Yazar "Yüceaktaş, Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A comparison of the effects of caudal anesthesia with constant dosage of levobupivacaine in different volumes and concentrations in children(2013) Çelik, Jale Bengi; Apilioğulları, Seza; Kara, İnci; Topal, Ahmet; Yüceaktaş, AliAmaç: Sabit dozda kullanılan levobupivakainin iki farklı volüm ve konsantrasyonunun çocuklarda kaudal blok kalitesi ve postoperatif analjezi üzerine etkileri kıyaslandı. Gereç ve Yöntemler: Ürogenital cerrahi geçirecek 3-8 yaş arası 40 çocuğa kaudal blok için 2 mg/kg levobupivakain, yüksek (1 mL/kg; Grup Y; n20) veya düşük (0,5 mL/kg; Grup D; n20) hacimde uygulandı. İnspiratuar sevofluran konsantrasyonunu artırmayı gerektiren intraoperatif hemodinamik yanıtlar ve postoperatif analjezi süresi değerlendirilen öncelikli parametrelerdi. Bulgular: Her iki grupta da inspire edilen sevofluran konsantrasyonunu artırmayı gerektirecek hemodinamik yanıt gözlenen hasta yoktu. Analjezi süresi Grup Y de Grup D’ye göre anlamlı olarak uzundu (sırasıyla 825103 dk ve 58798 dk; p0,029). Operasyon sonrası ilk saatte hastaların hiçbirinde motor blok bulgusu gözlenmedi. Sonuç: Levobupivakainin yüksek volüm/düşük konsantrasyonu ile uygulanan kaudal blok, düşük volüm/yüksek konsantrasyonu kıyaslandığında daha uzun süre postoperatif analjezi sağlar.Öğe Laparoskopik kolesistektomi girişimlerinde desfluran ve sevofluran anestezisinin hemostatik sistem üzerine olan etkilerinin tromboelostografi yöntemi ile değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2009) Yüceaktaş, Ali; Topal, AhmetSafra taşı tedavisinde yaygın olarak uygulanan laparoskopik kolesistektomi operasyonunun venöz staz oluşturarak tromboembolik komplikasyonlara yol açtığı bilinmektedir. Cerrahi girişimin yanı sıra, anestezide kullanılan ajanlar da trombosit fonksiyonlarını etkilediğinden, uygun anestezik ajan seçimi önemlidir. Biz bu çalışmada, laparoskopik kolesistektomi operasyonlarında sevofluran ve desfluranın hemostatik sistem üzerine etkilerini TEG yöntemi ile karşılaştırmayı amaçladık. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Etik Kurul izni alındıktan sonra, çalışmaya 18-65 yaş arası, ASA I-II risk grubunda, 60 hasta alındı. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı (Grup S, Grup D). Her iki grupta da anestezi indüksiyonu remifentanil, propofol ve atrakuryumla yapıldı. Anestezinin idamesi için grup D'de end-tidal konsantrasyon 0,5 MAK olacak şekilde desfluran, grup S'de end-tidal konsantrasyon 0,5 MAK olacak şekilde sevofluran kullanıldı. Pnömoperitonyum tüm hastalarda 12 cm H2O basınçta sabit tutuldu. Anestezi indüksiyonu öncesi, indüksiyondan 30 dakika sonra ve postoperatif 24. saatte alınan venöz kan örneklerinin koagülasyon profilleri TEG cihazında çalışıldı. TEG verileri bir bilgisayar ekranına iletildi. TEG verileri (R, K, MA, ?-açı değeri olacak şekilde) saptandı. Gruplar arasında demografik özellikler, cerrahi ve anestezi süreleri bakımından fark yoktu (P>0,05). Preoperatif ölçümlerdeki Hb, Htc, PT, aPTT değerleri, trombosit sayısı ve TEG parametreleri açısından gruplar arasında fark yoktu (p >0,005). Operasyon süresince kullanılan toplam propofol, atrakuryum, remifentanil ve infüzyon sıvısı değerleri ve operasyon süresince ölçüm yapılan zamanlarda gruplar arasında OAB, KAH değerleri arasında fark gözlenmedi (p> 0.005). Gruplar arası karşılaştırmada indüksiyon sonrası 30. dakika R (p=0,033) ve K (p=0,021) Grup D'de Grup S'ten istatistiksel olarak anlamlı şekilde uzundu; ?-açısı ve MA değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Gruplar içi değerlendirmelerde Grup D' de preoperatif-postoperatif 24. saat R değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,023). K değerleri, Grup S' de preoperatif-indüksiyon sonrası 30. dakika arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdi (p=0,021). ?-açısı değerleri Grup D'de intraoperatif 30. dakika (p=0,001) ve postoperatif 24. saat değerleri preoperatif değere göre anlamlı olarak küçülmüş bulundu (p=0,001). MA değerlerine bakıldığında, Grup S'de preoperatif-postoperatif 24.saat (p=0,034), Grup D'de preoperatif-intraoperatif 30. dakika (p=0,001) ve preoperatif-postoperatif 24. saat (p=0,001) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. İstatistiksel veriler, sevofluranın K değerinde geçici olarak etkilediği, postoperatif 24. saatte TEG parametrelerinin preoperatif değerlere döndüğü; desfluranın ise koagülasyonu etkilediği şeklinde yorumlandı. Sonuç olarak biz, 0,5 MAK sevofluranın koagulasyonu etkilemediğini, ancak 0,5 MAK desfluranla koagulasyonun deprese olabileceğini fakat bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.Öğe Sezaryen Cerrahisinde Intravenöz Parasetamolün Postoperatif Analjezi ve Tramadol Tüketimine Etkisi(2010) Kılıçaslan, Alper; Tuncer, Sema; Yüceaktaş, Ali; Uyar, Mehmet; Reisli, RuhiyeAmaç: Bu çalışmada, sezaryen operasyonlarında hasta kontrollü analjezide (HKA) intravenöz (iv) tramadol ile kombine edilen iv parasetamolün postoperatif ağrı kontrolü ve tramadol kullanımı ve yan etkileri araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Sezaryen operasyonu geçirecek ASA I-II grubu 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı ve bütün olgulara standart genel anestezi uygulandı. Grup I’e operasyon sonlanmadan 15 dk önce ve operasyon sonrası 6 saat ara ile 100 cc serum fizyolojik, grup II’ye ise aynı zaman aralıklarında 1gr iv parasetamol ilk 24 saat verildi. Cerrahinin sonunda olgulara iv HKA cihazı ile tramadol uygulandı. Ağrı ve sedasyon skorları 1., 3., 6., 12. ve 24. saatlerde değerlendirildi. Bulgular: Çalışma sonunda tramadol tüketimi ve yan etkiler kaydedildi. Ağrı skorları ve tramadol tüketimi parasetamol grubunda, kontrol grubuna göre daha düşük bulundu (p0.05). Sedasyon skorları ve bulantı-kusma gruplar arasında benzer bulundu (p0.05). Sonuç: Sonuç olarak sezaryen operasyonları sonrası tramadol ile birlikte kullanılan parasetamol güvenilir ve etkin bir analjezi sağlamakta, tramadol tüketimini azaltmaktadır.