Dergi Yayın Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 82
  • Öğe
    Tekinsiz Vadi Teorisi Bağlamında Yapay Zeka Etkileyicileri
    (Selçuk Üniversitesi, 2024 Nisan) Doğan Erdinç, Ece; Uzunçarşılı Soydaş, Ayda
    Pazarlama amaçlarını gerçekleştirmek isteyen markaların, günümüzde yapay zeka ve bilgisayar destekli görüntü oluşturma (Computer Generated Imagery – CGI) teknolojileri aracılığıyla tasarlanan yapay zeka etkileyicileri (YPE) ile iş birliği içerisine girdikleri görülmektedir. Farklı alanlarda hizmet veren, insana benzerlikleri yüksek olan diğer robotlar gibi sosyal medya platformlarında gerçek bir insanmış gibi davranan YPE’ler de kullanıcılar tarafından itici, korkunç veya tehlikeli olarak algılanabilmektedir. Bu doğrultuda çalışma kapsamında; kendisini Türkiye’nin ilk dijital insanı olarak tanımlayan Alara X kullanıcı isimli YPE’nin, Instagram profilindeki gönderileri ve takipçilerinin gönderilerine yaptıkları yorumlar Mori (1970) tarafından geliştirilen Tekinsiz Vadi teorisi kapsamında içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda Alara X’in takipçileri tarafından sevilen, arkadaşlık kurulmak istenen dijital bir karakter olarak görüldüğü sonucuna ulaşılmasının yanı sıra çeşitli markalar ile iş birlikleri yapan bir sosyal aktör olduğu saptanmıştır. Bu doğrultuda çalışmada antropomorfizm seviyeleri yüksek olan cansız nesnelerden biri olarak Alara X’in Tekinsiz Vadi teorisinin sınırlarını aşarak bireyler tarafından kabul gördüğü sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Sosyal Medyadaki Haberlerin Başlıklarındaki Duygusal Kelimelerin Haber Tüketimine Etkileri
    (Selçuk Üniversitesi, 2024 Nisan) Özsalih, Aygün
    Medya kuruluşları, dijital medyada çeşitli yaklaşımlar kullanarak insanları etkilemeye ve haberlerinin okunmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu yaklaşımlardan birisi tık odaklı haberciliktir. Tık odaklı habercilikte temel amaç, haberin başlık ve görsellerini tıklanabilir hale getirerek daha fazla okuyucuyu çekmektir. Bu çalışmanın amacı, haber başlıklarında yer alan ve okuyucuyu çekmek amacıyla düzenlenmiş duygusal kelimelerin haber tüketimi üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaçla çalışmada NTV haber kanalının resmi Twitter hesabı amaçlı örneklem yoluyla seçilmiş ve 1 ay boyunca paylaştığı haberler toplanmıştır. Toplamda 1336 haberin toplandığı çalışmada, NTV haber kanalının Twitter hesabındaki haber başlıkları metin madenciliği yöntemlerinden biri olan web madenciliği yoluyla işlenmiş ve yapılandırılmıştır. Daha sonra Regresyon Analizi yapılarak kelimelerin haber görüntüleme sayısı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmada haber başlıklarındaki negatif, pozitif ve nötr kelimelerin haber tüketimini etkilediği ortaya çıkmıştır. Daha spesifik olarak, çalışmada pozitif ve negatif kelimelerin haber tüketimini azalttığı, nötr kelimelerin ise haber tüketimini artırdığı bulgusuna ulaşılmıştır. Haber başlığındaki pozitif ve negatif kelimelerin haber görüntülemesini azaltması tık odaklı haberciliğin desteklenmediği, buna karşın haber başlıklarındaki nötr kelimelerin görüntülemeyi artırması ise tarafsız haberciliğin desteklendiğine kanıt olarak gösterilebilir. Bu çalışma tarafsız haberciliğin okuyucular tarafından ödüllendirildiği yönünde deliller ortaya koymuştur.
  • Öğe
    Norman Rockwell’in ‘Rosie the Riveter’ İsimli Propaganda Afişinin Göstergebilimsel AnaliziNorman Rockwell’in ‘Rosie the Riveter’ İsimli Propaganda Afişinin Göstergebilimsel Analizi
    (Selçuk Üniversitesi, 2024 Nisan) Şirin, Bahar
    Bir düşünce veya eylemi belli amaçlar çerçevesinde yaymayı ifade eden propaganda, tarihte pek çok kez siyaset ve politikanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiştir. Sanatın ve görsel iletişim araçlarının propaganda üretiminde ana kaynaklar olduğu bu süreçte üretilen afişler, özellikle savaş dönemlerinde ülkelerin izlediği politikaların anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Propagandalar, ülkelerin kendi siyaset ve politikaları doğrultusunda yerel halkın ve düşman tarafın yönlendirilmesine olanak tanıdığı için özellikle Amerika, Almanya ve İngiltere gibi ülkeler tarafından sıklıkla başvurulan algı metotları olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika'da azalan erkek nüfusunun ekonomide yarattığı iş gücü açığını kapatmak amacıyla başlatılan Perçinci Rosie kampanyasının ürünü olan afişler de kitleleri yönlendirme ve yönetme gücüne sahip oldukları için propaganda örnekleri arasında sayılabilir. Bu çalışmada, Norman Rockwell tarafından üretilen Rosie the Riveter afişi, düz ve yan anlam katmanlarıyla incelenerek örtük anlamları ortaya çıkarılmış, Amerika'nın savaş sırasında kadınlara ve savaşın taraflarına yönelik politikaları tartışılmış ve afişin hangi propaganda türü altında yer aldığı ve hangi tekniklerin kullanıldığı belirlenmeye çalışılmıştır. Roland Barthes'ın göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak yapılan çalışmanın ilk kısmında, propagandanın kavramsal olarak gelişimi ve propaganda teknikleri ele alınmış; çalışmanın devamında ise Norman Rockwell'in sanatsal yaklaşımı çerçevesinde Rosie the Riveter afişi göstergebilimsel olarak analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, Rosie the Riveter afişinin Amerika'nın kadın nüfusunu iş gücüne dahil etme amacının yanı sıra, başta Almanya olmak üzere savaşın tarafları üzerinde üstünlük algısı yaratmak amacıyla kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Afişin "siyasal" ya da "beyaz propaganda" olarak tanımlanabileceği ve afişin üretiminde "transfer", "halktan biri" ve "herkes yapıyor" propaganda tekniklerinin kullanıldığı anlaşılmıştır.
  • Öğe
    Kurumsal İtibar, Marka Güveni ve Marka Sadakati Kavramlarına Yönelik Bir Araştırma
    (Selçuk Üniversitesi, 2024 Nisan) Karayel Bilbil, Emel; Orha Hazar, Sevda
    Kurumsal itibar, kurumun hedef kitlesinin kurum hakkındaki değerlendirmeleri konusunda bilgi kaynağıdır. Diğer taraftan marka güveni ve sadakat, kurumun pazar payını arttırırken, pazarda güçlü konumda olmasını sağlamaktadır. Araştırmada; kurumsal itibar, marka güveni ve marka sadakati kavramları arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bankacılık sektörü için kurumsal itibar, marka güveni ve sadakat kavramları, söz konusu sektörün sürdürülebilirliği için kritik bir öneme sahiptir. Bu noktadan hareket eden çalışmada, bankacılık sektörü üzerine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma evrenini Capital dergisi tarafından 22 yıldır yapılan “En Beğenilen Şirketler” araştırmasında, 2022 yılının bankacılık sektörünün en beğenilen bankalarının müşterileri oluşturmuştur. Nicel araştırma yönteminin ilişkisel tarama modelini kullanan bu çalışmada, kolayda örneklem tekniği aracılığıyla çevrimiçi anket kullanılarak 577 katılımcıya ulaşılmıştır. Yapısal eşitlik modeli testiyle kurumsal itibar, marka güveni ve sadakati arasındaki ilişki tespit edilmeye çalışılmıştır. Kurumsal itibarın alt faktörlerinden; çalışma ortamı, duygusal çekicilik, finansal performans ve sosyal sorumluluğun, marka güveninde pozitif etkisi olduğu görülmüştür. Marka sadakatinde; duygusal çekicilik, finansal performans ve marka güveninin pozitif bir etkisi olduğu dikkat çekmektedir. Marka güveninin aracı rolüne ilişkin sonuçlara bakıldığında; çalışma ortamının, duygusal çekiciliğin ve sosyal sorumluluğun marka sadakati üzerindeki etkisinde marka güveninin aracı rolü olduğu tespit edilmiştir. Son olarak araştırmaya ilişkin bulgular tartışılarak, gelecek araştırmalara yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Psikolojik Sermayenin Kurumsal İtibar Algısına Etkisinde Presenteeismin Aracı Rolü
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Geçikli, Fatma; İlhan, Gökhan
    Bu çalışmanın amacı, psikolojik sermaye ile kurumsal itibar algısı arasındaki ilişki ve bu ilişkide presenteeismin aracı rolünü araştırmaktır. Çalışmanın yöntemini iki yada daha fazla değişkenin betimlendiği ve derinlemesine analiz edildiği ilişkisel tarama yöntemi oluşturmaktadır. Bu amaçla, psikolojik sermaye, kurumsal itibar ve presenteeism arasındaki ilişkiler Yapısal Eşitlik aracılığı ile oluşturulan model çerçevesinde test edilmiştir. Çalışmanın evreni, Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren işletmelerde çalışanlardan oluşmaktadır. Literatürde bu üç değişkenin bir arada incelendiği bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırma sonuçları; psikolojik sermayenin kurumsal itibar üzerinde pozitif ve presenteeism üzerinde negatif yönde bir etkiye sahip olduğunu; presenteeismin kurumsal itibar üzerinde negatif yönde etkiye sahip olduğunu ve yapısal eşitlik analizi sonrasında presenteeismin psikolojik sermaye ile kurumsal itibar arasında kısmi aracılık rolü üstlendiğini göstermiştir. Bu sonuçlar, hipotezlerin desteklendiğini göstermektedir. Bu çalışma, literatüre yeni bir perspektif kazandırması açısından önem taşımakta olup bir özgünlük sunmaktadır.
  • Öğe
    Tarım İletişiminde Uluslararası Birlik Olarak Agricities ve Sosyal Medya Kullanımı
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Küçüktığlı, Mücahit Sami
    Bu çalışmada tarım iletişimi kavramı, önemi, tarım iletişimi çalışmaları tanımlanmıştır. Global ölçekte ve bölgemizde yaşanan salgın hastalık, kuraklık ve savaşlar insanların açlıkla mücadele etmek için tarımı yeniden gündeme taşımıştır. Tarım son yılların en önemli konu başlığı olmuştur. Bu çalışmanın amacı; tarım iletişimini sağlamaya dönük faaliyetler yürüten Agricities’i ele almaktır. Agricities, merkezi Konya’da olan Dünya çapında uluslararası bir birlik olup Türkiye’nin bu alanda ilk ve tek kuruluşu olarak dikkatleri çekmektedir. Bu araştırma, tarım iletişimi, önemi ve çerçevesi konuları bağlamında hazırlanmış bir makale olup araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda Agricities’in tarım iletişiminin merkezinde yer alan yeni kurulmuş bir kurum olması dolayısıyla sosyal medya kanallarında aktif olduğu görülmüştür. Agricities’e üye olan belediyeler arasında 11 yurt dışı 11 de yurt içinden belediyenin örnekleminde yapılan araştırma ile Türkiye belediyelerinin Instagram, Twitter ve Facebook sosyal medya organlarını yurt dışında üye belediyelerine nazaran daha aktif kullandıkları; Afrika belediyelerinin ise ekonomik sebeplere bağlı olarak dijital altyapının yetersiz olması ile ilişkili olarak sosyal medyayı aktif kullanmadıkları ortaya çıkmıştır. En çok kullanılan uygulamanın video ve fotoğraf paylaşımına imkân sağlayan ilk sosyal medya kanalı olması dolayısıyla Facebook olduğu ortaya çıkmış olup burada tarım iletişimi başlığı altında yapılan paylaşımların toplam paylaşımların yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturduğu gözlenmiştir. Sosyal medyada tarım iletişimi paylaşımlarının yurt dışı belediyelerinde daha yoğun olduğu ortaya çıkmıştır. Birliğe üye belediyelerin paylaşımlarında Agricities vurgusu yapmadıkları görülmüştür.
  • Öğe
    Kibar Feyzo ve Organize İşler Filmlerinde Merkezi İktidar ile Çevrenin Toplumsal Analizi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Çankaya, Koray
    Modern dönemde iktidar pratikleri paternalist bir bakış açısıyla merkez-çevre ilişkisi içerisinde kendisini yapılandırmıştır. Bu iktidar pratiği kapatma ve dışlama rejimleri üzerinden işlerlik kazanmaktadır. Postmodern dönemle birlikte ise iktidarın toplumsal alandaki parçalanmasının bir sonucu olarak sosyo-kültürel alanın dokusuna nüfuz etmiş mikro iktidar pratiklerinden bahsetmek mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda Türk sinemasında Kibar Feyzo ve Organize İşler filmleri ele alındığında iktidarın iki ayrı örgütlenme şekli bu filmlerde somutlaşmaktadır. İlkinde merkezi iktidar pratiklerinin ve egemen diskurun söylemsel pratikleri öne çıkarken ikinci filmde ise mikro düzeyde parçalı bir iktidar pratiği göze çarpmaktadır. Toplumsal dönüşüm sürecinde iki filme bakıldığında geleneksel toplumsal ilişkilerden ve iktidar pratiklerinden modern döneme geçişi niteleyen Kibar Feyzo filmi feodal üretim ilişkileri içerisinde özgürleşmenin ve var olan disiplin sisteminin kırılması yönünde mesajları izleyicilere taşımaktadır. Oysa Organize İşler filmi merkezi iktidarı niteleyen ulus devlet mekanizması ve neoliberal dönemde denetim sistemlerinin aşındığı kentsel yaşam formlarındaki kaotik varoluş mücadelesi içerisindeki akışkan iktidar pratiklerini içermektedir. Bu çalışmada modern dönemden postmodern döneme Türk filmlerinde toplumsal yapının politik örgütlenmesi üzerinden kültürel dönüşümü incelenmektedir. Çalışmanın amacı Türk toplumunun kolektif modern pratikler ve kültür yapısının postmodern bireyci yapıya dönüşümünü, postmodern kuramsal perspektiften analiz etmektir. Bu bağlamda 1978 ve 2005 yılı kapsamında amaçlı örneklem tekniği ile seçilen Kibar Feyzo ve Organize İşler filmleri niteliksel içerik analizi tekniğiyle alana ilişkin kuramsal perspektif temelinde oluşturulan kategoriler üzerinden çözümlenmiştir.
  • Öğe
    Twitter’da Korku Söylemi Kullanımı: Siyasi Liderlere Dair Karşılaştırmalı Bir Analiz
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Kahraman, İbrahim
    İnsanları “ben” olmaktan çıkararak “biz” olmaya iten korku, toplumsal yapının oluşmasında ve bu yapıdaki yönetenyönetilen ilişkilerinde rol oynayan temel ve belki de en güçlü duygudur. Bu duygu yönetenler ve yönetmek isteyenler tarafından halkın desteğini ve rızasını alarak iktidar alanlarını kazanmak, bu alanları korumak ve genişletmek amacıyla kullanılmaktadır. Sağlık, ekonomi, terörizm, savaş, demokrasi ve benzeri konulardaki korku kaynakları özellikle seçim dönemlerinde insanların sevk ve idarelerini sağlamak amacıyla daha yoğun şekilde kullanılmaktadır. Çok kısa sürede geniş kitlelere erişilebilmesini sağlayan sosyal medya platformları ise belirli amaçlar doğrultusunda oluşturulan bu korkuların yayılımına hizmet etmektedir. Özellikle toplumsal hareketlerin ve siyasi konuların mecrası haline gelen Twitter, aynı zamanda söz konusu korkuların üretildiği, dağıtıldığı ve tüketildiği bir mecradır. Bu bağlamda çalışmada, korkunun siyasi çıkarlar doğrultusunda kullanılmasına açıklık getirmek amacıyla Cumhur ve Millet İttifakı’nda yer alan siyasi parti liderlerinin 2023 Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçimine hazırlık döneminde paylaştıkları tweetler içerik analizi tekniği ile incelenmiştir. İki haftalık zaman diliminde paylaşılan tweetlerle sınırlı olan bu çalışma, korkunun Twitter ve siyasetle bağdaştırılarak incelendiği nadir çalışmalardan bir tanesi olması nedeniyle önem taşımaktadır. Analizler sonucunda, makul oranda kullanılması halinde korkunun daha geniş kitlelere erişebilmeyi sağladığı, ancak korku kültürünün siyasi başarıda tek başına belirleyici bir role sahip olmadığı görülmüştür.
  • Öğe
    İletişim, İdeoloji ve Oyun Teorisi İlişkisi: Evrimsel Oyunlar, Ciddi Oyunlar ve Strateji Oyunları
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Oçak, Zeliha
    Oyunlar ve ideoloji başlangıçta birbirinden tamamen farklı şeyler gibi görünse de yapısal benzerlikleri nedeniyle aralarındaki ilişki toplumsal açıdan tartışmalı hale gelmektedir. Bu tartışma hem oyunların hem de ideolojilerin bilgi sistemleri olarak işlev görmesinden kaynaklanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, oyunlar, ideoloji ve iletişim sistemleri arasındaki ilişkiyi toplumsal açıdan tartışmaya açmak, iletişim eylemini taklit eden enformasyon teknolojilerinin ideolojik amacını oyun teorisi çerçevesinde incelemektir. Araştırmada oyun teorisinin gelişimi, sosyal bilimlerle etkileşimi, oyunlar ve iletişim sistemleri arasındaki ilişki tarihsel materyalizm yöntemiyle analiz edilmiştir. Elde edilen verilere göre, 1) iletişim sistemleri ve oyun teorisi arasındaki yakınsama, egemen ideolojinin amaçlarına hizmet etmek üzere bilinçli bir şekilde tasarlanmıştır. Amacı toplumsal endişe ve korkuları tek bir sistem üzerinden kontrol ederek yönetmektir. 2) Toplumların ihtiyaçlarının süreklilik içerisinde izlenmesine olanak sağlayan iletişim sistemleri evrim teorisi, özel görelilik teorisi ve iletişimsel eylem kuramının birleşimiyle oluşturulmuştur. 3) Bu yöndeşmenin oluşturduğu mekanizma disiplinlerarası yöndeşmenin, sayısallaştırılmış bilgi üreten enformasyon teknolojilerinin ve tüm bu süreçlerin kullanıcıya görünmezliğinin sürdürülebilirliğini üretmektedir. 4) Somut (iletişim sistemleri) ve soyut (insani iletişim eylemi) bilgi sistemlerinin oyun teorisiyle birleştirilmesi, yeni iletişim teknolojilerinin oluşumunu ve toplumsal yönetimin bilgisini sağlamıştır. 5) Sonuç olarak, bu iki birleşen sistem aracılığıyla, kullanıcıların bu teknolojilerin sunduğu eylemsel imkanların amaç ve hedeflerini görmelerini engellemektedir. Böylece, sistemin sürekli olarak yeniden üretilmesi bireylerin bilinçsizce çalışmalarını teşvik etmektedir.
  • Öğe
    Dijital Göçebeler Perspektifinden Türkiye İmaj Algısına Yönelik Nitel Bir Çalışma
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Taşdelen, Hacer
    Bu araştırmanın temel amacı, dijital göçebeler perspektifinden Türkiye imajını anlamaya çalışmaktır. Son yıllarda sayısı gittikçe artan dijital göçebeler, zamandan ve mekandan bağımsız şekilde çalışan, aynı zamanda seyahat eden yeni bir turist-işçi grubunu ifade etmektedir. Gittikleri ülkelere ekonomik katkı sağladıkları için çekici bir grup haline gelen dijital göçebeler, destinasyonları ziyaret etmeden önce kendi toplulukları ile yoğun iletişim halindedir. Gitmek istedikleri destinasyonlar hakkında tavsiyeler alan ya da tavsiyeler veren dijital göçebeler için ülkeler hakkında oluşturulan imajlar tercih edilebilirlik noktasında anlam taşımaktadır. Dijital göçebelerin aktif şekilde kullandığı Nomad List sitesi ve Reddit dijital göçebe topluluğu üzerinden verileri toplayan bu araştırma, nitel analiz stratejilerinden içerik çözümlemesini seçmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye, döviz üzerinden geliri olan kişiler açısından uygun yaşam maliyeti sunan, mutfak kültürü ve doğal güzellikler bakımından zengin ve sıcakkanlı insanlara sahip bir ülke olarak çekici bir imajla algılanmıştır. Ülkenin olumsuz imajında ise İngilizce konuşma oranının çok düşük olması, anti-demokratik yapı ve enflasyon kaynaklı fiyatların artış göstermesi gibi özellikler yer almıştır.
  • Öğe
    Avatar: Suyun Yolu Filminde Ekolojizm, Toplumsal İlişkiler ve Süreğen Mücadele
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Boz, Mikail
    Bu çalışmada James Cameron’un Avatar: Suyun Yolu (2022) filmi ekolojizm ideolojisinin temel kavramları ve unsurları açısından nitel betimsel içerik analiziyle, filmde yer bulan yeni tematik yönelimler ve motifler çerçevesinde incelenmiştir. Ekolojizm çok farklı ekollere bölünse de bu mikro ideolojiye yön veren çekirdek fikirleri ve anahtar kavramları ekoloji, bütüncülük, sürdürülebilirlik, çevre ahlakı, kendini gerçekleştirme, insan ve doğa arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlama ve tasarlama, doğanın ve yaşam biçimlerinin bütünlüğünün korunması, bütünlüğe dair çeşitlemelerin teşvik edilmesi ve kalitatif yaşam biçimlerinin somut ve derhâl uygulanması olarak tanımlanmaktadır. 2000 sonrası Amerikan bilimkurgu sinemasında çekilen gişe rekoru kıran filmlerde güçlü bir ekolojist vurguyla dikkat çeken Avatar serisinin ikinci filmi Avatar: Suyun Yolu filmi inceleme için amaçlı örneklem olarak seçilmiştir. Sonuç olarak, Suyun Yolu’nda ekolojizme yön veren fikirlerin işlendiği, “sığ ekolojizm” olarak ifade edilen ekolojist perspektifin daha güçlü bir şekilde yer bulduğu, doğa, insan ve türler arasındaki ilişkinin yeniden, görece insanın hiyerarşik yerini sorgulayan, dengeli bir perspektifle yorumlandığı görülmüştür. Topluluktan dışlanmışların durumu, kültürel aktarım sürecinde yeni ve eski nesil arasındaki karşıtlık, düşmanca saldırganlık ve anlatı yapısında süreğen mücadeleye karşı tavrın ne olacağı konusunda filmdeki tematik yoğunlaşma ve motif çeşitlemeleri, klasik Hollywood ve anaakım sinemanın sınırlarını ele alma konusunda tartışma sağlamaktadır.
  • Öğe
    Ziyaretçi Deneyimi ve Sanal Müzeler: Müzelerin Web Sitelerine Yönelik Bir Analiz
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Yeygel Çakır, Sinem; Aktuğlu, Işıl
    Kültürel mirasın aktarılmasında önemli rol oynayan müzeler, dijitalleşmeyle birlikte gerçek ortamın yanı sıra çevrimiçi ortamlarda da faaliyet göstermektedir. Özellikle deneyimsel pazarlama alanındaki çalışmalar dikkate alındığında çevrimiçi ortamda bulunan ve sanal müze olarak tanımlanan web sitelerinin, müze ziyaretçi deneyimi unsurlarına etki eden tasarım faktörleri bağlamında değerlendirilmesi bu çalışmanın ana temasını oluşturmaktadır. Tanımlayıcı (betimleyici) araştırma modeli ile gerçekleştirilen çalışmada, dijitalleşmenin etkisinde dönüşüm geçiren müzelerin web sitelerinde karşımıza çıkan sanal müze olgusu ve kullanıcı/ziyaretçi deneyimi kavramlarına yönelik literatür taraması aktarıldıktan sonra, deneyime yönelik boyutlar ve kullanıcı memnuniyeti yüksek internet sitesi tasarım unsurlarına yönelik boyutlar karşılaştırmalı bir içerik analizi ile incelenmiştir. Analize tabi tutulan sanal müzeler web sitesi analizinde deneyimli beş araştırmacı tarafından; etkileşimlilik, uyarlama/kişiselleştirme, sanal müze tasarım unsurları ve estetiği, güvenlik ve kişisel gizlilik ile bilgi, eğitim ve eğlence unsurlarının sunumu olmak üzere beş ana kategoride değerlendirilmiştir. Amaçlı örneklem yöntemi kullanılan araştırmada Türkiye’den ve dünyadan kamuya açık olarak faaliyet gösteren sanal müze web siteleri ele alınmıştır.
  • Öğe
    Sağlık Bilinci ve Bilgi İçeriğinin Sağlık Programlarına Yönelik Güvene Etkisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Ersin, Nimet
    Bu çalışmanın konusu sağlık bilinci ve bilgi içeriğinin televizyonda yayınlanan sağlık programlarına olan güvene etkisidir. Televizyon hala güvenilir bilgi kaynağı olmaya devam etmekte, televizyondaki sağlık programları ilgiyle izlenmektedir. Televizyonlarda, verdiği bilgi tartışmalı, sağlıklı yaşama katkısı olup olmadığı kuşkulu reklam amaçlı programlar da çoğalmaktadır. Bu çalışmada sağlık konusunda bilgi arayan izleyicinin güvenilir, doğru bilgiye ulaşmak istediği varsayımından yola çıkılmıştır. Bilgi içeriği eksik, reklam ve tanıtım amaçlı yayınlar izleyicide sağlık programlarına güveni etkilemektedir. Çalışmanın amacı, sağlık bilinci ve bilginin içeriğinin televizyonda yayınlanan sağlık programlarına güvene etkisini araştırmaktır. Çalışmada sağlık programlarında bilgi içeriği, sağlık bilinci, sağlık programlarına güven konusunda kavramsal çerçevenin ardından araştırma yöntemi ve bulgulara yer verilmiştir. Araştırmanın evreni sağlık programarı izleyicileridir. Araştırmanın amacına uygun hazırlanan anket formları çevrimi içi dağıtılmıştır. Çevrimiçi formda onayları alınan ve gönüllülük esasına dayalı olarak katılmış bireylerin doldurduğu 406 anket formu üzerinden veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonucuna göre program içeriğinin güven düzeyine pozitif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı etkide bulunduğu tespit edilmiş, sağlıkta bilinç düzeyinin güven düzeyine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Türkiye’de Çevreci STK’ların Kurumsal Kimlik ve İmaj Bileşenlerinin Analizi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Bilbil, Emel Karayel; Şen, Tuğçe
    Günümüzde iletişim teknolojilerinde hızlı bir değişim yaşanmaktadır. İletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte bireyler ve kurumlar sosyal medya araçlarını daha sık kullanmaya başlamıştır. Bu durum, varlığı bağışlara dayanan kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için de hem bireyleri bir araya getirebilme hem de etkileşimi artırması bakımından önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı; çevreci sivil toplum kuruluşlarının Instagram uygulamasında kurum kimliğinin hangi unsurlarını daha çok yansıttıklarını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda ülkemizde faaliyet gösteren ve ön planda olan 10 çevreci sivil toplum kuruluşunun Instagram hesabı, 30 Eylül – 30 Aralık 2021 tarihleri arasında üç aylık bir periyod içinde incelemeye alınmıştır. Veri elde edilebilen 7 çevreci sivil toplum kuruluşunun kimlik ve imaj bileşenlerine ait bilgiler içerik analizi yöntemiyle elde edilmiş ve betimleyici araştırma modeli kapsamında yorumlanmıştır. Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlara göre; kurum kimliği bileşenlerinin yansıtılması yönünden eksiklikler olduğu görülmüştür. Çevreci sivil toplum kuruluşlarının Instagram hesaplarında en az bilgi paylaşımında bulundukları unsurun, kurumsal felsefe bileşenlerine yönelik olduğu saptanmıştır. Kurumsal felsefe unsurundan sonra, kurumsal davranış bileşenleri de az yansıtılan unsurlardan biri olarak göze çarpmaktadır. Çevreci sivil toplum kuruluşlarının kurumsal iletişim ve tasarım bileşenlerine yönelik çoğu bilgiye ise hesaplarında yer verdikleri görülmüştür. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde, iletişim sürecinin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilmesi ve olumlu bir imaj yaratılabilmesi açısından, kurum kimliği unsurlarının tamamının dikkate alınarak geliştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Gazete Baskılarında Kullanılan Web Ofset Baskı Mürekkeplerinin Viskozite Değerlerinin Karşılaştırması
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Kısa, Mustafa
    Günümüzde ofset baskı makinelerinde baskı kalitesini olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerden sıkça rastlananlarının bir kısmından başlıklar halinde bahsedilmiştir. Çalışmada baskıyı etkileyen faktörler içinde bulunan fakat çoğu zaman göz ardı edilen mürekkep viskozitelerinin baskı sonucuna etkileri hususunda deneysel çalışmalar yapılmıştır. Deneysel çalışma için gazete baskılarında kullanılan web ofset baskı mürekkepleri incelenmiştir. Web ofset baskı tekniklerinde çeşitli marka ve yapılarda mürekkepler kullanılmaktadır. Mürekkepler baskısı yapılacak çalışmanın grafik tasarımdan baskı ortamına kadar tüm safhalarda işin sonucunu etkilemektedir. Grafik tasarımcı ya da baskı operatörü grafikten baskıya kadar tüm aşamaları eksiksiz yerine getirseler de mürekkebin yapısal özellikleri baskı operatörlerinin ve grafikerlerin kontrolü dışında, baskı sonucuna ve kalitesine doğrudan yansımaktadır. Çalışmada mürekkeplerin viskozite değerlerinin baskı sonucu ve kalitesine etkileri, test ortamında elde edilen değerler ve referans değer aralıkları dikkate alınarak karşılaştırılmaları yapılmıştır. Bu çalışmada, üç farklı markanın CMYK serisinden oluşan Cold-set türünde mürekkeplerinin akışkanlıklarının tespiti yapılarak viskozite değerlerinin +25°C derecedeki sonuçları incelenmiştir. Test sonucunda üç ayrı mürekkep markasının aynı renk serisi olmasına rağmen göz ardı edilemeyecek şekilde farklı viskozite değerleri aldıkları görülmüştür. Elde edilen değerlerin bir marka hariç istenilen ideal viskozite aralıklarının dışında olduğu görülmüştür. İdeal değerlerin dışında değerlere sahip marka mürekkeplerle yapılacak baskılarda; sonuç olarak kâğıt üzerinde yolmalar, tramlarda şişmeler, renk bozulmaları, keskinlik ve kontrastlık kayıpları yaşanacaktır. Çalışmada belli standartlara sahip olmayan mürekkeplerin, viskozite değerlerinin farklı değerlere sahip olduğu elde edilen viskozite değerlerinin baskı kalitesinde olumsuz yönde etkilerinin olacağı gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Sosyal Medyada Kadın: Suriye İç Savaşı ve Ukrayna-Rusya Savaşı Üzerinden Karşılaştırmalı Bir Analiz
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Akar, Fatma; Ekmekçi, Zeynep
    Sosyal medyanın hızı, ulaşılabilirliği ve etkileşime izin vermesi onu propaganda için bir fenomen haline getirmiştir. Günümüzde sosyal medya, kişilerarasında iletişimi ve etkileşimi sağlamanın yanı sıra savaşlarda taraflar için bir silah işlevi görmektedir. Savaşın tarafları işlerine yarayacak haberleri, fotoğrafları ve videoları sosyal medya hesaplarından paylaşarak kamuoyunu yönlendirmeye ve manipüle etmeye çalışmaktadırlar. Savaş sürecinde propaganda malzemesi olarak en fazla kadınlar ve çocuklar kullanılmaktadır. Taraflar onların mağduriyetleri üzerinden kendi haklılıklarını göstermeye çalışmaktadır. Bu çalışmada Suriye İç Savaşı ve Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaş sürecinde Suriyeli ve Ukraynalı kadınların, Twitter paylaşımlarında nasıl temsil edildiği/sunulduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Amaçlı örneklem yöntemi ile Suriyeli ve Ukraynalı kadınların yer aldığı toplam on iki Twitter paylaşımı incelenmiştir. Bu paylaşımlar hem yayınlanan fotoğraflar hem de tweetlerin içeriği bağlamında göstergebilim yöntemiyle çözümlenmiştir. Yaşanan savaşlarda Suriyeli ve Ukraynalı kadınların yaşadıkları sıkıntıların paylaşımlara yansıdığı görülmüştür. Çalışma sonucunda Ukraynalı kadınların, Suriyeli kadınlardan farklı olarak erkeklerle beraber ülkesi için savaşan birer kahraman gibi gösterildikleri buna karşın Suriyeli kadınların daha çok savaş mağduru ve muhtaç kişiler olarak sunuldukları bulgulanmıştır.
  • Öğe
    Siyasal İletişim ve Sosyal Medya Konularını İçeren Çalışmaların Bibliyometrik Analiz ile İncelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Saf, Hacı Hasan
    İletişim üzerine yapılan çalışmalarda siyasal iletişim araştırmaları önemli bir yer tutmaktadır. Niceliksel olarak artan bu çalışmalarda siyasal iletişim betimlenmiş, amaçları, yöntemleri, hedef kitleler üzerindeki etkisi gibi konular ele alınmıştır. Ele alınan bir diğer konu da siyasal iletişim ve medya arasındaki ilişkidir. Bu konu da sıklıkla işlenmiş, son yıllarda ise siyasal iletişim ve sosyal medya arasındaki ilişkiyi içeren çalışma sayısında artış olmuştur. Son yıllarda kullanıcı sayısı ve etkisi artan sosyal medya, siyasal iletişimde önemli bir unsur haline gelmiştir. Bu konuları içeren çalışmaların genel bir incelemesinin yapılması ise elzem olmuştur. Konuları içeren çalışmaların yıl, alan, ülke, üniversite, anahtar kelime, en çok atıf alan yazar ve en çok atıf alan çalışma bağlamında incelenmesi önemlidir. Bu da bibliyometrik analiz ile mümkündür. Bu çalışmada siyasal iletişim ve sosyal medyayla ilgili çalışmaların bibliyometrik profilinin oluşturulması amaçlanmıştır. Bibliyometrik analiz yönteminin kullanıldığı çalışmada Web of Science arama motoruna “political communication” ve “social media” konuları yazılmış ve tüm zamanlarda yazılan yazılar bu sitede taranan indekslerde aranmıştır. Siyasal iletişim ve sosyal medya ile ilgili ilk araştırmanın yapıldığı 2008 ile bu çalışmanın yapıldığı 2022 yılları arasında literatüre kazandırılan 1053 çalışma VOSviewer programı ile ele alınmıştır. Çalışmalar yıl, alan, ülke, üniversite, anahtar kelime, en çok atıf alan yazar ve en çok atıf alan çalışma perspektifinde analiz edilmiş ve çalışmalar arasındaki bağlantılar ortaya koyulmuştur.
  • Öğe
    Hatırlama ve Unutma Diyalektiği Bağlamında Ulak Filminin Değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Norşenli, Nur Efsan
    Sinema toplumların geçmişle ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir. Kolektif belleğe ait hatırlatılmak istenilen anılar için kullanılan araçlardan biri de sinemadır. Geçmişin, şimdinin ihtiyaçları doğrultusunda seçilen anlatısı, sinema ile bugünün izleyicine aktarılır. Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında belirli bir amaç doğrultusunda çerçevelenmiş devamlılık ilişkisi bugüne getirilen anılarla kurulur. Toplumlar, bu devamlılık ilişkisi üzerinden kimliklerini inşa ederler. Unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş olaylar ve öyküler sinemanın görselliğe dayalı, canlandırma teknikleri ile kolektif bir hatırlatmayı tesis eder. Bu bağlamda sinema görsel, işitsel imkânlarla hatırlamayı ve belleğin ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden kurulmasını sağlar. Sinema, geçmişin yeniden bir yorumu olarak unutmaya karşı mücadele aracı haline gelir. Bu kapsamda çalışmanın amacı; kitle iletişiminin en temel araçlarından sinemanın hatırlatıcı misyonunu açıklamaktır. Çalışmanın kapsamını Çağan Irmak’ın yönettiği ve 2008 yılında sinema izleyicisi ile buluşan Ulak filmi oluşturmaktadır. Film, kolektif hatırlama ve kolektif unutma kavramları kapsamında incelenecektir. Filmin temel anlatısının masal üzerine kurulması nedeniyle çalışma, sözlü ve yazılı kültürün hatırlama ve unutma özellikleri ile sınırlandırılmıştır. Çalışmada hatırlama ve unutma diyalektiği çerçevesinde; filmin mekânı, zamanı, karakterleri ve kolektif hatırlama unsurları betimsel analiz ile çözümlenip değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Dijital Oyun Reklamlarında Oyuncular Tarafından Üretilen Nefret Söylemleri
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Merdin, Mustafa
    Gündelik yaşamın her alanında karşılaştığımız ve toplumsal anlamda birlikteliği zedeleyen bir sorun olan nefret söylemi, sadece yüz yüze değil teknolojik gelişmeler ile birlikte tüm yeni medya araçlarında karşımıza çıkmaktadır. Çağımızın en çok kullanıcıya sahip eğlence alanlarından birisi olan dijital oyun sektöründe de bu söylemlerle sık sık karşılaşılmaktadır. Özellikle dijital oyun reklamlarının yayınlandığı video paylaşım platformlarında bu söylemlere sık sık rastlanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı reklamlar üzerinden bir çevrimiçi video paylaşım sitesi aracılığıyla tüketicilerin ürettikleri nefret söylemleri ve ne gibi söylemlerin ön plana çıktığını ortaya koymaktır. Çalışma nitel bir çalışma olup kullanıcıların reklamlara yaptıkları yorumları Teun A. Van Dijk’in eleştirel söylem analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Youtube video paylaşım platformu üzerinden en fazla görüntülenme, beğenmeme ve kötü yorum alan oyun reklamları araştırma evrenine dâhil edilmiştir. Bu reklamlar içerisinden en fazla olumsuz yorum ve beğenmeme sayısı alan 3 farklı türden ve platformdan oyun reklamı örneklem olarak seçilmiştir. Çalışmada MAXQDA programı kullanılarak Youtube üzerinden reklam yorumları ve beğenmeme sayısı çekilmiştir. Çevrimiçi video paylaşım sitelerinde nefret söyleminin çok yaygın bir şekilde kullanıldığı ve reklam aracılığıyla oyuna veya firmaya olan nefretin yansıtıldığı bulgusuna ulaşılmış ve bunun sonucunda kullanıcılar tarafından yapılan kötü yorumlar çerçevesinde, toplumun ve internet kullanıcılarının bilinçlendirilmesi ve bu çerçevede tüm internet kullanıcılarına yeni medya okuryazarlığı eğitiminin verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır
  • Öğe
    Türk Sineması’nda Engelli Kadın Temsilinin Sosyal Hizmet Bakış Açısıyla İncelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Nisan) Güloğlu, Fatma Kahraman; Karasu, Bircan
    Sinema filmlerindeki mesaj izleyicisi üzerindeki temsil gücünü aktive etmektedir. Bu gücün engelli kadınlarla ilgili toplumsal algıyı nasıl şekillendirdiğini anlayabilmek için sinema filmlerinin sosyal hizmet bakış açısıyla incelenmesi gereklidir. Engellilik ve toplumsal cinsiyet dezavantajlarına sahip olup kesişimsel ayrımcılığa uğrayan engelli kadınlar sinemada çoğunlukla negatif imajlar ile tasvir edilmektedir. Bu çalışmanın amacı Türk Sineması’nda yer alan engelli kadın karakterlerin sunumunu ahlaki, tıbbi, sosyal ve insan hakları engellilik modelleri çerçevesinde inceleyerek filmlerdeki imajlarını sosyal hizmet bakış açısı ile ortaya çıkarmaktır. Böylece sosyal hizmetin güçlendirici yaklaşımının sinema aracılığıyla engelli kadınları nasıl güçlendirilebileceğini tartışmaktır. Eleştirel söylem analizindeki Siegfried Jäger’in yaklaşımının yöntem olarak kullanıldığı araştırmada baş rolünde engelli kadın karakter sunumu olan 8 film analiz edilmiştir. Böylece hem söylemin yapısal analizine hem de dönemlere odaklanan bir analiz yapılmıştır. Filmlerin içerikleri sekiz tema öbeği altında toplanmıştır: Kurban edilme, kurbanlaştırma; cinsiyetsizleştirme veya kadın olduğunu vurgulama, erkeksilik, cinsel şiddet mağduru olma; muhtaç, çaresiz, savunmasız olma, desteğe ihtiyaç duyma; kısıtlama, aşırı koruyup kollanma; duyarsız kalma, dışlanma, aşağılama; saklı, sessiz, pasif; bağımlı olma; negatif imajlarla mücadele. Çalışmada Yeşilçam Sineması’nda tıbbi ve ahlaki model ağırlıklı bakış açısıyla engelli kadın temsilinin hasta, muhtaç, bağımlı ve cinsiyet rollerinden uzak tasvir edildiği tespit edilmiştir. 2000 Sonrası Türk Sineması’nda ise sosyal modelin hâkim olduğu, topluma adapte olmaya çalışan ancak iş, eğitim ve aile kurma noktasında toplumsal bariyerler ile karşılaşan bir temsil söz konusudur. İnsan hakları modeline ise çok az vurgu yapılmıştır.