Yazar "Güzel, Hatice" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 9. Sınıf Fizik Ders Kitabının Eğitsel, Görsel, Dil ve Anlatım Yönünden İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2011) Adıbelli, Sevilay; Güzel, HaticeAraştırma, Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) hazırlanan ve ilgili eğitim yılında da okutulmakta Ortaöğretim 9. sınıf fizik ders kitabının; eğitsel, görsel, dil ve anlatım yönünden değerlendirilmesi amacı ile 2006-2007 Eğitim-Öğretim yılında yapılmıştır Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Farklı iki araştırmada geliştirilen ve kullanılan ölçeklerden yararlanılarak 46 soruluk kitap değerlendirme ölçeği hazırlanmıştır. Hazırlanan ölçek kamuya bağlı farklı liselerde görev yapan ve farklı mesleki kıdeme sahip 61 fizik öğretmenine dağıtılmış, bu ölçeğe göre kitabın değerlendirilmesi kendilerinden istenmiştir. Elde edilen verilerin analizi SPSS 15.0 programı ile yapılmış, t–testi, Anova ve Tukey testi uygulanmıştır. Anlamlılık düzeyi p 0,05 olarak kabul edilmiştir. M.E.B ’lığınca hazırlanan 9. sınıf fizik ders kitabı öğretmenlerin değerlendirmelerine göre eğitsel, görsel, dil ve anlatım yönünden 5 üzerinden ortalama 3,60 puan almıştır. Oysa kitap değerlendirme ölçütlerine göre bu puanın en az 4,5 olması gerekir. Bu nedenle incelenen kitabın öğretmenlerin beklentisini karşılayacak nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Ders kitaplarının program geliştirmeci ve rehber öğretmen görüşlerinden yararlanılarak, alanında uzman kişiler tarafından yazılması, fizik kitapları içindeki konular işlenirken günlük yaşam ile ilişkilendirilmesi ve yaşam temelli işlenmesi önerilmiştir. Ayrıca 2007 fizik öğretim programına göre M.E.B’ lığınca hazırlanan ve 2008 yılında okutulmaya başlanan 9. sınıf ders kitabının 2010 yılında başka araştırmacılar tarafından incelendiği araştırma bulguları bu araştırma bulguları ile karşılaştırılmıştır.Bu son araştırma bulguları, öğretmenlerin ders kitabına verdikleri ortalama puana göre kitabı yeterli düzeyde bulduklarını, fiziksel özellikler, etkinlikler ve görseller alt boyutları için ders kitabını iyi olarak nitelendirdiklerini, içerik, anlatım ve dil öğretimsel destek ile düzenleme alt boyutlarında ise yeterli olarak değerlendirdiklerini göstermiştir.Bu durum kitap basımlarında giderek iyileşme görülmesi açısından sevindiricidir.Öğe Düzeltme/Erratum “Ultrasonik yöntemle ve mekanik deneylerle belirlenen malzeme sabitlerinin karşılaştırılması” [Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Dergisi, 48 (1) 2022 Sayfa 25-33](Selçuk Üniversitesi, 2022) Güzel, Hatice; Bozkurt, ErsinBu “Düzeltme” makalesinin amacı daha önce Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Dergisi, 48 (1) 2022 Sayfa 25-33’de basılmış olan “Ultrasonik yöntemle ve mekanik deneylerle belirlenen malzeme sabitlerinin karşılaştırılması” isimli makaledeki düzeltmeyi ifade etmektir.Öğe Eğitim Fakültesi Uygulama Okulları İşbirliği Programında Görevli Öğretmenlerin ve Öğretim Elemanlarının Öğretmenlik Uygulamasına Yönelik Görüşleri(2010) Güzel, Hatice; Cerit Berber, Nilüfer; Oral, İmranÖğretmen adaylarının mesleki yeterliliklerini geliştirebilmeleri, mesleğin gerektirdiği teorik bilgi alt yapısını eğitim ortamlarına uygulayabilme becerisini kazanmaları ve öğretmenlik mesleği ile ilgili olumlu tavır takınmaları, eğitim fakülteleri ile uygulama okullarının işbirliği içinde gerçekleştirilen bir uygulama sürecini gerektirir. “Okul deneyimi” dersi çerçevesinde planlanan bu süreç, fakülte görevlilerinin ve uygulama öğretmelerinin, öğretmen adaylarının yeterliliklerini geliştirme ve mesleğe hazırlama sorumluluğunu birlikte üstlenmelerini gerektirmektedir. Araştırma, okul deneyimi dersinin yürütülmesinde karşılaşılan güçlüklerin ortaya çıkarılması amacıyla, fakülte-okul işbirliği modelinin uygulandığı Konya ilindeki uygulama okullarında okul deneyimi etkinliklerinde görev alan öğretim elemanları ve öğretmenlerle yapılmıştır. Araştırma tarama modeli benimsenerek gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması, çözümlenmesi ve yorumlanmasında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Sonuçlar, öğretmenlerin okul deneyimi dersinin işlevi ve işleyişi konusunda genel olarak olumlu tutum sergilediklerini fakat bazı konularda eksikliklerin olduğunu düşündüklerini göstermiştir.Öğe Farklı Öğrenme Stillerine Sahip Öğrencilerde Farklı İki Yönteme Göre Yapılan Öğretimin Ders Başarısına Etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2020) Durgut, Yasemin; Güzel, HaticeBu araştırma Lise 2. Sınıfta öğrenim gören öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek, 4 MAT öğretim yöntemine göre yapılan öğretim ile geleneksel yönteme göre yapılan öğretimin ders başarısına etkisini araştırmak, öğrencilerin sahip oldukları öğrenme stilleri ile ders başarıları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, lise 2. Sınıfta öğrenim gören 32 kişi deney, 32 kişi kontrol grubu olmak üzere belirlenen öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırma 2016-2017 eğitim öğretim yılında yapılmıştır. Uygulama haftada 5 ders saati olmak üzere 3 hafta sürmüştür. Araştırmada ön-test – son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Elektrik akımı ve direnç konusu deney grubuna 4MAT (Mode Application Techniques) öğretim yöntemine uygun hazırlanan ders planlarına göre işlenirken kontrol grubuna geleneksel yöntemle ders işlenmiştir. Araştırmada, öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek için, Kolb Öğrenme Stilleri Ölçeği (KÖSÖ) ve ders başarı puanlarını belirlemek için Elektrik Akımı Başarı Testi (EABT) ön-test ve son-test olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı kullanılmış anlamlılık düzeyi p 0.05 olarak kabul edilmiştir. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz edilmiştir. Test sonucu normal dağılıma uymayan veriler için Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis-H testi kullanılarak analizler yapılmıştır. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön-test ve son-test başarı puan ortalamaları karşılaştırıldığında ön-test sonuçları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı ancak son-testte deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerine göre anlamlı derecede başarılı oldukları belirlenmiştir. 4MAT öğretim yönteminin başarıyı artırmasında öğrencilerin derslere aktif katılım sağlamaları ve her çeyrekte yapılan uygulamaların öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap etmesi olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerin öğrenme stillerinin birbirinden farklı olduğu bulunmuştur. Deney grubu öğrencilerinin en çok analitik, ve sağduyulu öğrenme stiline sahip oldukları tespit edilmiştir. Kontrol grubu öğrencilerinin çoğunluğunun da sağduyulu ve analitik, öğrenme stiline sahip oldukları belirlenmiştir. Hem deney hem de kontrol grubunda bulunan öğrencilerin öğrenme stillerinin sağduyulu ve analitik öğrenenler grubunda olduğu dikkat çekmektedir. Deney grubunda yaratıcı öğrenme stiline sahip öğrenciler en başarılı olurken kontrol grubunda sağduyulu öğrenme stiline sahip öğrenciler en başarılı olmuşlardır. Fakat bu fark istatistiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. Deney grubu son-test ve kontrol grubu son-test puanlarından elde edilen analiz sonuçlarına göre öğrencilerin elektrik akımı konusundaki ders başarıları ile öğrenme stilleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.Öğe Fen ve Matematik Öğretmen Adaylarının Modellerin Bilim ve Fendeki Rolüne ve Amacına İlişkin Algıları(Selçuk Üniversitesi, 2009) Berber, Nilüfer Cerit; Güzel, HaticeBilimsel süreçlerin ve bilimsel okuryazarlığın ayrılmaz birer parçası olan modeller, betimledikleri sistemin basitleştirilmiş temsilleridir ve nesneleri, olayları, fikirleri ya da soyut kavramları algılanır kılan araçlardır. Fen öğretiminin amacı, öğrencilere bilimsel düşünme ve çalışma becerilerini kazandırmaktır. Bu amaca ulaşmak öncelikle öğrencilerin model ve modellemenin tabiatını anlamalarını ve bunları uygulamalarını gerektirir. Gelecek nesillere fen öğreniminde rehberlik edecek olan bu günün fen öğretmen adaylarının bu konu hakkında yeterli donanıma sahip olması önemlidir. Öğretmen adaylarının bu konuda ne derecede yeterli olduklarını ölçmek amacıyla yapılan bu çalışma yurt dışında yapılmış bir çalışmanın uygulaması niteliğindedir. Araştırma tarama modeli benimsenerek gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması, çözümlenmesi ve yorumlanmasında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma 2005–2006 öğretim yılı ikinci yarıyılında yapılmıştır. Çalışmaya Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bölümü Fizik Eğitimi, Kimya Eğitimi, Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı ve İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi ve Matematik Eğitimi Anabilim Dalında öğretim gören toplam 435 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarına çoktan seçmeli ve yazılı açıklama gerektiren 6 sorudan oluşan bir ölçek uygulanmıştır. Kullanılan ölçüm aracı, Treagust, Chittleborough ve Mamiale (2004) tarafından geliştirilen VOMMS (My Views of Models and Modelling in Science) isimli bir ölçektir. Anket, bilimsel modellere ilişkin üç karakteristiği yani, “temsiller olarak modeller”, “modellerin çeşitliliği” ve “modellerin dinamik doğası” nı araştırmaktadır. Ayrıca ölçeğin en son kısmında bazı model örnekleri verilmiş ve öğrencilere bunlardan hangilerinin model olarak nitelendirilebileceği sorulmuştur. Sonuçlar öğretmen adaylarının modelleri gerçeğin tam kopyaları değil temsiller olarak gördüklerini ortaya koymuştur. Öğretmen adayları bilimsel bir olguyu açıklayan çok sayıda model oluşturulabileceğini düşünmektedirler. öğretmen adayları modellerin bilim adamlarının hisleri yerine modeli ve teoriyi destekleyen gerçeklere göre kabul gördüğünü, bir modelin kabulünün hem sonuçları açıklamadaki başarısına hem de aldığı desteğe bağlı olduğunu düşünmüşlerdir. Araştırma sonuçları, öğretmen adaylarının genel olarak, modellerin fendeki rolünün farkında olduklarını göstermiştir.Öğe Fizik öğretmenlerinin demografik özellikleri ve motivasyon faktörlerinin araştırılması(2011) Güzel, HaticeYaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmeler toplumda eğitime duyulan gereksinimin artmasına neden olmuştur. Buna paralel olarak öğretmenlerden beklenenler de farklılaşmış ve daha nitelikli öğretmenlere olan ihliyaç artmıştır. Öğretmenlerin niteliğini etkileyen unsurlardan biri de onların motivasyonudur. Araştırmada, ortaöğretim fizik öğretmenlerinin demografik ve mesleğe yönelik profilleri ile kendilerini motive eden faktörlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak motivasyon faktörleri öncelikler sıralaması anketi kullanılmıştır. Ankette öğretmenlerin demografik ve mesleğe yönelik profil özelliklerini belirleyen sorular da bulunmaktadır. Motivasyon faktörleri öncelikler sıralaması anketi 6 ayrı motivasyon faktöründen oluşmuştur. Araştırma Konya it merkezi ile bazı ilçelerindeki kamu ve özel liselerde görev yapmakta olan 103 fizik öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın istatistiksel analizleri SPSS 15,00 paket programı ile yüzde, frekans, Kruskal-Wallis H testi ve Mann Whitney U testi kullanılarak yapılmıştır. Ör-neklemi oluşturan fizik öğretmenlerinin % 80.6' st bay, % 19.4 ü bayandır, Anatiz sonuçları, fizik öğretmenlerini en çok motive eden [aktörün avantajlara ilişkin faktörler, en az motive eden faktörlerin ise mesleğe ilişkin faktörler olduğunu göstermiştir. Burada ilgine ve düşündürücü olan "mesleğe ilişkin" faktörlerin altıncı ve son sırada yer almış otmastdır. Değişik ders yapabilme, yeni kaynakları izleyebilme, meslektaşlar ile bilgi alışverişi, eğitim teknolojisinin varlığı ve iyi öğrenci yetiştirme faktörlerinin öğretmenleri motive etmede son sırada yer alması, öğretmenlik mesleğinin geleceği ve genç nesillerin yetiştirilmesi acısından ciddi zorluklar ortaya koymaktadır.Öğe Lise Öğrencilerinin İstenmeyen Öğretmen Davranışlarına Yönelik Algılarının İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2017) Güzel, HaticeÖğrenci- öğretmen etkileşiminde, öğretmenlerin sınıflarında sergiledikleri davranışlar, öğrencinin akademik başarısını etkilemesinin yanı sıra, hem bireysel anlamda hem de grup düzeyinde öğrencinin öğrenme tutumunu ve sosyal davranışını etkileyebildiğinden, öğretmenlerin sınıflarında sergiledikleri davranışları önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı Konya il merkezindeki liselerde öğrenim gören öğrencilerin istenmeyen öğretmen davranışlarına yönelik algılarını belirlemeye çalışmaktır. Araştırmada tarama modellerinden genel tarama modeli kullanılmıştır. 2016-2017 öğretim yılında Konya il merkezindeki liselerde öğrenim gören 913 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada ( Erben Keçici ve diğerleri, 2013) tarafından geliştirilen “İstenmeyen Öğretmen Davranışı Ölçeği” veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ölçek, “Öğretmen olumsuz davranışı” ve “Öğretmen olumsuz davranışının etkileri” olmak üzere iki faktörlü 38 sorudan oluşan likert tipi bir ölçektir. Ölçeğe ait iki boyutun Cronbach Alpha güvenirlik katsayıları 0.91 ile 0.92 ve ölçeğin Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı 0.94’dur. Verilerin analizi SPSS 20 bilgisayar paket programı ile yapılmıştır. Öğrencilerin istenmeyen öğretmen davranışlarına yönelik algıları aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri ile belirlenmiştir. Öğrencilerin görüşleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek için normal dağılım göstermediği görülen verilerin cinsiyet ve öğrenim gördükleri alan değişkenine göre değişimi MannWhitney U testi ile incelenmiştir. Araştırma sonuçları istenmeyen öğretmen davranışlarının çok az da olsa bulunduğunu, öğrencilerin bundan az da olsa olumsuz etkilendiklerini göstermiştir. Lise öğrencilerinin istenmeyen öğretmen davranışı ve istenmeyen öğretmen davranışının öğrenci üzerinde bıraktığı etki puan ortalamaları cinsiyet değişkenine göre istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Farkın anlamsız bulunmasına rağmen, erkek öğrencilerin istenmeyen öğretmen davranışı, kız öğrencilerin ise davranışa karşı gösterilen tepki puan ortalamalarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Sayısal bölüm öğrencilerinin istenmeyen öğretmen davranışı ve davranışa karşı gösterilen tepki puan ortalamalarının eşit ağırlık bölümü öğrencilerinin istenmeyen öğretmen davranışı ve davranışa karşı gösterilen tepki puan ortalamalarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Öğe Öğretmen Profillerinin Öğrenci Motivasyonuna Etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2010) Özdöl, M. Ferda; Güzel, Hatice; Oral, İmranBu araştırmanın amacı Ortaöğretim Fizik Öğretmenlerinin demografik ve mesleğe yönelik profillerinin çıkarılması ve öğrencilerini motive etme derecelerinin belirlenmesidir. Araştırma, 2006 - 2007 öğretim yılında yapılmıştır. Araştırma kapsamına Konya ili, il merkezi ve ilçeleri Akşehir, Karapınar, Cihanbeyli, Ereğli’deki ortaöğretim kurumlarında görev yapan 103 fizik öğretmeni alınmıştır. Bu öğretmenlerin 87’si resmi okullarda, 16’sı özel okullarda çalışmaktadır Araştırmanın istatistiksel analizleri SPSS 15,0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Öğretmenlerin demografik özelliklerinin analizinde frekans ve yüzde, öğretmen motivasyon ölçeği ortalamalarının cinsiyet, okul türü, lisansüstü eğitim yapma durumu, hizmet içi kursa katılma sayısı ve özel ders verme durumu değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediğini sınamak üzere bağımsız “t” testi, yaş ve kıdem değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediğini sınamak üzere ise tek yönlü varyans analizi ( Anova ) kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, ortaöğretim fizik öğretmenlerinin öğrencilerini motive etme derecelerinin, görev yapmakta oldukları kurum, yaş değişkeni, kıdem değişkeni, cinsiyet faktörü, lisansüstü eğitim yapıp yapmamaları, hizmet içi eğitim alma sayıları ve özel ders verip vermemelerine göre anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir.Öğe Sıvı gıdalarda ultrasonik hız ölçümler(1998) Güzel, Hatice; Merdan, MustafaBu çalışmada 4 MHz'lik transduserle 20C ve 60C'de ultrasonik hız, sütlerde, meyve sularında Darbe-Yankı metodu ile ölçüldü. Hızları ile sıcaklıkları arasındaki bağıntı araştırıldı. Sütlerde ve meyve sularında sıcaklık arttıkça ultrasonik hızın düştüğü, suda ise sıcaklık arttıkça yükseldiği gözlendi. Ayrıca aynı deney düzeneği ve aynı transduser kullanılarak saf su ve tuzlu suda her 5 C sıcaklık artışına karşılık gelen ultrasonik hızlar ölçüldü (15-60 C, 4 MHz). Sıcaklık arttığında ultrasonik hızın da arttığı gözlendi.Öğe Ultrasonic Properties of Polystyrene-Based Composites(WILEY, 2012) Oral, İmran; Güzel, Hatice; Ahmetli, GülnareIn this study, first the pure polystyrenes (PS) with different molecular weights (350 x 103 and 500 x 103) have been modified by the chemical modification with succinic anhydride (SA), maleic anhydride (MA), and phthalic anhydride (PhA) and then the polystyrene based composites (CPS) prepared by addition of modified polystyrenes (MPS) into pure PS (with the molecular weight of 230 x 103) in weight % ratios of 90 : 10, 80 : 20, and 70 : 30. Ultrasonic measurements were performed on PS/MPS blends of different weight percent of MPSs by use of pulse echo method with 5-MHz frequency at room temperature. Elastic properties namely; longitudinal modulus (L), Young's modulus (E), bulk modulus (K) and shear modulus (G), Poisson's ratio (mu), and acoustic impedance (Z) were calculated from the ultrasonic velocities values measured and densities values obtained experimentally. Atomic force microscopy (AFM) has been used for determining the microstructure of composites. The variations of these parameters with increasing MPSs weight percentage content in PS/MPS from 10 to 30 have been discussed.Öğe Ultrasonik yöntemle ve mekanik deneylerle belirlenen malzeme sabitlerinin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2022) Güzel, Hatice; Bozkurt, ErsinBu araştırma, E-cam/epoksi ve Karbon/epoksiden oluşan ortotropik kompozit malzemelerde ultrasonik yöntem ve çekme testi deneyi ile ölçülen Young modülleri ve Poisson oranlarının karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Ecam/epoksi ve Karbon/epoksi kompozit malzemelerin bilgileri bir firmaya verilmiş, kompozit malzemeler bu firmaya standartlara uygun olarak ürettirilmiştir. Ultrasonik hız ölçümleri için 5800PR ultrasonic pulse generatorreceiver device ve GW Instek GDS-2062 model 60 MHz dijital oscilloscope kullanılmıştır. Çekme testi deneyi için Instron 3520 cihazı kullanılmıştır. Ultrasonik yöntemle ve çekme testi deneyi ile elde edilen sonuçlara göre en yakın oran %92 ile Karbon/epoksi kompozit malzemenin E2 Young modülü değeri olmuştur. Yine bir diğer en yakın oran %88 ile E-cam/epoksi kompozitin E1 Young modülü değeri olmuştur. E-cam/epoksi kompozitin Poisson değeri ise %72 oranında benzer bulunmuştur. Çekme testi yöntemi tahribatlı bir yöntem, ultrasonik yöntem ise tahribatsız bir yöntemdir. Araştırmada bu iki yöntem ile elde edilen Young modülü ve Poisson oranı değerleri birbiriyle uyuşmaktadır. Çekme testi yöntemi ultrasonik yönteme göre daha zor ve titizlik gerektiren çalışmalar içermektedir. Çekme testi deneyi sonunda plakalar oldukça zarar görebilmektedir. Bu sonuçlar göz önüne alındığında ultrasonik yöntemin tahribatlı yöntem olan çekme testi deneyine göre daha avantajlı ve ucuz bir yöntem olduğu söylenebilir.Öğe Ultrasonik Yöntemle ve Mekanik Deneylerle Belirlenen Malzeme Sabitlerinin Karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2022) Güzel, Hatice; Bozkurt, ErsinBu araştırma, E-cam/epoksi ve Karbon/epoksiden oluşan ortotropik kompozit malzemelerde ultrasonik yöntem ve çekme testi deneyi ile ölçülen Young modülleri ve Poisson oranlarının karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Ecam/ epoksi ve Karbon/epoksi kompozit malzemelerin bilgileri bir firmaya verilmiş, kompozit malzemeler bu firmaya standartlara uygun olarak ürettirilmiştir. Ultrasonik hız ölçümleri için 5800PR ultrasonic pulse generatorreceiver device ve GW Instek GDS-2062 model 60 MHz dijital oscilloscope kullanılmıştır. Çekme testi deneyi için Instron 3520 cihazı kullanılmıştır. Ultrasonik yöntemle ve çekme testi deneyi ile elde edilen sonuçlara göre en yakın oran %92 ile Karbon/epoksi kompozit malzemenin E2 Young modülü değeri olmuştur. Yine bir diğer en yakın oran %88 ile E-cam/epoksi kompozitin E1 Young modülü değeri olmuştur. E-cam/epoksi kompozitin Poisson değeri ise %72 oranında benzer bulunmuştur. Çekme testi yöntemi tahribatlı bir yöntem, ultrasonik yöntem ise tahribatsız bir yöntemdir. Araştırmada bu iki yöntem ile elde edilen Young modülü ve Poisson oranı değerleri birbiriyle uyuşmaktadır. Çekme testi yöntemi ultrasonik yönteme göre daha zor ve titizlik gerektiren çalışmalar içermektedir. Çekme testi deneyi sonunda plakalar oldukça zarar görebilmektedir. Bu sonuçlar göz önüne alındığında ultrasonik yöntemin tahribatlı yöntem olan çekme testi deneyine göre daha avantajlı ve ucuz bir yöntem olduğu söylenebilir.