Yazar "Özşensoy, Yusuf" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Determination of chromosomal regions affecting body weight and egg production in Denizli X White Leghorn F2 populations(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2013) Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Çağlayan,Tamer; Dere, Süleyman; Özşensoy, Yusuf; Nizamlıoğlu, Mehmet; Garip, Mustafa; Kurtoğlu, Varol; Doğan, Müge; Yılmaz, AlperAmaç: Bu çalışmanın amacı; Denizli X Leghorn F2 populasyonunda yumurta verimi ve farklı dönemlerde canlı agırlığı kontrol eden kromozom bölgelerinin tanımlanmasıdır. Gereç ve Yöntem: Denizli ve Leghorn ırkları kullanılarak F2 düzeyinde deneysel bir populasyon oluşturuldu ve verim kayıtları alındı. Kromozom tarama çalışmaları için kantitatif özellik lokusları (QTL) gen haritalama analizlerine uygun 113 mikrosatellit markörü F0, F1 ve F2 bireylerde Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ile yükseltgendi. Bulgular: Bu çalışmanın sonucunda farklı dönemlerde canlı ağırlık ile ilişkili QTL bölgeleri tavuk 1. kromozom çiftinde (GGA1), GGA2 ve GGA4 üzerinde tespit edildi. Yumurta verimi üzerine etkili iki farklı QTL bölgesinin varlığı, GGA8 ve cinsiyet kromozomu (GGAZ) üzerinde bulundu. GGA2, GGA4 ve GGAZ üzerinde bulunan üç farklı QTL ile yumurta ağırlığı arasında bir ilişki tespit edildi. Öneri: QTL bölgelerinin yeni markörler ile daraltılması ve bölgesel klonlama çalışmaları ile bu verim özelliklerini kontrol eden genlerin tespit edilmesi gerekmektedir.Öğe DNA teknolojisi ile rendering ürünlerinde tür tespiti: Bir vaka raporu(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2012) Özşensoy, Yusuf; Bülbül, Müge Doğan; Nizamlıoğlu, Mehmet; Kurar, ErcanDeli Dana Hastalığı (BSE) sonrası özellikle ruminant kökenli rendering ürünlerinin hayvan rasyonlarında kullanılması kontrol altına alınmıştır. Gümrük Beyan Belgesinde “hidrolize tüy unu” olarak bildirilen yem materyalinden alınan örnek, T.C. Gümrük Müsteşarlığı Mersin Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilerek hayvansal kökeninin belirlenmesi istenmiştir. İlgili örneğin mikroskobik incelenmesinde kanat ve tüy parçalarının varlığı saptanmıştır. Alternatif olarak, örneklerden standart fenol/kloroform ve dodecyltrimethylammonium bromide (DTAB) yöntemleri ile DNA izolasyonu yapılmıştır. Elde edilen DNA örnekleri kanatlı, ruminant, domuz, at ve karnivor spesifik primerler kullanılarak Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ile yükseltgenmiştir. PZR reaksiyonlarında tavuk, keçi, at, kedi DNA’ları pozitif kontrol, her bir lokus sisteminde DNA negatif PZR reaksiyonları negatif kontrol olarak kullanılmıştır. Tüm PZR ürünleri %2 agaroz jel elektroforezinde ayrıştırılmış ve görüntülenmiştir. İki farklı kanatlı spesifik markör sistemi kullanılarak yapılan PZR analizleri sonucunda, yem örneğinde kanatlı DNA’sının varlığı tespit edilmiştir. Ancak, ruminant, domuz, at ve karnivor DNA varlığı tespit edilememiştir. Bu çalışma, moleküler biyoloji yöntemlerinin yüksek ısılarda muamele edilerek hazırlanan rendering ürünlerinin kökeninin saptanmasında başarıyla kullanılabileceğini göstermektedir.Öğe DNA teknolojisi ile rendering ürünlerinde tür tespiti: Bir vaka raporu(2012) Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Bülbül, Müge Doğan; Nizamlıoğlu, MehmetDeli Dana Hastalığı (BSE) sonrası özellikle ruminant kökenli rendering ürünlerinin hayvan rasyonlarında kullanılması kontrol altına alınmıştır. Gümrük Beyan Belgesinde “hidrolize tüy unu” olarak bildirilen yem materyalinden alınan örnek, T.C. Gümrük Müsteşarlığı Mersin Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilerek hayvansal kökeninin belirlenmesi istenmiştir. İlgili örneğin mikroskobik incelenmesinde kanat ve tüy parçalarının varlığı saptanmıştır. Alternatif olarak, örneklerden standart fenol/kloroform ve dodecyltrimethylammonium bromide (DTAB) yöntemleri ile DNA izolasyonu yapılmıştır. Elde edilen DNA örnekleri kanatlı, ruminant, domuz, at ve karnivor spesifik primerler kullanılarak Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ile yükseltgenmiştir. PZR reaksiyonlarında tavuk, keçi, at, kedi DNA’ları pozitif kontrol, her bir lokus sisteminde DNA negatif PZR reaksiyonları negatif kontrol olarak kullanılmıştır. Tüm PZR ürünleri %2 agaroz jel elektroforezinde ayrıştırılmış ve görüntülenmiştir. İki farklı kanatlı spesifik markör sistemi kullanılarak yapılan PZR analizleri sonucunda, yem örneğinde kanatlı DNA’sının varlığı tespit edilmiştir. Ancak, ruminant, domuz, at ve karnivor DNA varlığı tespit edilememiştir. Bu çalışma, moleküler biyoloji yöntemlerinin yüksek ısılarda muamele edilerek hazırlanan rendering ürünlerinin kökeninin saptanmasında başarıyla kullanılabileceğini göstermektedir.Öğe Et ürünlerinde tür tayininin yapılmasında farklı yöntemlerin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2016) Özşensoy, Yusuf; Şahin, SeydaAmaç: Bu çalışmada Sivas ilinde piyasaya sunulan et ürünlerinde farklı yöntemler kullanılarak tür tayinin yapılması ve bu yöntemlerin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmanın materyalini, Sivas’ta 2014 yılında 6 farklı satış noktasından rastgele örnekleme yöntemiyle alınan sucuk, salam, sosis ve köfte örnekleri oluşturdu. Et ürünlerinde tür tayininin tespiti Agar Gel Immunodiffusion (AGID), Enzyme-Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) yöntemleri kullanılarak yapıldı. Bulgular: Analizde kullanılan AGID, ELISA ve PZR yöntemlerinde aynı örnekler sığır eti yönünden pozitif bulundu. ELISA sonuçlarına göre üç örneğin (2 salam ve 1 sucuk) sığır eti bakımından negatif olduğu saptandı. PZR sonuçlarına göre ise bu üç örneğinde içinde olduğu toplam 11 farklı örnekte, küçük ruminant (koyun/keçi) kalıntısı tespit edildi. Ayrıca farklı 3 örnekte ise kanatlı (tavuk) kalıntısı tespit edildi. Kullanılan üç yöntemde de tüm örneklerde domuz, at, karnivor (kedi) kalıntısının olmadığı gözlendi. Öneri: Kullanılan üç yöntemin birbiri ile uyumlu olması yanında PZR yönteminin daha hassas olduğu gözlenmiştir. Sivas ilinde yaygın olarak tüketimi yapılan et ürünlerinde istenmeyen tür kalıntılarının olmaması; halk sağlığı açısından önemli olmakla birlikte, firmaların güvenilir ürün sunma konusundaki hassasiyetleri ve Et ve Et Ürünleri Tebliğinin 1 Mart 2013 tarihinden itibaren uygulanması ve denetimlerin yoğunluğu ile ilgili olabilir.Öğe Genetic characterization of Turkish cattle breeds by microsatellite markers: Usefulness for parentage testing(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2014) Özşensoy, Yusuf; Kurar, Ercan; Doğan, Müge; Bulut, Zafer; Nizamlıoğlu, Mehmet; Işık, Ayşe; Çamlıdağ, AysunObjective of this study was to evaluate microsatellite markers in paternity testing of native cattle breeds in Turkey. Blood samples were collected from Anatolian Black (n=51), Anatolian Grey (n=54), South Anatolian Red (n=51), Native Southern Anatolian Yellow (n=51), East Anatolian Red (n=45) and Zavot (n=19) cattle. From the blood samples DNA was isolated by using a standard phenol/chloroform method. A total of 20 microsatellite loci were selected from a FAO/ISAG-suggested list. Polymerase chain reaction products were separated by capillary electrophoresis and marker genotypes were determined by fragment analysis. In statistical analyses, allel numbers, observed (Ho) and expected (He) heterozygosities, deviation from Hardy-Weinberg Equilibrium and probability of exclusion (PE) at each microsatellite locus were calculated. A total of 269 different alleles were observed and the mean allele was identified as 13.45. Mean Ho and He values were observed as 0.619-0.852 and 0.669-0.877, respectively. The results indicated that the microsatellite test panel including the most informative 7 loci had total PE value of >0.9999 in each populations and can thereby be used for parentage testing studies of native cattle breeds in Turkey.Öğe Genetic chracterisation of various cat breeds by using microsatellites in Turkey(BLACKWELL PUBLISHING, 2008) Eroglu, Tekin; Kurar, Ercan; Altunok, Vahdettin; Özşensoy, Yusuf; Nizamlıoğlu, Mehmet; Yüksek, Nazmi[Abstract not Available]Öğe Genetic Diversity of Eight Domestic Goat Populations Raised in Turkey(HINDAWI LTD, 2016) Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Altunok, Vahdettin; Nizamlıoğlu, MehmetThe objective of this study was to determine the intra- and intergenetic diversities of eight different goat populations in Turkey including Hair, Angora, Kilis, Yayladag, Shami, Honamli, Saanen, and Alpine. A total of 244 DNA samples were genotyped using 11 microsatellites loci. The genetic differentiation between breeds was considerable as a result of the statistically significant (P < 0.001) pairwise F-ST values of each pair of breeds. Exceptionally, F-ST values calculated for Honamli and Hair breeds were statistically nonsignificant (P > 0.05). Heterozygosity values ranged between 0.62 and 0.73. According to the structure and assignment test, Angora and Yayladag goats were assigned to the breed they belong to, while other breeds were assigned to two or more different groups. Because this study for the first time presented genetic data on the Yayladag goat, results of structure analysis and assigned test suggest that further analyses are needed using additional and different molecular markers.Öğe Genetik bağlantı analizi ve uygulama alanları(2013) Özşensoy, Yusuf; Kurar, ErcanSirke sinekleri (Drosophilia melanogaster) üzerinde yapılan çalışmalarda, bazı özelliklerinin kalıtımının Mendel Kanunlarına uymadığı ve genlerin kromozomlar üzerinde bileşik olabileceği belirlenmiştir. Dolayısıyla, genetik linkage (bağlantı) kavramı ve ilk genetik bağlantı haritası başarıyla ilk kez ortaya konulmuştur. Gen haritalaması, genlerin ve markörlerin kromozomlar üzerinde bulunduğu yerlerin ve birbirlerine olan uzaklıkların tespit edilmesidir. Krossing-over olayından yararlanarak, bileşik genlerin dizilişi ve aralarındaki uzaklıkların bulunması sonucu genetik bağlantı haritaları oluşturulmaktadır. Genetik bağlantı analizi farklı uygulama alanlarına sahiptir. Bağlantı analizleri gen haritalarının oluşturulması ve türler arası karşılaştırmalı genom (comparative genomics) çalışmalarında kullanılmaktadır. Özellikle, ekonomik öneme sahip özelliklerin ve hastalıklara sebep olan gen bölgelerinin tespiti amacıyla genom tarama ve kantitatif özellik lokusları (QTL) haritalama çalışmaları ile markör destekli seleksiyon (MAS) uygulamalarının temelini oluşturmaktadır.Öğe Growth and some period yield characteristics of Denizli x Leghorn crosses (F?)(Selçuk Üniversitesi, 2011) Özşensoy, Yusuf; Garip, Mustafa; Nizamlıoğlu, Mehmet; Kurar, Ercan; Yılmaz, Alper; Çağlayan, Tamer; Dere, Süleyman; Bulut, Zafer; Kurtoğlu, VarolAmaç: Bu araştırmada, Denizli x Leghorn F, ve F, populasyonlarının çıkım ağırlığı, büyüme ve verim dönemine ait canlı ağırlıkları, yumurta ağırlığı ve özgül ağırlıklarının belirlenmesi amaçlamıştır. Gereç ve Yöntem: Temel populasyonda 10 Denizli horozu ve 30 Leghorn tavuk kullanılmıştır. İlk generasyonda (F?), 15 erkek, 68 dişi elde edilmiştir. İkinci generasyonda (F?) ise 475 erkek ve 451 dişi üzerinde 32 haftaya kadar canlı ağırlık ve yumurta verimleri incelenmiştir. Bulgular: F? populasyonunda dişiler yumurtaya girdikten sonra 180 günlük dönemde, yumurta sayıları ve yüzdeleri 99.61 adet ve %56.21 olarak bulundu. Çıkım ağırlıkları F, ve F, populasyonlarında sırası ile 40.94 ve 30.80 g olarak bulundu. Büyüme döneminde her iki generasyonda canlı ağırlıklar arasında önemli farklılıklar tespit edildi (p<0.001). Ayrıca ikinci generasyonda 32. hafta sonunda canlı ağırlıklar dişilerde 1814.60 g, erkeklerde ise 1900.00 g olarak ölçüldü (p<0.001). Ayni generasyonda yumurta ağırlığı ve özgül ağırlık değeri 47.81 g ve 1.08 olarak hesaplandı. Öneri: Yerli gen kaynağımız olan Denizli ırkının melezleme çalışmalarında kullanılabileceği, geliştirilmiş yumurtacı ve etçi ırklarla melezlemelerin ve bu verim yönleri bakımın dan Denizli ırkının daha detaylı çalışmalarla incelenmesine ihtiyaç olduğu sonucuna varıldı.Öğe Mikrosatellit DNA markörleri kullanılarak atlarda ebeveyn tayini: bir vaka takdimi(2008) Özşensoy, Yusuf; Kurar, Ercan; Bulut, Zafer; Nizamlıoğlu, MehmetAt yetiştiriciliğinde, hayvanın gerçek değerinin belirlenmesi, soy kütüğü kayıtları, bilimsel çalışmalar ve adli olaylarda ebeveyn ve birey tespiti önem arz etmektedir. Bu amaçla DNA teknolojisi yaygın olarak kullanılmaktadır. Sunulan bu çalışmanın amacı, T.C. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından gönderilen kısrak at ve yavru ata ait kan ve kıl örneklerinden DNA düzeyinde ebeveyn tayini ile ana-yavru ilişkisinin belirlenmesidir. Kan ve kıl örneklerinden DNA izolasyonu sonrası, Uluslararası Hayvan Genetiği Derneği (ISAG) tarafından tavsiye edilen 10 adet mıkrosatellit lokusu kullanılarak Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) yapılmıştır. Yükseltgenen PZR ürünleri Beckman Coulter CEQ-8000 Genetik Analiz sistemine yüklenerek kapiller elektroforez ve fragman analizi sonucunda her bir marköre ait allel ve genotipler belirlenmiştir. Sonuçlar ortak allel yönünden değerlendirilmiştir. Çalışmada Kıl—2 örneği kullanılarak yapılan analizlerden herhangi bir PZR ürünü ve allel elde edilememiştir. Bu örneğin detaylı incelenmesi sonucunda kıl köklerinin bulunmaması, örnekleme çalışmasının makas ile yapıldığını düşündürmektedir. Kıl—1 ve Kan-2 örneklerinde aynı allellerin gözlenmesi, bu örneklerin aynı bireye ait olduğunu göstermektedir. Kan-1 ve Kan-2 örnekleri AHT04, HMS02, HMS03, HTG06 ve VLH20 mikrosatellit lokuslarında en az birer ortak allele sahiptir. Ancak, AHT05, HMS06, HTG07 ve HTG10 lokuslarında ortak allellerin bulunmaması çalışmaya konu olan atlarda ana-yavru ilişkisinin bulunamayacağı kanaatini oluşturmaktadır.Öğe Phylogenetic relationships of native Turkish cattle breeds using microsatellite markers(SCIENTIFIC TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY-TUBITAK, 2019) Özşensoy, Yusuf; Kurar, Ercan; Doğan, Müge; Bulut, Zafer; Nizamlıoğlu, Mehmet; Altunok, Vahdettin; Işık, Ayşe; Çamlıdağ, AysunA total of 20 microsatellite DNA markers were used for genetic characterization and determination of phylogenetic relationships of native cattle breeds of Turkey, including the Anatolian Grey (AG), Anatolian Black (AB), South Anatolian Red (SAR), East Anatolian Red (EAR), Southern Anatolian Yellow (SAY), and Zavot (ZAV). DNA samples were isolated from 271 blood samples using an organic method. Amplified polymerase chain reaction products were separated by capillary electrophoresis and genotypes were determined for 20 microsatellites. A total of 269 different alleles were determined. The lowest (7.80) and highest (10.80) mean allele numbers were observed for the ZAV and SAY populations, respectively. TGLA122 was the most polymorphic locus; however, only 7 different alleles were observed for INRA005. A total of 40 different private alleles were determined. The general F-IS values were between 0.034 and 0.123. Due to the close location to the domestication center, higher genetic diversities were observed. The observed genetic diversities and the results of the phylogenetic analyses were in agreement with evolutionary history and the geographical origins of Turkish native cattle breeds.Öğe Türkiye'de bulunan bazı yerli sığır ırklarının genetik yapılarının karakterizasyonu(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Özşensoy, Yusuf; Kurar, ErcanDeğişen çevre koşulları dünya fauna ve florasını olumsuz yönde etkilemektedir. Genetik karakterizasyon çalışmaları, popülasyon içi ve popülasyonlar arası genetik çeşitlilik seviyesinin belirlenmesi, koruma programlarının geliştirilmesi, evcilleştirilme ve göç yollarının tespiti gibi çalışmalar için oldukça önemlidir. DNA markörleri, özellikle polimorfik mikrosatellit lokusları bu amaçla yaygın olarak tercih edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ?Türkiye Yerli Evcil Genetik Kaynaklarından Bazılarının in vitro Korunması ve Ön Moleküler Tanımlanması- I (TÜRKHAYGEN-I)? projesi kapsamında, Türkiye'de bulunan Güney Anadolu Kırmızısı (GAK), Yerli Kara (YK), Boz Irk (BOZ), Yerli Güney Sarısı (YGS), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) ve Zavot (ZAV) ırklarının 20 farklı mikrosatellit DNA markörü (CSSM66, ETH03, HEL9, CSRM60, INRA023, SPS115, ILSTS006, INRA05, HAUT27, TGLA122, TGLA126, TGLA227, BM1824, HEL13, BM2113, TGLA53, ETH225, ETH10, ETH185, ve BM1818) kullanılarak genetik karakterizasyonu ve filogenetik ilişkilerinin belirlenmesidir. Çalışmada kullanılan 6 ırka ait toplam 245 örnekten standart fenol/kloroform yöntemi kullanılarak DNA izolasyonu yapılmıştır. ISAG ve FAO-MoDAD tarafından tavsiye edilen listeden seçilen 20 mikrosatellit marköründen üç farklı multipleks havuz sistemi oluşturulmuş ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ile yükseltgenmiştir. PZR ürünleri Beckman Coulter CEQ?8000 Genetik Analiz Sistemi kullanılarak kapiller elektroforez ile ayrıştırılmış ve her bir markörün genotipleri tespit edilmiştir. Toplam 266 farklı allel gözlemlenmiş ve her markör için tespit edilen ortalama allel sayısının 6,90 (ZAV) ile 10,65 (YGS) arasında değiştiği gözlenmiştir. Toplam allel sayısı bakımından en fazla allel TGLA122 (24), en az allel sayısı ise INRA005 (7) marköründe gözlenmiştir. Toplam 39 farklı özgün allel belirlenmiştir. Ortalama Ho ve He heterozigotluk düzeyleri, popülasyon bazında sırasıyla 0,691?0,763 (BOZ-YGS) ile 0,740?0,804 (ZAV-YGS) değerleri arasında değiştiği belirlenmiştir. Markörler bazında ortalama Ho, He ve HT değerlerinin sırasıyla 0,634?0,844 (HAUT27-TGLA227), 0,664?0,881 (ETH10-TGLA53) ve 0,702?0,904 (INRA005-TGLA53) arasında değiştiği belirlenmiştir. Hesaplanan genel FIS değerlerinin 0,018-0,110 arasında değiştiği, FIS değerlerinin ZAV popülasyonunda önemsiz (P>0,05) ancak diğer popülasyonlarda istatistiki bakımdan önemli olduğu tespit edilmiştir. FST değerleri bakımından YK ve DAK popülasyonları arasında istatistiki olarak bir fark tespit edilemezken diğer popülasyonlar arasındaki farklar önemli (P<0,05) bulunmuştur. Popülasyonların genetik yapıları ve olası farklılıklar filogenetik ağaç, FCA ve yapı analizleri ile araştırılmıştır. Çizilen NJT'ler ve FCA analizi değerlendirildiği zaman tüm popülasyonların yetiştiriciliği yapılan bölgeler ile uyumlu konumda olduğu belirlenmiştir. GAK, YGS ve YK popülasyonları arasında bir karışım olduğu ve birbirlerine yakın kümelendikleri, DAK, ZAV ve BOZ popülasyonlarının ise ayrı konumlarda kümelendikleri belirlenmiştir. Özellikle BOZ ve ZAV popülasyonlarının diğer yerli popülasyonlardan tamamen farklı bir yapıda olduğu da belirlenmiştir.Öğe Türkiye’de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması(2017) Şahin, İclal; Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Doğan, Müge; Nizamlıoğlu, MehmetŞahin İ, Bulut Z, Kurar E, Özşensoy Y, Doğan M, Nizamlıoğlu M. Türkiye'de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması.Amaç: Sunulan çalışmada, Türkiye yerli sığır ırklarında DGAT1 geni K232A ile PRNP geni promotor ve intron 1 bölgelerinde indel polimorfizmleri araştırılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmada materyal olarak, Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Güney Doğu Anadolu Kırmızısı (GAK) ve Zavot ırklarından olmak üzere toplam 122 kan örneği kullanıldı. Örnekler üzerinde DGAT1 geni K232A polimorfizmi Polimeraz Zincir Reaksiyonu- Parça Uzunluk Polimorfizmi (PZR-RFLP) tekniği kullanılarak ve PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak belirlendi. Bulgular: DGAT1 geninde A allelin en yüksek sıklığı YK (0,58) daha sonra GAK ve Zavot'da (0.50), en düşük sıklığı ise BI ve DAK'da (0.38) gözlendi. PRNP promotor ve intron 1 indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; promotor bölgesi en yüksek del/del genotipi sıklığı DAK ve GAK (sırası ile 0.53-0.52), en düşük BI ve Zavot (sırası ile 0.19 ve 0.17) ırklarında, intron 1 bölgesi del/del genotipi en yüksek sıklığı ise BI ve GAK (sırası ile 0.25-0.13), daha sonra YK (0.08) en düşük sıklığı DAK ve Zavot (0.05)'da görüldü.Öneri: BI, YK, DAK, GAK ve Zavot ırklarında yürütülen bu çalışma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP gen polimorfizmi arasındaki korelasyon ile ilgili çalışmalarda yararlı olacağı, hayvan yetiştiriciliği ve ıslah çalış- malarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Türkiye’de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2017) Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Doğan, Müge; Nizamlıoğlu, Mehmet; Şahin, İclal; Bulut, ZaferAmaç: Sunulan çalışmada, Türkiye yerli sığır ırklarında DGAT1 geni K232A ile PRNP geni promotor ve intron 1 bölgelerinde indel polimorfizmleri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada materyal olarak, Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Güney Doğu Anadolu Kırmızısı (GAK) ve Zavot ırklarından olmak üzere toplam 122 kan örneği kullanıldı. Örnekler üzerinde DGAT1 geni K232A polimorfizmi Polimeraz Zincir Reaksiyonu- Parça Uzunluk Polimorfizmi (PZR-RFLP) tekniği kullanılarak ve PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak belirlendi. Bulgular: DGAT1 geninde A allelin en yüksek sıklığı YK (0,58) daha sonra GAK ve Zavot’da (0.50), en düşük sıklığı ise BI ve DAK’da (0.38) gözlendi. PRNP promotor ve intron 1 indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; promotor bölgesi en yüksek del/del genotipi sıklığı DAK ve GAK (sırası ile 0.53-0.52), en düşük BI ve Zavot (sırası ile 0.19 ve 0.17) ırklarında, intron 1 bölgesi del/del genotipi en yüksek sıklığı ise BI ve GAK (sırası ile 0.25-0.13), daha sonra YK (0.08) en düşük sıklığı DAK ve Zavot (0.05)’da görüldü. Öneri: BI, YK, DAK, GAK ve Zavot ırklarında yürütülen bu çalışma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP gen polimorfizmi arasındaki korelasyon ile ilgili çalışmalarda yararlı olacağı, hayvan yetiştiriciliği ve ıslah çalışmalarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Usefullness of microsatellite DNA markers for parentage testing for some goat populations in Turkey(Halic Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi, 2014) Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Altunok, Vahdettin; Nizamlıoğlu, MehmetCharacterization of populations at the molecular level provides an estimation of genetic diversity and distances between and within the populations. For this purpose, microsatellites are widely preferred marker systems in population analyses. Genotypic data at DNA level were also used to test genetic relationships between individuals in a population and for practical verification of paternity. The objective of this study is to evaluate the usefulness of microsatellite markers for parentage testing for some goat breeds in Turkey. A total of 248 blood samples were collected from Kilis, Yayladag, Shami, Honamli, Saanen, Kil, Angora, Alpin and Malta breeds. The DNA samples were isolated by using a standard organic based method. Eleven microsatellite loci were selected from a list suggested by a joint ISAG/FAO working group. Microsatellite markers were used to amplify genomic DNA by polymerase chain reaction (PCR). The amplified PCR products were separated and fragment analyses were accomplished by capillary electrophoresis. Allele numbers, observed heterozygosity (Ho), expected heterozygosity (He), deviation from Hardy-Weinberg Equilibrium and probability of exclusion (PE) at each microsatellite locus were calculated. Allele numbers were determined ranging from 3 to 25 at each locus. The mean Ho and mean He were ranged from 0.357-0.856 and from 0.601-0.861, respectively. Total PE values were calculated as 0.998 in Malta breed and 0.999 for the other goat populations. Our results suggested that a DNA test panel including these eleven loci will be useful for parentage assignment testing in goat populations. © 2014 Journal of Cell and Molecular Biology. All rights reserved.Öğe Y chromosome analysis of native Turkish cattle breeds by microsatellite markers(TUBITAK SCIENTIFIC & TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY, 2014) Özşensoy, Yusuf; Kurar, Ercan; Bulut, Zafer; Nizamlıoğlu, MehmetThe aim of this study was to determine phylogenetic relationships of 6 native cattle breeds of Turkey using 7 Y chromosome-specific microsatellite DNA markers. DNA samples were isolated from Anatolian Black, Anatolian Grey, South Anatolian Red, Native Southern Anatolian Yellow, East Anatolian Red, and Zavot cattle using a standard phenol/chloroform method. PCR products were separated by capillary electrophoresis and marker genotypes were determined. A total of 41 different alleles were observed. The mean allele number was 5.86 and mean F IS value was 0.427 for all populations. The INRA189 locus was monomorphic for all populations except for South Anatolian Red. UMN0307 and INRA124 loci were monomorphic in the East Anatolian Red and Anatolian Black populations, respectively. The Anatolian Black population was assigned to its own population at a maximum level (78.26%). In this study, a taurine-specific allele was identified in the INRA124 locus. Zebu- and taurine-specific alleles were observed in BM861, INRA189, and UMN0103 loci. Allele 134 in INRA124 seems to be a specific allele of taurine or zebu. The alleles of the UMN0307 and UMN0504 loci need to be investigated for zebu- or taurine-specific alleles. The resulting neighbor-joining tree and structure analysis suggested that the breeds analyzed are consistent with their modern geographical locations.