Yargıtay Kararları Işığında Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2013 Haziran

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Hukukumuzda noterlik kurumu 1512 sayılı Noterlik Kanunu ile düzenlenmiştir. Noterliği bir kamu hizmeti olarak kabul eden bu Kanuna göre noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirirler. Görevi çeşitli belge ve işlemlere resmiyet kazandırmak ve kanunların öngördüğü diğer görevleri yerine getirmek olan noterin, bu işlemler dolayısıyla oluşacak zararlardan sorumlu tutulması gerekecektir. Bu sorumluluğunun niteliği ve kapsamının belirlenmesi açısından kanun koyucunun borçlar hukukunun genel hükümleri ile yetinmeyip, noterlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin özel bir maddeye Noterlik Kanunu içerisinde (NK.m.162) yer verdiği görülmektedir. Noterlerin hukuki sorumluluğunu düzenleyen ilgili hüküm bir ayrıcalık getirmediği için, vekaletle idare edilen noterliklerde noter vekilleri (stajiyer, katip veya adalet memuru olabilir) ile dördüncü sınıf noterliklerdeki geçici yetkili noter yardımcıları hakkında da uygulanır. Noterlerin hukuki sorumluluğunun niteliğini belirlerken ikili bir ayırımın yapılmasının gereği vardır. Çünkü, Noterlik Kanununun 162 nci maddesinde yer alan "stajiyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludur" şeklindeki düzenleme iki çeşit sorumluluğa yer vermektedir. Bunlardan birincisi, noterin bizzat yaptığı işlemlerden doğan zararlardan sorumlu tutulması, ikincisi ise, stajiyer, katip ve katip adaylarının yaptıkları işlemlerden doğan zararlardan noterin sorumlu olmasıdır. Bunlardan, noterle iş sahibi arasındaki hukuki ilişkinin temelinde bir özel hukuk sözleşmesi yatmaktadır. Kanımızca noterlerin sorumluluğu, tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğuna (TMK.m.1007) oldukça benzemektedir. Bu nedenle olan hukuk açısından benzer bir yorumun yapılması uygun olur. Noterin hukuki sorumluluğunu düzenleyen madde, sorumluluğun bir şartı olarak kusura yer vermemiş, sadece rücu ilişkisi bakımından "sebep olma" kavramını getirmiştir. Noterlerin hukuki sorumluluğunu tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğuna benzetildiğinden ve orada da (devlete) kurtuluş kanıtı getirme imkanı tanınmadığından ağır bir sorumluluk yüküyle bu meslek mensupları karşılaşmaktadır. Ülkemizde, özellikle bu sorumluluk yükünü azaltıcı veya kolaylaştırıcı güvenceler dışında genel zorunlu sigorta sistemi ve sosyalize edici sigortacılık kurumlarının kurulmaması karşısında Türk Borçlar Kanununda yer alan kurtuluş kanıtının noterlere de tanınması gerektiği ileri sürülebilir.
Notary publics are regulated in the Notaries Act No. 1512 in Turkish law. Defining the notary publics as a public service, notary publics document operations for assuring security and preventing disagreements and execute other duties given by laws. Notary publics, certifying various documents and transactions as well as doing other duties given by laws should be held responsible for the damage occurred during the fulfillment of these tasks. In order to ascertain the nature and scope of this responsibility, the law maker has established a special norm in the Notaries Act (Art.162) aside from the general principles in the law of obligations. The relevant provision regulating the responsibility of the notary publics is applicable to clerks and clerk candidates. In terms of determining the legal liability of notaries, a dual classification has to be made. Because the regulation saying that “the notary publics are responsible against those who suffered damage for undone, erroneous or deficient works; even if they are executed by the interns, clerks and clerk candidates” include two types of separate responsibility. First of all, the notary publics are responsible against those who suffered damage for undone, erroneous or deficient works themselves. Furthermore the notary publics are held responsible for undone, erroneous or deficient works; even if they are executed by the interns, clerks and clerk candidates. The legal connection between the notary public and the person suffering from the erroneous and deficient work is a contractual relationship. In our opinion the liability of the notary public is similar to the liability of the State for the losses arising for the maintenance of the land register (TCC Art. 1007). For the this reason a similar interpretation should be made. The article regulating the legal responsibility of the notary public does not include the concept of culpa as a condition of responsibility but has brought the concept of “cause” for the recourse possibility. The legal responsibility of the notary publics is very strict as it is similar to that of the State and does not include a liberation clause. Since we do not have an obligatory occupational insurance system in Turkey which will decrease the burden of the notary publics, a liberation clause just like the one in the Turkish Code of Obligations should be accepted in favor of the notaries.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

noter, noterin hukuki sorumluluğu, kusursuz sorumluluk, kurtuluş kanıtı, noterin rücu hakkı, notary public, the legal responsibility of the notary publics, strict liability, liberation clause, right of recourse of the notary public

Kaynak

Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

21

Sayı

1

Künye

Ulukapı, Ö., (2013). Yargıtay Kararları Işığında Noterlerin Hukuki Sorumluluğu. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 21(1), 209-241.