Yazar "Yorulmaz, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil Servise Tekrar Başvuru Oranı Değerlendirmesi(Selçuk Üniversitesi, 2017) Yorulmaz, Mehmet; Karaalp, Fatih; Bükecik, Necati; Özyılmaz, Ahmet FatihAmaç: Bu çalışmada; Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Kalite Standartları kapsamında Gösterge Yönetimi değerlendirme İndikatörlerinden olan “Acil Servise 24 Saat İçinde Aynı Şikâyetle Tekrar Başvuran Hasta Oranı”nın tespiti ve izlenmesi ve yıllara göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Metot: Retrospektif bir çalışma olan bu araştırmada, 2015 ve 2017 yılları arasında (3 yıl) Acil Servise başvuran hastaların verileri üzerinden tekrar başvuru oranları HBYS sisteminden tespit edilmiştir. Bu veriler ışığında tekrar başvuru yapan hastaların; demografik özelliklerine göre analizleri, hastalık tanıları, yıllara ve aylara göre başvuru oranları hesaplanmıştır. Bulgular: Acil servise 3 yıl içerisinde başvuran hasta sayısı 1.083.553’dır. Bu hastaların aynı tanı ile tekrar başvuru sayısı ise 7.775 olarak tespit edilmiştir. Acil servise tekrar başvuru oranı 3 yıllık ortalaması % 0,72 olarak bulunmuştur. Erkekler için başvuru sayısı 531.808 kişi ve yüzde oranı % 0,78’dir. Bayanlar için, tekrar başvuru sayısı 551.550’ ve yüzde oranı % 0,95’dir. Bayan hastaların erkek hastalara göre tekrar başvuru oranı yaklaşık % 20’lik bir fazlalık gösterdiği bulgular arasında yer almaktadır. Sonuç: Bu tür Araştırmalar ülkemiz için risk gruplarının belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Sıfır hata ilkesi ile sağlık hizmeti sunmak zorunda olan sağlık kuruluşları için bir hastanın bile sağlık hizmeti almasından kaynaklı zarar görmesi asla kabul edilemeyecek bir durumdur. Bu çalışmanın yapıldığı kurum Türkiye’nin kapasite açısından en önemli ve en büyük kurumlarından birisidir. Bu bağlamda 3 yıllık ortalamada kuruma yaklaşık 1 milyon 100 bin hasta başvurmuş ve neredeyse yüzde birlik bir kısmı 24 saat içerisinde tekrar geri gelmiştir. Bu sayının örneklem büyüklüğü açısından önem arz eden bir oran olduğu düşünülmektedir.Öğe Akademik Teşvik Puan Analizi: Sağlık Yönetimi Bölümü Örneği(Selçuk Üniversitesi, 2019) Yorulmaz, MehmetAmaç: Bu çalışmanın amacı, Selçuk Üniversitesi öğretim kadrolarında bulunan öğretim elemanlarının bir yıl içerisinde yapmış oldukları bilimsel yayınların akademik teşvik yönetmeliği kapsamında incelenmesi ve sağlık yönetimi bölümünün irdelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Retrospektif bir çalışma olan bu araştırmada Selçuk Üniversitesi’nde görev yapan akademik personelin teşvik puanları, Selçuk Üniversitesi resmi web sitesinde yayınlanarak kamuoyuna sunulmuştur. Akademik puanlar Selçuk Üniversitesi resmi web sitesinde alınarak analiz edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, akademik teşvik puanını 30 puan veya üzerinde alan akademisyenler oluşturmaktadır. Örneklem; 40 araştırma görevlisi, 43 öğretim görevlisi, 123 Dr. Öğretim Üyesi, 150 Doçent Doktor ve 295 Profesör kadrosundaki akademisyenlerden olmak üzere toplam 654 akademisyenden oluşmaktadır. Sağlık Yönetimi bölümünden akademik teşvik almaya hak kazanan öğretim elemanı sayısı beştir. Bunlar bir Profesör, 2 Doçent Doktor ve 2 Doktor Öğretim üyesinden oluşmaktadır. Araştırmada kullanılan veriler Selçuk Üniversitesi 2018 yılı akademik teşvik puanlarıdır. Bulgular: Yapılan analizde; Selçuk Üniversitesinin akademik teşvik puanı ortalaması 43,051 olarak bulunmuştur. Öğretim Görevlilerinin yaklaşık %33’ü fakültelerde görev yapmaktadır. Akademik teşvikten yararlanan 39 araştırma görevlisinden 3’ü Doktor unvanlıdır. 43 öğretim görevlisinden 2’si Dr. unvanı ile hizmet vermektedir. Dr. Öğretim Üyesi kadrosunda olan akademisyenlerin %11’i yüksekokullarda görev yapmaktadır. Doçent Dr. kadrosunda olan akademisyenlerin yalnızca 2’si yüksekokullarda görev yapmaktadır. Profesör kadrosunda olan akademisyenlerin yalnızca 3’ü yüksekokullarda görev yapmaktadır. Fakülteler arasında Profesör unvanı için en yüksek akademik teşvik puan ortalaması olan fakülte, 63,075 ortalama ile Turizm Fakültesi olarak bulunmuştur. Araştırma Görevlisi Unvanı için en yüksek puan Tıp Fakültesi’nde 61,5 olarak bulunmuştur. Sağlık Yönetimi Bölümü’nün akademik teşvik puan ortalaması ise 49,48 olarak bulunmuştur. Sağlık Yönetimi Bölümü’nün akademik teşvik puan ortalaması Üniversite genel puan ortalamasından yaklaşık 6,5 puan daha fazla olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda akademik personelin unvanlarına göre çalıştıkları departmanlar arasında kıyaslama yapılmıştır. Özellikle Sağlık Bilimleri Fakültesi bölümleri üzerinde durulmuş ve Sağlık Yönetimi Bölümü irdelenmiştir. Personel motivasyonunda ödüllendirmek her zaman çalışan verimliliğini artırmaktadır. Bir çeşit performans ödüllendirmesi olan, akademik teşvik modelinin akademisyenlerin üretkenliğini artıracağı düşünülmektedir.Öğe Anxiety of future and finding a job of bachelor’s degree students(2019) Yorulmaz, MehmetThe aim of the study is that Selcuk University Alaeddin Keykubat Campus Faculty ofHealth Sciences; Health Management Department, Social Work, and Nursing Departmentstudent?s assessment and finding of future and job anxiety. The research studied to the HealthManagement, Social Services and Nursing Department of the Faculty of Health Sciences ofSelcuk University Alaeddin Keykubat Campus within the central boundaries of Konya (April2017).The sample of the study comprised 324 people. In the study, the Future and BusinessAnxiety (2014) questionnaire that was revealed in 2013 was applied. The study that wasdescriptive, the quantitative research design was used. The data that was obtained by usingface-to-face in the survey was analyzed and interpreted by SPSS 25.0 (Statistical Package forthe Social Sciences) program. 36.4% of the students taking parts in the research were male and63.6% were female. The percentage of students participating in the study was equal inproportion to the departments and had a ratio of 33.3%. The distribution according to the gradeswas 15.4%; the second grade was 16.7%; the 3% grade was 33.6%, and the 4th grade was34.3%. Approximately 36.1% of the students involved in the research were of 1000 to 2500,40.1% of 2501 to 4000, 17.3% of 4001 to 5500, 4.6% of 5501 to 7000, and 1.9% had a monthlyincome of 7001 TL and above. 54.6% of the students participated in the study, 33.6% in thestudent houses and 11.7% in the family houses. As a result of the study, no significantdifference was found between the anxiety levels of male and female students. The level ofanxiety of the students of the health management department was significantly higher than thatof the students in the social services and nursing department. No significant difference wasfound between the students' grades and their anxiety levels. No significant difference was foundbetween the family income of the students and the level of anxiety. According to the results ofthe analysis, a significant difference was found between health management, social services,and nursing students' future anxiety scores. The department that is the highest level of futureanxiety is the health management department.Öğe Comparative analysis of using 112 emergency ambulance services in Turkey and the province of Konya(2011) Özata, Musa; Toygar, Şükrü Anıl; Yorulmaz, Mehmet; Cihangiroğlu, NecmettinAmaç: Bu çalışmada 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait Türkiye geneli ve Konya ili, 112 acil ambulans hizmetleri kullanımının karşılaştırmalı analizinin yapılması amaçlanmıştır. Metod: Geriye dönük bulguları tanımlayıcı türde bir çalışma yapılmıştır. Çalışmanın değişkenleri ambulans sayısı, acil çağrının nedeni, vaka sayısı, ambulans ekibinin ön tanıları ve ekip müdahalesinin sonuçlanması durumudur. Bulgular: Üç yıllık ambulans çağrı nedenleri incelendiğinde, tıbbi amaçlı çağrıların yaklaşık %70’lik bir paya sahip olduğu görülmektedir. İkinci en yüksek orana sahip çağrı nedeni ise trafik kazalarıdır. Türkiye ve Konya verileri incelendiğinde ön tanı nedenleri arasında incinme en yüksek orana sahip olmasına rağmen düşüş göstermektedir. 2009 yılındaki her dört çağrıdan bir tanesi bir hastaneden diğerine nakil olarak sonuçlanmıştır. Sonuç: Ambulans kullanımıyla ilgili sonuçlar incelendiğinde, değerlendirmeye alınan her kıstas için Konya ili ya ülke ortalamasına yakın, ya da ortalamanın üzerinde sonuçlara sahiptir. 112 hizmetlerinin kalitesinin değerlendirilmesinde ambulans ekibi tarafından sunulan hizmetlerin niteliği önem arz etmektedir.Öğe Dijital Sağlık ve E-Nabız Farkındalık Düzeyi Belirleme Çalışması(Selçuk Üniversitesi, 2018) Yorulmaz, Mehmet; Odacı, Şeyma; Akkan, MerveHer geçen gün daha modern hizmet alma ve daha hızlı sonuca varma konusunda artan beklentiler bilgi sistemlerinin sağlık hizmetlerinde yayılmasına sebep olmuştur. Güncel, hızlı ve kaliteli hizmet sunabilmek için bilgi sistemleri sağlık kurumlarının en önemli alt sistemleridir. Bu sebeple sağlık bilgi sistemlerinin bilinmesi ve kullanılması bireylere fayda sağlayacaktır. E-nabız sistemi, ülke genelinde tüm sağlık hizmeti kullanıcıları için yapılmış ilk ve tek bilgi sistemidir. Bu yüzden sağlık bilgi sistemleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu araştırma Konya ilinde yaşayan vatandaşların sağlık bilgi sistemleri ve enabız sistemi hakkındaki farkındalık düzeylerini tespit etmek ve e-Nabız sistemini kullanım durumlarına dair bilgi edinmek amacıyla yapılmıştır. Bu araştırma, Konya ilinde yaşayan kişilere yapılmıştır. Araştırma için 17-28 yaş grubundan 100 kişi, 29-49 yaş grubundan 100 kişi, 50 ve üstü yaş grubundan 100 kişi olmak üzere 300 kişiye ulaşılması hedeflenmiştir. Fakat imkânlar dâhilinde 17-28 yaş grubundan 118 kişi, 29-49 yaş grubundan 116 kişi, 50 yaş ve üstü yaş grubundan 54 kişi olmak üzere toplam 288 kişiye ulaşılmıştır. Araştırma verilerini toplama aracı olarak, birincil veri toplama kaynaklarından olan anket yöntemi kullanılmıştır. Çalışma için yeterli sorulara cevap veren anket, daha önce İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yapılmış olan ‘’Medipol Üniversitesi Öğrencilerinin Sağlık Bilgi Sistemleri ve E-Nabız Sistemine İlişkin Farkındalık ve Kullanım Düzeylerinin Belirlenmesi’’ adlı yüksek lisans tezinden alınmıştır. Anket toplam 17 sorudan oluşmaktadır. Anketin ilk üç sorusunda yaş, cinsiyet ve eğitim olmak üzere sosyo-demografik özellikler hakkında bilgi toplayan kısım yer almaktadır. Anketin diğer kısmında ise e-Nabız sistemine ilişkin farkındalık ve kullanım düzeyini ölçen sorular mevcuttur. Yapılan anketlerden elde edilen veriler SPSS 25 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz esnasında Kolmogorovsmirnov uygunluk testi ve ki-kare testinden faydalanılmıştır. Katılımcıların yaş gruplarına göre dağılımları incelendiğinde %41’i 17-28, %40,3’ü 29-49, %18,8’i 50 yaş üstü olarak belirlenmiştir. Katılımcıların %47,6’sı kadın, %52,4’ü erkektir. Katılımcıların eğitim düzeyleri incelendiğinde %16,7’si ilkokul, %5,9’u ortaokul, %23,3’ü lise, %9,4’ü ön lisans, %36,5’i lisans, %6,9’u yüksek lisans, %1,4’ü diğer eğitim düzeylerinde yer almaktadır. Araştırma kapsamındaki katılımcıların, %49,7’ si e-Nabız sistemini duyduklarını, %50,3’ünün ise bu sistemi duymadıklarını belirmişlerdir. Katılımcıların %50,3’ü hiç duymadıklarını, %19,8’i e-nabız sistemini sosyal medyadan, %8’i kamu spotundan, %1,4’ü gazete ve dergiden, %4,2’si televizyon ve radyodan, %6,3’ u arkadaşlarından, %10,1’i diğer kaynaklardan(Alo182, işyeri gibi) duyduklarını aktarmıştır.Araştırmaya katılan bireylerin %17’si e-Nabız sistemine kayıtlı iken, %83’ü sisteme kayıtlı değildir. Araştırmaya katılanların %14,9’u e-Nabız Sistemini kullanmış, %85,1’i bu sistemi hiç kullanmamıştır. Ayrıca Araştırmaya katılan kişilerin e-Nabız sistemini kullanma durumları ile memnuniyet düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare analizi sonucunda, e-Nabız sistemini kullanma durumu ile memnuniyet düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. (p>0,05). E-Nabız sistemini kullanan kişilerin %5,6’sı çok memnun, %8,7’si memnun, %0,3’ünün ise memnun olmadığı tespit edilmiştir.Öğe Health management education in Turkey: curriculum analysis(2018) Yorulmaz, Mehmet; Gedik, ÖzlemAim: Aim of this study is to compare the curriculum of theuniversities of health management education in Turkey.Method: Document review and screening model of the universe,the nature of the research conducted in the 2016 academic year inTurkey constitutes health management education that universities.Research to determine which university degree related to healthmanagement in Turkey in 2016 was benefited from ÖSYS HigherEducation Programs and Quotas Guide. In order to identify lessonsgiven by the relevant universities, information on the curriculum in thesemester on the web pages was used. The information obtained islimited to the curriculum of the websites of the universities.Results: The research was carried out including total of 41universities, 23 of which are public universities and 18 of which areprivate universities. Lessons were periodically reviewed and weightedperiod determinations were made. According to the curriculums of theuniversities examined, there were a total of 201 different courses, 98 ofthem being courses in health management and 103 general courses. Inorder to be related to the subject, the part related to the field courseswas considered and tried to give no results about it.Conclusion: According to the findings obtained from the study, itwas seen that five of the field courses were given in the 1st semester,five of them were in the 2nd semester, 14 of them were in the 3rdsemester, eight of them were in the 4th semester, 23 of them were in the 5th, 23 of them were in the 6th semester, 14 of them were in the7th period and six of them were in the 8th period. It is observed thatmarketing course in health services, which is the first course that ishighlighted, is provided by 40 universities with a rate of 97.6% among41 universities and it is in the curriculum mainly in 6th period with26.8%. Health management departments are among the proposals tocreate a common curriculum by choosing lessons that are mainly givenin the field rather than giving different courses to different universities.In this way, it may be a matter of getting a standard in field education.Öğe Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS): Bir Kamu Hastanesi Örneği(2019) Evirgen, Hasan; Yorulmaz, MehmetBu çalışmada MHRS sisteminin etkili çalışıp çalışmadığı ile ilgili analiz sonuçlarına yerverilecektir.Retrospektif bir çalışma olan bu araştırmada 750 yataklı bir kamu hastanesinin 2016 yılıHaziran-Temmuz ayları arası MHRS verileri incelenmiştir. Veriler Excel programına girilerekanaliz edilmiştir.Hastalar tarafından Randevular Pazartesi, Salı ve Çarşamba günü daha çokalmaktadırlar. En az Perşembe günü randevu alınmaktadır. Açılan kontenjanlarda en çok KadınHastalıkları ve Doğum polikliniğinde randevu alınmaktadır(%79). En az Genel CerrahiPolikliniğinden randevu alınmaktadır (%27). Alınan bu randevulara gelenlerin oranı ise en çokÇocuk Hastalıkları polikliniğinde (%83), en az ise Genel Cerrahi Polikliniğinde olmaktadır (%60).Randevu alıp ta gelmeyenlerin oranı en çok Genel Cerrahi polikliniğinde (%40),en az ise ÇocukHastalıkları Polikliniği?ndedir (%17). Randevu ve doğrudan başvuru yapan hasta sayısı içhasatlıkları polikliniğinde daha fazladır. Randevu saatleri incelendiğinde Kadın hastalıkları veDoğum Polikliniğinde daha düzenli işlediği görülmektedir. Randevu saatleri incelendiğindeöğleden sonra randevu saatlerine uyulmadığı görülmektedir.Sağlık tesisinde MHRS sisteminin alt yapı olarak çok iyi olduğu, polikliniklerde MHRSkontenjanın açıldığı, fakat hastalar tarafından açılan bu kontenjanların randevu alarakdoldurulmadığı görülmüştür. Alınan randevu saatlerinde hastaların randevu saatinden önceveya sonra muayene oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların verilen randevu saatinden öncemuayene oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Ülkemiz için MHRS sisteminin daha işlevsel olabilmesiiçin hastalara ve çalışan personele eğitim verilmesi, farkındalığın oluşturulması bu sistemindaha etkili kullanılmasını sağlayacaktır. Sonuçta ülke kaynakları etkin kullanılacak ve hastamemnuniyeti artırılacaktır.Öğe Sağlık hizmetleri arzında defansif tıp ve hekimlerin karar verme algısı(2019) Yorulmaz, Mehmet; Sabırlı, HaticeAmaç: Bu çalışmada, sağlık hizmetleri arzında defansif tıp ve hekimlerin karar verme algılarıarasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırma, Konya ilinde 4 özel hastenede görev yapmakta olan hekimler üzerindeuygulanmıştır. Nicel araştırma deseni kullanılan araştırmaya 32 kadın 70 erkek olmak üzere toplam 102 hekimkatılmıştır. Araştırmada örneklem grubunun oluşturulmasında kolayda örneklem yöntemi, verilerintoplanmasında ise anket tekniği kullanılmıştır. Çalışmada demografik bilgileri içeren “kişisel bilgi formu”kullanılmıştır. Hekimlerin karar verme algılarını ölçmek için Scott ve Bruce (1995) tarafından geliştirilenTaşdelen (2002) tarafından Türkçeye uyarlanan Karar Verme Stilleri Ölçeği ile birlikte hekimlerin defansif tıptutumlarını ölçmek amacıyla Başer ve Ark. (2014) tarafından geliştirilen Defansif Tıp Tutum Ölçeğikullanılmıştır.Bulgular: Araştırmaya katılan hekimlerin %31,4’i kadın, %68,6’sı erkektir. Katılımcıların %39,2’si 35-44 yaş aralığındadır. Çalışılan birimlere baktığımızda hekimlerin çoğu %44,1 ile dahili birimlerdeçalışmaktadır. Katılımcıların %60,8’i 11 yıl ve üstü süre hekimlik yaptığı görülmüştür. Çocuk sayısıincelendiğinde %39,2’inin 2 çocuk sahibi olduğu görülmüştür. Karar verme ile defansif tıp arasındanegatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Hekimlerin karar verme ile defansif tıp tutumlarıarasındaki ilişki incelenmiş ve sonucunda karar verme stilleri ile defansif tıp arasında negatif yönde düşükdüzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (r-,229; p0,05). Defansif tıp ile karar verme puan ortalamaları ilecinsiyet ve medeni durum değişkenleri arasında bağımsız gruplarda t testi analizi yapılmış ve anlamlı farklılıkgörülmemiştir. Çalışmamıza katılan hekimlerden “Hekimlik mesleğiniz sürecinde malpraktis nedeni ile davaaçıldı mı” sorusuna 13 hekim (%2,7) evet cevabını verirken, 89 hekim (%87,3) hayır cevabı vermiştir. Defansiftıp uygulamaları kavramının içeriği konusunda yeterli bilgiye sahip misiniz? sorusuna 56 hekim (%54,9)“hayır” cevabını vermiştir.Sonuç: Araştırmamızın sonuçlarına göre hekimler defansif tıp konusunda yeterli bilgiye sahip değildirve defansif tıp davranışı gösterme eğilimleri fazladır.Öğe Sağlık yönetimi bölümü öğrencilerinde akademik öz-yeterlilik araştırması(2019) Yorulmaz, MehmetAmaç: Bu araştırma sağlık yönetimi bölümü öğrencilerinin akademik öz-yeterlik düzeylerini belirlemekamacıyla yapılmıştır.Yöntem: Araştırmada “Akademik Öz-yeterlik Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır.Araştırmanın örneklemini Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi öğrencileri (n600)oluşturmaktadır. Evrendeki tüm öğrencilere anket elektronik ortamda gönderilmiş ve 237 anket geri dönüşüolmuştur. Araştırmada veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edildi. Normallik testi sonucunda analizlerdeparametrik olmayan test tekniklerinden faydalanıldı. Buna göre ikili karşılaştırmalarda Mann-Whitney U, ikidenfazla grup karşılaştırmalarında Kruskal-Wallis H testi kullanıldı. Ayrıca hem genel hem de boyutlar arasındakorelasyon ile basit doğrusal ve çoklu regresyon analizleri yapıldı. Ölçeğin Cronbach’salpha değeri 0,953olarak çok güvenilir bulunmuştur.Bulgular: Bu araştırmada öğrencilerin akademik öz yeterlilik düzeyleri ile öğretim türü, cinsiyet, yaş,sınıf, ekonomik durum gibi değişkenler açısından analiz edilmiştir. Katılımcıların yaklaşık %70’ini bayanöğrenciler oluşturmaktadır. İkinci sınıf öğrencilerin katılım düzeyi diğer sınıflara göre daha yüksektir.İlköğretim mezunu annelerin oranı ilköğretim mezunu babaların oranından daha yüksektir. Lisans mezunubabaların oranı annelerin oranından çok daha yüksektir. Katılımcıların 14’ünün hane halkı geliri 3600 TL’ninüzerindedir. Akademik öz-yeterlik ve alt boyutları, sınıf düzeyine göre farklılık gösterirken cinsiyete ve ebeveyneğitim durumuna göre farklılık göstermemektedir. Akademik öz-yeterlik ve alt boyutları öğrencilerin sınıfdüzeylerine göre anlamlı bir farklılık gösterirken ebeveyn (baba) eğitim durumuna göre farklılıkgöstermemektedir. Akademik öz-yeterlik ve alt boyutları, öğrencilerin sınıfları ve aylık ortalama gelir durumunagöre farklılık göstermektedir.Sonuç: Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde akademik çaba ve akademik planlamanın, akademiksorunlarla başa çıkmayı etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Sağlık Yönetimi Bölümü Öğrencilerinin Bölümü Tercih Etme Nedenlerinin İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2019) Yorulmaz, MehmetBu çalışmanın amacı, Sağlık Yönetimi Bölümünü tercih eden öğrencilerin bu bölümü tercih etme nedenlerini, bölüme devam etme isteklerini ve bölüm değişikliği yapıp yapmama tutumlarını analiz etmektir.Araştırmada 2017-2018 bahar dönemi Selçuk Üniversitesi Sağlık Yönetimi bölümü 1. sınıf ve 2. sınıf lisans öğrencilerinin katılımıyla araştırmacı tarafından geliştirilen 10 sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır. Çalışma ile ilgili gerekli resmi izinler alınmıştır. Veriler, Microsoft Excel 2007 programı ile analiz edilmiştir.Katılımcıların çoğunluğunu Anadolu Lisesi mezunları oluşturmaktadır. “Sağlık Yöneticiliği Mesleği, olmak istediğiniz meslekler içerisinde öncelik bakımından kaçıncı sıradadır” ifadesine öğrencilerin sadece %10’luk bir kısmı birinci sıra olarak yanıtlamışlardır. ÖSYM puanımın bu bölüm için yeterli olması ifadesine öğrencilerin %44,4’lük bir bölümü katılmıştır. Öğrencilerin çoğunluğunun ÖSYM tercih listelerinde sağlık yönetimi bölümünü dört veya yukarı sıralarda tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin yaklaşık 1/3’ünün tercih yapmadan önce yeterli şekilde bilgiye sahip olduğu görülmektedir. Katılımcıların %56’lık bir kısmı okuduğu bölümünden teorik eğitim ile uygulama eğitiminin birlikte olduğu karma eğitim modelini beklemektedir. Öğrencilerinin %43,9’luk bir kısmı sağlık yönetimi bölümünde öncelikli hedeflerinin sadece kendi alanlarında başarılı bir öğrenci olmak istediklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin %26,3’lük bir bölümü mezun olduktan sonra kamu sektöründe yönetim kadrolarında bulunmak istedikleri görülmüştür. Öğrencilerin çoğunluğu bölüm ya da üniversite değişikliği yapmayı düşünmemektedirler.Sonuçlar: Katılımcıların sağlık yönetiminden beklentileri yüksek düzeydedir. Bilhassa 1. sınıf öğrencilerinin beklentileri 2. sınıf öğrencilerine göre daha yüksektir. Ayrıca öğrencilerin bölüm değiştirme isteklerinin az olması Sağlık Yönetimi Bölümünden memnun oldukları durumunu akla getirmektedir.Öğe Sağlıkta Kalite Standartları ve Bilişsel Mahremiyet(Selçuk Üniversitesi, 2018) Uysal, Burhanettin; Yorulmaz, MehmetModern toplumların en önemli göstergelerinden birisi o toplumun sağlık düzeyi ve verilen sağlık hizmetlerinin hukuki boyutudur. Dünya üzerinde sınırların belirginliğini yitirmesi sonucu toplumun beklentileri neredeyse tamamen değişmiştir. Bu değişikliklere ayak uydurabilmek ancak değişim ve çevreye duyarlı olmakla elde edilebilmektedir. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Kalite Standartlarını geliştirerek, sağlık alanında gerçekleştirilen büyük yatırımlar, hedeflere yönelik uygulamaya konulan adımlar ve sağlıkta kalite kültürünün oluşturulmasını sağlamıştır. Sunulan sağlık hizmetlerinin hukuki yönden de bağlayıcılığı üzerine Sağlık Bakanlığı çalışmalar yapmış ve Sağlık Kalite Standartları içerisine “Bilişsel Mahremiyet” konusunu eklemiştir. Bilişsel Mahremiyet; Bireyin kişisel verilerine ulaşmaması gereken kişiler tarafından ulaşılma durumunun kontrol edebilmesidir. Bireyin kendisiyle alakalı verilere nasıl, ne zaman ve ne miktarda açıklanabileceğine karar verme hakkı olarakta tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, Sağlıkta Kalite Standartları metodolojisi üzerinde durularak, hastalara ait veri güvenliğinin bilişsel mahremiyet kapsamında ele alınması amaçlanmıştır.Öğe Türkiye’de sağlık yönetimi mesleğinin karşılaştığı temel sorunlar: Nitel bir çalışma(2018) Yorulmaz, Mehmet; Gençtürk, MehmetAmaç: Bu çalışma, Türkiye’de Sağlık Yönetimi Mesleğinin Karşılaştığı Temel Sorunların ne olduğunuuzmanlar perspektifinden tespit etmek amacıyla yapılan nitel bir araştırmadır.Yöntem ve Gereçler: Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yapılan bu çalışmada; olgu bilim desenindenfaydalanılmıştır. Yüz yüze görüşme tekniği kullanılan araştırmada, görüşlerine başvurulan katılımcıların, sağlıkyönetimi ya da sağlık idaresi bölümlerinden mezun olmaları ön şart olarak belirlenmiştir. Araştırmanın amacınıgerçekleştirmek için görüşülmesi gereken kişilerin belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden “ölçütörnekleme yöntemi” kullanılmıştır. Araştırma sürecinde, örneklem ölçütlerini sağlayan 15 kişiyle doğrudaniletişime geçilmiş ve randevu talep edilmiştir. Randevu talebini 3 kişi geri çevirmiştir.Bu bağlamda araştırmaya 12 katılımcı dâhil olmuştur. Araştırma katılımcıları, 10 akademisyen( 4 profesör, 2doçent, 4 doktor öğretim üyesi) ve sağlık yönetimi alanıyla ilgili 2 Sivil Toplum Kuruluşu başkanındanoluşmaktadır. Elde edilen veriler yüz yüze görüşme tekniğiyle ve ses kayıt cihazı kullanılarak toplanmıştır.Verilerin analizinde nitel veri analizi yöntemlerinden biri olan “tematik analiz” ve nitel veri analiziprogramlarından biri olan “Nvivo” programı kullanılmıştır.Bulgular: Bu araştırmada, “Türkiye’de Sağlık Yönetimi Mesleğinin Karşılaştığı Temel Sorunlarnelerdir?” Neler söyleyebilirsiniz?” sorusuna uzmanlar tarafından verilmiş cevaplar analiz edilmiştir. Bucevaplar “eğitimle ilgili sorunlar”, “politik sorunlar” ve “mesleğin sahiplenilmemesi sorunu” olmak üzere üçana tema olarak bulunmuştur.Sonuç: Analizler neticesinde elde edilen bu üç temadan birisi olan “eğitimle ilgili sorunlar” temasınabakıldığında, mesleğin eğitimle ilgili sorunları “eğitici kaynaklı”, “öğrenci kaynaklı” ve“eğitim süreci kaynaklı”olmak üzere 3 alt tema altında birleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, sağlık yönetimi mesleğinin karşılaşmışolduğu temel sorunlardan ikincisi tema olan sağlık yönetimi politikalarına ilişkin problemleri ise “istihdamkaynaklı”, “eğitim politikası kaynaklı” ve “politikaların sürdürülebilirliği kaynaklı sorunlar”olmak üzere üç alttema olarak bulunmuştur. Üçüncü olarak ise, Türkiye’de sağlık yönetimi mesleğinin karşılaştığı temel sorunlarailişkin problemlerin ana temalarından biri olan mesleğin sahiplenilmemesine ilişkin sorunların nedenleriarasında; “zayıf lobicilik”, “mesleki örgütlerin yetersizliği”, “kamu kurumlarının sahiplenmemesi” ve“akademisyenlerin sahiplenmemesi” nedenlerinin olduğu araştırma sonucunda elde edilmiş önemli sonuçlardır.