Tarihi yapılarda zanaat-Mimari bütünlüğü ve çağdaş tasarımlarda sürdürülebilirliği üzerine bir değerlendirme

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Endüstrileşme süreci ve sonrasında 20. yüzyılda yeni yapı teknolojilerinin gelişimi, her alanda olduğu gibi mimaride de “standartlaşma” ve “tek tipleşme” tartışmalarını beraberinde getirmiştir. Mimaride standartlaşma, mimarinin bağlamla, kültürle, zanaat ve sanatla olan ilişkisini kopararak, herhangi bir yerde inşa edilebilecek, her türlü kullanıcıya hitap eden genel ve asgari düzeyde mimari özelliklere sahip bir yapılaşma anlayışı yaratmıştır.Somut olmayan kültürel mirasın bir parçası olan geleneksel zanaatların korunması, uygulayıcı ustaların yaptığı üretimlerin sürekliliği ve nesilden nesile aktarımın sağlanmasıyla mümkün olmaktadır. Geleneksel yapı üretiminin neredeyse tamamıyla son bulması, zanaatların yaşayabilirliğini ve yaşama alanlarını restorasyon süreçleriyle sınırlamıştır. Talebin azalması, uygulayıcı ustaların sayıca azalmasına yol açarak, zanaatin korunmasında, mimariyle kurduğu organik ilişkilerin yeniden kurulmasının zorunluluğunu da ortaya koymuştur. Bu bakımdan, zanaat mimari bütünlüğünün yeni yapı ve çağdaş tasarımlarda sürdürülebilirliğinin yollarını aramak, koruma süreci için yaşamsaldır. Bu çalışma, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, Ankara’da bulunan I Ulusal Mimari Akımı üslubuyla inşa edilmiş, altı kamusal yapı örneğindeki zanaat üretimlerini inceleyerek, gelenekte var olan zanaat-mimari bütünlüğünün, çağdaş tasarımlar içinde sürdürülebilir yönlerine yönelik bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır.
In the 20th century, following the period of Industrialization, the development of new building technologies brought new discussions that focused on “standardization and uniformization” in architecture as in all other disciplines. Standardization in architecture has some results such as; by breaking the relationship of architecture with its local context, culture, craft and art, and introducing a standardization in architecture has created a new understanding about buildings. This understanding of buildings can be accepted anywhere that have minimum and general architectural qualities and can accepted by everybody.The conservation of traditional craftsmanship as a part of intangible cultural heritage is possible through their transmission from one generation to another and the continuity of the productions by practicing craftsmen. The end of traditional building production restricts the living areas of crafts and their livability in restoration processes. The decrease in demand, causing a decrease in the number of practicing craftsmen, brings forward the necessity of regenerating the organic relationships of crafts with architecture for their conservation. In this respect, the search for sustainability of integrity between craft and architecture in new buildings and contemporary designs is vital. This study aims to make an assessment of the sustainable aspects of the integrity of craft and architecture in tradition through contemporary designs, by investigating craft productions in six public building examples constructed in the First National style after the foundation of the Republic in Ankara.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tarih, I.Ulusal Mimari, First National Style, Zanaat, Craftsmanship

Kaynak

Art-Sanat Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

5

Sayı

10

Künye

Karakul, Ö. Bakıer, Ö. (2018). Tarihi Yapılarda Zanaat-Mimari Bütünlüğü ve Çağdaş Tasarımlarda Sürdürülebilirliği Üzerine Bir Değerlendirme.Art-Sanat Dergisi, 5(10), 168-195.