Yazar "Coşkun, Alparslan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Atlarda uzun süreli fiziksel egzersizin hematolojik ve bazı biyokimyasal parametreler üzerine etkisi(2006) Güzelbekteş, Hasan; Ok, Mahmut; Şen, İsmail; Coşkun, AlparslanBu araştırmada, yetişkin atlarda yoğun fiziksel egzersizin hematolojik (RBC, WBC, Hgb, Ht) ve bazı biyokimyasal parametreler (T.P, albumin, glikoz, BUN, ALT, ALP, AST, LDH, GGT, CK, kreatinin, Na{} ve T.Ca{} ) üzerindeki etkileri araştinldı. Bu amaçla yaşları 7-10 arasında değişen toplam 34 dişi yarımkan İngiliz atı kullanıldı. Atlar 10 gün boyunca, günlük 4 saat (sabah iki, akşam iki) kuru kum zeminde antrenmana/egzersize tabi tutuldu. Egzersiz öncesi ve sonrası değerler karşılaştırıldığında, egzersiz sonrası WBC (p0.05), Ht (p0.05), TP (p0.05), albumin (p0.05), glikoz (p0.05), BUN (p0.05), AST (p0.05), LDH (p0.05), CK(p0.005) ve Na(p0.05) düzeyleri başlangıç değerlerine göre önemli derecede arttı. Sonuç olarak uzun süreli egzersizin bazı hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde ciddi değişimlere neden olabileceği kanısına varılmıştır.Öğe Bir devede şiddetli abdominal effüzyon(2006) Koç, Yılmaz; Alkan, Fahrettin; Coşkun, AlparslanÖzet: Bu raporda şiddetli abdominal effüzyonlu 15 yaşında dişi bir deve değerlendirildi. Sol fossa paralumbalisten eksploratorik laparotomi yapıldı. Orta derecede yangılı serosanguinöz karakterde bol abdominal sıvı boşaltıldı. Abdominal boşluktan yaklaşık olarak 250-300 litre sıvı ve 5.5-6 kg serbest nekrotik fibrin kitleleri uzaklaştırıldı. Abdominal eksplorasyonda belirgin bir lezyon belirlenemedi. Deve operasyondan 15 gün sonra öldü.Öğe Bir Devede Şiddetli Abdominal Effüzyon(Selçuk Üniversitesi, 2006) Koç, Yılmaz; Alkan, Fahrettin; Coşkun, AlparslanÖzet: Bu raporda şiddetli abdominal effüzyonlu 15 yaşında dişi bir deve değerlendirildi. Sol fossa paralumbalisten eks- ploratorik laparotomi yapıldı. Orta derecede yangılı serosanguinöz karakterde bol abdominal sıvı boşaltıldı. Abdominal boşluktan yaklaşık olarak 250-300 litre sivi ve 5.5-6 kg serbest nekrotik fibrin kitleleri uzaklaştırıldı. Abdominal eks- plorasyonda belirgin bir lezyon belirlenemedi. Deve operasyondan 15 gün sonra öldü.Öğe Comparison of the Effects of Intravenous Administration of Isotonic and Hypertonic Sodium Bicarbonate Solutions on Venous Acid-Base Status in Dehydrated Calves with Strong Ion Acidosis(AMER VETERINARY MEDICAL ASSOC, 2010) Coşkun, Alparslan; Şen, İsmail; Güzelbekteş, Hasan; Ok, Mahmut; Turgut, Kürşat; Canikli, ŞebnemObjective-To compare the effects of IV administration of isotonic (1.3%) and hypertonic (8.4%) sodium bicarbonate (NaHCO3) solutions on acid-base status in dehydrated calves with strong ion (metabolic) acidosis. Design-Randomized controlled clinical trial. Animals-50 calves with diarrhea and severe dehydration. Procedures-Calves were randomly assigned to receive isotonic NaHCO3 solution (65 mL/kg [29.5 mL/Ib], IV) over 3 hours (n = 30) or hypertonic NaHCO3 solution (10 mL/kg [4.5 mL/Ib], IV) over 20 minutes (20). Blood samples were collected at 0 hours (immediately prior to solution administration) and at 0.5, 1, 2, and 4 hours after administration began. Samples were submitted for blood gas analysis, serum biochemical analysis, and determination of blood Na+, K+, and Cl- concentrations and percentage change in plasma volume. Results Calves that received isotonic NaHCO3 solution had an increase in venous blood pH, HCO3 concentration, and base excess; a small, transient increase in PO2; and no change in PCO2 within 4 hours after administration began. Calves that received hypertonic NaHCO3 solution had an immediate increase in venous blood pH, HCO3 concentration, and base excess; a small, transient increase PCO2; and no change in PO2 within 0.5 hours after treatment began. Plasma volume increased to a greater extent following administration of isotonic solution than after administration of hypertonic solution. Conclusions and Clinical Relevance-IV administration of 8.4% NaHCO3 solution in small volumes provided fast and effective improvement of severe acid-base abnormalities in calves with severe strong ion acidosis but did not improve hydration status as well as administration of a larger volume of isotonic NaHCO3 solution.Öğe Deneysel endotoksemi oluşturulan buzağılarda sıvı tedavisinin hemodinamik parametreler üzerine etkisi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2016) Akyüz, Enes; Coşkun, AlparslanAmaç: Endotoksin, gram negatif sepsisin önemli bir mediatörü olarak bilinmektedir. Endotoksemi neonatal buzağılarda yüksek mortalite ile ilişkilidir. Bu nedenle buzağılarda endotoksemi ile ilişkili ölüm oranını azaltmak için güvenilir ve etkili tedavi gerekmektedir. Bu projenin temel amacı endotoksemili buzağılarda izotonik NaCl’ün klinik, hematolojik ve hemodinamik parametreler üzerine etkisini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın hayvan materyalini 5-15 günlük 12 adet holstein ırkı buzağı oluşturdu. Bu araştırmada buzağılar LPS ve kontrol olmak üzere randomize olarak iki gruba ayrıldı. 1. Grup (Deneme); LPS (1 ?g/kg, IV, 50 mL %0.9 NaCl/30 dk) uygulamasını takiben 1. saatte %0.9 NaCl verildi. 2. Grup (Kontrol); buzağılara sadece %0.9 NaCl (50 mL/30 dk, IV) verildi. Buzağılardan uygulama öncesi ve sonrası 1, 2, 4, 6, 8, 12, 18, 24, 36, 48, 72 ve 96. Saatlerde kan örnekleri alındı. Bulgular: Endotoksin uygulamasını takiben kan laktat seviyesinin ve kalp atım sayısının artması ve sistolik ile ortalama arterial kan basıncında azalmaların olması sistemik dolaşımın etkilendiğini gösterdi. İzotonik NaCl uygulamasını takiben ise 8. ve 12. saatlerinde bu parametrelerin normalleştiği görüldü. Öneri: Sonuç olarak neonatal buzağılarda izotonik NaCl solüsyonunun endotokseminin tedavisinde kullanılmasının faydalı olabileceği kanısına varıldı.Öğe Deneysel endotoksemi oluşturulan buzağılarda sıvı tedavisinin hemodinamik parametreler üzerine etkisi(2016) Akyüz, Enes; Coşkun, Alparslan; Şen, İsmailAmaç: Endotoksin, gram negatif sepsisin önemli bir mediatörü olarak bilinmektedir. Endotoksemi neonatal buzağı- larda yüksek mortalite ile ilişkilidir. Bu nedenle buzağılarda endotoksemi ile ilişkili ölüm oranını azaltmak için güvenilir ve etkili tedavi gerekmektedir. Bu projenin temel amacı endotoksemili buzağılarda izotonik NaCl'ün klinik, hematolojik ve hemodinamik parametreler üzerine etkisini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın hayvan materyalini 5-15 günlük 12 adet holstein ırkı buzağı oluşturdu. Bu araştırmada buzağılar LPS ve kontrol olmak üzere randomize olarak iki gruba ayrıldı. 1. Grup (Deneme); LPS (1 ?g/kg, IV, 50 mL %0.9 NaCl/30 dk) uygulamasını takiben 1. saatte %0.9 NaCl verildi. 2. Grup (Kontrol); buzağılara sadece %0.9 NaCl (50 mL/30 dk, IV) verildi. Buzağılardan uygulama öncesi ve sonrası 1, 2, 4, 6, 8, 12, 18, 24, 36, 48, 72 ve 96. Saatlerde kan örnekleri alındı. Bulgular: Endotoksin uygulamasını takiben kan laktat seviyesinin ve kalp atım sayısının artması ve sistolik ile ortalama arterial kan basıncında azalmaların olması sistemik dolaşı- mın etkilendiğini gösterdi. İzotonik NaCl uygulamasını takiben ise 8. ve 12. saatlerinde bu parametrelerin normalleştiği görüldü. Öneri: Sonuç olarak neonatal buzağılarda izotonik NaCl solüsyonunun endotokseminin tedavisinde kullanılmasının faydalı olabileceği kanısına varıldı.Öğe Erkek bir danada anüri olgusu(2007) Öztürk, Aliye Sağkan; Coşkun, Alparslan; Canikli, Şebnem; Ok, MahmutBu çalışmada , anüri şikayetiyle kliniğimize gelen 3,5-4 aylık erkek bir dananın klinik hematolojik biyokimyasal idrar ve ultrasonografik bulgular değerlendirildi. Serum BUN. kreatinin K düzeylerinde artış , Na ve CI düzeyleri azalma belirlendi. İdrarda kan, protein ve çok sayıda kristaller tespit edildi. Ultrasonografik muayenede sistitis ve peritonitis gözlemlendi.Öğe Gezi?ci? Kli?ni?k Uygulamalarının Eği?ti?m ve Öğreti?m Faali?yetleri?ne Katkısının Değerlendi?ri?lmesi? ve Veteri?ner Heki?mli?k Hi?zmetleri?ni?n Geli?şti?ri?lmesi?ndeki? Etki?si?(Selçuk Üniversitesi, 2004) Maden, Mehmet; Birdane, F. Mehmet; Güzelbekteş, Hasan; Coşkun, AlparslanBu araştırmada, ambulans hizmetlerinin Veteriner Hekimlik mesleği ve eğitim-öğretim faaliyetlerine katkısı de ğerlendirildi. Türkiye'de ilk kez uygulamaya konulan bu sistemin değerlendirilmesinde, ambulans hizmetlerinden yararlanan hasta sahipleri, öğrenciler ve klinik öğretim üyelerinin ambulans hizmeti konusundaki gözlemlen ve görüşlerinden yararlanıldı. Araştırma için 1 çekici ve 2 servis ünitesinden (vantreyler) oluşan bir ambulans sistemi dizayn edildi. Maksimum 2 inek taşıyan veteriner ambulans, telefon veya şahsi müracaatlarla mahallinden hastanın getirilmesi, tedavi sonrasında tekrar nakledilmesi işlemlerini gerçekleştirdi. Ambulans ile gelen hastalann kabul, muayene, teşhis, hospitalizasyon ve tedavi uygulamalan klinik öğretim üyeleri ve öğrencilerle birlikte gerçekleştirildi. Araştırma materyalini, bir yıl boyunca Konya ili ve çevresinden telefon veya şahsi müracaatlaria Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine başvuran hasta sahipleri (n=71), kliniklerde eğitim gören 4-5. sınıf öğrencileri (n=153) ve klinik öğretim üyeleri (n=28) olmak üzere toplam 252 denek oluşturdu. Ambulans hizmeti, 3 grup halinde düzenlenen deneklerin anket sorulanna verdikleri cevaplara göre değerlendirildi. Ambulans hizmetlerinin kapsami, gözlenen ve beklenen yararlar ile eğitim-öğretim ve bilimsel araştırmalar üzerindeki etkiler incelendi. Sonuç olarak, Veteriner Ambulansın kliniklere gelen hasta sayısını olumlu etkilediği, hasta hayvanların hastaneye ulaş tinimasında çabukluk ve güvenlik sağladığı, hasta sahiplerinin hayvan hastanesine ilgisini artırdığı belirlendi. Kliniklerde eğitim alan öğrencilerin mesleği sevmeler ve tanımalanında yararlı olduğu, klinik öğretim üyelerinin klinik uygulamalardakı materyal eksikliğini azalttığı, klinik eğitimine giyi artırdığı tespit edildi. Ayrıca bilimsel araştırmaların yürütülmesi ve bölgedeki hayvan hastalıklanının değerlendirilmesine katkı sağlayabileceği değerlendirildi. Ambulans hizmetinin geliştirilerek devam etmesi, hizmetin süresinin uzatılması, ambulansta gerekli ekipmanlanın bulunması, ambulans ile birlikte bir Veteriner Hekim gitmesi konulanının yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Hipofosfatemili sığırlarda bazı biyokimyasal ve hematolojik bulgular ve fosforun tedavideki etkisi(2008) Ok, Mahmut; Güzelbekteş, Hasan; Şen, İsmail; Coşkun, Alparslan; Öztürk, Aliye Sağkan; Canikli, ŞebnemBu çalışmanın amacı hipofosfatemili sığırlarda hematolojik ve bazı biyokimyasal parametrelerdeki oluşan değişikleri belirlemek ve hastalığın tedavisinde fosforun etkisini ortaya koymaktır. Bu araştırmada materyal olarak hipofosfatemili 19 inek kullanıldı. Hayvanlara fosfor tedavisi yapıldı. İneklerde serum fosfor düzeyi (2.61 mg/dl) çok düşük iken, tedavi sonrası normal değerlere (5.74 mg/dl) ulaştı. Total protein (P0.05), ALT (P0.005), Fe (P0.05), RBC(P0.005), PCV(P0.005) ve Hb (P0.05)düzeylerinde tedavi öncesi ve sonrası farklılık belirlendi, ancak bu değerler normal sınırlar içerisindeydi. Sonuç olarak ineklerde kan fosfor düzeyi 1.5 mg/dl altına düştüğünde hemoglobinuri ve anemi, kan fosfor düzeyi 2.5 mg/dl’nin altında olan hayvanlarda iştahsızlık, süt veriminde azalma ve hafif halsizlik gözlenebilir. Hastalığın tedavisinde fosforun uygulamasının etkili olduğu ortaya kondu.Öğe İshalli buzağılarda cryptosporidiosisin yaygınlığı(2011) Ekici, Özlem Derinbay; Sevinç, Ferda; Coşkun, Alparslan; Işık, Nermin; Sevinç, MutluAmaç: Bu çalışmada 2005-2009 tarihleri arasında, S.Ü. Veteriner Fakültesi Parazitoloji A.B.D. laboratuarına gelen akut ishalli buzağılarda Cryptosporidium sp. prevalansının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada yaşları 1-35 gün arasında değişen 368 adet akut ishalli buzağı dışkısı materyal olarak kullanıldı. Dışkı örnekleri, Modifiye Ziehl-Neelsen tekniği ile boyandıktan sonra mikroskopta Cryptosporidium sp. ookistleri yönünden incelendi. Bulgular: Dışkı örneklerinin laboratuar incelemesinde, 368 ishalli dışkı örneğinin 145 (%39.4)’inde Cryptosporidium sp. ookisti saptandı. Cryptosporidium sp. ookistleri en yüksek 1-10 günlük buzağılarda %46 oranında belirlenirken en az 11-20 günlük buzağılarda %31 oranında görüldü. Öneri: Neonatal buzağılarda görülen ishallerin tedavisinde C. parvum’unda dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Kuzularda Deneysel Oluşturulan Akut Solunum Si?stemi? Enfeksi?yonlarının Teşhi?si?nde Arteri?yal Kan Gazlarının Önemi?(Selçuk Üniversitesi, 2005 Aralık) Ok, Mahmut; Güzelbekteş, Hasan; Şen, İsmail; Coşkun, AlparslanBu araştırmada, kuzularda deneysel oluşturulan solunum sistemi enfeksiyonlarının teşhisinde arteriyal ve venöz kan gazlanının önemini belirlemek ve hangi parametrelerin hastalığın teşhisinde daha güvenilir olduğunu ortaya koymak amaçlanmıştır. Kuzular deneme (7 kuzu) ve kontrol (6 kuzu) grubu olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Kuzulara Pastorella hemolitica (8x108 bakteri/ml), Klebsiella pnömoni (8x108 bakteri/ml) ve Parainfluenza 3 virus şuşları traka içi verilerek enfeksiyon oluşturuldu. Kontrol grubundaki kuzulardan bir kez arteriyal ve venöz kan örnekleri alınırken, deneme grubundaki kuzulardan enfeksiyonun 1., 2., 3. ve 4. günlerinde arteriyal ve venöz kan örnekleri alındı. Deneme grubu kuzuların WBC sayısı (p<0.001), beden isisi (p<0.001), kalp (p<0.01) ve solunum sayıları (p<0.001) kontrol grubuna göre önemli oranda yüksekti. Arteriyal kan gazlarında sadece pCO2'de farklılık (p<0.01) gözlenirken, venöz kan gazlarında pH (p<0.01), pCO2 (p<0.01), pO2(p<0.05) ve O2SAT (p<0.0 düzeylerinde kayda değer farklılık tespit edildi. Histopatolojik muayenede deneme grubu kuzuların akciğerlerinde intertisiyal ve apseli pnömoni gözlendi. Sonuç olarak, kuzuların akut akciğer enfeksiyonlarında arteriyal kan gazların çok fazla etkilenmediği ve çoğunlukla venöz kan gazlarının etkilendiği, bu yüzden hastalığın teşhisinde venöz kan gazlarının değerlendirilmesi ile daha sağlıklı sonuç alınabileceği kanısına varıldı.Öğe Lipopolisakkarid (E.Coli) ile deneysel olarak endotoksemi oluşturulan buzağılarda akut faz proteinlerin klinik teşhisteki önemi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) Coşkun, Alparslan; Şen, İsmailBu tezde Lipopolisakkarid ile endotoksemi oluşturulan buzağılarda; klinik, hematolojik ve biyokimyasal parametreler ile Haptoglobin, Serum Amiloid A ve Fibrinojen konsantrasyonları belirlenmek ve bu parametrelerin endotokseminin teşhis ve prognozundaki önemi ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu araştırmada toplam 8 adet sağlıklı 30 ile 45 günlük buzağı kullanıldı. Çalışmaya dahil edilen tüm buzağılara endotoksemi oluşturmak için 0,1µg/kg dozda LPS intravenöz yolla uygulandı. Buzağılara LPS uygulamadan -24. saat ve 0.saatlerde ve uygulamayı takiben 0.5, 1., 2., 4.,6.,8.,12.,18.,24., 48., 72., 96., 120., 144., 168., 192., 216. ve 240. saatlerde kan örnekleri alındı. Genelde tüm buzağılarda intravenöz LPS infüzyonunu takiben ilk 30-60 dakika içersinde anormal klinik değişikler gözlenmeye başlanmıştır. Tüm hayvanlarda belirgin şekilde refleks ve bilinç kaybı oluşmuştur. Hematolojik sonuçlara göre çalışmanın ilk saatlerinde önemli derecede lökopeni, daha sonra lokositozis ve T ve B-lenfosit sayılarında önemli azalma tespit edildi. Ayrıca APTT, PT, trombosit ve fibrojen gibi koagulasyon parametrelerinde anormal değişiklikler de gözlenmiştir. LPS uygulamasını takiben ortalama Hp değeri 8,13µg/ml seviyesinden 6. saatte 20,84µg/ml seviyesine yükselmiş, 36. saatte ise 500,85 µg/ml gibi maksimum seviyesine ulaşmıştır. Ve Hp seviyesi çalışmanın 144. saatinde basal seviyeye düşmüştür. SAA konsantrasyonun bazal seviyesi 12,37 µg/ml iken, LPS infüzyonunu takiben 3. saatte (30,22µg/ml) yükselmeye başlamış, 24.saate (185,27µg/ml) ise maksimum seviyesine ulaşmıştır. Sonuç olarak, klinik ve laburatuvar bulgular temelinde buzağılara 0,1µg/kg dozda LPS'nin intravenöz uygulanmasıyla endotoksemi gelişmiştir. Hem Hp hem de SAA'nın buzağılarda endotoksemi için indikatör olduğu anlaşılmıştır. Haptoglobin'in SAA ile kıyasla, buzağı endotoksemisi için daha prognostik bir indikatör olduğu ortaya konmuştur.Öğe On bir günlük bir buzağıda akut babesiosis(2005) Sevinç, Ferda; Özdemir, Özgür; Coşkun, AlparslanAkut babesiosisden dolayı doğumdan bir gün sonra ölen, Holştayn ırkı inekten doğan bir buzağıda, 11 günlük iken Babesia bigemina enfeksiyonu tespit edildi. Buzağı, annesinden hiç kolostrum alamadığı için enfeksiyonun seyri çok şiddetliydi. Akut babesiosis'in tipik semptomlarına sahip olan buzağı, diminazene aceturate uygulamasına, kan nakline ve sıvı elektrolit tedavisine rağmen on iki günlükken öldü. Nekropside babesiosis'in karakteristik bulguları gözlendi.Öğe Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda hematolojik parametreler ve serum demir düzeyindeki değişimler(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2018) Aydoğdu, Uğur; Coşkun, Alparslan; Yıldız,RamazanAmaç: Bu çalışmanın amacı, sistemik yangısal cevap sendromlu yenidoğan buzağılarda serum demir seviyesi ve hematolojik parametrelerdeki değişimlerin ortaya konulmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada hayvan materyali olarak, sistemik yangısal cevap sendromlu 19 buzağı ile kontrol amaçlı 8 sağlıklı buzağı kullanıldı. Tüm buzağıların rutin klinik muayeneleri yapıldı. Hematolojik analizleri ve serum demir seviyeleri belirlendi. Bulgular: Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda kontrol grubuna göre kan demir seviyesi ve ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) önemli oranda (P<0.05) düşük belirlenirken, akyuvar (WBC) ve ortalama eritrosit hacmi (MCV) ise önemli oranda (P<0.05) yüksek tespit edildi. Öneri: Buzağılarda serum demir seviyesinin sistemik yangısal cevabın bir belirteci olabileceği değerlendirilmiştir.Öğe Sığırlarda akut faz proteinleri ve klinik kullanım alanları(2011) Coşkun, Alparslan; Şen, İsmailAkut faz cevap; travma, stres, yangı veya enfeksiyon gibi zararlı etkenlere maruz kalınması sonucu vücutta gelişen bir tepkidir ve akut faz proteinler bu tepkinin bir parçasını oluşturur. Akut faz proteinler; hastalıkların takibi, şiddetinin değerlendirilmesi ve prognozunun belirlenmesi amacıyla veteriner ve beşeri alanda çok sayıda araştırmada kullanılmıştır. Bu derlemede son zamanlarda sığırlar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçları üzerinde durulmuştur.Öğe Yatalak ineklerde kan gazları, hematolojik ve bazı biyokimyasal değişiklikler(2006) Güzelbekteş, Hasan; Coşkun, Alparslan; Öztürk, Sağkan Aliye; Şen, İsmail; Ok, MahmutBu çalışmanın amacı yatalak ineklerde'kan gazları, hematolojik ve bazı biyokimyasal paremetrelerdeki oluşan değişikleri belirlemektir. Materyal olarak 9 yatalak ve 5 sağlıklı inek kullanıldı. Deneme grubunda serum Mg (p0.005) ve Alb (p0.05) düzeylerinde kontrol grubuna göre önemli azalma, CPK (p0.005) ve AST (p0.005) düzeylerinde ise önemli artış belirlendi. Deneme grubunda venöz kan pH (p0.05), pCO2 (p0.05), HCO3-(p0.05) ve BE (p0.05) düzeylerinde kontrol grubuna göre önemli artış, K (p0.05) düzeyinde ise azalma tespit edildi. He-motolojik değerlerde deneme grubunda WBC sayısında (p0.05) kontrol grubuna göre artış belirlendi. Sonuç olarak yatalak hayvanlarda serum magnezyum düzeylerinde önemli oranda azalma ve metabolik alkaloz saptandı. Yatalak hayvanların tedavisinde kalsiyum, fosfor ile birlikte magnezyum uygulamasının faydalı olabileceği kanısına varıldı.