Sûdî’nin Hafız Divanı şerhindeki tasavvufî yaklaşımları
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2011
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
16. yüzyılda yaşayan Sûdî ağırlıklı olarak şerh vadisinde kalem oynatmış birisidir. Yazdığı şerhler büyük bir takdire mazhar olmuş, özellikle Hafız Divanı’na yazdığı şerh kendinden önce aynı esere şerh yazan Sürurî ve Şem’î’nin şerhlerini neredeyse unutturmuştur. Şüphesiz bu husus onun derin bilgi ve birikimi yanında belirli disiplinler içinde tutarlı hareket etmesinin sonucudur. O önce sağlam bir metin oluşturmak için çalışmış, daha sonra da metin şerhine girmiştir. Şerhederken Hafız’ı bir beşer olarak ele almış, onu olağanüstü özellikler vererek yüceltmemiştir. Gerçi zaman zaman Hafız’ın ehlullahtan olduğu gibi şeyler söylerse de bu yaklaşım aşırı yüceltmeci bir sonucu doğurmamış, ayakları yere basan yorumlarla okuyucunun karşısına çıkmıştır. Bu makalede önce Sûdî’nin Hafız’ın şiirlerini şerhederken temas ettiği tasavvufî görüşler ele alınacak, daha sonra Hafız Divanı’na aşırı tasavvufî anlamlar yüklediklerini düşündüğü şarihlere yönelttiği eleştiriler ifade edilecek ve bunlardaki haklılık payı tespit edilmeye çalışılacaktır.
Sudi who lived in the 16th century is an author who writes the interpretations. The interpretations he wrote gained great appreciations, and especially his interpretations on Hafız Divan almost surpassed the annotations of Sururi and Şem’i which were written to the same work. This situation is of course not only related to his deep knowledge and accumulation but also result of this consistency interdisciplinary. He first started with setting up a solid text. Then, he began to annotate interpretation the text. When annotating the text he assumed that Hafız was a human being. He didn’t exalted Hafız giving extraordinary features to him. It is true that from time to time he said that Hafiz was one of the ehlullah. But these are balanced expressions. In this article, firstly Sudi’s sufic ideas when annotating Sudi’s poems are handled. Secondly, the criticism made by the poets who thought that he gave extreme sufic meanings to Hafız Divan will be dealt with. Finally, the rightfulness of these ideas will be questioned.
Sudi who lived in the 16th century is an author who writes the interpretations. The interpretations he wrote gained great appreciations, and especially his interpretations on Hafız Divan almost surpassed the annotations of Sururi and Şem’i which were written to the same work. This situation is of course not only related to his deep knowledge and accumulation but also result of this consistency interdisciplinary. He first started with setting up a solid text. Then, he began to annotate interpretation the text. When annotating the text he assumed that Hafız was a human being. He didn’t exalted Hafız giving extraordinary features to him. It is true that from time to time he said that Hafiz was one of the ehlullah. But these are balanced expressions. In this article, firstly Sudi’s sufic ideas when annotating Sudi’s poems are handled. Secondly, the criticism made by the poets who thought that he gave extreme sufic meanings to Hafız Divan will be dealt with. Finally, the rightfulness of these ideas will be questioned.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sûdî, Şerh, Hafız Divanı, Hafız Şirazî’s Divan, Annotation
Kaynak
Turkish Studies (Elektronik)
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
6
Sayı
2
Künye
Kaya, İ. (2011). Sûdî’nin Hafız Divanı Şerhindeki Tasavvufî Yaklaşımları. Turkish Studies (Elektronik), 6(2), 599-630.