Konya Keçeci?li?ği?nde Çoban Kepeneği?
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2012
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
MILLI FOLKLOR DERGISI
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Sanat, bir toplumun maddi ve manevî aynasıdır. Türk sanatının başlangıcı, gelişimi, kaynakları ve devamı Anadolu öncesinde Orta Asya Hunları, Göktürkler, Uygurlar; Anadolu’da ise Selçuklular, Anadolu Beylikleri, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, tarihî bir süreç içinde incelenir. Türk sanatının oluşumu ve bugüne ulaşması bir bütünlük ve devamlılık içinde, ülke farklarını aşan bir kuvvetle kendini göstermiştir. Keçenin hammaddesi deri ürünü, hayvansal lif grubunda yer alan yün lifidir (Başar Ergenekon,1999: 43). Keçe, doğal yünün ıslak ortamda çeşitli yöntemlerle sıkıştırılmasından oluşturulmuş ve tarihî geçmişi Türk sanatının en erken devirlerine kadar inmektedir. İlk Türk imparatorluğunu kuran Hunlara ait kurganlarda çıkan keçe örnekleri yanı sıra diğer yüz binlerce eser, bize o dönemde yaşamış toplulukların sanat ve kültürleri, gündelik hayatta kullandıkları eşyalar ve bu eşyaların özellikleri hakkında bilgi vermektedir. Hunlardan başlayarak Orta Asya’daki keçe sanatının gelişmesi incelendiğinde; yapım teknikleri, kullanım alanları, renkler ve bezemeleri açısından çok büyük farklılıklarla karşılaşılmamıştır. Göktürkler ve Uygurlarda da dönem özelliklerine ve bölgenin verdiği imkânlarla keçelerin üretilmeye devam ettirildiği öğrenilmektedir. Selçuklular XI. yüzyıldan itibaren Maveraün-nehir’deki ilk yurtlarından Orta doğuya indiklerinde İç Asya’nın geleneklerini de beraberlerinde taşımışlardır (Diyarbekirli, 1977: 102). Hiçbir kültür, birden bire var olup, gelişme ve devamlılık göstermez. Selçuklu ve Osmanlılarda, hatta bugün bile Anadolu’nun bazı yörelerinde karşımıza çıkan keçeciliğin, temellerinin en erken devirlere dayandığı bilinmektedir
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Milli Folklor
WoS Q Değeri
N/A
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
94
Künye
Begiç, H. N., (2012). Konya Keçeci̇li̇ği̇nde Çoban Kepeneği̇. Milli Folklor, 94, 214-222.