Yazar "Er, Cenk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of acute phase proteins and cytokines in dogs with parvoviral enteritis(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Yıldız, Ramazan; Ok, Mahmut; Er, CenkAmaç: Bu çalışmanın amacı parvoviral enteritli köpeklerde akut faz proteinler ve sitokinlerdeki değişimleri değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini 2 - 8 aylık 46 parvoviral enteritli (PVE grubu) ve 8 sağlıklı (Kontrol grup) köpek oluşturdu. Pravoviral enteritli köpeklerde anoreksi, ateş, depresyon, uyuşukluk, kusma ve kanlı ishal belirlendi. Köpeklerde parvoviral enteritis teşhisi dışkı parvovirüs antijen testi ile doğrulandı. Parvoviral enteritis teşhisi konulan köpeklerden kan örnekleri alınarak serum interlökin 1ß (IL-1ß), tümör nekrozis faktör alfa (TNF-?), gama interferon (INF-?), C-reaktif protein (CRP), serum amiloid A (SAA), fibrinojen ve protein C (PC) düzeyleri ELISA metoduyla ölçüldü. Bulgular: Sağlıklı grupla karşılaştırıldığında, parvoviral enteritli köpeklerin serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP, SAA, fibrinojen ve PC seviyelerinde istatistiksel olarak önemli artışlar belirlendi. Öneri: Parvoviral enteritisli köpeklerde serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP, SAA, fibrinojen ve PC seviyelerinde artışların belirlenmesi yangının değerlenmesinde faydalı olacağı ifade edilebilir.Öğe Evaluation of acute phase proteins, some cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis(2015) Ok, Mahmut; Er, Cenk; Yıldız, Ramazan; Çöl, Ramazan; Aydoğdu, Uğur; Şen, İsmail; Güzelbekteş, HasanBu çalışmanın amacı; sepsisli köpeklerde akut faz proteinler, bazı sitokinler ve hemostatik sistem parametrelerin değişimlerini değerlendirerek, hastalığın tanısında bu parametrelerin önemini ortaya koymaktır. Bu çalışmanın materyalini 30 sepsisli ve 9 sağlıklı köpek oluşturdu. Sepsisli köpeklerde iştahsızlık, durgunluk, depresyon, vücut ısısında artış, mukoz membranlarda konjesyon, kapiller dolum zamanında uzama, taşikardi, takipnea, lökositozis veya lökopeni belirlendi. Bütün köpeklerin interlökin-1ß (IL-1ß), tümör nekroz faktör ? (TNF ?), interferon ? (INF- ?), C-reaktif protein (CRP), serum amiloid A (SAA) ve protrombin zamanı (PT), aktive edilmiş parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), antitrombin III (AT III), fibrinojen, protein C ve D-dimer seviyeleri ölçüldü. Sepsisli köpeklerde serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP ve SAA düzeylerinde önemli artış belirlendi. Sepsisli köpeklerde plazma PT ve APTT sürelerinde önemli uzama, fibrinojen, D-dimer ve protein C düzeylerinde önemli artış, AT-III düzeyinde ise önemli azalma tespit edildi. Sonuç olarak sepsisli köpeklerde SAA, IL-1ß ve TNF? paramterelerinin yangısel olaylarda önemli rol aldığı belirlendi. Sepsisli köpeklerde tespit edilen hemostatik anormallikler dissemine intravaskuler koagulasyon (DİK) gelişimi ile ilgili olabilir.Öğe Evaluation of acute phase proteins, some cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2015) Ok, Mahmut; Er, Cenk; Yildiz, Ramazan; Col, Ramazan; Aydogdu, Ugur; Sen, Ismail; Guzelbektes, HasanThe aim of this study was to evaluate the alterations in acute phase proteins, cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis and to determine the importance of these parameters in diagnosis of the sepsis. Thirty dogs with sepsis and 9 healthy dogs were used in this study. Anorexia, depression, lethargy, hyperthermia, tachycardia, tachypnea, congestion in the mucosal membranes, prolonged capillary refill time, and leukocytosis or leucopenia were identified in the dogs with sepsis. The serum interleukin-1 beta (IL-1 beta), tumor necrosis factor alpha (TNF-alpha), interferon gamma (INF-gamma), C-reactive protein (CRP), serum amyloid A (SAA), prothrombin time (PT), activated partial thromboplastin time (aPTT), antithrombin III (AT III), fibrinogen, protein C (PC), and D-dimer levels were measured in all dogs. We found that the serum IL-1 beta, TNF-alpha, INF-gamma, CRP and SAA concentrations were significantly elevated in dogs with sepsis as compared with healthy controls. In addition, the plasma PT and APTT levels were notably prolonged, the plasma fibrinogen, D-dimers and protein C concentrations were significantly increased. However, the antithrombin III activity was significantly decreased in the dogs with sepsis. In conclusion, the results of this study indicate that the SAA, IL-1 beta and TNF-alpha parameters play important roles in the inflammatory process in dogs with sepsis. The hemostatic abnormalities observed in dogs with sepsis may be due to the development of disseminated intravascular coagulation (DIC).Öğe I?ngiliz Pointer Irkı Bir Köpekte Demodex Canis Kökenli Atipik Dermatitis Olgusunun Başarılı Sağaltımı(Veteriner Fakultesi Dergisi, 2012) Maden, Mehmet; Er, Cenk; Kav, Kürşat; Özdemir, ÖzgürIn this case, the diagnosis and treatment of atypical dermatitis caused by Demodex canis was evaluated in a-5 year old English pointer. The disease defined as atypical dermatitis due to clinical, laboratory, bacteriological, parasitological and histopatological results. Demodex canis, ?-hemolytic Staphylococcus aureus and Microsporum canis were isolated and identified on the skin scrapings, biopsy specimens and swab. The dog was treated for 4 months, given bath of ketoconazole and benzoyl peroxide shampoo, twice in a week, ivermectin 0.6 mg/ kg, SC, three days interval, cefaperazone-sulbactam (22 mg/kg, IM) daily for only 10 days and followed by cefquinom (2 mg/kg IM) daily for the rest of the treatment period of 3.5 months, and ketaconazole (10 mg/kg, PO, 4 months) daily. As a result, atypical dermatitis caused by Demodex canis should be treated for longer duration with no complications and with successful outcome at 3 days interval.Öğe The importance of concentrations of sorbitol dehydrogenase and glutamate dehydrogenase and b-mode ultrasonographic examination in the diagnosis of hepatic lipidosis in dairy cows(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2013) Ok, Mahmut; Sen, Ismail; Guzelbektes, Hasan; Boydak, Murat; Er, Cenk; Aydogdu, Ugur; Yildiz, RamazanThe aim of this study is to determine the importance of B-mode ultrasonography in the diagnosis of hepatic lipidosis in dairy cows and compare this mode of diagnosis with both the histologic examination of liver biopsy samples and investigation of some biochemical parameters associated with hepatic lipidosis. 15 Holstein cows with moderate hepatic lipidosis and 15 cows with severe hepatic lipidosis and 6 healtyh cows were used as a metarilas. Blood samples were obtained from all cows and analyzed. Liver samples were obtained by biopsy in cattle. The ultrasonographic examination of liver was performed on animal. Serum glutamate dehydrogenase (GDH) and aspartate amino transferase (AST) concentrations were increased in cows with moderate hepatic lipidosis. Serum sorbitol dehydrogenase (SDH), GDH, and AST concentrations were increased in cows with severe hepatic lipidosis. Ultrasonographic examination revealed an increase in diffuse echogenicity of the liver in cows with moderate and severe hepatic lipidosis cows, but the increase was little in moderate hepatic lipidosis. Both serum GDH and SDH levels were found to be increased in severe hepatic lipidosis. However, only the serum GDH level was elevated in moderate hepatic lipidosis. Therefore, both ultrasonographic examination and measurement of specific liver enzymes seem to be beneficial in the diagnosis of hepatic lipidosis.Öğe İngiliz pointer ırkı bir köpekte Demodex canis kökenli atipik dermatitis olgusunun başarılı sağaltımı(2012) Maden, Mehmet; Er, Cenk; Kav, Kürşat; Özdemir, ÖzgürBu olgu sunumunda, 5 yaşlı İngiliz Pointer ırkı bir köpekte Demodex canis kökenli atipik dermatitisin teşhisi ve tedavisi değerlendirildi. Klinik, laboratuvar, bakteriyolojik, parazitolojik ve histopatolojik muayeneler ışığında, deri kazıntısı ve deri biyopsisi örneklerinden Demodex canis, ?-hemolitik Staphylococcus aureus ve Microsporum canis izole ve identifiye edilen bu olgu, atipik dermatitis olarak tanımlandı. Banyo uygulaması (ketokonazol ve benzoxyl peroxide şampuan, haftada 2 kez), ivermektin (0.6 mg/kg, SC, 3 gün ara ile, 4 ay), sefaperazon-sulbaktam kombinasyonu (22 mg/kg, 10 gün), cefquinom (2 mg/kg, İM, 3.5 ay) ve ketokonazol (10 mg/kg, oral, 4 ay) ile dört ay boyunca tedavi edildi. Sonuç olarak, Demodex canis kökenli atipik dermatitis olgularında tedavi süresinin uzun tutulması gerektiği ve 3 günlük aralıklarla yapılan ivermektin tedavisinin başarılı olduğu ve herhangi bir komplikasyona neden olmadığı değerlendirildi.Öğe Levels of cardiac biomarkers and coagulation profiles in dogs with parvoviral enteritis(2015) Er, Cenk; Ok, MahmutBu çalışmanın birinci amacı, köpeklerin parvoviral enteritinde kalp biyomarkırları ve pıhtılaşma profilindeki değişimleri belirlemek, hastalığın tanı ve prognozunda bu parametrelerin önemini ortaya koymaktır. İkinci amacı ise enterit formunda miyokart hasarı gelişip gelişmediğini kalp biyomarkırları ile belirlemektir. Bu çalışmanın materyalini yaşları 1.5 ile 6 ay, canlı ağırlıkları 5-15 kg arasında değişen 27 parvoviral enteritli (deney grubu) ve 6 sağlıklı köpek (kontrol grubu) oluşturdu. Parvoviral enteritli köpeklerde anoreksi, ateş, depresyon, latherji, kusma ve kanlı diyare belirlendi. Köpeklerin parvoviral enfeksiyonu dışkı parvovirus antijeni testi ile doğrulandı. Bütün köpeklerden kan örnekleri alındı ve kalp EKG traseleri çekildi. Parvoviral enteritli köpeklere standart tedavi uygulandı. Bu köpeklerin 23'ü iyileşti, 4'ü ise öldü. Ölen hayvanların histopatolojik muaynesinde hafif veya orta derecede akut miyokardit saptandı. Bütün köpeklerin plazma protrombin zamanı (PT), active edilmiş parsiyel tromboplastin zamanı (aPPT), antitrombin III (AT-III), fibrinojen ve D-dimer düzeyleri ve serum kretin kinaz-MB (CK-MB), beyin natriüretik peptit (BNP) ve kardiak troponin I (kTnI) düzeyleri ölçüldü. Parvoviral enteritli köpeklerde plazma PT (P0.001) ve APTT (P0.001) süreleri ile fibrinojen (P0.001) ve D-dimer (P0.05) düzeylerinde artış, AT-III (P0.05) düzeyinde ise azalma belirlendi. Serum CK-MB (P0.05) ve BNP (P0.001) düzeylerinde artış, kTnI düzeyinde ise önemli bir farklılık saptanmadı. Sonuç olarak köpeklerin parvoviral enteritinde PT, APPT, fibrinojen ve D-dimer düzeylerinde artış, AT-III düzeyinde azalma ve buna ilişkin DİK meydana gelmektedir. Ayrıca parvoviral enteritli köpeklerde plazma CK-MB ve BNP düzeyindeki artış tespit edildi. Gerek CK-MB ve BNP düzeyindeki artış gerekse ölen hayvanların histopatolojik sonucuna göre köpeklerde hemorajik enterit formuyla birlikte akut miyokardit formununda gelişebileceği göz önünde bulundurulmalıdırÖğe Parvoviral enteritli köpeklerde kalp biyomarkırları ve pıhtılaşma profilleri üzerine araştırma(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2013) Er, Cenk; Ok, MahmutBu çalışmanın birinci amacı, köpeklerin parvoviral enteritinde kalp biyomarkırları ve pıhtılaşma profilindeki değişimleri belirlemek, hastalığın tanı ve prognozunda bu parametrelerin önemini ortaya koymaktır. İkinci amacı ise enterit formunda miyokart hasarı gelişip gelişmediğini kalp biyomarkırları ile belirlemektir. Bu çalışmanın materyalini yaşları 1,5 ile 6 ay, canlı ağırlıkları 5-15 kg arasında değişen 27 parvoviral enteritli (deney grubu) ve 6 sağlıklı köpek (kontrol grubu) oluşturdu. Parvoviral enteritli köpeklerde anoreksi, ateş, depresyon, latherji, kusma ve kanlı diyare belirlendi. Köpeklerin parvoviral enfeksiyonu dışkı parvovirus antijeni testi ile doğrulandı. Bütün köpeklerden antikoagulantlı (K3-EDTA, Na-sitratlı ve heparinli) ve antikoagulantsız kan örnekleri alındı ve kalp EKG traseleri çekildi. Parvoviral enteritli köpeklere standart tedavi uygulandı. Bu köpeklerin 23?ü iyileşti, 4?ü ise öldü. Ölen hayvanların histopatolojik muaynesinde hafif veya orta derecede akut miyokardit saptandı. Bütün köpeklerin hemogram ve kan gazları, ICa, Na, K ve laktat ölçümleri yapıldı. Plazma PT, APPT, AT-III, Fibrinojen ve D-dimer düzeyleri ölçüldü. Serum CK-MB, BNP ve kTnI düzeyleri belirlendi. Parvoviral enteritli köpeklerde sağlıklılara göre, lökosit sayısında (P<0,01), MCHC (P<0,05), Hb (P<0,05), HCO3- (P<0,05), BE (P<0,05), K+ (P<0,001) ve ICa++ (P<0,001) seviyelerinde azalma belirlendi.Plazma PT (p<0,001) ve APTT (p<0,001) süreleri, fibrinojen (p<0,001) ve D-dimer (p<0,05) düzeylerinde artış, AT-III (p<0,05) düzeyinde ise azalma tespit edildi. Serum CK?MB (p<0,05) ve BNP (p<0,001) düzeylerinde artış belirlendi. Sonuç olarak köpeklerin parvoviral enteritinde PT, APPT, fibrinojen ve D-dimer düzeylerinde artış, AT-III düzeyinde azalma ve buna ilişkin DİK meydana gelmektedir. Ayrıca parvoviral enteritli köpeklerde plazma CK-MB ve BNP düzeyindeki artış tespit edildi. Gerek CK-MB ve BNP düzeyindeki artış gerekse ölen hayvanların histopatolojik sonucuna göre köpeklerde hemorajik enterit formuyla birlikte akut miyokardit formununda gelişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hastalığın tedavisinde standart tedavinin yanında DİK ve akut miyokardite yönelik tedavi planlanmasının ölüm oranını azaltabileceği düşüncesine varıldıÖğe Successful treatment of atypical dermatitis case caused by demodex canis in an english pointer(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2012) Maden, Mehmet; Er, Cenk; Kav, Kursat; Ozdemir, OzgurIn this case, the diagnosis and treatment of atypical dermatitis caused by Demodex canis was evaluated in a-5 year old English pointer. The disease defined as atypical dermatitis due to clinical, laboratory, bacteriological, parasitological and histopatological results. Demodex canis, beta-hemolytic Staphylococcus aureus and Microsporum canis were isolated and identified on the skin scrapings, biopsy specimens and swab. The dog was treated for 4 months, given bath of ketoconazole and benzoyl peroxide shampoo, twice in a week, ivermectin 0.6 mg/kg, SC, three days interval, cefaperazone-sulbactam (22 mg/kg, IM) daily for only 10 days and followed by cefquinom (2 mg/kg IM) daily for the rest of the treatment period of 3.5 months, and ketaconazole (10 mg/kg, PO,4 months) daily. As a result, atypical dermatitis caused by Demodex canis should be treated for longer duration with no complications and with successful outcome at 3 days interval.Öğe Üç köpekte konjestif kalp yetmezliği(2010) Ok, Mahmut; Öztürk, Aliye Sağkan; Er, CenkOk M, Öztürk AS, Er C. Üç köpekte konjestif kalp yetmezliği. Eurasian J Vet Sci, 2010, 26, 1, 57-62 Bu vaka raporunda, konjestif kalp yetmezliği olan 3 köpekte klinik, hematolojik, kan gazları, bazı biyokimyasal, elektrokardiografik (EKG), radyografik, ultrasonografik ve otopsi bulguları sunulmuştur. Bütün köpeklerde plazma kardiak troponin I (kTnI) ve kreatinin kinaz izoenzim MB (CK-MB) enzim düzeylerinde önemli oranda artış belirlendi. Elektrokardiografik muayenede bir köpekte atrial fibrilasyon, diğer iki köpekte ise ventriküler taşikardi saptandı. Radyografik ve ultrasonografik muayenede bütün köpeklerde sağ ve sol kalpte dilatasyon gözlenmiştir.