Yazar "Revan, Serkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 24
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 9-11 Yaş Grubu İlköğretim Öğrencilerinin Performansla İlgili Fiziksel Uygunluklarının Değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, 2008) Bağcı, Emra; Pekel, Hacı Ahmet; Karakuş, Seydi; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, SerkanAraştırmanın amacı, spor yapmayan erkek ve kız çocukların performansla ilişkili fiziksel uygunluk düzeylerinin yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre tespit edilmesi ve değerlendirilmesidir. Araştırmaya erkek-kız sıralamasıyla 9 yaşında 144-137 çocuk, 10 yaşında 149-145 çocuk, 11 yaşında 153-157 çocuk olmak üzere 446 erkek, 439 kız, toplam 885 ilköğretim öğrencisi çocuk katılmıştır. Deneklerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı ölçülerek VKİ hesaplandı. Performansla ilgili fiziksel uygunluğun tespitinde; otur-uzan, 1 dk mekik, 1 kg sağlık topu atışı, durarak uzun atlama, sağ ve sol el kavrama kuvveti, 30 m hız koşusu ve 1 mil koş-yürü testleri uygulandı. Yaş ve cinsiyet grupları arasındaki farklılıkların tespitinde One-Way ANOVA/Tukey analizleri kullanıldı. Araştırmada, her iki cinsiyette de yaş grupları arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ortalamalarında anlamlı farklılıklar tespit edilirken (p<0,01), bütün yaş gruplarında cinsiyetler arasında anlamlı farklılık tespit edilmemiştir (p>0,05). Performansla ilgili fiziksel uygunluk değişkenlerinden özellikle 1kg sağlık topu atma, durarak uzun atlama, 1 dk mekik, 30 m hız koşu, 1 mil koş-yürü test sonuçlarına göre bütün yaşlarda cinsiyetler arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0,01). Araştırmada, erkek ve kız çocukların bütün yaş gruplarında fiziksel özellikleri birbirine benzer olmasına karşın esneklik performansı dışında genellikle kuvvet, patlayıcı kuvvet, kuvvette devamlılık, hız ve aerobik dayanıklılık test sonuçlarında erkek çocuklar, kız çocuklardan daha iyi dereceler elde etmişlerdir. Beklenenin aksine her iki cinsiyette de patlayıcı güç, kuvvette devamlılık ve aerobik dayanıklılık performanslarında yaş grupları arasında önemli farklılıklar tespit edilmemiştir. Spor yapmayan 9-11 yaş grubundaki kız ve erkek çocukların benzer fiziksel özelliklere sahip olmasına karşın performansla ilgili fiziksel uygunluk test sonuçlarında genellikle erkek çocukların daha iyi performans gösterdiği, araştırmada tespit edilen farklılıkların hem yaş hem de cinsiyet faktöründen kaynaklandığı düşünülmektedir.Öğe Analysis of Tennis Competitions on Different Court Surfaces(Selçuk Üniversitesi, 2021 Mayıs) Doğan, İhsan; Revan, Serkan; Arıkan, ŞükranBu çalışmanın amacı 2019 Grand Slam tenis turnuvalarında (Avustralya açık, Fransa açık, Wimbledon, Amerika açık) tekler kategorisinde oynayan erkek ve kadın tenisçilerin farklı kort zeminlerine göre maç istatistiklerinin analizini yapmaktır. Müsabakalar süresince sert zeminde oynanan (Amerika Açık ve Avustralya Açık) 250 tek erkekler, 252 tek kadınlar, toprak zeminde oynanan (Fransa Açık) 127 tek erkekler, 122 tek kadınlar ve çim zeminde oynanan (Wimbledon) 127 tek erkekler, 126 tek kadınlar olmak üzere toplam 1004 müsabaka analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında SPSS 22.0 istatistik paket program kullanılmıştır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden dolayı ikiden fazla küme karşılaştırmaları için Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. ANOVA sonucu anlamlı farklılıkların kaynağını belirlemek üzere Tukey HSD çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır. Araştırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Kadın sporcularda doğrudan puan kazandıran servis, 1. servisten kazanılan puan (%), basit hata ve en hızlı servis değişkenlerinin kort zeminlerine göre anlamlı ölçüde farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0,05). Erkek sporcularda ise doğrudan puan kazandıran servis, çift hata, 1. servisten kazanılan puan (%), servis kırma puanı, basit hata, en hızlı servis ve maç süresi değişkenlerinin kort zeminlerine göre anlamlı ölçüde farklılaştığı belirlenmiştir (p<0,05). Sonuç olarak, bulgular maçın sonucunu etkileyen oyun unsurlarının kort yüzeyinden etkilendiğini ve oyuncuların oyun kalıplarını, diğer bir deyişle maçı kazandıracak önemli oyun unsurlarının taktik yapısını değiştirme eğiliminde olduklarını ve kendilerini kort yüzeyine göre adapte ettiklerini göstermiştir.Öğe Beyaz ve mavi yakalı çalışan grupların serbest zaman engelleri ve ilgilenimlerinin incelenmesi(Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Gülcemal, Mehmet Fatih; Revan, SerkanBu araştırma, beyaz ve mavi yakalı çalışan grupların serbest zaman engelleri ve ilgilenimlerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, çalışanların serbest zaman engelleri ve ilgilenimleri belirlenmiş; demografik değişkenlere göre serbest zaman engelleri ve ilgilenimlerinin farklılaşıp farklılaşmadığı çeşitli istatistiksel işlemler ile değerlendirilmiştir. Araştırmaya Konya ilinde faaliyet gösteren, hızlı tüketim ürünleri üreten ve pazarlayan firmalarda görev yapan toplam 999 çalışan [Beyaz Yakalı Çalışan(n=270), Mavi Yakalı Çalışan(n=729)] katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Boş Zaman Engelleri Ölçeği-18 (BZEÖ-18 Kısa Formu), Serbest Zaman İlgilenim Ölçeği (SZİÖ) ve araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin normallik sınaması, çarpıklık ve basıklık değerleri ile test edilmiş; test sonucunda veriler normal dağılım gösterdiğinden dolayı ikili karşılaştırmalar için bağımsız gruplar t Testi ve çoklu karşılaştırmalar için Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Tek yönlü varyans analizi sonucu ortaya çıkan grup farklılıklarının kaynağını belirlemek üzere, varyansların homojen olduğu durumlarda Tukey HSD ve LSD çoklu karşılaştırma testleri; varyansların homojen olmadığı durumlarda ise Tamhane's T2 çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır. Yapılan tüm istatistiksel hesaplamalarda temel anlamlılık düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiştir. Araştırma sonucunda, çalışanların serbest zaman etkinliklerine katılımlarını sınırlayan/engelleyen en önemli unsurun "zaman" boyutu olduğu; "ilgi eksikliği" boyutunun ise çalışanlarda diğer boyutlara (zaman, birey psikolojisi, bilgi eksikliği, tesis, arkadaş eksikliği) göre serbest zaman etkinliklerine katılımlarını sınırlayan hususlar arasındaki etkisinin önemsiz olduğu belirlenmiştir. Çalışanların Boş Zaman Engelleri Ölçeği-18 birey psikolojisi boyutunun çalışma pozisyonlarına (beyaz yakalı ve mavi yakalı) göre; birey psikolojisi, bilgi eksikliği ve zaman boyutlarının cinsiyet değişkenine göre; tesis, zaman ve ilgi eksikliği boyutlarının yaş değişkenine göre; birey psikolojisi ve zaman boyutlarının medeni durum değişkenine göre; ölçek geneli ve birey psikolojisi, bilgi eksikliği, arkadaş eksikliği, zaman, ilgi eksikliği boyutlarının eğitim durumu, aylık gelir durumu ve sahip olunan boş zaman süresinin yeterliliği değişkenlerine göre; ölçek geneli ve bilgi eksikliği, tesis, arkadaş eksikliği, zaman, ilgi eksikliği boyutlarının mevcut pozisyonlarındaki çalışma süresi ve sektördeki deneyim süresi değişkenlerine göre; ölçek geneli ve bilgi eksikliği, arkadaş eksikliği, ilgi eksikliği boyutlarının boş zamanlarını değerlendirmede yaşadıkları güçlük seviyesi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı tespit edilmiştir. Çalışanların serbest zaman etkinliklerine olan ilgilerinde en önemli unsurun "çekicilik" boyutu olduğu; "önem verme" boyutunun ise çalışanlarda diğer boyutlara (çekicilik, sosyal ilişki, özdeşleşme, kendini ifade etme) göre serbest zaman etkinliklerine olan ilgilerindeki etkisinin daha az düzeyde olduğu belirlenmiştir. Çalışanların Serbest Zaman İlgilenim Ölçeği tüm alt boyutlarına ve geneline ait puan ortalamalarının mevcut pozisyonlarındaki çalışma süresi, sektördeki deneyim süresi, aylık gelir durumu, sahip olunan boş zaman süresinin yeterliliği ve boş zamanlarını değerlendirmede yaşadıkları güçlük seviyesi değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı; çalışma pozisyonlarına (beyaz yakalı ve mavi yakalı) ve cinsiyet değişkenine göre ise anlamlı düzeyde farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yine çalışanların Serbest Zaman İlgilenim Ölçeği önem verme boyutunun yaş değişkenine göre; çekicilik ve önem verme boyutlarının medeni durum değişkenine göre; önem verme ve özdeşleşme boyutlarının ise eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, beyaz ve mavi yakalı çalışan grupların serbest zaman engelleri ve ilgilenimlerinin bazı demografik değişkenlerden etkilendiği söylenebilir.Öğe Changes in Lipid Peroxidation and Antioxidant Capacity During Walking and Running of the Same and Different Intensities(Lippincott Williams & Wilkins, 2010) Balcı, Şükrü Serdar; Okudan, Nilsel; Pepe, Hamdi; Gökbel, Hakkı; Revan, Serkan; Kurtoğlu, Firuze; Akkuş, HasanBalci, SS, Okudan, N, Pepe, H, Gokbel, H, Revan, S, Kurtoglu, F, and Akkusx, H. Changes in lipid peroxidation and antioxidant capacity during walking and running of the same and different intensities. J Strength Cond Res 24(9): 2545-2550, 2010-The aim was to investigate the changes in lipid peroxidation, antioxidant enzyme activities, and muscle damage in the same and different exercise intensities during walking and running. Fourteen healthy males participated in this study. The subjects' individual preferred walk-to-run transition speeds (WRTS) were determined. Each subject covered a 1.5-mile distance for 4 exercise tests; walking (WRTS-W) and running (WRTS-R) tests at WRTS, 2 km.h(-1) slower walking than WRTS (WRTS-2) and 2 km.h(-1) faster running than WRTS (WRTS+2). Blood samples were taken pre, immediately, and 30 minutes post each test. The changes in (MDA) and glutathione (GSH) levels and superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), and creatine kinase activities were measured. Oxygen uptake, carbon dioxide output, oxygen uptake per kilogram of body weight, and heart rate during exercises were significantly higher in both the WRTS-W and the WRTS+2 exercises compared with the WRTS-2 and WRTS-R. Oxygen consumption and energy expenditure were higher in walking than in the running exercise at the preferred WRTS and only WRTS-W exercise significantly increased MDA levels. Catalase activities were increased by WRTS-W, WRTS-R, and WRTS+2 exercises. Changes in SOD and CAT activities were not different between walking and running exercises at the preferred WRTS. Total plasma GSH increased in response to WRTS-W exercise, which could be associated with an increase in MDA. Also, total GSH levels 30 minutes postexercise were significantly lower than postexercise in WRTS-2, WRTS-W, and WRTS+2 exercises. Our results indicate that walking and running exercises at the preferred WRTS have different oxidative stress and antioxidant responses.Öğe Coenzyme Q10 supplementation and regular physical exercise affect the level of glutathione and superoxide dismutase in the brain(2013) Revan, Serkan; Okudan, Nilsel; Balcı, Şükrü Serdar; Belviranlı, Muaz; Pepe, Hamdi; Gökbel, HakkıObjective: The aim of the study was to evaluate the effects of coenzyme Q10 supplementation (CoQ10) and regular exercise on exhaustive-exercise induced oxidative stress and antioxidant response in rat brain. Materials and Methods: The experiments were carried out with young adult male Wistar rats. The rats were randomly assigned to one of the following eight groups: Untrained, trained, untrained exhausted, trained exhausted, untrained+CoQ10, trained+CoQ10, untrained exhausted+CoQ10 and trained exhausted+CoQ10. The rats in the trained groups swam for 60 min/day, five days per week for six weeks. The CoQ10 supplements were administered at a daily dose of 10 mg.kg-1 of body weight five days/week. Results: The levels of malondialdehyde and 8-hydroxydeoxyguanosine in the brain were not affected by exhaustive exercise, training and CoQ10 supplementation. The exhaustive exercise decreased GSH levels in the control group, while it increased in untrained and trained exhausted+CoQ10 groups. Swimming training increased SOD activity in the brain, but exhaustive exercise did not change its activity. CoQ10 supplementation increased SOD activity in control group, while it decreased in the trained group. Conclusion: The results suggested that exhaustive exercise does not cause lipid peroxidation and DNA damage in the brain. It can be said that regular exercise alone may be adequate for the positive effects on antioxidant enzymes in brain. © 2013 by Erciyes University School of Medicine.Öğe Comparison of Oxidative Stress and Antioxidant Capacity Before and After Running Exercises in Both Sexes(EXCERPTA MEDICA INC-ELSEVIER SCIENCE INC, 2009) Pepe, Hamdi; Balcı, Şükrü Serdar; Revan, Serkan; Akalın, Pınar Peker; Kurtoğlu, FiruzeBackground: It has been difficult to determine, from the published literature, whether men or women have higher levels of exercise-induced oxidative stress. Objective: The aim of this study was to compare variations between the sexes in lipid hydroperoxide (LPO), superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), glutathione reductase (GR), and lactate dehydrogenase (LDH) after 3 different running exercises performed at the same speed. Methods: Eligible participants were healthy university students of both sexes. The participants performed running exercise tests at distances of 800, 1500, and 3000 In at a speed of 10 km/h. Blood samples were taken from the participants just before and immediately after the running activities to determine LPO, SOD, CAT, GR, and LDH, and these measures were compared both before and after exercise and between the sexes. Results: A total of 17 young and healthy, but not physically trained, students (n = 8 men; mean age, 22.00 years; n = 9 women; mean age, 21.78 years) participated in this study. Height, weight, and maximum oxygen consumption values were significantly higher in men than in women (P = 0.01). Significant gender effects were found in LPO levels at 3000 m (F = 5.51; P = 0.03) and in SOD activity at 800 m (F = 7.92; P = 0.01) and 3000 m (F = 6.05; P = 0.03). CAT activity also differed between the sexes at 800 m (F = 15.67; P = 0.01) and 1500 m (F = 6.55; P = 0.02). However, no significant gender-time interaction effect was observed for any measurement at the 800-, 1500-, and 3000-m distances. Conclusions: Changes in LPO, SOD, and CAT activities at different running distances were not different between men and women over time because of a nonsignificant gender-time interaction. With regard to changes in oxidative stress, men and women had similar responses to exercise at the same absolute workload, despite significant differences in physical characteristics. (Gend Med. 2009;6:587-595) (C) 2009 Excerpta Medica Inc.Öğe Determination of the Physical Activity Levels of Taekwondo Coaches(Selçuk Üniversitesi, 2019 Eylül) Arıkan, Şükran; Barsbuğa, Yusuf; Revan, SerkanThe aim of this study is to determine the physical activity levels of taekwondo trainers. The total of 544 (132 women, 412 men) coaches participated in the trainer development seminars organized by Turkey Taekwondo Federation participated as volunteers in this research. The physical activity levels of the participants were determined with the short form of the International Physical Activity Questionnaire (UFAA). SPSS 22.0 statistical package program was used to evaluate the data obtained within the scope of the research. The data were analyzed by Kolmogorov-Smirnov test for normality. The MannWhitney U test was used because the data were not distributed normally and the significance level was accepted as 0.05. According to the research findings, 3.2% of the trainers had low physical activity level, 61.4% had moderate and 35.5% had high physical activity level. There were statistically significant differences in mean age, height and body weight (p <0,05), no significant difference was found between male and female trainers in sitting, walking, moderate physical activity, high intensity physical activity and total physical activity scores (p> 0.05). It can be said that most of the taekwondo coaches have moderate physical activity levels.Öğe The Effect of Balance Exercises on Success Level of Air Pistol Shooters(Selçuk Üniversitesi, 2019 Ocak) Aydın, Ahmet Serhat; Revan, SerkanThe aim of this study is to research the effects of air pistol balance shootings on shooting success, which performed for 12 weeks with certain air pistol shooters.49 volunteer shooters has participated in the shootings, which composed of 25 women between 15-17 ages (n=13 experiment, n=12 control) and 24 men (n=12 experiment, n=12 control) from three shooting sports club in Ankara. While the experiment and control groups continued shooting trainings, experiment groups were practised balance exercises with bosu ball three times a week during 12 weeks following the shooting training. SPSS 23 package program was used in the analysis of the obtained data. In order to determine whether the data showed normal distribution, normality analysis was conducted and the distribution was found to be normal. The comparison of the control and experimental groups were analyzed by independent sample t test and the pre- and post-test comparisons were analyzed by paired sample t test. Pearson correlation analysis was used to determine the relationship between achievement score and static and dynamic balance. In the statistical analyzes used in the research, the significance level was accepted as 0.05 and 0.001. At the end of 12 weeks, on both women and men experiment and balance groups, significant differences were detected between dynamic balance pre-test and post-test results (p<0.05). As for the static balance results of both genders, only on the experiment groups considerable differences were found (p<0.001).As a result of the study it can be concluded that the balance exercises practiced for 12 weeks have affected the shooting performance positively by improving static and dynamic balance.Öğe The Effect of Bicycle Training Program on Aerobic and Anaerobic Performance(Selçuk Üniversitesi, 2020 Nisan) Arıkan, Şükran; Revan, SerkanThe aim of this study is to determine the effect of cycling exercise program applied to young adults for eight weeks on aerobic and anaerobic performance. Fourteen volunteer, non-smokers, moderately active men aged between 19-23 participated in the study. The aerobic performance of the participants before and after the training program was determined by 20-meter shuttle running test and their anaerobic performance was determined by Wingate anaerobic power test. The training program consisted of 40-60 minutes cycle ergometer exercise performed 3 times weekly for 8 weeks at a work load corresponding to 60- 80% of the maximal heart rate. The pre-post data were compared using the Wilcoxon paired signed ranks test. According to the findings of the study, there was no significant difference in body weight, body mass index, minimum strength and fatigue index values (p>0,05), while there was a significant difference in the maximum oxygen uptake (VO2 max), peak power and average power values in the pre-test and post-test scores (p<0,05). As a result, it can be said that regular cycling exercise program improves aerobic and anaerobic performance positively.Öğe Effects of acute high-intensity aerobic and anaerobic exercise on oxidative damage to lipids, proteins and DNA in untrained subjects(ACADEMIC JOURNALS, 2011) Revan, SerkanThe purpose of this investigation was to determine the effects of aerobic and anaerobic exercise on oxidative damage to lipids, proteins and DNA. Fourteen untrained men performed an incremental exercise test to exhaustion and Wingate anaerobic test on two different occasions. Blood samples taken prior to the exercise, immediately post-exercise and 30 min post-exercise were analyzed for plasma malondialdehyde (MDA), plasma protein carbonyls (PC) and plasma 8-hydroxy-2-deoxyguanosine (8-OHdG). There were significant main effects for time or exercise type for 8-OHdG levels. After anaerobic exercise, 8-OHdG levels of the 30 min post-exercise were lower than those of the pre-exercise. There was no significant interaction or main effects for plasma MDA and PC levels. These data indicated that acute high-intensity aerobic and anaerobic exercise did not result in either lipid or protein oxidation. However, DNA oxidation was affected by anaerobic exercise.Öğe The effects of aerobic exercise training on lipid profile in men with low levels of HDL-cholesterol(2011) Revan, Serkan; Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Kurtoğlu, Firuze; Akkuş, HasanObjective: The aim of this study was to evaluate the effect of aerobic running exercise on lipid profile and body composition in men with low high-density lipoprotein cholesterol (HDL-C). Material and Methods: A total of thirty-one voluntary young adult men (n= 13 control, n= 18 training) participated in this study as subjects. Subjects had not participated in any regular exercise programs, but all subjects were moderately active and non-smokers. Also, the dietary controls were not imposed for all subjects. Participants in the training group performed running exercise program 45-60 min/day, 3 days/week for 8 weeks at an intensity of 50-70% of target heart rate. Results: Body weight, total skinfold thickness and triglycerides (TG) levels significantly decreased, while maximum oxygen consumption (VO2max) and the plasma HDL-C levels increased significantly in training group (p< 0.05). Total cholesterol (TC) and low-density lipoprotein cholesterol (LDL-C) levels did not significantly change in the both groups. Conclusion: Results of the present study suggest that aerobic exercise is particularly helpful to improve the lipid profile, aerobic capacity and body composition in men. However, we found a statistically significant increased in aerobically trained in subjects without energy-restriction diet and with low initial HDL-C. Although the HDL-C levels were still under the normal range. Copyright © 2011 by Türkiye Klinikleri.Öğe Effects of Aerobic Training without an Energy-Restricted Diet on Body Composition in Young Men and Women(GALENOS YAYINCILIK, 2011) Balci, Sukru Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, Serkan; Arikan, SukranObjective: The objective of the study was to determine whether the effects of bicycle exercise program applied without energy-restricted diet on body composition and aerobic capacity show any difference in men and women. Materials and Methods: A total of 35 volunteers (10+9 men; 8+8 women, for the training and control groups, respectively) were enrolled in this study The subjects had not participated in any regular exercise programs within the previous year, but all of them were moderately active. Also, the dietary restrictions and/or controls were not recommended for all subjects during the study period. The individuals in the training group performed cycling exercise 60 min/day, 4 days/week for 8 weeks at an intensity of 50-70% of target heart rate. The subjects in the control group did not participate in any kind of regular or organized sport activity. Body composition parameters and maximum oxygen consumption (VO2max) were measured pre- and post-training. Results: The training program significantly increased VO2max values in both men (F=22.99) and women (F=37.93) (p<0.05). While the changes in body weight (F=22.84), body mass index (F=19.99), fat mass (F=5.57), and fat-free mass (F=11.78) showed significant differences between training and control male groups (p<0.05), those parameters were similar in women (p>0.05). The body fat mass increased in both training men and women, but this increase was statistically significant in men (p<0,05). Conclusion: Regular aerobic exercise without energy-restricted diet significantly increased VO2max values in both men and women. In spite of this increase, it can be said that training program alone may be inadequate for both genders to make positive changes in body composition. Turk J Phys Med Rehab 2011;57:150-5.Öğe Effects of endurance training on exhaustive exercise-induced oxidative stress markers(ACADEMIC JOURNALS, 2011) Revan, Serkan; Erol, Ali EmreThis study was aimed to investigate the effects of endurance training on lipid peroxidation and antioxidant enzyme levels in young adults. Twenty four male students participated in this study. Subjects were divided into two groups as training group (n=12) and control group (n=12). Subjects in the training groups performed running exercise 25 to 60 min/day, three days/week for eight weeks at an intensity of 50 to 70% of target heart rate. Blood samples collected at rest and after exhaustive exercise before and after 8 weeks, were analyzed for the determination of plasma lipid hydroperoxide (LOOH) level, and activities of glutathione peroxidase (GPx), catalase (CAT) and lactate dehydrogenase (LDH). LOOH level in the training group significantly decreased after the post-training period (p<0.05), but did not alter in the control group (p>0.05). LDH activities significantly increased both control and training groups after the exhaustive exercise (p<0.05). LDH activity was found significantly higher in control group than training group both at rest and after exhaustive exercise (p<0.05). GPx was not significantly altered by training and exhaustive exercise in both groups (p>0.05). In the training group, exhaustive exercise significantly increased CAT level after training period (p<0.05). Consequently, it can be said that endurance training is effective in prevention of lipid peroxidation caused by exhaustive exercise.Öğe Effects Of Exercise Training And Coenzyme Q10 On Acute Exercise-induced Oxidative Stress In Muscles(LIPPINCOTT WILLIAMS & WILKINS, 2013) Okudan, Nilsel; Balci, Serdar; Belviranli, Muaz; Revan, Serkan; Gokbel, Hakki; Pepe, Hamdi[Abstract not Available]Öğe Effects of Gender, Endurance Training and Acute Exhaustive Exercise on Oxidative Stress in the Heart and Skeletal Muscle of the Rat(CHINESE PHYSIOLOGICAL SOC, 2012) Balci, Sukru Serdar; Pepe, Hamdi; Guney, Sevin; Ozer, Cigdem; Revan, SerkanEffects of gender differences and endurance training on exhaustive exercise induced-oxidative stress have been a question that has not been clarified in the literature. The aim of this study was to determine the effects of sex, acute exhaustive exercise and chronic aerobic exercise training on oxidative stress in the heart and the skeletal muscle. The study was carried out with 12 week-old male (n = 24) and female (n = 24) young adult Wistar rats. They were randomly divided into four groups: untrained, trained, untrained exhausted and trained exhausted. The rats in the trained group swam for 60 min/day, five days per week for eight weeks. Thereafter, one-half of the trained and one-half of the untrained rats were randomly selected into the trained and untrained exhaustive exercise groups, respectively. They were killed immediately after one last exhaustive swimming exercise. In the heart, endurance training decreased malondialdehyde (MDA) levels in the female rats at rest, but did not change in the male rats in the heart; MDA levels were also increased in female rats at rest in the gastrocnemius tissues. In the trained female rats, exhaustive exercise decreased MDA levels in the heart and gastrocnemius tissues. The nitric oxide (NO) levels in the heart in the untrained female rats were higher than in the male rats after exhaustive exercise. Training decreased the NO levels in both sexes in the gastrocnemius tissue at rest. In the heart, the untrained female rats had higher total glutathione (GSH) levels than in the male rats at rest. Also, exhaustive exercise decreased the GSH levels in the trained female rats. In the gastrocnemius, untrained female rats showed higher GSH levels than in the male after exhaustive exercise. The superoxide dismutase activities in the gastrocnemius were similar between the female and male rats. The results suggested that gender was a major determinant of changes in MDA, NO and GSH levels in the heart and gastrocnemius tissues after the exhaustive exercise or endurance training. Also, the responses to oxidative stress induced by acute exercise or training in the heart and gastrocnemius muscle tissues are different.Öğe The Effects of Resistance Training Applied to Elite Field Hockey Players on Some Strength Parameters(Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Koca, Kazım; Revan, SerkanThis study is intended to investigate the effects of resistance training on the muscular strength and muscular endurance of elite female and male national team field hockey players. 30 female and 30 male national field hockey players aged between 17-28 participated in the study voluntarily. Before the training program of the participants, maximum muscular strength (bench press, leg extension, leg curl, push down) and muscular endurance (30 sec situp and 30 sec push-up test) were determined. The training program was applied to the players for 8 weeks, 3 days a week. SPSS 23.0 package program was used for statistical analysis. As a result of the analysis, it was seen that the distributions were normal, and therefore, t-test was used in dependent groups, which is one of the parametric tests, to compare the pre-test and post-test. The significance level was accepted as 0.05. After the 8-week training program, body weight, while body mass index and body fat percentage values decreased in both female and male field hockey players (p<0.05), 1RM values in bench press, leg extension, leg curl and push down applications and 30 sec sit-up and 30 sec push-up values increased significantly compared to the pre-training program (p<0.05). As a result, it can be said that regular resistance training has a positive effect on the body composition, muscular strength and muscular endurance of male and female elite field hockey players.Öğe Elit tekvandocuların sıkletlerine göre somatotiplerinin karşılaştırılması(2018) Revan, Serkan; Arıkan, Şükran; Balcı, Şükrü Serdar; Şahin, Metin; Canbaz, MuammerAmaç: Elit tekvandocuların sıkletlerine göre somatotiplerinin karşılaştırılmasıdır. Gereç veYöntemler: Araştırmaya yaş aralığı 17-27 yıl olan, kendi ülkelerinin ulusal takımlarında yer alan (62erkek, 31 kadın) toplam 93 Türk ve yabancı tekvandocu katılmıştır. Sporcular olimpik sıkletlerinegöre (erkek 58 kg sinek sıklet, 58-68 kg tüy sıklet, 68-80 kg orta sıklet, 80 kg ağır sıklet, kadın:49 kg sinek sıklet, 49-57 kg tüy sıklet, 57-67 kg orta sıklet, 67 kg ağır sıklet) gruplara ayrılmıştır.Tekvandocuların spor yaşları, boy uzunlukları, vücut ağırlıkları, beden kitle indeksleri, vücut yağyüzdeleri ve somatotip özellikleri tespit edilmiştir. Verilerin analizinde tek yönlü varyans analizikullanılmıştır. Bulgular: Erkek sporcularda endomorfi ve ektomorfi özelliklerinde sinek sıklet ileorta ve ağır sıkletler arasında önemli fark saptanmıştır. Ayrıca, endomorfi özelliğinde tüy ve ağır sıkletarasında önemli fark bulunmuştur. Mezomorfi özelliğinde ise erkeklerde sinek sıklet ile ağır sıkletarasında önemli fark saptanır iken, kadınlarda sıkletler arasında önemli fark gözlenmemiştir.Kadınların endomorfi özelliğinde sadece sinek sıklet ve ağır sıklet arasında fark belirlenmiştir. Ektomorfiözelliğinde ise sinek sıklet ile orta ve ağır sıklet, ayrıca tüy sıklet ve orta sıklet arasındaönemli fark bulunmuştur. Sonuç: Erkek sinek sıklet ve tüy sıkletlerin dengeli ektomorf, orta sıkletlerinmezomorfi-ektomorfi, ağır sıkletlerin ise ektomorfik-mezomorfi somatotip profiline, kadınsinek sıkletlerin dengeli ektomorf, tüy, orta ve ağır sıkletlerin ise santral somatotip profiline sahipolduğu saptanmıştır. Dolayısıyla erkek ve kadın tekvandocularda somatotip özelliklerin sıkletleregöre farklılaştığı söylenebilmektedir.Öğe Enerji kısıtlama diyeti yapılmaksızın uygulanan aerobik antrenman programının genç kadın ve erkeklerin vücut kompozisyonu üzerine etkileri(2011) Balcı, Şükrü Serdar; Pepe, Hamdi; Revan, Serkan; Arıkan, ŞükranAmaç: Enerji kısıtlama diyeti olmaksızın uygulanan bisiklet egzersiz prog ramının vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite üzerine etkilerinin kadın ve erkeklerde değişim gösterip göstermediğini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, düzenli olarak egzersiz yapmayan, orta düzeyde aktif ve özel bir diyet programı uygulamayan 19 erkek (10 antrenman, 9 kontrol), 16 kadın (8 antrenman, 8 kontrol) olmak üzere toplam 35 gönüllü katılmıştır. Antrenman grupları hedef kalp atım sayıla rının %50-70 şiddetinde, günde 60 dk, haftada 4 gün olmak üzere 8 hafta süre ile bisiklet egzersiz programına katılmışlar, program öncesi ve sonra sı vücut kompozisyonu ve aerobik kapasite ölçümleri yapılmıştır. Bulgular: Antrenman maksimal oksijen tüketim (VO2maks) değerlerini hem erkeklerde (F22,99) hem de kadınlarda (F37,93) önemli düzeyde artır mıştır (p0,05). Antrenmanlar öncesi ve sonrası vücut ağırlığı (F22,84), vücut kütle indeksi (F19,99), vücut yağ miktarı (F5,57) ve yağsız vücut ağırlığı (F11,78) değerlerindeki değişimler erkeklerde antrenman ve kont rol gruplarında önemli farklılık gösterirken (p0,05), kadınlarda benzerdir (p0,05). Antrenman yapan gruplarda vücut yağ miktarı kadın ve erkekler de artarken, bu artış erkeklerde istatistiksel olarak önemliydi (p0,05). Sonuç: Enerji kısıtlama diyeti uygulamaksızın yapılan düzenli aerobik egzersizler erkek ve kadınlarda VO2maks değerlerini önemli düzeyde artır mıştır. Bu artışa rağmen tek başına egzersiz uygulamasının her iki cinsi yette de vücut kompozisyonunda olumlu değişimler sağlamak için yeter siz kalabileceği söylenebilir. Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2011;57:150-5.Öğe Evaluation on Karabük University Students' Physical Activity Levels(Selçuk Üniversitesi, 2021 Ağustos) Yüksel, Yılmaz; Aydoğmuş, Mert; Kayışoğlu, Numan Bahadır; Revan, SerkanHareketsiz yaşam tarzı günümüz toplumları için en önemli problemlerden biridir. Bireyin yaşamında erken dönemde kazandığı sağlıkla ilişkili davranışlar, bireyin erişkin yıllardaki yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu araştırma Karabük Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin fiziksel aktivite (FA) düzeylerini cinsiyet, öğrenim görülen program ve beden kütle indeksi (BKİ) değişkenlerine göre incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya farklı bölümlerde öğrenim gören 843 erkek, 874 kadın toplam 1717 öğrenci katılmıştır. Araştırmada veri toplama amacıyla Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA) kısa formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde, Mann Whitney U, Kruskal-Wallis ve ki kare testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin %27,8'inin fiziksel olarak aktif olmadığı, %38,2'sinin orta düzeyde fiziksel aktivite düzeyine sahip olduğu ve %34'ünün yeterli FA düzeyine sahip olduğu görülmüştür. Erkek öğrencilerin %45,9'u yeterli FA düzeyine sahipken, bu oran kız öğrenciler için %22,4'tür. Öğrencilerin FA puanlarında cinsiyete göre anlamlı farklılık bulunmuştur. Öğrencilerin BKİ'lerine göre şiddetli FA puanlarında anlamlı farklılık bulunmuştur. Sonuç olarak öğrencilerin fiziksel aktivite düzeylerinin düşük olduğu, fiziksel aktivite düzeyinin cinsiyete göre değiştiği, erkek öğrencilerin kadınlara göre daha aktif oldukları gözlenmiştir. VKİ’nin Şiddetli Fiziksel Aktivite düzeyi üzerinde etkili olduğu söylenebilir.Öğe Konya ili birinci amatör ligde mücadele eden futbolcuların oynadıkları mevkilerine göre bazı antropometrik ve fizyolojik parametrelerinin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2003) Revan, Serkan; Kaya, YalçınAraştırmanın amacı, Konya İli 1. Amatör Ligi' nde mücadele eden futbolcuların oynadıkları mevkilere göre bazı antropometrik ve fizyolojik özelliklerim karşılaştırmak ve değerlendirmektir. Araştırmaya, Selçuk Üniversitesi Spor Kulübü ve İnsaniye Gençlerbirîiğİ Spor Kulüpleri' nden toplam 43 futbolcu katılmıştır. Araştırmaya katılan 43 futbolcunun bazı fiziksel ve fizyolojik özellikleri ölçülmüş, futbolcular oynadıkları mevkilere göre kaleci (5), defans (13), orta saha (15) ve forvet (10) olmak üzere 4 gruba ayrılmıştır. Gruplar arasındaki farklılığın tespitinde One- Way Anova testi kullanılmış, çıkan sonuçlara göre hangi gruplar arasında farklılık olduğunu tespit etmek için Tukey testi uygulanmıştır. Futbolcularda ölçümü yapılan fiziksel ve fizyolojik parametrelerin ortalama değerleri: yaş 21,65±2,42 yıl, vücut ağırlığı 68,23±7,79 kg, boy 174,98±4,89 cm, vücut yağ yüzdesi 12,62±3,41, vücut kitle indeksi 22,26±2,2 kg/m2, sağ pençe kuvveti 42,27±5,42 kg, sol pençe kuvveti 40,08±5,78 kg, sırt kuvveti 93,69±18,72 kg, bacak kuvveşfi 117,34±23,68 kg, 50 m sürat koşusu 6,55±0,46 s, otur-eriş esneklik testi 37 31,09±5,88 cm, aerobik güç 51,81±5,35 ml.kg/dk, anaerobik güç 109,84±13,97 kg.m/sn olarak belirlenmiştir. Gruplar arasında yaş, boy, vücut kitle indeksi, büst uzunluğu, tüm bacak uzunluğu, bi-acromial mesafe, bi-iliaca mesafe, göğüs çevresi, karın çevresi, kalça çevresi, uyluk çevresi, sağ ve sol pençe kuvveti, sırt ve bacak kuvveti ve relatif sağ, sol, sırt, bacak kuvvetleri, 50 m sürat koşusu, esneklik ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmazken (P>0,05), kilo, deri kıvamlarından; biceps, triceps, scapula, subrailiaca, vücut yağ yüzdesi, femur bi-epicondylus mesafe, omuz çevresi, calf çevresi, aerobik güç ve anaerobik güç ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (P<0,05). Her spor branşı için yetenek ve becerinin yanında, fizyolojik ve fiziksel uygunluğun önemi de büyüktür. Bu çalışmada, gruplar arasında oluşan istatistiksel faklılığm bir çoğunun orta saha oyuncuları ile kaleciler arasında olduğu görülmüştür.
