Yazar "Sine, Rengim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Boş zaman aktivitelerinin toplumsal cinsiyet ekseninde medyada temsili(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2013) Toruk, İbrahim; Güran, Salih; Sine, RengimGünümüz toplumlarında boş zaman kavramına oldukça farklı anlamlar yüklenmektedir. Bu anlamlardan en çok öne çıkanı ise boş zamanın bir tüketim alanı olarak tanımlanmaya başlanmasıdır. Çok sayıda çalışmada boş zaman kavramı farklı unsurlarla ilişki içerisinde incelenmiştir. Bu çalışmada boş zaman, toplumsal cinsiyet kavramıyla birlikte ele alınarak; kadın ve erkek okur kitleye hitap eden 2 ayrı dergide tüketim unsuruyla arasında nasıl bir ilişki olduğu söylem analizi yöntemiyle tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sonucunda ise araştırmada incelenen 2 dergide de kadın kimliklerinin erkek egemen söylemin kodlarıyla kurulduğu ve imgeler aracılığı ile erkeğin bakış açısına göre idealize edilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir.Öğe Boş Zaman Aktivitelerinin Toplumsal Cinsiyet Ekseninde Medyada Temsili(2013) Toruıc, Ibrahim; Güran, Salih "; Sine, RengimGünümüz toplumlarında boş zaman kavramına oldukça farklı anlamlar yüklenmektedir. Bu anlamlardan en çok öne çıkanı ise boş zamanın bir tüketim alanı olarak tanımlanmaya başlanmasıdır. Çok sayıda çalışmada boş zaman kavramı farklı unsurlarla ilişki içerisinde incelenmiştir. Bu çalışmada boş zaman, toplumsal cinsiyet kavramıyla birlikte ele alınarak; kadın ve erkek okur kitleye hitap eden ayrı dergide tüketim unsuruyla arasında nasıl bir ilişki olduğu söylem analizi yöntemiyle tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sonucunda ise araştırmada incelenen dergide de kadın kimliklerinin erkek egemen söylemin kodlarıyla kurulduğu ve imgeler aracılığı ile erkeğin bakış açısına göre idealize edilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir.Öğe Geleneksel medya ile alternatif medya haberlerinin analizi: Gezi Parkı olayları örneği(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016-12-16) Sine, Rengim; Toruk, İbrahimYeni iletişim teknolojilerinin gün geçtikçe daha çok hayatımıza entegre olarak gelişimini sürdürmesiyle birlikte sosyal ağlar da yaşantılarımızda boşluğu doldurulamaz bir yere sahip olmuştur. Halkla ilişkiler, pazarlama ve reklam konularında gücünü kanıtlayan sosyal medya habercilik anlamında da isminden söz ettirmeye başlamıştır. Bu işlevi ekseninde geleneksel medya ile sürekli kıyaslanan sosyal medya ile ilgili tartışmalar akademik literatürde de yer almaktadır. Aynı zamanda sosyal medya ile yeniden gündeme gelen habercilik nosyonlarından “nesnelliğe” özel bir vurgu yapıldığı görülmektedir. Nesnellik zemininde, ana akım medyanın gerçeği gizlediği, alternatif medyanın ise tüm çıplaklığıyla olayları gözler önüne serdiğine dair yorumlar bulunmaktadır. van Dijk eleştirel söylem analizi temel alınarak yapılan bu çalışmada, alternatif medyada yer alan söylemle geleneksel medyadaki söylemin hangi yönlerden farklılaştığı ya da benzeştiği ayrıca geleneksel medyanın kendi içindeki söyleminin hangi noktalarda farklılaştığı ya da benzeştiği araştırılmıştır. Bu amaçla, yapılan araştırmada 27 Mayıs 2013- 27 Haziran 2013 tarihleri arasındaki Kanal D, ATV ve NTV ana haber bültenleri; Sabah, Hürriyet, Cumhuriyet ve Yeni Şafak gazetelerinin birinci sayfaları ve son olarak Twitter’da paylaşılan, içinde #direngeziparkı, #direngezi, #occupygeziparkı, #occupygezi, #geziparkı ifadeleri bulunan 5 hashtag; Gezi Parkı olayları bağlamında ele alınmıştır. Yine çalışmaya dahil edilen tüm veriler nitel veri analiziyle de incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda geleneksel medyanın haber üretiminde zaman sınırı olduğu için, olayları aktarmada sosyal medyanın gerisinde kaldığı tespit edilmiştir. Bu durum ise geleneksel medyanın Gezi Parkı gündemini sosyal medyanın belirlemesine neden olmuştur. Twitter’da haber niteliğinde üretilen söylemlerin ise alışılagelmiş medya söyleminden farklı olduğu yönünde bulgulara ulaşılmıştır.Öğe Haber söylem üretimindeki ideolojik etki: Wikileaks haberleri(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2012) Toruk, İbrahim; Sine, RengimMedya çok karmaşık bir mücadele alanıdır. Bu alanda egemenler de, konumlarını sürdürmek ve bu konum için tehdit unsuru oluşturabilecek düşünceleri ortadan kaldırmak için medya aracılığıyla mücadele vermektedirler. Bir başka deyişle, medya bazı egemen söylemleri araçsallaştırarak ideolojik bir savaşın merkezi haline gelmektedir. Bu düşünce ekseninden yola çıkılarak egemen söylemlerin, haber dili içinde nasıl doğallaştırılarak sunulduğu ve statükonun sürdürülmesi yönündeki belirleyicileri ortaya çıkarmak için; Van Dijk haber söylem analizi temel alınarak, “Wikileaks” örneklemi üzerinden Radikal ve Yeni Şafak gazeteleri incelenmiştir.Öğe SOSYAL MEDYANIN TOPLUMSAL ETKİLERİ BAĞLAMINDA "BLACK MIRROR" DİZİSİNİN ALIMLANMASI(2015) Toruk, İbrahim; Sine, RengimTelevizyon izleyicilerinin farklı okumalar yapıp yapmadığını ölçmeye çalışan bu çalışmanın temel kaygısı sosyal medyanın gücü ve yeni iletişim teknolojilerinin özelinde kullanım araçlarının (akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar) bireyleri insani değer yargılarından uzaklaştırdığı yönündeki tartışmalardır. Bu bağlamda sosyal medya ve yeni iletişim teknolojilerinin etkilerinin işlendiği İngiliz yapımı Black Mirror dizisinin ilk bölümü olan "The National Anthem" örneklem olarak seçilmiştir. 3'ü erkek olan 11 katılımcıya yukarıda söz edilen unsurlar kapsamında geliştirilen soruları, derinlemesine mülakat tekniği ile yapılan görüşmelerde cevaplamaları istenmiştir. Çalışmada izleyicilerin metin okuma pratiklerini ölçmenin yanı sıra önceden belirlenmiş sorular ile dizide yer alan sosyal medya ve etkileriyle ilgili iletileri nasıl anlamlandırdıkları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda katılımcıların büyük bir kısmının sosyal medyanın büyük bir güç olduğu düşüncesiyle diziyi alımladıkları tespit edilmiştir.Öğe Sosyal medyanın toplumsal etkileri bağlamında “Black Mirror” dizisinin alımlanması(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2015) Toruk, İbrahim; Sine, RengimTelevizyon izleyicilerinin farklı okumalar yapıp yapmadığını ölçmeye çalışan bu çalışmanın temel kaygısı sosyal medyanın gücü ve yeni iletişim teknolojilerinin özelinde kullanım araçlarının (akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar) bireyleri insani değer yargılarından uzaklaştırdığı yönündeki tartışmalardır. Bu bağlamda sosyal medya ve yeni iletişim teknolojilerinin etkilerinin işlendiği İngiliz yapımı Black Mirror dizisinin ilk bölümü olan “The National Anthem” örneklem olarak seçilmiştir. 3’ü erkek olan 11 katılımcıya yukarıda söz edilen unsurlar kapsamında geliştirilen soruları, derinlemesine mülakat tekniği ile yapılan görüşmelerde cevaplamaları istenmiştir. Çalışmada izleyicilerin metin okuma pratiklerini ölçmenin yanı sıra önceden belirlenmiş sorular ile dizide yer alan sosyal medya ve etkileriyle ilgili iletileri nasıl anlamlandırdıkları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda katılımcıların büyük bir kısmının sosyal medyanın büyük bir güç olduğu düşüncesiyle diziyi alımladıkları tespit edilmiştir.Öğe STUDYING EFFECTS OF SOCIAL MEDIA: A PERCEPTION ANALYSIS OF THE TV SERIES "BLACK MIRROR"(SELCUK UNIV, INST TURKISH STUDIES, 2015) Toruk, Ibrahim; Sine, RengimThis study which aims to assess differences in readings and perceptions of television show audiences is mainly concerned with the debate over the power of the social media and the extensive use of new communication technologies - Smartphone, tablet, pc's etc. - as a threat to individuals' development of humanistic values and attitudes. The first part of the British produced Black Mirror TV show- "The National Anthem" which deals with the effects of social media and the new communication technologies has been selected as a case study. 11 participants - three of them male- have been in-depth interviewed over questions developed in relation to the issues. Alongside the different media reading practices of the participants, predetermined questions have been addressed to the participants with the aim to gain an understanding how they perceived social media effects as mentioned in the show. The findings showed that a great majority of the participants perceived from the show that the social media constituted a major power on the lives of individuals.Öğe Tüketim kültürü bağlamında yazılı basında haftasonu ekleri: Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazeteleri örneği(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010-08-02) Sine, Rengim; Toruk, İbrahimSanayi devrimiyle ivme kazanan tüketim olgusu zamanla ihtiyaçtan çok görev haline gelmiştir. Bu çerçevede değişen tüketim normları ise bireylere imajların tüketildiği kurgusal bir dünyanın önemli aktörleri rolünü vermiştir. Tüketim olanaklarının çoğaldığı eğlenceden, kimliklere varıncaya dek her şeyin tüketilebildiği böyle bir topluma ?tüketim toplumu? denilmektedir. Tüketim toplumu kendi kuralları ve yarattığı kültür doğrultusunda tüm dünyada genişleyip yayılmacı bir politika benimsemiştir. Bireyin varoluş sebebi haline gelen tüketim alışkanlığının devamını sağlayabilmek için yazılı basın boşluğu doldurulamaz bir araç haline gelmiştir. Bu anlamda okur kitlesini tüketici kitleye dönüştürmek adına haber ve köşe yazıları tüketim normlarını anons ederek bireyleri tüketime davet etmektedir. Tüketim kültürünün Türkiye'deki yansımaları 1980'li yıllara rastlamaktadır. Bu dönemde gazetelerin şirket mantığıyla yönetilmesiyle benimsenen yeni yayın politikaları gazetelerin içeriklerinde köklü değişimleri de beraberinde getirmiştir. Yine aynı döneme rastlayan haberlerin reklam değeri taşıması ve köşe yazılarının bireyleri tüketim kültürünün işaret ettiği doğrultuda yeni bir hayat tarzına yönlendirmesi, tüketimin bireylerin toplumsallaşma sürecinde kullandığı ortak bir dil haline gelmesinde etkili olmuştur. Bu çalışmada tüketim kültürünün Türk yazılı basınına etkileri ve bunun haftasonu eklerine yansıması içerik analizi yöntemiyle sorgulanmıştır.Öğe Wikileaks haberlerinin Türk basınındaki söylemi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2012) Şeker, Mustafa; Sine, Rengim; Çavuş, SelahattinBu çalışma, Kültürel Çalışmalar Okulu’nun izinden giderek haberi bir söylem olarak kabul etmekte ve söylemin nasıl oluşturulduğunu çözümlemeyi amaçlamaktadır. Aynı olayın haber kuruluşlarının ideolojik yapılarına göre farklı söylemlerde yapılandırıldığı varsayımı, Wikileaks belgelerine ilişkin Türk basınında yayınlanan haberler incelenerek sınanmıştır. Farklı ideolojik yaklaşımları olan Hürriyet, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinde yayınlanan Wikileaks belgelerine dayanan haberler ele alınmış ve söylemin farklı şekillerde kurulduğu ortaya konmuştur.