Yazar "Tol, Hüseyin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Effects of Gabapentin Therapy on Pruritus, Quality of Life, Depression and Sleep Quality in Pruritic Hemodialysis Patients(AVES YAYINCILIK, IBRAHIM KARA, 2010) Tol, Hüseyin; Atalay, Hüseyin; Güney, İbrahim; Gökbel, Hakkı; Altıntepe, Lütfullah; Büyükbaş, Sadık; Bodur, SaidObjectives: We aimed to determine possible changes in pruritus, quality of life, depression and sleep quality in pruritic hemodialysis (HD) patients with gabapentin therapy. Patients and Methods: Fourteen adult HD patients (7 men, 7 women; mean age 59.7 +/- 17.2 years; range 41 to 88 years) with history of pruritus of more than eight weeks were assigned to receive 8-week gabapentin (300 mg per day) therapy. The daily pruritus were recorded using visual analogue scale for each period of the study during one week preceding the trial, the active treatment phase, the placebo phase and the intervening 1-week washout period. Sleep quality was determined with a modified post-sleep inventory, quality of life with a short form of Medical Outcomes Study (SF-36), depression using the Beck Depression Inventory. Results: The mean pruritus score and total of post-sleep inventory were decreased significantly with gabapentin therapy (p=0.01 and p=0.002 respectively). Physical and mental component scales of SF-36 increased, whereas cognitive and somatic depression index decreased with gabapentin. Conclusion: We concluded that beneficial effects of gabapentin therapy on pruritus, quality of life, depression and sleep quality are clinically important in HD patients with pruritus. Gabapentin therapy should be taken into account as an important choice of therapy in pruritic HD patients.Öğe Epidermolizis Bulloza: İki Olgu Sunumu(2003) Demirören, Kaan; Koç, Hasan; Tol, HüseyinEpidermolizis bulloza genetik açıdan birbirinden farklı tipleri olan, büllerle seyreden, nadir bir grup hastalıktır. Büller minör bir travma sonrası ya da spontan olarak ortaya çıkar. Nadir görülmeleri nedeniyle, yenidoğan döneminde epidermolizis bulloza tanısı alan iki olgu literatür bilgilerimiz yeniden gözden geçirilerek sunuldu. Birinci olgu; kadın doğum servisinden doğar doğmaz alınan ciltte yer yer büllerin mevcut olduğu bir kız bebekti. Uygun cilt bakımı ve antibiyotik proflaksisine rağmen yatışının 26. gününde sepsis ve dissemine intravasküler koagülasyon tablosu ile kaybedildi. İkinci olgu; üç günlükken getirilen, ciltte büller yanısıra ağız mukozasında eritemli lezyonların mevcut olduğu bir erkek bebekti. Hastaya uygun cilt bakımı uygulandı ve antibiyotik proflaksisine alındı. Bülleri düzelerek taburcu edilen olgu halen yedi aylıktır. Epidermolizis bulloza hafif ve ağır tipleri olabilen bir hastalıktır. Hangi tipi olursa olsun en önemli husus hastaları enfeksiyonlardan korumaktır. Aile hikayesi olan gebelerde prenatal tanı önem arzetmektedir.Öğe Göz Kapağı ve Kaşı Tutan Lupus Vulgaris (Olgu Sunumu)(2002) Zengin, Nazmi; Tol, Hüseyin; Özkağnıcı, AhmetTüberküloz artık sık görülen bir hastalık olmamakla birlikte son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insidansı artmaktadır. Oftalmoloji pratiğinde göz ve eklerini tutan tüberküloz olgularına rastlanabilir. Deri tüberkülozu olan lupus vulgaris vücudun diğer bölgelerini olduğu gibi göz kapaklarını da etkileyebilir. Bu makalede göz kapağı ve kaşı tutan lupus vulgaris lezyonu saptadığımız 23 yaşında bir kadın hasta sunulmaktadır. Hastalığın tanısı histopatolojik olarak kesinleştirilmiş ve lezyon izoniazid ile başarıyla tedavi edilmiştir.Öğe İktiyoziform mikozis fungoides: Mikozis fungoidesin nadir görülen atipik bir varyantı(2011) Ünal, Mehmet; Mevlitoğlu, İnci; Tol, Hüseyin; Toy, HaticeAmaç: Mikozis fungoides (MF) en sık görülen kütanöz T hücreli lenfoma olup epidermotropizm gösteren atipik T hücrelerinin deride klonal artışı ile karakterizedir. MF’nin yama, plak ve tümörlerle seyreden klasik ‘Alibert-Bazin’ tipi dışında birçok subtipi ve klinik varyantı vardır. İlk kez 1996 yılında tanımlanan ve MF’in nadir bir klinik formu olarak değerlendirilen İktiyoziform MF (IMF), MF’nin klinikopatolojik spektrumu içerisinde yer almaktadır. Folikülotropik MF lezyonlarıyla birlikte olma eğiliminde olup MF’nin nispeten benign seyirli bir formudur. İktiyoziform MF, kütanöz lenfomalarla ilişkili diğer akkiz iktiyozlardan farklı bir tablodur. Lenfoma ilişkili akkiz iktiyozda iktiyotik alandaki biyopsi örneğinde lenfomayı düşündürecek bir bulgu bulunmaz ancak iktiyoziform MF’de biyopsi örneği hem iktiyoza hem de MF’e ait histolojik özellikler gösterir. Olgu sunumu: Polikliniğimize iktiyotik lezyonlarla başvuran ve iktiyoziform MF tanısı konan bu vakayı MF’nin nadir bir formu olması nedeniyle sunmayı uygun bulduk. Sonuç: İktiyotik erupsiyonlar; çok farklı özellikteki hastalıkların bir bulgusu olabileceğinden klinikopatolojik değerlendirmede MF'nin de akla gelmesi tanısal olarak uygun bir yaklaşım olacaktır.Öğe Mikozis Fungoides Tedavisi Sırasında Ortaya Çıkan Skabies: Dermatoskopik Tanı(Turkish Society of Hematology, 2012) Aykol, Caner; Mevlitoğlu, İnci; Tol, Hüseyin; Uçar Tavlı, YelizScabies is a cutaneous infestation caused by Sarcoptes scabiei var. hominis and characterized by severe and generalized pruritus. A clinical diagnosis can be made when a burrow is detected at a typical predilection site and the lesion is severely itching. Scabies which occurs in the elderly and also in patients who are immunosuppressed, the lesions are very variable and clinical diagnosis may be difficult. In such cases, dermatoscopy is a simple and rapid diagnostic tool for the diagnosis of scabies with high sensitivity and specificity. Here, a 61-year-old woman who was diagnosed as scabies with dermatoscopic findings and already had mycosis fungoides is reported.Öğe Psoriasisli Hastalarda Serum Nöroinflamatuvar Belirteç Seviyeleri ve Geniş Çaplı Periferik Sinir Lifi Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi(2016) Balevi, Ali; Özdemir, Mustafa; Güney, Figen; Tol, Hüseyin; Okudan, Nilsel; Belviranlı, Muaz; Tahir, KemalAmaç: Günümüzde tümör nekroz faktör-alfa (TNF-?) inhibitörleri, özellikle şiddetli psoriasisin tedavisinde tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Ancak psoriasisli hastalarda TNF-? inhibitör tedavisiyle ilişkilendirilmiş multipl sklerozis (MS) ve periferal nöropatiler bildirilmektedir. Psoriasis tedavisinde kullanılan TNF-? inhibitörleri, altta yatan nörolojik bozukluğu ortaya çıkarıp çıkarmadığı bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı; psoriasis ile multipl sklerozis ve periferal nöropatiler arasında bağlantı olup olmadığını araştırmaktır. Yöntemler: Bu çalışmada; 50 psoriasisli hasta ve 25 sağlıklı kontrol çalışmaya alındı. Nörolojik muayene ve iğne elektromiyografi testleri uygulandı. Nöroinflamatuvar süreçte rol alan matriks metalloproteinaz-2 (MMP-2), matriks metalloproteinaz-9 (MMP-9), S100 kalsiyum bağlayıcı protein (S100B) ve nöron spesifik enolaz (NSE) seviyeleri serumda ölçüldü. Bulgular: Sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında serum MMP-9 seviyeleri psoriasisli hastalarda yüksek tespit edilirken MMP-2 ve NSE seviyeleri psoriasisli hastalarda, sağlıklı kontrollere göre düşük tespit edildi. Serum S100B seviyeleri açısından her 2 grup arasında fark yoktu. Tüm hastalarda ve sağlıklı kontrollerde tüm nörofizyolojik parametreler normal bulundu ve 2 grup arasında fark tespit edilmedi. Sonuç: NSE ve MMP-9, psoriasisli hastalarda MS'in oluşmasında rol oynuyor olabilir. Özellikle ailesel MS öyküsü olan psoriasisli hastalarda, TNF-? inhibitörü ajan başlamadan önce bu belirteçlerin ölçülmesinin faydalı olabileceğini düşünüyoruz.Öğe Stevens-Johnson Syndrome-Like Exanthema Secondary to Methotrexate(2002) Atabek, Mehmet Emre; Çalışkan, Ümran; Pirgon, Özgür; Tol, Hüseyin; Erkul, İbrahimMethotrexate is an antineoplastic drug used commonly in leukemia treatment. Because of becoming resistant to standard doses after 1970s, it is used intermediate or high doses. The complications of high doses are mucositis, vomiting, dermatitis exfoliativa, B-cell dysfunction, hepatotoxicity, nephrotoxicity and bone marrow depression. There were only two studies in literature about Stevens-Johnson syndrome occuring in two patients with acute lymphocytic leukemia and non-Hodgkin lymphoma after receiving high doses methotrexate and leukoverin. We have reported a two-year-old boy patient suffering from acute lymphocytic leukemia (ALL) developed a severe skin reaction two days after administration of high dose methotrexate. The skin lesions simulated Stevens-Johnson syndrome with ulceration of the oral mucosa and erythema multiforme-like target lesions.Öğe Zoonoz Bir Ektima Olgusu(Selçuk Üniversitesi, 2007) Öztürk, Aliye Sağkan; Tol, Hüseyin; Şen, İsmailSunulan bu vakanın amacı ektimalı bir kuzunun sahibini dişleriyle yaralaması sonucu sahibinin parmaklarında oluşan lezyonlara dikkat çekmektir. Kuzunun klinik muayenesinde yüksek ateşle birlikte (40,3 C). ağız ve çevresinde küçük çaplı ektima lezyonları gözlenmiştir. Kuzuda alt solunum sistemiyle ilgili ciddi klinik bulgular da tespit edildi. Ayrica lökositozis (35.2x10/mm³) vardı. Hekim tarafından muayene edilen hayvan sahibinin parmaklarındaki oluşumların orf lezyonlarıyla ilgili olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak ektima kontagioza enfeksiyonu temasla veya ısırmadan dolayı insanlara bulaşabilir ve istenmeyen lezyonlara neden olabilir.