Sprache In Geschriebener Und Gesprochener Form
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2016
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Seit Jahrhunderten beschäftigen sich die Sprachwissenschaftler mit dem Phänomen Sprache. Es gab viele Anlässe, über Wesen und Ursprung der Sprache nachzudenken; z.B. dann, wenn die Menschen die Mittel ihrer Verständigung mit den Lauten und Signalen der Tiere verglichen; oder dann, wenn sie beobachteten, wie Kleinkinder in wenigen Jahren vom Schreien zum Erwerb der Erwachsenensprache hinkamen. Auch dass Sprache ein Verständigungsmittel ist, das nur im Kommunikationsbereich eines Stammes, eines Volkes oder einer Gesellschaft herrscht, wurde den Menschen erst dann bewusst, als ihre Stämme oder Ethnien auf andere trafen. Auch heute gibt es noch sehr viel über dieses komplexe System zu untersuchen. Forschungen, die bisher über die Sprache gemacht worden sind, haben gezeigt, dass die Sprache nicht nur ein einfaches Kommunikations- oder Verständigungsmittel ist, das nur zur Interaktion beiträgt, sondern auch ein vielseitiges System ist, das mithilfe der gemeinsamen Bestandteile und Normen einer Gesellschaft die Wiedergabe von Gedanken, Gefühlen und Wünschen ermöglicht und ein lebendiges Wesen ist, das viele unterschiedliche Variationen beinhaltet. Unter diesen Variationen sind u.a. die geschriebene und gesprochene Sprache zu nennen. Beim Verfassen eines extes verwendet man eine ganz andere Sprache als beim Erzählen von einer täglichen Situation. Obwohl diese Formen der Sprache im täglichen Sprachgebrauch sehr viel vorkommen, verfügen wir kein großes Wissen über ihre Eigenschaften und Unterschiede. In der Praxis der Sprachwissenschaft wurde bisher im Allgemeinen nur die geschriebene Sprache untersucht, die gesprochene Sprache wurde bis zur zweiten Hälfte des 20. Jahrhunderts vernachlässigt. Dieser Beitrag versucht sowohl die geschriebene, als auch die gesprochene Sprache zu definieren und ihre Merkmale und Unterschiede darzulegen. In dieser Arbeit werden zunächst die wesentlichen Definitionen der Linguisten über die Sprache zusammengebracht und die geschriebene und gesprochene Sprache sowie ihre Eigenschaften und Unterschiede mit Beispielen behandelt.
Dilbilimciler yüzyıllardır dil hakkında araştırmalar yapmışlardır. Dilin varlığı ve çıkış noktası hakkında düşünmelerini sağlayan birçok unsur ortaya çıkmıştır, bunlara örnek olarak insanların kendi dillerini hayvanların sesleri ile karşılaştırmalarını ya da küçük çocukların birkaç yılda yetişkin dilini öğrenmeye başlamalarını verebiliriz. İnsanlar, dilin sadece bir kabilenin, halkın ya da toplumun iletişim alanında var olduğu bilincine ancak farklı bir kabileyle karşılaştıklarında varabilmişlerdir ve bugün hala bu karmaşık sistem üzerinde araştırılacak çok şey bulunmaktadır. Dil ile ilgili bugüne kadar yapılan araştırmalar dilin sadece anlaşmaya yarayan basit bir iletişim aracı olmadığını, tüm unsurları ve kurallarıyla bir toplumun düşüncelerini, duygularını ya da isteklerini aktarmaya yarayan çok yönlü bir sistem ve aynı zamanda çeşitli yönleri bulunan canlı ve sosyal bir varlık olduğunu göstermiştir. Dilin bahsedilen bu yönlerinin başında yazı ve konuşma dili gelmektedir. Bir metnin kaleme alınmasında kullanılan dil ile günlük hayatta bir olayı ifade ederken kullandığımız dil arasında birçok fark bulunmaktadır. Günlük yaşamda dilin bu iki biçimiyle sık sık karşılaşmamıza rağmen, yazı dili ve konuşma dilinin özellikleri ve aralarındaki farklar hakkında dilbilimi alanında yeterine araştırma yapılmamıştır. Dilbilimi alanında bugüne kadar yapılan çalışmalarda genellikle yazı dili üzerinde durulmuş, konuşma dili ancak 20. yy. ortalarında incelenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada yazı dilinin yanı sıra konuşma dilinin özellikleri, aralarındaki farklar ve benzerlikleri örneklerle ele alınacaktır. Çalışmada dilbilimcilerin yüzyıllar boyunca dil üzerine yaptıkları tanımlar toplanacak, konuşma ve yazı dili ayrı ayrı ele alınarak özellikleri, aralarındaki farklar ve benzerlikler örneklerle ortaya konulacaktır.
Dilbilimciler yüzyıllardır dil hakkında araştırmalar yapmışlardır. Dilin varlığı ve çıkış noktası hakkında düşünmelerini sağlayan birçok unsur ortaya çıkmıştır, bunlara örnek olarak insanların kendi dillerini hayvanların sesleri ile karşılaştırmalarını ya da küçük çocukların birkaç yılda yetişkin dilini öğrenmeye başlamalarını verebiliriz. İnsanlar, dilin sadece bir kabilenin, halkın ya da toplumun iletişim alanında var olduğu bilincine ancak farklı bir kabileyle karşılaştıklarında varabilmişlerdir ve bugün hala bu karmaşık sistem üzerinde araştırılacak çok şey bulunmaktadır. Dil ile ilgili bugüne kadar yapılan araştırmalar dilin sadece anlaşmaya yarayan basit bir iletişim aracı olmadığını, tüm unsurları ve kurallarıyla bir toplumun düşüncelerini, duygularını ya da isteklerini aktarmaya yarayan çok yönlü bir sistem ve aynı zamanda çeşitli yönleri bulunan canlı ve sosyal bir varlık olduğunu göstermiştir. Dilin bahsedilen bu yönlerinin başında yazı ve konuşma dili gelmektedir. Bir metnin kaleme alınmasında kullanılan dil ile günlük hayatta bir olayı ifade ederken kullandığımız dil arasında birçok fark bulunmaktadır. Günlük yaşamda dilin bu iki biçimiyle sık sık karşılaşmamıza rağmen, yazı dili ve konuşma dilinin özellikleri ve aralarındaki farklar hakkında dilbilimi alanında yeterine araştırma yapılmamıştır. Dilbilimi alanında bugüne kadar yapılan çalışmalarda genellikle yazı dili üzerinde durulmuş, konuşma dili ancak 20. yy. ortalarında incelenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada yazı dilinin yanı sıra konuşma dilinin özellikleri, aralarındaki farklar ve benzerlikleri örneklerle ele alınacaktır. Çalışmada dilbilimcilerin yüzyıllar boyunca dil üzerine yaptıkları tanımlar toplanacak, konuşma ve yazı dili ayrı ayrı ele alınarak özellikleri, aralarındaki farklar ve benzerlikler örneklerle ortaya konulacaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sprache, Eigenschaften der Sprache, Geschriebene Sprache, Gesprochene Sprache, Dil, Dilin Özellikleri, Yazı Dili, Konuşma Dili
Kaynak
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
36
Künye
Erdoğan, E., (2016). Sprache In Geschriebener Und Gesprochener Form. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 36, 31-37.