Dergi Yayın Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 667
  • Öğe
    Beyazlatma Özellikli Bir Diş Macununun in Vitro Olarak Değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Kopuz, Dilan; Alkan, Elif; Tekçe, Neslihan; Hayran, Osman; Kütük, Zeynep Bilge; Yaşa, Bilal; Korkut, Bora; Tağtekin, Dilek; Yanıkoğlu, Funda
    Amaç: Beyazlatıcı içerikli deneysel diş macununun, minedeki renk değişimine ve yüzey pürüzlülüğüne olan etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada 30-adet sağlam, çürüksüz, boyutları birbirine yakın daimi dişler kullanıldı. Dişler rastgele olarak 6 deneysel gruba ayrıldı (n=5); Grup 1: Beyazlatıcı ajan içeren deneysel diş macunu (Zubio Test-1, Dar Kozmetik, İstanbul, Türkiye); Grup 2: Beyazlatıcı ajan içeren deneysel diş macunu (Zubio Test-2); Grup 3: Beyazlatıcı ajan içeren diş macunu (İpana 3D White Luxe, İpana P&G, ABD); Grup 4: Bitkisel içerikli bir diş macunu (Gumgumix, Beka ilaç, İstanbul, Türkiye); Grup 5: Kahvede bekletilen; Grup 6: Suda bekletilen. Tüm örneklerde 3 farklı zaman aralığında (T1-T2-T3) renk ve yüzey pürüzlülüğü ölçümleri yapıldı. T1: Tüm örnekler 24-saat kahvede bekletildikten ve renklenmeleri sağlandıktan sonra; T2: Her gün 15 dakika (3 kez-5’er dakika) kahvede bekleme ve 10 saniye (2 kez-10’ar saniye) fırçalama işlemi yaptıktan 7 gün sonra; T3: Her gün 15 dakika (3 kez-5’er dakika) kahvede bekleme ve 10 saniye (2 kez-10’ar saniye) fırçalama işlemi yaptıktan 14 gün sonrayı göstermektedir. Veriler Kruskal-Wallis ve Friedman istatistik testleri ile değerlendirildi (P=0.05). Bulgular: Tüm test gruplarında renk değişimi görüldü ancak test gruplarının aralarında farklılıklar oluşmadı (P>0.05). Grup 2, sayısal olarak olumlu yönde en büyük değişimi oluştururken, diğer gruplarla arasında istatistiksel bir farklılık ortaya çıkarmadı. Zubio Test-2 diş macununun beyazlatıcı etkisi İpana 3D White luxe ve Gumgumix diş macunları ile benzer bulundu. 14 günlük araştırmanın sonucunda Zubio Test-2, Test-1’e göre daha yüksek yüzey pürüzlülük değerleri sergiledi. Sonuç: Zubio Test-2’nin, kahvenin neden olacağı renklenmeye karşı geleneksel beyazlatıcı diş macununa benzer koruyucu etki göstererek, renklenmeyi önleyici yönde etkili olabileceği söylenebilir.
  • Öğe
    The Effect of Different Surface Treatments and Accelerated Artificial Aging on the Color Stability of Lithium Disilicate Materials
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Dağ, Onur Doğan; Alkan Demetoğlu, Göknil; Kurt, Ayşegül
    Background: The aim of this study is to investigate the clinical acceptability of the color change that may occur in time about full ceramic materials used for aesthetic restorations, which are bonded after different surface conditioning processes, by measuring with spectrophotometer. Methods: The lithium disilicate CAD material we used in our work was prepared with isomet in the form of 1-millimeter-thick specimens. Three random groups of 21 specimens were selected from the specimens. One of these groups was conditioned with phosphoric acid, which is recommended by the manufacturer. Er: YAG laser was applied to the second group. The third group was conditioned by Nd: YAG laser. Surface changes in the groups were evaluated by scanning electron microscope (SEM) and atomic force microscope (AFM). The specimens were bonded with the adhesive resin cement to the background material for color change measurement. The first color measurement of the bonded specimens was done by spectrophotometer. The specimens were aged at 10.000 cycles in the thermal cycle device. The second color measurement after aging was done with the same spectrophotometer. Results: After aging with thermal cycle, there was a clinically acceptable color change in all groups. The Nd: YAG laser group presented better color stability (p<0.05). The SEM and AFM images presented different surface morphology on laser groups. Conclusion: It has been determined that the color change in the lithium disilicate material bonded after different surface conditioning processes is clinically acceptable. The specimens conditioned with Nd: YAG have the best color stability.
  • Öğe
    Farklı Remineralize Edici Ajanlar Uygulanan Başlangıç Çürük Lezyonlarına Üniversal Bir Adezivin Farklı Tekniklerle Uygulanmasının Makaslama Bağlanma Dayanımına Etkisi: in Vitro Çalışma
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Kedici Alp, Cemile; Arslandaş Dinçtürk, Beyza
    Amaç: Bu çalışmanın amacı farklı ajanlarla remineralize edilmiş (Remin Pro veya MI Paste Plus) mine yüzeyine farklı uygulama teknikleriyle (total-etch, aktif self-etch, pasif self-etch) uygulanan All Bond Universal adeziv sisteminin makaslama bağlanma dayanımını ve FE-SEM ile yüzeyleri değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda kullanılan 96 sığır dişi rastgele 12 gruba (sağlam mine, demineralize mine, remineralize edilmiş mine) ayrıldı. Sağlam mine örneklerinin haricindeki gruplarda örnekler 37°C'de 96 saat boyunca demineralizasyon solüsyonunda bekletildi. Örneklerin bir kısmı remineralize edilmek (Remin Pro, MI Paste Plus) için kullanıldı. Mine örnekleri üzerine All Bond Universal total-etch, aktif self-etch, pasif self-etch teknikleriyle uygulandı ve rezin kompozit (Filtek Ultimate, 3M ESPE) ile restore edildi. Makaslama bağlanma dayanımı testi için üniversal bir test cihazı İnstron (Schimadzu IG-IS, Kyoto, Japonya) kullanıldı. Elde edilen verilerin normal dağılmasından dolayı gruplar arasındaki karşılaştırmalarda iki yönlü varyans analizi (Anova testi), post hoc analizlerde Tukey HSD test kullanıldı (p<0,05). Bulgular: Bağlanma dayanımı MI Paste Plus ve Remin Pro gruplarında demineralize mine gruplarına göre anlamlı derecede yüksek görüldü (p<0,05). MI Paste Plus ve Remin Pro kullanıldığında pasif self-etch grubunun bağlanma dayanımı, total-etch (p= 0,000) ve aktif self-etch (p=0,000) gruplarından anlamlı şekilde düşüktür (p<0,05). Total-etch ve aktif self-etch teknikleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı (p>0,05). Sonuç: Remineralize edilen mine yüzeylerine bağlanma başlangıç çürüğünü taklit eden demineralize yüzeye bağlanmaya kıyasla bağlanma dayanımını olumlu etkilemektedir.
  • Öğe
    Çocuklarda Flor Uygulamaları Hakkında Bilgi Veren İnternet Sitelerinin İçeriklerinin ve Güvenilirliklerinin Değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Aksoy, Merve; Bal, Cenkhan
    Amaç: Yürütülen çalışmanın amacı internet sitelerindeki flor konulu paylaşımların içerik analizini yapmak ve güvenilirliklerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Google Chrome tarayıcısına 2 anahtar kelime (flor vernik zararlı mı? /çocuklarda flor uygulamaları) girilmiş ve her iki terim için ilk 50 sitenin linki kaydedilmiştir. Türkçe bilgi içermeyen siteler, duplikasyon olanlar, yalnızca video kaydı veya linki olan siteler, soru-cevap forumları, bilimsel yayın ve ders notu linkleri, reklam ve pazarlama amaçlı siteler çalışma dışı bırakılmıştır ve kalan 73 site DISCERN güvenilirlik analizi ile içerik analizini içeren bir incelemeye tabi tutulmuştur. Elde edilen veriler SPSS 25 programı ile analiz edilmiş, p<0.05 istatistiksel anlamlılık değeri olarak kabul edilmiştir. Bulgular: İncelenen 73 sitenin %48’inin (n=35) Dental ve sağlık profesyonelleri tarafından oluşturulduğu görülmüştür. Bunu %37 (n=27) oranı ile medya kaynaklı siteler izlemektedir. Sitelerin %8.22’sinin (n=6) olumsuz görüş bildirdiği tespit edilmiştir. İncelenen tüm internet sitelerinin ortalama içerik ve güvenilirlik değerleri sırasıyla 5,26±2,37 ve 2,82±1,09 olarak belirlenmiştir. İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla beraber en yüksek içerik puanı (5,63±2.53) medya kaynaklı sitelerde, en yüksek güvenilirlik puanı ise kurum kaynaklı sitelerde tespit edilmiştir (3,43±1,51). Sonuç: Çalışmamızın bulgularına dayanarak, internette flor konusunda bilgi veren sitelerin içerik ve güvenilirliklerinin çeşitlilik göstermekle birlikte orta seviyede olduğunu söylemek mümkündür. Dental profesyonellerce oluşturulan sitelerin içerik ve güvenilirlik puanlarının medya ve kurumların gerisinde kalmış olması diş hekimlerinin bu konuda daha özenli içerikler oluşturma gerekliliğini doğurmaktadır.
  • Öğe
    The Bonding of Soft Lining Materials to the Denture Base: Meta-Analysis
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Tosun, Büşra; Yanıkoğlu, Nuran
    Background: One of the biggest disadvantages of soft lining materials is that they deform over time and cause ruptures and fractures in the bonding with the denture base. To overcome these problems, the factors that weaken the bonding should be determined and measures should be taken accordingly. The aim of this study is to elucidate the factors affecting the bonding of soft lining materials to the denture base, in terms of dental base and soft lining materials, surface treatments and retention agents. Methods: The keywords 'soft lining materials, dental base, bond strength' were written and searched using PubMed/Medline databases, and as a result, 54 research articles related to the current study were evaluated. Each article was classified in terms of the type of denture base and soft lining material, methods of surface treatment, retention agents, and bond strength. Results: While retention in saliva and water bathing decreased the shear bond strength compared to the group without any retention agent, the application of cleaning agents increased the shear bond strength. The tensile bond strength varied according to the surface treatments, and the laser application showed the highest tensile bond strength. In terms of peel strength, the heat-treated group and the laser with chemical treatment applied group showed lower bond strength than the mechanical treatment and soaked group. Conclusion: It was concluded that cleaning agents, laser application and mechanical treatments increased the tensile, shear and peel strength.
  • Öğe
    Evaluation of the Biocompatibility of Various Self-Adhesive Resin Cements on Subcutaneous Connective Tissue: An in Vivo Study
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Gerçek, Anıl; Turhan Bal, Bilge; Barış, Emre
    Background: The purpose of the study was to examine the subcutaneous connective tissue reaction to three self-adhesive resin cements. Methods: Sixty-three polyethylene tubes were filled with three different self-adhesive resin cements (Group Z [Zirconite], Group P [Panavia SA], and Group H [High Q Bond]). Twenty-one polyethylene tubes remained empty and were used as controls (Group C). All tubes were implanted into the subcutaneous tissue of the 21 rats. Specimens from each cement type were obtained at 7, 30, and 90 days. Quantitative assessments of inflammatory cells were performed in 5 different areas of each specimen. Results: All animals survive during the follow-up periods except two rats. The mean values of inflammatory cells at 90 days were 14 (±1.8), 15.1 (±3.5), 96 (±12.1), 16 (±2.1) in Groups C, H, P, and Z, respectively. The thicknesses of the fibrous capsule decreased significantly with time in all groups except Group P. Conclusion: Biocompatibility of self-adhesive resin cements was materialdependent. High Q Bond and Zirconite exhibited satisfactory biocompatibility; however, Panavia demonstrated a moderate inflammatory response at 90 days.
  • Öğe
    Çukurova Popülasyonunda Gelişimsel Diş Anomalisi Görülme Sıklığı: Radyografik Bir Çalışma
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Süsgün Yıldırım, Zehra; Evlice, Burcu; Sonkaya, Ezgi; Duyan Yüksel, Hazal
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, retrospektif olarak incelenen panoramik radyografilerde görülen dental anomalilerin tüm tip ve alt tiplerinin prevalansını değerlendirmekti. Gereç ve Yöntemler: 2019 yılının son 6 ayında, bir fakülte hastanesine başvuran ve panoramik röntgeni çekilen 14 – 70 yaş aralığındaki 1266 hastanın radyografisi incelendi. Durum, büyüklük, sayı, biçim ve doku olarak 5 tip, toplamda 21 alt tip (Transpozisyon, Ektopi, Enversiyon, Median diastema, Mikrodonti, Makrodonti, Hipodonti, Oligodonti, Anadonti, Supernumerer, Meziodens, Talon tüberkülü (dens evaginatus), Taurodontizm, Dilaserasyon, Geminasyon, Füzyon, Concrescence, Dens in dente (dens invaginatus), Amelogenezis imperfekta, Dentinogenezis imperfekta, Dentin displazisi) gelişimsel diş anomalisi araştırıldı. Yaş ortalamaları için bağımsız örneklem t-testi, anomalilerin dağılımlarını değerlendirmek için ki-kare ve Fisher’s Exact testi kullanıldı. Bulgular: Yaş ortalaması 36.9 olan hastaların %27.8’inde dental anomali görüldü. Kadınlarda anomali görülme prevalansı (%30.3) erkeklere göre (%23.8) anlamlı olarak daha yüksekti. Anomaliye sahip kadınlarda ise biçim anomalisi (%68.6) ve alt tipi olarak talon tüberkülü (%40.3) prevalansı anlamlı olarak yüksekti. Diğer anomali alt tipleri ve cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. En sık, sırasıyla talon tüberkülü (%36.1), dilaserasyon (%15.3), median diastema (%12.8), tek diş eksikliği (%11.9) ve dens in dente (%11.6) alt tiplerine rastlanıldı. Sonuç: Her dört hastadan birinde dental anomaliye rastlama ihtimali olduğunu gösteren çalışmanın sonucu, başvuran her hastadan panoramik radyografi alınmasının ve detaylı bir incelemenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
  • Öğe
    Diş Hekimliği Fakültesinde Mavi Kod Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi
    (2023 Ağustos) Menziletoğlu, Dilek; Esen, Alparslan
    Amaç: Mavi kod; hastanelerde acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalara, hasta yakınlarına ve tüm hastane personeline en kısa sürede profesyonel ekiple müdahale edilmesini sağlayan acil durum yönetimidir. Uluslararası renkli kod uygulamalarında mavi rengin ortak kullanıldığı tek koddur. Tüm dünyada tek ve aynı renk kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı; diş hekimliği fakültesinde mavi kod uygulamalarının önemini, etkinliğini ve uygulama sonuçlarını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Ocak 2020- Haziran 2022 tarihleri arasında Mavi Kod çağrısı verilen 83 hastanın verileri etik kurul onayı alındıktan sonra retrospektif olarak analiz edildi. Yaş, cinsiyet, çağrının hangi bölümden yapıldığı, ekibin hastaya ulaşma süresi, çağrı sebebi, yapılan müdahalenin sonuçları araştırıldı. Bulgular: Çalışmada 83 hastanın Mavi Kod Bildiri Formu değerlendirildi. Hastaların 53’ü kadın (%63.85) ve 30’u (%36.15) ise erkekti. Yaş ortalaması 32.15 ± 19.53 idi. Çağrıların %25.30’unun pedodonti bölümünden verildiği ve Mavi Kod Ekibinin ortalama 2.38 ± 1.52 dakikada (min/mak: 0.25 / 5.78 dakika) olay yerine ulaştığı ve yapılan müdahale sonucunda 14 hastanın acil servise yönlendirildiği tespit edildi Sonuç: Bu zaman aralığında herhangi bir arrest ya da pre-arrest vakası olmadığı görüldü. Mavi Kod Ekibin her çağrıyı ciddiye alarak olay yerine gittiği, gerekli müdahaleyi yaptıkları ve doğru yönlendirmeler ile istenmeyen hayati risk olasılığını ortadan kaldırdığı sonucuna varıldı.
  • Öğe
    COVID-19 Pandemi Sürecinde Uzaktan Eğitimden Yüz Yüze Eğitime Geçiş Sonrasında Klinik Uygulamalar Yapmakta Olan Diş Hekimliği Fakültesi Öğrencilerinin Kaygı ve Depresyon Düzeylerinin Değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Yavuz, Esra; Yılmaz, Selmi
    Amaç: COVID-19 pandemi sürecinde alınan önlemler sonucunda, Türkiye’de bir süre uzaktan eğitime geçilmiş ve sonrasında tekrar yüz yüze eğitime devam edilmiştir. Bu dönemde öğrencilerde kaygı ve depresyon gözlenebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, uzaktan eğitimden yüz yüze eğitime geçiş sonrasındaki dönemde klinik uygulamalar yapmakta olan diş hekimliği fakültesi öğrencilerinin, kaygı ve depresyon düzeylerinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrenim görmekte olan 4. ve 5. sınıf öğrencileri dahil edildi. Öğrencilerin kaygı düzeyleri Spielberger Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği (STAI-I ve STAI-II) ile, depresyon düzeyleri ise Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ile değerlendirildi. Verilerin analizinde SPSS versiyon 28 kullanıldı ve p<0.05 değeri istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya katılan 165 öğrencinin ortalama STAI-I skoru 51.17±10.86, STAI-II skoru 46.65±9.04, BDÖ skoru 15.85±9.16 idi. Öğrencilerin %86.67’sinde durumluk kaygı, %80’inde sürekli kaygı, %41.21’sinde depresyon tespit edildi. 4. sınıf öğrencilerinin ortalama STAI-I skoru (53.85±9.69), 5. sınıf öğrencilerinin ortalama STAI-I skorundan (48.58±11.34) anlamlı derecede yüksek bulundu. (p=0.002). Sonuç: Uzaktan eğitimden yüz yüze eğitime geçiş sonrası dönemde çalışmamıza katılan öğrencilerin kaygı ve depresyon oranlarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Diş hekimliği fakültelerinde klinik uygulamalar da yapmakta olan bu öğrencilere, gerekli durumlarda psikolojik destek sağlanması düşünülebilir.
  • Öğe
    Evaluation of Depression, Anxiety, Stress, and Postgraduate Plans of Dentistry Students
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Erdinç, Gülbahar; Tokgöz Kaplan, Taibe
    Background: This study aimed to measure the depression, anxiety and stress levels of dental students using DASS-21. It was also aimed to evaluate the relationship between these levels and to investigate the effect of these stress levels on career motivation. Materials & Methods: An online questionnaire that contains four-part was developed using Google Forms. The first section is related to the sociodemographics data of participants. The second section contains DASS-21 questions. The other sections are about choosing dentistry and postgraduate plans for the students. Data were analyzed with IBM SPSS V23. The KruskallWallis H test was used to compare data according to groups of three or more, and multiple comparisons were examined with Dunn's test. The significance level was taken as p<0.050. Results: A total of 791 undergraduate dental students participated in the study. The study sample comprised 61,2% females (n=484) and 8% married (n=6).A statistically significant difference was found between the median stress scores according to gender (p<0.001). It was observed that the stress level increased statistically significantly in the 5th grade (p<0,001). The depression level of married people was statistically lower (p=0.046). Only 5.2% of the participants stated that they dont want to specialize in any branch. Conclusion: Dentistry education is a complex process and can cause an increase in students' levels of stress, anxiety, and depression. The methods of coping with stress should be taught to students to train psychologically healthy. Students should be supported to make the most appropriate decisions in their career choices and post-graduation plans.
  • Öğe
    Comparison of Mechanical Properties of Aged All-Ceramic Materials
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Temizci, Tuğba; Tuncdemir, Ali Riza
    Background: Our research aimed to compare the biaxial flexural strength of glass ceramic and two different monolithic zirconias after aging, examine the fracture surfaces with scanning electron microscopy (SEM) and perform elemental analysis with energy dispersive spectroscopy (EDS). Methods: Two types of monolithic CAD/CAM materials (Katana UTML and Prettau Anterior) and a lithium disilicate material (IPS emax Press) were selected for this study. All samples were aged with a thermal cycle of 10000 cycles. The biaxial flexural strength of the disc specimens was determined using the three-ball piston test and a universal testing machine. Biaxial flexural strengths were compared for each group (n = 10). All fractured samples were examined by SEM and elemental analyzes were performed with EDS. Data were analyzed by 1-way ANOVA and Tukey post hoc (p<0.05). Results: Prettau Anterior showed a statistically significant difference between the other groups (p<0.05). Following Prettau Anterior (1141.81 MPa), IPS Emax Press (278.86 MPa) and Katana UTML (216.14 MPa) showed biaxial flexural strength, respectively. Conclusion: Compared to the other materials evaluated, Prettau Anterior had much higher biaxial flexural strength. Katana UTML and IPS emax Press show similar strength over the long term. It is seen that the chemical structure of the materials has an effect on the mechanical capacity.
  • Öğe
    Evaluation of Dental Trauma Knowledge Levels of Cyclists in Turkiye
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Çulha, Emre; Tunç, Fatma
    Background: Cycling is a risky sport in terms of dental injury. Immediate treatment of traumatized teeth is very critical for the prognosis. This study aims to evaluate the knowledge levels and attitudes of cyclists in Turkey about dental trauma and its emergency treatment. Methods: In the study, a total of 12 questions were asked in the online questionnaire directed to the participants in different cities in Turkey. The answers received were divided into three groups according to their cycling experience; Group 1: less than 5 years, Group 2: 6-10 years, and Group 3: more than 11 years, and evaluated with the Chi-square and Bonferroni multiple comparison tests. P value < 0.05 was accepted as statistically significant. Results: According to the data obtained; It was determined that 31.8% of the participants in Group 3 and 10.4% of the participants in Group 2 did not use protective equipment while cycling (P<0.05) and 65.7% of the participants in Group 2 used helmets and goggles (P<0.05). As another finding, 22.4% of the participants in Group 2 and 8.4% of the participants in Group 1 answered that the avulsed tooth should be kept in saliva until the intervention (P<0.05). Conclusions: Individuals who use bicycles should be informed about dental injuries. It is important to organize training programs about dental trauma and emergency interventions for them.
  • Öğe
    Yüksek Translüsent Monolitik Zirkonya Materyallerinin Optik ve Mekanik Özellikleri
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Görgülü Alin, Gözdenur Melike; Eğilmez, Ferhan
    Bu çalışmanın amacı, günümüzde son derece popüler olan yüksek translüsensiye sahip monolitik zirkonya restoratif materyallerin mekanik ve optik özelliklerine dair sistematik bir derleme yapmaktı. Bu bağlamda MeSH,NIH-PubMed ve Google Academics elektronik veri tabanlarından “hightranslucent zirconia”, “monolithic zirconia”, “optical properties”,“mechanical properties”, “translucency parameter”, “opalescence”,“fracture strength”, “toughness” anahtar kelimeleri kullanılarak elde edilen makaleleri derleyebilmek için elektronik arama yapıldı. Arama sonucun datam metnine ulaşılan orijinal bilimsel makaleler veya derlemeler değerlendirmeye alındı. Buna karşın konuyla ilgili editörlere mektuplar, başyazılar ve kongre özetleri analiz dışı bırakıldı. Değerlendirmeye alınan makaleler incelendiğinde monolitik zirkonya restorasyonların optik özelliklerini iyileştirmek için materyale ait kompozisyon, yapı ve üretim yöntemlerinde pek çok modifikasyon yapılarak doğal dişle daha uyumlu estetik monolitik zirkonya seramiklerin üretildiği görülmüştür. Ancak optik özelliklerin iyileştirilmesi için yapılan işlemlerin materyalin mekanik özelliklerinde de değişikliklere sebep olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Bu doğrultuda, yüksek translüsent monolitik zirkonyaların optik ve mekanik özelliklerinin hekimler tarafından bilinmesi, klinik pratiğinde vaka için en uygun materyalin seçimi için büyük önem arz etmektedir.
  • Öğe
    Çocuklarda Dental Anksiyete: Başarılı Dental Tedavinin Önündeki Engel
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Mutlu, Büşra; Avşar, Aysun
    Dental anksiyete; her türlü dental işleme karşı kaynağı belli olmaksızın duyulan yoğun endişe olarak tanımlanmaktadır. Çocuklarda dental anksiyete; bilinmeyene karşı duyulan korku ve tedaviyi kontrol etme fırsatının olmamasıyla yakından ilişkilidir. Çocuğun yanı sıra hekim için de fizyolojik ve psikolojik problemlere yol açabilen dental anksiyete, çocukların randevularına gelmelerini ve tedavi basamaklarının ideal şekilde uygulanmasını engelleyerek ağız ve diş sağlığı problemlerine neden olmaktadır.Çeşitli ülkelerde farklı yaş gruplarındaki farklı dental tedaviler uygulanan çocuklarda yapılan çalışmalarda anksiyete prevalansının %5-%20,6 arasında olduğu saptanmıştır. Çocukların dental kaygılarını gösterme şekilleri yaş gruplarına göre değişebilmektedir. Dental kaygıya sahip çocuklarda diş tedavisi esnasında kalp hızında artış, nefes almada değişiklik, terleme, karın ağrısı, titreme, mide bulantısı, ağız kuruluğu, ağlama, huzursuzluk, dikkat dağınıklığı sıklıkla görülmektedir. Dental tedavi işlem basamaklarının ilerleyebilmesi ve tamamlanabilmesi için anksiyete, sedasyon ve genel anestezi gibi farmakolojik, aromaterapi, müzik terapisi, tedavi esnasında video izleterek görsel ve işitsel olarak dikkat dağıtma ve hipnoz gibi yöntemlerle nonfarmakolojik olarak yönetilebilmektedir.
  • Öğe
    Restorations of Endodontically Treated Teeth: Endocrowns
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Ak Korkut, Şevval Sena; Cimilli, Zühre Hale
    Endodontically treated teeth (ETT) are fragile compared to vital teeth. Thereason for the decrease in fracture resistance and hardness is related to thedeterioration of the structural integrity as a result of caries, trauma andcavity preparation. Restorations in endodontically treated teeth are appliedconsidering the remaining tooth structure and functional status. For manyyears, post core systems that require additional preparation in the rootcanal, as well as the loss of most of the coronal tooth structures, are usedfor the final restoration of endodontically treated teeth. Endocrowns aremonoblock restorations that attach to the pulp chamber and its walls,providing macro-mechanical and cementation with micro-mechanics, thusrequiring no additional preparation. The first study written on ceramicendocrown was published in 1995. In this study, it is defined as a ceramicmonoblock production technique for the restoration of endodonticallytreated teeth. This procedure was later named "endocrown" in 1999.
  • Öğe
    Cerrahi ve Minivida Destekli Hızlı Üst Çene Genişletme Yöntemlerinin Karşılaştırılması
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Türkoğlu, Kübra, Hilal; Atik, Ezgi
    En sık karşılaşılan ortodontik problemlerden birisi maksiller transversalyetersizliktir. Bu problem çocuklarda ve ergenlerde ortopedik uygulamalarve ortodontik tedaviler ile düzeltilebilir. Gelişimini tamamlamış hastalardamaksiller transversal düzensizliğin tedavisi daha zor hale gelmektedir. Buhastalarda cerrahi destekli hızlı üst çene genişletmesi (SARPE) sıklıklauygulanırken son dönemlerde komplikasyon riski daha az olan ve uygulamakolaylığı bulunan mini vida destekli hızlı üst çene genişletme (MARPE)uygulaması dikkat çekmektedir. Bu derlemedeki amacımız gelişiminitamamlamış hastalarda SARPE ve MARPE uygulamalarıyla ilgili genel bir bakışaçısı kazandırmak ve hastalar için en uygun tedavi seçeneğini belirlemede birkılavuz oluşturabilmektir.
  • Öğe
    Dental Findings and Treatment in Osteogenesis İmperfecta: A Case Report
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Anıl, Özge; İspir, Yasemin
    Osteogenesis imperfecta (OI) is a hereditary disorder characterized byheightened bone fragility, reduced bone density, and connective tissueabnormalities. The condition, commonly referred to as ‘glass bone disease’,is characterized by various symptoms, including the blue sclera, hearingimpairments, deformities in the hands and feet, as well as dentinogenesisimperfecta. This case presents a 10-year-old female with OsteogenesisImperfecta (OI) who submitted an application to the Department ofPedodontics at Gaziantep University Faculty of Dentistry. Among the physicalfindings of the patient, short stature, hearing loss, pectus excavatum, grayishblue sclera, hand-foot deformities, and malocclusions in the relationshipbetween the jaws were found. In the clinical examination of the patient, lackof oral hygiene, deep dentin caries, crowding, macroglossia, class 3malocclusion were observed, and teeth that needed treatment were treated.
  • Öğe
    Eksentrik Kayıtlar ile Artikülatör Programlama: Olgu Sunumu
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Türkay, Taner; Güven, Mehmet Fatih; Demir, Necla; Yöndem, İsa
    Protetik tedavide amaç ideal bir protez tasarlayıp üretmektir. İdeal birprotez kişisel olarak estetik, fonksiyon ve fonetik açıdan gereksinimlerikarşılamalıdır. Doğru bir teşhis ve tedavi planlaması ise bu süreçte kilit roloynamaktadır. Dental protezlerin estetik ve fonksiyonları oklüzal düzleminsagittal ve frontal düzleme göre oryantasyonundan etkilenmektedir. Oklüzaldüzlemin transferi için yüz arkı (facebow) yararlı olabilir. Yüz arkıkullanımının yararı sıklıkla sorgulanmış olmasına rağmen, günümüzde hemanalog ve hem de dijital iş akışlarında, maksiller modelin yüzeoryantasyonunda ve maksillo-mandibuler ilişkinin sağlanmasında gerekliliğinikorumaktadır. Dijital iş akışlarında, tomografiden elde edilen 3D görüntü,çene hareketi takip cihazı ve optik yüz tarayıcısı kullanılarak bu ilişkilerintransferini sağlamak mümkündür. Ancak her sistem buna uygun değildir.Uygun olmayan sistemlerde bu transferin analog olarak tam ayarlanabilen birartikülatörde yapılması ve dijital ortama taşınması gerekir.Bu olgu sunumunda; tam dişsiz üst çene ve alt çene Kennedy Class I dişsizlikolgusunun tam ayarlanabilen, artikülatörün eksentrik kayıtlar ileprogramlanarak yapılmış tedavisi anlatıldı.
  • Öğe
    Maksiller Alveol Kretin Horizontal Yetersizliğinin İki Aşamalı Split Kret Yöntemiyle Rehabilitasyonu: Bir Olgu Sunumu
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Pektaş, Muhammet Yasin; Topal, Olgun; Pektaş, Nur
    İmplant cerrahisi plânlanırken implant çevresinde 1,5-2 mm'lik sağlıklı kemikdokusunun olmasına dikkat edilmelidir. İmplant çevresi 1,5-2 mm'lik sağlıklıkemiğe sahip bir implantı uygulayabilmek için 5 mm’den az genişliği bulunanalveoler kemiğin genişletilmesi gerekmektedir. Bu olgu sunumunda maksilleralveol krette horizontal kemik yetersizliğinin iki aşamalı alveoler kret splittekniği ile implant tedavisine uygun hale getirilmesi anlatıldı. Maksiller alveolkrette ölçülen 3,5-4 mm horizontal kemik genişliği, alveolar krete kemikkesisi yapılmasının ardından osteotomlar yardımıyla genişletildi ve splitedilen kemik boşluğu otojen + sığır kaynaklı greft kombinasyonu ve membranuygulaması yapılarak dolduruldu. İlk cerrahiden 9 ay sonra sağlıklı bir şekildegenişleyen krete implant uygulaması gerçekleştirildi.
  • Öğe
    A Combined Endodontic Management Approach in immature Permanent Molar tooth with Periapical Lesion: Case Report
    (Selçuk Üniversitesi, 2024) Baş, Aybike; Çetin, Muhammed Talha; Şimşek Derelioğlu, Sera
    Immature dental pulp, which has a highly cellular structure and a richvascular nutrition system, is highly resistant to inflammation, In these teeth,determining the treatment option based on clinical and radiographic findingsalone may result in the removal of diseased pulp tissue as well as vital pulptissue. In order to increase the prognosis of these teeth, vital pulp treatmentsare highly recommended to preserve pulp vitality. By evaluating thecondition of the root pulps of young permanent molars separately, it ispossible to increase the prognosis of the tooth by combining regenerativeendodontic treatment and pulpotomy treatment according to the conditionof the pulps. In this case report, regenerative endodontic treatment andpulpotomy treatment were applied to different root canals of the first molar,which became necrotic before completing its maturation due to caries andhad an apical lesion, and excellent healing was demonstrated.