkat ettiği, %73,5’inin antreman veya müsabakadan sonra karbonhidratlardan zengin içecek ve yiyecekler tükettiği, %70,9’unun egzersiz sırasında düzenli aralıklarla yeterli miktarda su içtiği, %64,1’nin müsabaka öncesi son öğünün tatmin edici olmasına ve daha önce denediği yemekleri yemeye dikkat ettiği, %75,2’sinin kuvvet geliştirici ağırlık antrenmanları yaparken protein içeriği yüksek besinler tükettiği, %65’inin önemli müsabakalardan önce karbonhidrat yüklemesi yaptığı tespit edilmiştir. Katılımcıların büyük bir kısmının (% 82.9) müsabakadan önce son öğününü yaklaşık 3-4 saat önce tüketmeye dikkat ettiği ve %71,8’inin de boks branşında kullanılan enerji sistemini ve enerji ihtiyacını bildiği ve beslenmesinde buna uygun davrandığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, çalışmaya katılan sporcuların besinleri tanıma ve sporcu beslenmesi konusunda oldukça iyi sayılabilecek bir bilgiye sahip oldukları, sporcu beslenmesine yönelik bilgileri büyük bir çoğunluğunun antrenörlerinden aldıkları, antrenörlerin sporcuların beslenme alışkanlıkları konusunda önemli bir yere sahip olduğu, sporcularınboks branşında kullanılan enerji sistemlerinin farkında oldukları ve bu olguyu dikkate alarak beslenme alışkınlıkları kazandıkları tespit edilmiştir.Öğe Changes in Lipid Peroxidation and Antioxidant Capacity During Walking and Running of the Same and Different Intensities(Lippincott Williams & Wilkins, 2010) Balcı, Şükrü Serdar; Okudan, Nilsel; Pepe, Hamdi; Gökbel, Hakkı; Revan, Serkan; Kurtoğlu, Firuze; Akkuş, HasanBalci, SS, Okudan, N, Pepe, H, Gokbel, H, Revan, S, Kurtoglu, F, and Akkusx, H. Changes in lipid peroxidation and antioxidant capacity during walking and running of the same and different intensities. J Strength Cond Res 24(9): 2545-2550, 2010-The aim was to investigate the changes in lipid peroxidation, antioxidant enzyme activities, and muscle damage in the same and different exercise intensities during walking and running. Fourteen healthy males participated in this study. The subjects' individual preferred walk-to-run transition speeds (WRTS) were determined. Each subject covered a 1.5-mile distance for 4 exercise tests; walking (WRTS-W) and running (WRTS-R) tests at WRTS, 2 km.h(-1) slower walking than WRTS (WRTS-2) and 2 km.h(-1) faster running than WRTS (WRTS+2). Blood samples were taken pre, immediately, and 30 minutes post each test. The changes in (MDA) and glutathione (GSH) levels and superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), and creatine kinase activities were measured. Oxygen uptake, carbon dioxide output, oxygen uptake per kilogram of body weight, and heart rate during exercises were significantly higher in both the WRTS-W and the WRTS+2 exercises compared with the WRTS-2 and WRTS-R. Oxygen consumption and energy expenditure were higher in walking than in the running exercise at the preferred WRTS and only WRTS-W exercise significantly increased MDA levels. Catalase activities were increased by WRTS-W, WRTS-R, and WRTS+2 exercises. Changes in SOD and CAT activities were not different between walking and running exercises at the preferred WRTS. Total plasma GSH increased in response to WRTS-W exercise, which could be associated with an increase in MDA. Also, total GSH levels 30 minutes postexercise were significantly lower than postexercise in WRTS-2, WRTS-W, and WRTS+2 exercises. Our results indicate that walking and running exercises at the preferred WRTS have different oxidative stress and antioxidant responses.Öğe Coenzyme Q10 supplementation and regular physical exercise affect the level of glutathione and superoxide dismutase in the brain(2013) Revan, Serkan; Okudan, Nilsel; Balcı, Şükrü Serdar; Belviranlı, Muaz; Pepe, Hamdi; Gökbel, HakkıObjective: The aim of the study was to evaluate the effects of coenzyme Q10 supplementation (CoQ10) and regular exercise on exhaustive-exercise induced oxidative stress and antioxidant response in rat brain. Materials and Methods: The experiments were carried out with young adult male Wistar rats. The rats were randomly assigned to one of the following eight groups: Untrained, trained, untrained exhausted, trained exhausted, untrained+CoQ10, trained+CoQ10, untrained exhausted+CoQ10 and trained exhausted+CoQ10. The rats in the trained groups swam for 60 min/day, five days per week for six weeks. The CoQ10 supplements were administered at a daily dose of 10 mg.kg-1 of body weight five days/week. Results: The levels of malondialdehyde and 8-hydroxydeoxyguanosine in the brain were not affected by exhaustive exercise, training and CoQ10 supplementation. The exhaustive exercise decreased GSH levels in the control group, while it increased in untrained and trained exhausted+CoQ10 groups. Swimming training increased SOD activity in the brain, but exhaustive exercise did not change its activity. CoQ10 supplementation increased SOD activity in control group, while it decreased in the trained group. Conclusion: The results suggested that exhaustive exercise does not cause lipid peroxidation and DNA damage in the brain. It can be said that regular exercise alone may be adequate for the positive effects on antioxidant enzymes in brain. © 2013 by Erciyes University School of Medicine.Öğe Comparison of Oxidative Stress and Antioxidant Capacity Before and After Running Exercises in Both Sexes(EXCERPTA MEDICA INC-ELSEVIER SCIENCE INC, 2009) Pepe, Hamdi; Balcı, Şükrü Serdar; Revan, Serkan; Akalın, Pınar Peker; Kurtoğlu, FiruzeBackground: It has been difficult to determine, from the published literature, whether men or women have higher levels of exercise-induced oxidative stress. Objective: The aim of this study was to compare variations between the sexes in lipid hydroperoxide (LPO), superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), glutathione reductase (GR), and lactate dehydrogenase (LDH) after 3 different running exercises performed at the same speed. Methods: Eligible participants were healthy university students of both sexes. The participants performed running exercise tests at distances of 800, 1500, and 3000 In at a speed of 10 km/h. Blood samples were taken from the participants just before and immediately after the running activities to determine LPO, SOD, CAT, GR, and LDH, and these measures were compared both before and after exercise and between the sexes. Results: A total of 17 young and healthy, but not physically trained, students (n = 8 men; mean age, 22.00 years; n = 9 women; mean age, 21.78 years) participated in this study. Height, weight, and maximum oxygen consumption values were significantly higher in men than in women (P = 0.01). Significant gender effects were found in LPO levels at 3000 m (F = 5.51; P = 0.03) and in SOD activity at 800 m (F = 7.92; P = 0.01) and 3000 m (F = 6.05; P = 0.03). CAT activity also differed between the sexes at 800 m (F = 15.67; P = 0.01) and 1500 m (F = 6.55; P = 0.02). However, no significant gender-time interaction effect was observed for any measurement at the 800-, 1500-, and 3000-m distances. Conclusions: Changes in LPO, SOD, and CAT activities at different running distances were not different between men and women over time because of a nonsignificant gender-time interaction. With regard to changes in oxidative stress, men and women had similar responses to exercise at the same absolute workload, despite significant differences in physical characteristics. (Gend Med. 2009;6:587-595) (C) 2009 Excerpta Medica Inc.Öğe The effect of concept maps in teaching sportive technique(ELSEVIER SCIENCE BV, 2011) Taskin, Msne; Pepe, Hamdi; Taskin, Cengiz; Gevat, Cecilia; Taskin, HalilThis study examines the effect of concept maps in teaching sportive technique. In this study, 20 students voluntarily participated as experimental group and 20 as the control group. The subject of sportive technique was told to the experimental group one hour a week, for 6 weeks by using both traditional method and concept maps. As for the control group, the subject of sportive technique was told via traditional method one hour a week, for 6 weeks. Tests of 20 questions was applied as pre-test and post-test to assess sportive technique. In conclusion, using both concept maps and traditional method is more efficient for students' learning. (C) 2011 Published by Elsevier Ltd. Selection and peer-review under responsibility of Masterprof team.Öğe The effects of aerobic exercise training on lipid profile in men with low levels of HDL-cholesterol(2011) Revan, Serkan; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Kurtoğlu, Firuze; Akkuş, HasanObjective: The aim of this study was to evaluate the effect of aerobic running exercise on lipid profile and body composition in men with low high-density lipoprotein cholesterol (HDL-C). Material and Methods: A total of thirty-one voluntary young adult men (n= 13 control, n= 18 training) participated in this study as subjects. Subjects had not participated in any regular exercise programs, but all subjects were moderately active and non-smokers. Also, the dietary controls were not imposed for all subjects. Participants in the training group performed running exercise program 45-60 min/day, 3 days/week for 8 weeks at an intensity of 50-70% of target heart rate. Results: Body weight, total skinfold thickness and triglycerides (TG) levels significantly decreased, while maximum oxygen consumption (VO2max) and the plasma HDL-C levels increased significantly in training group (p< 0.05). Total cholesterol (TC) and low-density lipoprotein cholesterol (LDL-C) levels did not significantly change in the both groups. Conclusion: Results of the present study suggest that aerobic exercise is particularly helpful to improve the lipid profile, aerobic capacity and body composition in men. However, we found a statistically significant increased in aerobically trained in subjects without energy-restriction diet and with low initial HDL-C. Although the HDL-C levels were still under the normal range. Copyright © 2011 by Türkiye Klinikleri.Öğe Effects of Aerobic Training without an Energy-Restricted Diet on Body Composition in Young Men and Women(GALENOS YAYINCILIK, 2011) Balci, Sukru Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, Serkan; Arikan, SukranObjective: The objective of the study was to determine whether the effects of bicycle exercise program applied without energy-restricted diet on body composition and aerobic capacity show any difference in men and women. Materials and Methods: A total of 35 volunteers (10+9 men; 8+8 women, for the training and control groups, respectively) were enrolled in this study The subjects had not participated in any regular exercise programs within the previous year, but all of them were moderately active. Also, the dietary restrictions and/or controls were not recommended for all subjects during the study period. The individuals in the training group performed cycling exercise 60 min/day, 4 days/week for 8 weeks at an intensity of 50-70% of target heart rate. The subjects in the control group did not participate in any kind of regular or organized sport activity. Body composition parameters and maximum oxygen consumption (VO2max) were measured pre- and post-training. Results: The training program significantly increased VO2max values in both men (F=22.99) and women (F=37.93) (p<0.05). While the changes in body weight (F=22.84), body mass index (F=19.99), fat mass (F=5.57), and fat-free mass (F=11.78) showed significant differences between training and control male groups (p<0.05), those parameters were similar in women (p>0.05). The body fat mass increased in both training men and women, but this increase was statistically significant in men (p<0,05). Conclusion: Regular aerobic exercise without energy-restricted diet significantly increased VO2max values in both men and women. In spite of this increase, it can be said that training program alone may be inadequate for both genders to make positive changes in body composition. Turk J Phys Med Rehab 2011;57:150-5.Öğe Effects Of Exercise Training And Coenzyme Q10 On Acute Exercise-induced Oxidative Stress In Muscles(LIPPINCOTT WILLIAMS & WILKINS, 2013) Okudan, Nilsel; Balci, Serdar; Belviranli, Muaz; Revan, Serkan; Gokbel, Hakki; Pepe, Hamdi[Abstract not Available]Öğe The effects of gender and exercise on malondialdehyde, nitric oxide and total glutathione levels in rat liver(ACADEMIC JOURNALS, 2011) Pepe, HamdiThis study examined the effects of gender, acute exhaustive exercise and endurance training on the levels of malondialdehyde (MDA), nitric oxide (NOx) and total glutathione (GSH) in rat liver. The study was carried out with 12-week-old male and female Wistar rats. Rats were randomly divided into four subgroups: untrained-control, trained-control, untrained-exhausted, and trained-exhausted. Endurance training consisted of swimming 1 h each day, 5 days a week, for 8 weeks. Rats in exhausted exercise group were forced to swim until exhaustion. Levels of MDA and GSH in the liver were affected by both gender and acute exhaustive exercise. There were no significant interactions between gender, acute exhaustive exercise and endurance training on MDA, NOx or GSH levels in rat liver. In contrast to MDA and GSH levels, the level of NOx was not affected by acute exhaustive exercise or gender. Acute exhaustive exercise increased lipid peroxidation in the liver, especially in females. As a result, we conclude that gender, exhaustive exercise and endurance training do not have an effect on liver MDA, NOx and GSH levels.Öğe Effects of Gender, Endurance Training and Acute Exhaustive Exercise on Oxidative Stress in the Heart and Skeletal Muscle of the Rat(CHINESE PHYSIOLOGICAL SOC, 2012) Balci, Sukru Serdar; Pepe, Hamdi; Guney, Sevin; Ozer, Cigdem; Revan, SerkanEffects of gender differences and endurance training on exhaustive exercise induced-oxidative stress have been a question that has not been clarified in the literature. The aim of this study was to determine the effects of sex, acute exhaustive exercise and chronic aerobic exercise training on oxidative stress in the heart and the skeletal muscle. The study was carried out with 12 week-old male (n = 24) and female (n = 24) young adult Wistar rats. They were randomly divided into four groups: untrained, trained, untrained exhausted and trained exhausted. The rats in the trained group swam for 60 min/day, five days per week for eight weeks. Thereafter, one-half of the trained and one-half of the untrained rats were randomly selected into the trained and untrained exhaustive exercise groups, respectively. They were killed immediately after one last exhaustive swimming exercise. In the heart, endurance training decreased malondialdehyde (MDA) levels in the female rats at rest, but did not change in the male rats in the heart; MDA levels were also increased in female rats at rest in the gastrocnemius tissues. In the trained female rats, exhaustive exercise decreased MDA levels in the heart and gastrocnemius tissues. The nitric oxide (NO) levels in the heart in the untrained female rats were higher than in the male rats after exhaustive exercise. Training decreased the NO levels in both sexes in the gastrocnemius tissue at rest. In the heart, the untrained female rats had higher total glutathione (GSH) levels than in the male rats at rest. Also, exhaustive exercise decreased the GSH levels in the trained female rats. In the gastrocnemius, untrained female rats showed higher GSH levels than in the male after exhaustive exercise. The superoxide dismutase activities in the gastrocnemius were similar between the female and male rats. The results suggested that gender was a major determinant of changes in MDA, NO and GSH levels in the heart and gastrocnemius tissues after the exhaustive exercise or endurance training. Also, the responses to oxidative stress induced by acute exercise or training in the heart and gastrocnemius muscle tissues are different.Öğe Enerji kısıtlama diyeti yapılmaksızın uygulanan aerobik antrenman programının genç kadın ve erkeklerin vücut kompozisyonu üzerine etkileri(2011) Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, Serkan; Arıkan, ŞükranAmaç: Enerji kısıtlama diyeti olmaksızın uygulanan bisiklet egzersiz prog ramının vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite üzerine etkilerinin kadın ve erkeklerde değişim gösterip göstermediğini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, düzenli olarak egzersiz yapmayan, orta düzeyde aktif ve özel bir diyet programı uygulamayan 19 erkek (10 antrenman, 9 kontrol), 16 kadın (8 antrenman, 8 kontrol) olmak üzere toplam 35 gönüllü katılmıştır. Antrenman grupları hedef kalp atım sayıla rının %50-70 şiddetinde, günde 60 dk, haftada 4 gün olmak üzere 8 hafta süre ile bisiklet egzersiz programına katılmışlar, program öncesi ve sonra sı vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite ölçümleri yapılmıştır. Bulgular: Antrenman maksimal oksijen tüketim (VO2maks) değerlerini hem erkeklerde (F22,99) hem de kadınlarda (F37,93) önemli düzeyde artır mıştır (p0,05). Antrenmanlar öncesi ve sonrası vücut ağırlığı (F22,84), vücut kütle indeksi (F19,99), vücut yağ miktarı (F5,57) ve yağsız vücut ağırlığı (F11,78) değerlerindeki değişimler erkeklerde antrenman ve kont rol gruplarında önemli farklılık gösterirken (p0,05), kadınlarda benzerdir (p0,05). Antrenman yapan gruplarda vücut yağ miktarı kadın ve erkekler de artarken, bu artış erkeklerde istatistiksel olarak önemliydi (p0,05). Sonuç: Enerji kısıtlama diyeti uygulamaksızın yapılan düzenli aerobik egzersizler erkek ve kadınlarda VO2maks değerlerini önemli düzeyde artır mıştır. Bu artışa rağmen tek başına egzersiz uygulamasının her iki cinsi yette de vücut kompozisyonunda olumlu değişimler sağlamak için yeter siz kalabileceği söylenebilir. Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2011;57:150-5.Öğe Evaluation of the factors that affect performances of active football referees in Turkey(ACADEMIC JOURNALS, 2011) Karakus, Seydi; Caglayan, Hakan Salim; Pepe, HamdiThe research was carried out for the purpose of evaluating the factors affecting performances of active football referees who function in different categories. The survey method was used in the research in order to describe an existing situation. The research group is composed of 108 referees (FIFA = 4, senior referees = 37, senior assistant referees = 50, state referees = 17) who actively officiated in the 2008/2009 football season depending on the Turkish Football Federation. The scale consisting of a total of 50 items: 42 questions aiming to evaluate the factors affecting performances of referees and 8 questions on personal knowledge of them, was used as a data collection tool in the research. The cronbach-alpha reliability coefficient of the developing scale was calculated as 0.78. Frequency (n) among the described statistical methods was used for the countable data, while the arithmetic average ((X) over bar) and standard deviation (sd) were used for the data whose percent values were measurable. As a result of the research, important facts have been obtained: related authorities should approach referee incomes more scrupulously; Turkish Football Federation Central Board of Arbitration should perform a bright administration and consider the performance criteria of referees in assignments and promotions; contrary to the common beliefs of everyone (media, spectator and sports commentator), referees work quite professionally (that is, they are not affected by pressure of spectators and do not lose their control in a match); Turkish Football Federation Central Arbitration Organisation should evaluate the contents of the education programs, both in form and substance, in which referees participate in; referees that work dynamically, and compose the research group, are disturbed by comments of ex-referees who gave up their jobs and by media's publications; and club managers, especially big club managers, should be more careful with their statements in the media.Öğe Investigation of the Satisfaction Levels of University Students from Social and Sports Activities Provided in the University Environment(Selçuk Üniversitesi, 2019 Ocak) Pepe, Şirin; Pepe, Hamdi; Pepe, KadirResearch was carried out for the purpose of determination of satisfaction of university students from social and sportive activities provided by their universities. Research is a survey screening type of research. Universe of the research is central campus of Mehmet Akif Ersoy University of Burdur and its population is 800 students who were selected randomly and who study at different units located in this campus. In this study, data were acquired by survey method. A purpose-oriented survey was developed. Understandability, validness of the scope and reliability of the survey were established. Cronbach’s Alpha Reliability Coefficient of the survey was found to be 0,89. Survey was applied to sample group by making one on one interviews with random sampling method. Survey was answered by 800 students in total, being 424 women and 376 men. Frequency (%), Crosstabs and Chi Square (?2) tests were made as statistical procedure. 0,05 was accepted as confidence interval in determination of differences between variables. As a result of obtained data; we can suggest that participants were mainly satisfied from social and sportive activities provided in the university environment within the scope of the research, however, women were more satisfied in social activities compared to men and men were more satisfied in sportive activities compared to women.Öğe Review of the Emotional Intelligence and Self-Leadership Levels of Students of the Faculty of Sports Sciences(Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Alper, Rümeysa; Kişi, Özlem Yalçın; Pepe, HamdiThis study aims to determine the emotional intelligence and self-leadership levels of the students of the sports science faculty. The general scan model is a quantitative study used. The data collection tools to be used in research are the scale-short form of emotional intelligence by Deniz et al. (7) developed by Petrides and Furnham (21, 22) to reveal the emotional intelligence of individuals. Another tool to be used in the study is the measure of SelfLeadership developed by (12) and conducted by Tabak et al. (28) in Turkish validity reliability studies. As an analysis method, T-test in independent groups was used to compare two unrelated samples, and one-way ANOVA tests to compare more than two unrelated samples. The SPSS 22.0 package program has been utilized for the analysis of the data obtained. As a result of the research; In the gender variable, a significant difference was found in terms of emotional intelligence and self-leadership levels (P<0.05). While a significant difference was found in the level of self-leadership according to the department variable (P<0.01), there was no significant difference in the level of emotional intelligence (P>0.05). When the "class" variable was examined, there was no difference in both variables (P>0.05). In addition to these results, the positive relationship between emotional intelligence and selfleadership was also revealed (P<0.01).Öğe Short Duration Exhaustive Running Exercise Does Not Modify Lipid Hydroperoxide, Glutathione Peroxidase and Catalase(EDIZIONI MINERVA MEDICA, 2010) Revan, Serkan; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Kurtoğlu, Firuze; Erol, A. E.; Akkuş, HasanAim. Oxidative stress occurs only when exercise is exhaustive and is independent of the absolute duration of exercise. In this study the effects of short duration (03:50 +/- 00:06 min) high-intensity exhaustive exercise on lipid peroxidation and antioxidant status were examined. Methods. A total of thirty-seven male university students (23.9 +/- 0.6 years old) participated in this study. None was involved in a regular training program before the study. Intensities of exercises were determined according to the maximum slope and speed they could run in Bruce Test Protocol which is used for determining (V) over dotO(2max) of the participants. Just before and after the high intensity exhaustive running exercise test, venous blood was collected and centrifuged to separate the plasma. Results. Lipid hydroperoxides (LOOH) did not change, glutathione peroxidase (GPx) decreased (2%) and catalase (CAT) increased (13%) at the pre and post exhaustive exercise test. These changes were not statistically significant (P>0.05). On the other hand, lactate dehydrogenase (LDH) levels significantly increased (31%) (P<0.001). Conclusions. As a result, it may be claimed that short duration exhaustive exercise test produced no important changes in LOOH, GPx and CAT levels. And exhaustive exercise-induced oxidative stress may be related with exercise duration.Öğe Spor Yapan Çocuklarda Performansla İlgili Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarıyla Antropometrik Özellikler Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi(2006) Pekel, Hacı Ahmet; Bağcı, Emre; Güzel, Nevin Atalay; Onay, Mansur; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, HamdiÇalışmada, spor yapan çocukların, antropometrik özellikleri ile performansla ilgili fiziksel uygunluk parametreleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlandı. Araştırmaya yaşları 10 ile13 yaş aralığında, toplam 4041 çocuk arasından belirli bir yetenek seçimi süreci sonrası seçilip 6 ay-1.5 yıl boyunca atletizm çalışmalarına katılan, 52 erkek 43 kız toplam 95 çocuk katıldı. Deneklerin 17 farklı antropometrik özelliği ölçüldü ve somatotipleri belirlendi, performansla ilgili fiziksel uygunluğun tespitinde; 30 m hız koşusu, otur-uzan, 1 dk mekik, 1 kg sağlık topu atışı, durarak uzun atlama, sağ ve sol el kavrama kuvveti ve 1 mil koşu testleri uygulandı. Grupların ortalamaları arasındaki farklılığın tespitinde Independent Samples T-Test, antropometrik özellikler ve fiziksel uygunluk test performansları arasındaki ilişkinin belirlenmesinde Pearson Correlation Coefficient analizleri kullanıldı. Her iki cinsiyette de özellikle yaş, bi-acromial çap (BAÇ), büst uzunluğu (BU) ve kulaç uzunluğu (KU) ile 30 m koşu performansı arasında önemli pozitif ilişkiler tespit edilmiş. Yaş, boy, kilo, vücut kitle indeksi (BMI), biiliac çap (BIÇ) ve uzunluk ölçüm değerleri ile 1 kg sağlık topu atış performansları arasında önemli pozitif ilişkiler tespit edilmiştir. Özellikle tüm bacak uzunluğu (TBU), KU ve tüm kol uzunluğu (TKU) ölçüm değerleri ile uzun atlama performansı arasında pozitif ilişkiler tespit edilmiştir. Sağ ve sol el kavrama kuvveti ile yaş, boy, kilo, BMI, femur bikondüler çap, kalf çevresi, BAÇ, BİÇ, BU, tüm bacak uzunluğu, KU ve TKU değerleri arasında pozitif ilişkiler tespit edilmiştir. Kilo, toplam skinfold, vücut yağ yüzdesi, BMI değerleri ile 1 mil koşu performansı arasında negatif ilişkiler tespit edilmiştir. (p0.05). Erkek ve kız çocuk sporcularda, antropometrik özelliklerden çap, çevre ve uzunluk ölçümleri ile hız, güç ve kuvvet performansları arasında genelde düşükten yükseğe kadar pozitif ilişkiler bulunduğu, dayanıklılık performansı ile yağ yüzdesi ve skinfold ölçümleri arasında negatif ilişkiler bulunduğu söylenebilir. 10-13 yaş grubundaki kız ve erkek çocukların fiziksel uygunluk performanslarının, antropometrik özelliklerinden benzer biçimde olumlu yada olumsuz etkilediği düşünülmektedir.Öğe Sürekli ve interval koşu antrenmanlarının vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite üzerine etkileri(2008) Revan, Serkan; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Aydoğmuş, MertBu çalışma, sürekli ve interval koşu antrenmanlarının vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya düzenli olarak egzersiz yapmayan, gönüllü 38 erkek katılmıştır. Araştırma grubu, sürekli koşular (n13), interval koşular (n12) ve kontrol (n13) olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır. Antrenman gruplarına, 8 hafta boyunca, haftada 3 gün antrenman programı uygulanırken, kontrol grubu herhangi bir programa dahil edilmemiştir. Antrenman gruplarının antrenmanlar öncesi ve sonrası ölçüm değerleri karşılaştırıldığında, vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi değerlerinde sadece sürekli koşular grubunda (p0,05); vücut yağ yüzdesi, toplam skinfold ve maksVO_2 değerlerinde ise, sürekli koşu ve interval koşu gruplarında anlamlı fark tespit edilmiştir (p0,01). Sonuç olarak, vücut ağırlığının azaltılmasında sürekli koşu metodunun, interval koşu metoduna göre daha etkili olduğu, vücut yağ yüzdesinin azaltılması ve aerobik kapasitenin geliştirilmesinde ise her iki metodun da benzer olumlu etkiler gösterdiği söylenebilir.
