Yazar "Sevgi, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 34
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ahmed-i Bardahî'nin Türkçe ve Farsça manzum aruz risalesi(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2008) Sevgi, AhmetAhmed-i Bardahi "Sunisa"lıdır. 15. asrın ikinci yansıyla 16. asrın ilk çeyreğinde yaşam ş olduğu tahmin edilmektedir. Elde mevcut tek eseri "Cami'u'IFaris" in "mukaddime" ve ferağ kaydı"nda, Mehmet Paşa ve Mahmut Bey'e ithaf ettiğini söylediği söz konusu eserini 905/1499'da ikinci defa temize çektiği bilgisi yer almaktadır. Biz bu makalemizde sözlük ve edebiyat bilgisi niteliği taşıyan "Cami'u'lFaris"in aruzla ilgili kısmın metnini sunuyoruz.Öğe Ahmed-i Dâî'nin bilinmeyen bir eseri: İlm-i Arûz(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2007) Sevgi, AhmetBu makalemizde 14. yüzyılın ikinci yarısıyla 15. yüzyılın ilk · çeyreğinde yaşamış olan Ahmed-i Dai'nin bilinmeyen manzum bir eserını sunuyoruz. "İlm-i Aruz11 adındaki bu eserde Ahmed-i Dai aruzun 29 farklı kalıbını birer dörtlükle açıklamaktadır. Bizim tahminimize göre "İlm-i Aruz'' Anadolu'da yazılan ilk manzum Türkçe aruz risalesidir.Öğe Azmî’nin Hadîs-i Erbaîn tercümesi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2001) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Beyânî-zâde Ayânî'nin gazelleri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2015) Sevgi, AhmetOsmanlı aydınları, meslekleri ne olursa olsun genellikle siirle ilgilenmislerdir. Bunlardan bazıları siir yolunda ilerleyerek “Dîvân” tertip etmis, “Dîvân” yahut “Dîvânçe” olusturacak kadar siiri olmayan sairlerin siirleri ise ya kaybolup gitmis ya da sagda solda dagınık halde kalmıstır. “Beyânî-zâde Ayânî” de “Dîvân” veya “Dîvânçe” tedvin edemeyen sairlerimizden biridir. Yaptıgımız arastırmalar sonunda tezkire sahibi Beyânî Efendi’nin oglu oldugunu tahmin ettigimiz Ayânî’nin bir mecmuada gördügümüz 47 gazel, 2 kıt‘a ve 5 müfretten olusan 262 beyit tutarındaki siirlerini arastırmacıların bilgisine sunuyoruz. Belli bir siir zevkine sahip oldugu anlasılan Beyânî-zâde Ayânî’nin baska siirleri de olabilecegini tahmin ediyoruz.Öğe Çanakkale Zaferi? ve Mehmet Aki?f(Selçuk Üniversitesi, 1999) Sevgi, AhmetBizim için Çanakkale zaferinin önemi izaha muhtaç değildir. Allah göstermeye Ça- nakkale'de mağlup olsaydık sanırım bugün A- nadolu'da başkaları olurdu... İşte bunun içindir ki M.Âkif Çanakkale muharebesiyle "Bedir Savaşı arasında bir ilgi kurarak Mehmetçiğe şöyle seslenir:Öğe Cemiyet ıstırabı ve Mehmet Akif(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 1997) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Fazli'nin Cami-i Kasas ve Kitab-ı Fazullah mesnevileri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2012) Sevgi, AhmetHer bilim dalında olduğu gibi sosyal bilimler alanında çalışanlar da zaman zaman değişik sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Bu sorunların basında da katalog bilgilerindeki hatalar gelmektedir. Bu makalede Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu’nda göze çarpan bir yanlışlığa işaret edilerek doğurduğu olumsuz sonuçlar üzerinde durulmaktadır.Öğe Fuzûlî’nin Rind ü Zâhid’i üzerine(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 1997) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Giritli şâirler(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 1993) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Gül-i Sad-Berg’in yeni bir nüshası üzerine...(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2000) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe İzmirli Ali Efendi’nin Sultan III. Murat Devri bilginleri ile ilgili bir manzûmesi(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2016) Sevgi, AhmetTürkoloji sahasında biyografi çalışmaları genellikle Tezkiretü’ş-şu‘arâ ve Şakâyık-ı Nu‘mâniye olmak üzere iki alanda yürümüştür. Bunlardan “şuara tezkireleri”nde daha çok şairlerin hâl tercümeleri, Şakâyık-ı Nu‘mâniye tercüme ve zeyillerinde de her pâdişah döneminde yetişen bilgin ve şeyhlerin biyografileri verilir. Ayrıca Hadîkatü’l-mülûk, Hadîkatü’l-vüzerâ, Devhatü’l-meşâyih… gibi mevki sahiplerinin yer aldığı eserler yahut vefeyât-nâmeler, “illerde yetişenler” vb. müstakil çalışmalar da vardır. Biz bu makalemizde 16. yüzyıl şairlerinden Deli Birâder, Kâtip Câfer Çelebi, Zâtî, Rûmî ve Bağdatlı Rûhî’de örneklerine rastladığımız ve yazıldığı dönemdeki bazı zevatın isim ve kısaca vasıflarının zikredildiği, mektup tarzında yazılmış manzumelere bir yenisini ekleyeceğiz.Öğe JOURNAL OF LIWAI BEG(SELCUK UNIV, FAC LETTERS, 2015) Tunc, Semra; Sevgi, AhmetPoetry journals are one of the important sources for Classic Turkish Literature. Poems of many poets who do not have a diwan (collected poems) can be found in the journals. Moreover, one can encounter in these journals the poems of poets, who have a diwan, which were written by them after compiling their diwans or excluded from these diwans for various reasons. Poetry journals, and imitative poetry (nazira) journals in particular, enable us to see better who was influenced by whom and to what extent, who was the master or the teacher, and shortly, the journey of Classic Turkish Poetry in time. The present study deals with a poetry journal which we think will contribute to the history of literature both in the above points we have tried to highlight and in other topics. Having been compiled by the poet and scribe Liwai in 965 AH / 1557 AD, this journal is registered and stored in the Turkish Manuscripts Division No. 182 of the Egyptian National Library and Archives. This miscellany, which can be regarded as a journal of selected imitative poems, is made available to the researchers in a table complying with the Systematic Classification Project of Journals (MESTAP)(2).Öğe Kültürel değerlerimiz ve Mehmet Âkif(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2000) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Lati?fi? ve "Subhatü'l-Uşşâk"ı(Selçuk Üniversitesi, 1992) Sevgi, AhmetLâtîfî, Kastamonu’da doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber “Evsâf-ı İstanbul” adlı eserinde geçen şu ifâdelerden onun 895-896/1489- 1490 tarihlerinde doğmuş olduğu istidlâl edilebilir: “Ol zaman ki bu risâle-i nazm u nesri tertîb ü tastır itdüm târîh-i hicret tokuz yüz otuz birde ve târih-i ömr-i girân-mâye otuz beş idi.” (1). “Şol zaman ki târîh-i hicret ve sene vü sâ‘at tokuz yüz yigirmi tokuzda belki küsûrât-ı kebîse ve tefâvüt-i şemsiyye mucibince bi’t-temâm otuzda idi.Öğe Lâtifî'nin gözden kaçan bir risâlesi yahut İskender Çelebi'ye sunduğu bahâriyye(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 1990) Sevgi, Ahmet[Abstract not Available]Öğe Livâyî Bey mecmû‘ası(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2015) Tunç, Semra; Sevgi, AhmetSiir mecmuaları Klasik Türk edebiyatı için önemli kaynaklardandır. Divanı bulunmayan pek çok sairin siirlerinin yanı sıra divan sahibi sairlerin, divanlarını tertip ettikten sonra yazdıkları yahut degisik nedenlerle divanlarına almadıkları siirlerine de mecmualarda rastlamak mümkündür. Diger taraftan siir mecmuaları, özellikle nazire mecmuaları sayesinde kimin kimden ne ölçüde etkilendigi, kimin üstat kimin talebe oldugu, kısacası Klasik Türk siirinin zaman içindeki yürüyüsü daha net görülebilmektedir. Bu çalısmayla, gerek yukarıda isaret etmeye çalıstıgımız konularda gerekse daha baska alanlarda edebiyat tarihine katkı saglayacagı düsünülen bir siir mecmuası ele alındı. Sair ve kâtip Livâyî tarafından 965/1557’de tertip edilen bu mecmua, Mısır Millî Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü 182’de kayıtlıdır. Seçme bir nazire mecmuası denebilecek söz konusu derleme; Mecmuaların Sistematik Tasnifi Projesi’ne (MESTAP)1 uygun tabloyla arastırmacıların istifadesine sunulmaktadır.Öğe Livayi'nin Manzum Amme (Nebe Suresi) tefsiri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2013) Sevgi, AhmetBu makalede 16. yüzyıl sairlerimizden Livâyî’nin, Berlin Königliche Kütüphanesi, Diez A. 80. 192 numarada kayıtlı (bas tarafı noksan) bir eserinde yer alan manzûm “Amme” (Nebe Sûresi) tefsirinin metni verilmektedir. 1543’te tamamlanan ve Kanûnî Sultan Süleyman’a sunulan bu eserde “Yâsin” ve “Mülk” sûrelerinin de manzûm tefsiri var. Sade bir üslûpla kaleme alınan söz konusu sûrelerin tefsirinde âyetlerin bazen meâlen çevrildigi bazen de degisik müfessirlerden nakiller yapılarak yahut konuyla ilgili hikâyeler anlatılarak ayrıntıya girildigi görülmektedir.Öğe Livayi'nin manzum Yasin tefsiri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2015) Sevgi, AhmetBu makalede 16. yüzyıl sairlerimizden Livâyî’nin, Berlin Königliche Kütüphanesi, Diez A. 80. 192 numarada kayıtlı (bas tarafı noksan) bir eserinde yer alan manzûm “Yasin” (Yasin Sûresi) tefsirinin metni verilmektedir. 1543’te tamamlanan ve Kanûnî Sultan Süleyman’a sunulan bu eserde “Mülk” ve “Amme” sûrelerinin de manzûm tefsiri var. Sade bir üslûpla kaleme alınan söz konusu sûrelerin tefsirinde âyetlerin bazen meâlen çevrildigi bazen de degisik müfessirlerden nakiller yapılarak yahut konuyla ilgili hikâyeler anlatılarak ayrıntıya girildigi görülmektedir. Anahtar Kelimeler:Öğe LIVAYI'S POETICAL INTERPRETATION OF "YASEEN" (SURA YASEEN)(SELCUK UNIV, FAC LETTERS, 2015) Sevgi, AhmetIn this essay, the text of poetical interpretation of "Yaseen" (Sura Yaseen) is presented, which appeared in one of the works of Livayi, one of our 16th century poets, the beginning part of which is missing and which is stored under the number Diez A. 80. 192 in Berlin Konigliche Library. Poetical interpretations of Suras "hulk" and "Amme" are included in this work which was completed in 1543 and presented to Sultan Suleiman the Lawgiver. It is seen in the mentioned interpretations of the Suras written in unsophisticated style that, verses were sometimes translated according to the meaning, references were sometimes given from different glossators or details were given by telling relevant stories.Öğe Livâyinin manzûm Tebâreke (Mülk sûresi) tefsîri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2014) Sevgi, AhmetBu makalede 16. yüzyıl sairlerimizden Livâyî’nin, Berlin Königliche Kütüphanesi, Diez A. 80. 192 numarada kayıtlı (bas tarafı noksan) bir eserinde yer alan manzûm “Tebâreke” (Mülk Sûresi) tefsirinin metni verilmektedir. 1543’te tamamlanan ve Kanûnî Sultan Süleyman’a sunulan bu eserde “Yâsin” ve “Amme” sûrelerinin de manzûm tefsiri var. Sade bir üslûpla kaleme alınan söz konusu sûrelerin tefsirinde âyetlerin bazen meâlen çevrildigi bazen de degisik müfessirlerden nakiller yapılarak yahut konuyla ilgili hikâyeler anlatılarak ayrıntıya girildigi görülmektedir.