Çevre Mühendisliği/Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 75
  • Öğe
    Konya İl Merkezindeki Kuyu İçme Sularının Florür Seviyelerinin Tespit Edilmesi
    (Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2005) Dursun, Şükrü; Karataş, Mustafa; Öztürk, Emre
    Florür toprak ve suda sudaki iz elementlerdendir. İz elementler küçük miktarlarda bulunmalarına karşılık sağlık açısından önemli rol oynarlar. Düşük konsantrasyonlarda bile sağlığı büyük ölçüde etkiler. Yer yüzeyi toprak tabakasındaki bazı florür bileşikleri suda oldukça iyi çözündükleri için, florür hem yüzey sularında hem de yer altı sularında rastlanmaktadır. Bu yüzden florürün sularda bulunma miktarları önem arz etmektedir. Mevcut bu çalışmada, Konya il merkezindeki içme suyu kuyularının 50 tanesinden alınan su numunelerinde florür konsantrasyonları ölçülerek alınan aynı numunelerde bazı kimyasal analiz sonuçlarına da bakıldı. Bu çalışmada alınan numunelerin tamamında florür seviyelerinin TS266’da verilen limitlerin altında olduğu görüldü. En yüksek florür konsantrasyonu 0,42 mg/L ile Sakarya bölgesi kuyu sularında tespit edilmiştir ve en düşük değer 0.092 mg/L ile Ali Taşoluk Kuyusu içme sularındadır. Buna bağlı olarak içme sularında florür seviyesi diş ve kemik sağlığı açısından çok önemlidir. Florür seviyesi düşük olan kuyulardan suyun temin edildiği sistemlere uygun metotlar ile florür ilave etmek gerekmektedir. Florür ilavesi mümkün değilse, bu sudan kullanan kişilerin florür içeren tabletlerin kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
  • Öğe
    Evsel Atık Sudan Çökeltmeyle Fosfat Giderim Metotlarının Karşılaştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2005) Dursun, Şükrü; Oktaç, N. Hatice
    Atıksu arıtma tesislerinde uygulanan klasik arıtım yöntemleri fosfat gideriminde yeterince etkili olmamaktadır. Bu sebeple biyolojik ve kimyasal fosfor giderim sistemleri geliştirilmiştir. Ancak atıksudan fosfat gideriminde her sistem aynı oranda verim sağlamamaktadır. Bu çalışmada, atıksudan fosfat giderimi için kimyasal çöktürme yöntemi kullanılmıştır. Koagülant olarak kullanılan alüminyum sülfat, demir sülfat ve kireç Jar Testine tabi tutulmuştur. Her koagülant değişik dozlarda ve suyun değişik pH’larında kullanılmıştır. Böylece, koagülantların fosfat giderimindeki performansı karşılaştırılmıştır. Deneylerde Konya Başarakavak Arıtma Tesisi giriş suyu kullanılmıştır. Demir sülfat (86.4 mg/L dozu) ile pH 9’de ortofosfatta %76, toplam fosfatta %38 oranında giderim verimi elde edilmiştir. Alüminyum sülfat (84.8 mg/L dozu) ile pH 8’de ortofosfatta %73, toplam fosfatta %31 oranında giderim verimi elde edilmiştir. Uygun pH ve polielektrolit dozu seçimiyle %100’e varan fosfat giderim verimi elde edilmiştir.
  • Öğe
    Wastewater reuse in Turkey: From present status to future potential
    (IWA Publishing, 2020) Nas, Bilgehan; Uyanik, Sinan; Aygün, Ahmet; Dogan, Selim; Erul, Gürsel; Nas, K. Batuhan; Turgut, Sefa; Cop, Mustafa; Dolu, Taylan
    The Ministry of Environment and Urbanization (MoEU) initiated an important project, ‘Reuse of Treated Wastewater in Turkey’, in 2017. With this project, all wastewater treatment plants (WWTPs) were investigated to determine wastewater reuse purposes for the first time. The results obtained from this project were that although there are 1,015 existing WWTPs, only 15 of them realized wastewater reuse. In 2017, the total volume of reused treated wastewater in Turkey amounted to 29.6 million m3/year, accounting for 0.78% of the treated urban wastewater. With the present water potential and sectoral water use rates, Turkey should make key administrative and technical regulations in the coming years for water reuse. This paper aims to give an overview of wastewater reuse activities from present status to future potential in Turkey and the opportunities and challenges in expanding water reuse. The status of WWTPs, treatment processes and their compliance with the WWTPs where reuse is carried out in Turkey are evaluated in this study. The realization of the planned goals and challenges are discussed after regulatory changes in Turkey for reclaimed wastewater and reuse targets for 2023. © IWA Publishing 2020
  • Öğe
    Removal of sulphate from landfill leachate by crystallization
    (KOREAN SOC ENVIRONMENTAL ENGINEERS, 2019) Aygun, Ahmet.; Dogan, Selim.; Argun, Mehmet Emin.; Ates, Havva.
    The present study explores the applicability of response surface methodology (RSM) in conjunction with central composite design (CCD) matrix to statistically optimize ettringite crystallization process for the removal of sulphate from landfill leachate. A three factor-five coded level CCD with 20 runs, was performed to estimate the best fitted model. The RSM results indicated that the fitted quadratic regression model could be appropriate to predict sulfate removal efficiency. The pH was identified as the most dominant parameter affecting sulphate removal. 61.6% of maximum sulphate removal efficiency was obtained at pH of 11.06 for a 1.87 of Ca/SO4 and 0.51 of Al/SO4 molar ratios. The operating cost for ettringite crystallization at optimized conditions was calculated to be 0.52 $/m(3 ). The significance of independent variables and their interactions were tested by analysis of variance. Scanning electron microscope (SEM) and SEM coupled with energy dispersive X-Ray spectroscopy results confirmed the formation of ettringite crystal and were used to describe its morphology features.
  • Öğe
    Enhancement of nodulation and plant growth in dry bean by inoculations with different microorganisms
    (PARLAR SCIENTIFIC PUBLICATIONS (P S P), 2019) Er, Fatih.
    Rhizobium etli (USDA 9032), two genetically modified strains, which originated from Rhizobium etli, and a plant growth-promoting-rhizobacterium, Azospirillum brasilense Sp7 either alone or in combination with the strain 9032 were inoculated into dry bean (Phaseolus vulgaris L.) to determine which inoculum yield the highest nodulation and plant growth. The experimental design was completely randomized design with 6 replications (pots) per treatment. Double inoculation with the strains Sp7 and 9032 yielded the highest nodule number and weight. While Sp7 significantly increased nodule number, it did not significantly increase nodule weight compared to the control. There was not a statistically significant difference among the treatment means in terms of nitrogen content. However, a genetically modified Rhizobium and the strain Sp7 significantly increased accumulations of nitrogen in shoots and whole plants, compared to the control. Consequently, the enhancement of nodulation does not always lead to higher plant nitrogen contents. In case of Azospirillum, there may be some additional explanation(s) (e.g. improved plant root system) for the increase in plant growth.
  • Öğe
    Optimization of struvite precipitation for landfill leachate treatment
    (2018) Doğan, Selim; Aygün, Ahmet; Argun, Mehmet Emin; Esmeray, Ertuğrul
    Sanitary landfill is the most preferred municipal solid waste disposal method. The production of highly polluted leachate is a major disadvantage of sanitary landfills. In this study, optimization of struvite precipitation to remove ammonium from landfill leachate was conducted by using Response Surface Methodology and central composite design. Optimum struvite precipitation conditions were determined based upon 11 runs performed in central composite design. A second-order polynomial functional model was fitted well to the results. The statistical analysis showed that two independent variables which are molar rates of Mg/N and N/P had significant effects on the ammonium removal efficiency. Maximum ammonium removal efficiency was 99.8% at a molar rate of 1.20 for Mg/N and 1.27 for N/P for a constant 9.2 pH value. The obtained results revealed that struvite used as pre-treatment in anaerobic process can be modelled by using response surface methodology. And also, response surface methodology can be used to optimize required ammonium removal efficiency for lower Mg/N and N/P molar ratio which affects the performance of pre-treatment method that designed for an anaerobic process having 300:5:1 ratio for COD/N/P.
  • Öğe
    Anadolu Selçuklu Dönemi Avanos-Kayseri Kervan yolunda bir durak noktası: Suvermez Kervansarayı, mescidi ve sarnıçları
    (2018) Dursun, Şükrü
    Anadolu Selçukluları döneminde Konya ve Kayseri, devrin en önemli kervan yolu ile birbirinebağlanmıştır. Selçuklular güzergâhın büyük çoğunluğunda geçmiş medeniyetlerin izlediği yolukullanmaya devam ederek, inşa ettikleri kervansaraylarla yolu güvenli ve sistematik bir düzenekavuşturmuştur. Günümüzde Konya’dan Avanos Sarı Han’a kadar yol güzergâhı ve kervansaraylarınkonumları büyük ölçüde izlenebilirken, Sarı Han’dan sonra Kayseri’ye uzanan bölüm, modern yolgüzergâhının değişmesi nedeniyle meçhul kalmıştır. Yaptığımız incelemelerde, Avanos Sarı Han’a 27km, Kayseri kent merkezine de 28 km uzaklıkta, İncesu İlçesi’ne bağlı Süksün Kasabası’nın yaklaşık 4km kuzeybatısında, Suvermez (Kuba) Dağının kuzeyinde bir kervansaray, bir mescit ve iki sarnıcınyer aldığı dört farklı yol üstü kuruluşu tespit edilmiş, aynı zamanda Avanos Sarı Han ile Kayseriarasındaki kervan yolunun güzergâhı tam olarak ortaya konulmuştur. Yol üstü kuruluşlarının her biribirbirinden bağımsız olarak inşa edilmiştir. Bunlar içerisinde kervansaray bütünüyle yıkılmış olup,mevcut haliyle toprak ve moloz taşlarla doldurulmuş küçük bir tümsek görünümündedir. Yapılararasında en sağlam olan mescit ise düzgün kesme taşlarla inşa edilmiş, kuzey-güney doğrultusundadikdörtgen planlı, eyvan tipindedir. Sarnıçların her ikisi doğal kayanın oyulmasıyla meydanagetirilen zemin altı sarnıçları arasında yer almaktadır. Bunlardan mescidin batısında yer alan sarnıçbüyük ölçüde mevcudiyetini korurken, yolun kuzeyinde yer alan diğeri yıkılmıştır.
  • Öğe
    Doğal atık malzemeler ve biyoçarları ile biyobozunur özellikte yeni epoksi-bazlı kompozitlerin hazırlanması ve karakterizasyonu
    (2018) Kocaman, Süheyla; Ahmetli, Gülnare; Soğancıoğlu, Merve
    Bu çalışmada doğal atık malzemelerden ceviz kabuğu (CK) ve pirina bisfenol-A tipi epoksi reçine (ER) kompozitlerinin hazırlanması için dolgu maddesi olarak kullanılmıştır. Ayrıca, doğal takviye malzemeleri 700 ºC’da piroliz edilerek katı ürün atığı çarla da kompozitleri oluşturulmuştur. Epoksi reçinede dolgu oranı %10-50 aralığında değiştirilerek kompozitlerin mekanik, elektriksel, iletkenlik ve termal özelliklerine dolgu maddesi oranının etkisi araştırılmıştır. Çarların morfolojisi taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir. Ayrıca, elde edilen biyobazlı kompozit malzemeler özel olarak hazırladığımız toprağa gömülerek bozunma süreleri (biyobozunurluk testi) belirlenmiştir.
  • Öğe
    Çevre denetimi uygulamaları, sorunları ve çözüm önerileri: Konya ili örneği
    (2017) Ateş, Ömer; Küçükçongar, Murat; Küçükçongar, Sezen
    Bu çalışmada çevre danışmanlık firmaları tarafından uygulanan çevre denetiminin etkinliğinin belirlenmesi ve denetim süreci ile ilgili potansiyel problemlerin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla 2016 yılında Konya ilinde çevre danışmanlık firmalarında çalışan çevre görevlilerine, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde çalışan çevre mühendislerine ve çevre denetimine tabi işletme yöneticilerine yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulanmıştır. Anket formları yaş, eğitim seviyesi, yabancı dil bilgisi, mesleki deneyim ve çevre denetimi uygulamaları hakkında farklı sorular içermektedir. Elde edilen data SPSS 22.0 istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çevre görevlilerinin %90'ının ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde çalışan personelin %97'sinin, işletme yöneticilerinin %89.3'ünün işletmelere uygulanan çevre denetimlerinin çevresel uygulamalar üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşündüğü belirlenmiştir
  • Öğe
    Pirina kullanılarak adsorpsiyon prosesinde renk giderimi
    (2017) Öden, Muhammed Kamil; Şahinkaya, Serkan; Küçükçongar, Sezen
    Zeytin ve zeytinyağı özellikle Akdeniz ülkelerinde üretilen önemli tarım ürünleridir. Türkiye'de Ege, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde zeytin ağacı yetiştirilmektedir. Bu kadar geniş bir uygulama sahasına sahip olan zeytin endüstrisinin faaliyetleri sırasında oluşan bazı üretim atıkları bulunmaktadır. Zeytin ağacı yetiştirme sırasında her ağacın yıllık yaklaşık 25 kg'a kadar yan ürün (çerçöp, dal, yaprak vb.) oluşturduğu tahmin edilmektedir. Zeytin atığı ürünlerinin tip ve miktarı üretim teknolojileri ve çalışma verimliliğine göre değişim göstermektedir. Zeytinin ağaçtan toplanıp zeytinyağı elde edilene kadar geçen süreçte elde edilen zeytin yaprakları, dalları, pirina ve karasu temel yan ürünlerdir. Endüstriyel faaliyet sırasında ise çekirdek, kabuk ve posa gibi materyalleri içeren atığa da pirina denilmektedir. Yağ ekstrakte edilirken uygulanan prosedüre göre elde edilen pirinanın da nem ve yağ içeriği değişmektedir. Deneylerde ise kuru halde hazırlanmış pirina kullanılmıştır.Bu çalışmada laboratuvar ortamında hazırlanan Everzol Yellow 3RS içeren sentetik atıksudan adsorban madde olarak zeytin atığı (pirina) kullanılarak renk giderimi araştırılmıştır. Adsorbanın etkinliğini kanıtlayabilmek üzere süreye, doza, hıza, sıcaklığa ve pH'ya bağlı olarak optimum denge şartları belirlenmiştir. Adsorpsiyon işlemleri neticesinde 150 dakika temas süresi, 250 rpm karıştırma hızı, pH 7,5 ve 25 0C sıcaklık değerlerinde adsorban/boya oranı olarak 0,6 g/250 mL (%80'nin üzerinde giderim) elde edilmiştir
  • Öğe
    An investigation into the environmental sensitivity and awareness level-a case study of sarayönü district, Konya
    (2015) Öden, Muhammed Kamil; Küçükçongar, Sezen; Gök, Zehra
    The purpose of this study is to determine the environmental sensitivity and awareness level of the inhabitants in Konya, Sarayönü districts. In todays world, the environment is rapidly being polluted and pollution rate is being increased by human beings. In this regards, the viewpoints of Sarayönü people on the environment and environmental elements are revealed. For this purpose, a research include variables such as gender, age, job and education level was carried out by using a questionnaire made up of 16 questions. The questionnaire was applied to 314 males and 286 females, totaling 600 participants. The research serves to raise an awareness of environment and environmental sensitivity. The findings showed that the people in Sarayönü have a high level of environmental sensitivity. Females tended to reflect a higher level of sensivitiy to the environment than males. The participants opted for air pollution as being the most important environmental element among the air, water, soil etc. pollution.
  • Öğe
    Sudan kurşun ve nikel iyonlarının Verbascum Cheiranthifolium L. materyali ile giderimi
    (2014) Dursun, Şükrü; Uçan, H. Nagehan Köysüren
    Bu çalışmada, suda çözünmüş Pb(II) ve Ni(II) iyonlarının modifikayon yapılmış sığırkuyruğu (Verbascum cheiranthifolium BOISS. var. cheiranthifolium) bitki materyali tarafından giderilmesi araştırılmıştır. Bu ağır metal iyonlarının giderilmesinde modifikasyon işleminin adsorpsiyon kapasitesini arttırıcı etkisi araştırılmıştır. Modifikasyondan önce ve sonra sığırkuyruğu bitki materyalinin yapısı FTIR ve SEM analizleri ile belirlenmiştir. Modifikasyon işlemi HCl asit çözeltisi ile yapılmıştır. Ayrıca, HCl ile modifiye edilen sığırkuyruğu bitki materyali ile ilgili kinetik, izoterm ve termodinamik çalışmaları yapılmıştır. Adsorpsiyon işlemlerinden sonra sığırkuyruğu bitki materyalinin tekrar kullanılabilirliğini araştırmak amacı ile rejenerasyon çalışmaları da yapılmıştır. Uygulanan modifikasyon işlemlerinin neden olduğu maliyetler hesaplanmış ve klasik yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Ham sığırkuyruğu bitki materyali kullanımında suya verdikleri Kimyasal Oksijen İhtiyacı 910- 1430 mg/L aralığında iken, bu değer modifiye adsorbanlarda 10-90 mg/L seviyelerine düşmüştür. Giderim verimleri ağır metal konsantrasyonu ile değişmekle birlikte modifiye sığırkuyruğu bitki materyali için %70 civarına çıktığı görülmüştür. Ağır metal adsorpsiyon kapasitesi maksimum 90 mg/g civarında bulunmuştur. Sonuç olarak, sığır kuyruğu bitki materyalinin adsorpsiyon kapasitelerinin klasik adsorbanlarla rekabet edebilecek ölçüde olduğu ve ağır metal ihtiva eden suların arıtımında ekonomik olarak kullanılabileceği ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Sucul ortamdan ağır metal iyonlarının modifiye edilmiş kayısı çekirdeği kabuğu ile giderimi
    (2013) Uçan, Hafize Nagehan Köysüren; Dursun, Şükrü
    Bu çalışmada, Ni(II) ve Cr(VI) iyonlarının kimyasal olarak modifiye edilmiş kayısı (P. armeniaca L.) çekirdeği kabuğu materyali kullanılarak adsorpsiyonu incelenmiştir. Ağır metal gideriminde modifikasyon metotlarının adsorpsiyon kapasitesini arttırıcı etkileri arastırılmıstır. Modifikasyondan önce ve sonra kayısı çekirdeği kabuğu materyalinin yapısı FTIR ve SEM analizleri ile belirlenmiştir. Modifikasyon işlemleri için HCl, NaOH ve Fenton reaktifleri kullanılmıştır. Daha sonra, HCl, NaOH ve Fenton ile modifiye edilen kayısı çekirdeği kabuğu materyali ile kinetik, izoterm ve termodinamik çalışmalar yapılmıştır. Adsorpsiyon işlemlerinden sonra kayısı çekirdeği kabuğu materyalinin tekrar kullanılabilirliğini belirlemek amacı ile rejenerasyon çalışmaları da yapılmıştır. Uygulanan modifikasyon işlemlerinin neden olduğu ilave maliyetler hesaplanmış ve klasik yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Ham kayısı çekirdeği kabuğu materyali arıtımda suya verdikleri Kimyasal Oksijen İhtiyacı ( KOI) 910-1430 mg/L aralığında iken, bu değer modifiye adsorbanlarda 10-90 mg/L seviyelerine düşmüştür. Giderim verimleri ağır metal konsantrasyonu ile değişmekle birlikte modifiye kayısı çekirdeği kabuğu icin %92e kadar çıktığı görülmüştür. Adsorpsiyon kapasiteleri adsorban ve modifikasyon çeşidine göre 1 mg/g ile 90 mg/g arasında bulunmuştur. Sonuç olarak, kayısı çekirdeği kabuğu materyalinin adsorpsiyon kapasitelerinin klasik adsorbanlarla rekabet edebilecek ölçüde olduğu ve atık sulardan ağır metallerin arıtımında ekonomik olarak kullanılabileceği ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Ultrasound Application in Analyses of Organic Pollutants in Environment
    (CRC PRESS-TAYLOR & FRANCIS GROUP, 2012) Özcan, Senar; Tor, Ali; Aydın, Mehmet Emin
    Polychlorinated biphenyls (PCBs) are hazardous substances due to their persistence, hydrophobic character, and toxic properties (ATSDR, 2000). Although they have been banned in the industrialized countriesfor years and in some instances for decades, PCBs are still routinely found throughout the world and continue to cause many ecotoxicological problems (Rezaei et al., 2008). Because of their persistence and hydrophobicity, PCBs accumulate in soils where they are likely to be retained for many years. Consequently, soils are an important reservoir for these compounds (Chekol et al., 2004). PCBs may enter the atmosphere from transformers, incinerators, landfills, and sludge drying beds (Murphy et al., 1985; Hermanson and Hites, 1989; Hsu et al., 2003). Additionally, these compounds can cause various human health problems, such as neurotoxicity, dermatological, and pulmonary diseases (ATSDR, 2000; Orlinskii et al., 2001). Therefore, the analysis of PCBs in environmental samples should be continued by developing analytical methods.
  • Öğe
    Investigation of Ecotoxic Effect of 2,4-Dichlorophenoxyacetic Acid Dimethylamine on Liver and Pancreas
    (Asian Journal of Chemistry, 2012) Kalıpcı, Erkan; Özdemir, Celalettin
    In this study, ecotoxic effects of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethylamine salt herbicide were investigated on the liver and pancreas of rats. Azaserine-rat model developed by Longnecker and Curphey was used in this research. As a result of this study, hydropic degenerations in parenchyma which were on the point of being more distinct in localized hepatocytes especially in the vena centralis periphery of the liver, dilatation in sinusoids and kupffer cell proliferation were observed. It was found that 200 mg/kg/day dose of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethylamine salt caused the formation of neoplastic variations in the pancreas and liver of rats. It was also indicated that the development of neoplastic variations which were experimentally formed by using azaserine was increased (diameter of focus, volume of focus). These results indicate the possibility of these herbicides to be cancer initiator during long exposures.
  • Öğe
    Investigation of Pb(II) Adsorption Onto Natural and Synthetic Polymers
    (Wiley, 2012) Ahmetli, Gülnare; Yel, E.; Deveci, H.; Bravo, Z.; Bravo, Y.
    Adsorption of toxic metal ion Pb(II) onto two different insoluble humic acids (IHAs) obtained from Beysehir (BIHA) and Ermenek (EIHA) low grade lignites and two synthesized terpolymers: styrene-divinylbenzene-methacrylic acid (SDBM) and styrene-divinylbenzene allylmethacrylate (SDBAM) were investigated and compared with commercial activated carbon (AC). The synthesized polymers were characterized by FTIR. Effects of pH (in neutral and acidic range), time, and initial metal concentration on the effectiveness of IHAs and terpolymers were determined. All synthesized adsorbents could adsorb Pb(II) with much higher capacity at half of the retention of AC in acidic medium. The adsorption capacities varied in the range of 5176 mg g-1. The affinity order of polymers in acidic medium for Pb(II) ions was observed as: SDBAM>SDBM>BIHAEIHA>AC. IHAs fit Freundlich model while SDB polymers were fitting Langmuir isotherm. The maximum adsorption capacities in neutral medium were 48 mg g-1 for SDBM and 15 mg g-1 for BIHA. Desorption studies for the polymer of highest performance indicated that about 90% desorption was achieved at 5 h by using EDTA regenerant solution. The polymer can be used repeatedly in Pb(II) adsorption with close capacities to initial use. The higher selectivity of SDBAM to Pb(II) ions in multimetal solution was also indicated in the study.
  • Öğe
    Kentsel Yeşil Alanlar İçin Mekânsal Yeterlilik ve Erişebilirlik Analizi; Burdur Örneği, Türkiye
    (2012) Yenice, Mahmut Serhat
    Bu araştırmanın amacı, mahalle ve semt düzeyinde yeşil alan donanımlarını oluşturan çocuk oyun alanları, mahalle–semt parkları ve spor tesis alanlarının hizmet yeterlilik düzeyinin mekânsal yeterlik ve erişilebilirlik açısından Burdur kenti örneklem alanında irdelenmesidir. Araştırmada, Burdur kenti 1/1.000 ölçekli hâlihazır harita, hava fotoğrafı ve alan tespit çalışmalarından elde edilen niceliksel verilerin, mekânsal yeterlilik ve erişilebilirlik olanakları açısından değerlendirilmesine dayanan bir yöntem izlenmiştir. Araştırma sonunda; mahalle/semt üniteleri düzeyindeki yeşil alan kullanımlarını oluşturan çocuk oyun alanları, mahalle–semt parkları ve spor tesis alanlarının mekânsal yeterlilik ve erişebilirlik olanakları açısından Burdur kent formu bütününde dengesiz dağılım gösterdiği ve mekânsal standartlar açısından yetersiz olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    The Decolorization of Azo Dye Reactive Black 5 in a Sequential Anaerobic-Aerobic System
    (FOUNDATION ENVIRONMENTAL PROTECTION & RESEARCH-FEPR, 2010) Karataş, Mustafa; Dursun, Şükrü; Argun, Mehmet Emin
    The potential of the sequential anaerobic-aerobic system for decolorization of azo dye Reactive Black 5 (RB 5) was investigated in this study. The synthetic wastewater contained 150 mg/L dye and 3000 mg/L glucose- COD. An upflow anaerobic Sludge blanket (UASB) reactor and continuously stirred aerobic reactors (CSAR) were used to the remove color and COD. The methane gas production efficiencies were also investigated Under the anaerobic conditions. The UASB - CSAR were operated at different organic loading rates (OLR= 2.4-22.5 kg COD/m(3).day) and hydraulic retention times (HRT= 3.2-30.1 h). The COD removal efficiencies decreased from 61 to 36.7% with increases in organic loadings from 2.4 to 22.5 kg COD/m(3).day in the anaerobic UASB reactor. The color removals decrease from 99.8 to 90.7% when the HRT decreased from 30.1 to 3.2 hours. The methane production efficiencies obtained were 75 and 38.3% at the organic loading rates of 2.4 and 22.5 kg COD/m(3).day respectively, in the anaerobic reactor. The effects of both sludge retention times (SRT) and the food to mass (F/M) ratio oil the COD removal efficiencies was investigated in the aerobic reactor. COD removal efficiencies of 62.2 and 86.3% were obtained at 2 and 19 days SRT in the aerobic reactor. The COD removal efficiencies were found to be 86.3 and 62.2% at F/M ratios of 0.112 and 1.569 kgCOD/kgMLSS.day The color and COD removal efficiencies obtained were 99.8% and 95% by using 150 mg/L of RB 5 dye concentration in the sequential anaerobic-aerobic reactor.
  • Öğe
    Selection of MSW Landfill Site for Konya, Turkey Using GIS and Multi-Criteria Evaluation
    (Springer, 2010) Nas, Bilgehan; Çay, Tayfun; İşcan, Fatih; Berktay, Ali
    Landfill is a common solution for the final disposal of municipal solid waste (MSW) in Turkey. Landfill siting is an extremely difficult task to accomplish because the site selection process depends on different factors and regulations. To ensure that an appropriate site is chosen, a systematic process should be developed and followed. Unsuccessful landfill siting is typically the result of strong public opposition. In this study, candidate sites for an appropriate landfill area in Cumra County of Konya City are determined by using the integration of geographic information systems (GIS) and multi-criteria evaluation (MCE). ArcGIS 9.0 software and its extensions were used as the GIS tool since it is able to perform suitability analysis using MCE analysis. To identify appropriate landfill areas in the Cumra district, eight input map layers including proximity to municipal and local wells and irrigational canals, distance from transportation routes and rails, distance from archaeological sites, distance from urban areas, land use/land cover, and land slope are used in constraint mapping. A final map was generated which identifies regions showing suitability for the location of the landfill site. According to the map, 6.8% of the study area is most suitable, 15.7% is suitable, 10.4% is moderately suitable, 25.8% is poorly suitable, and 41.3% is unsuitable. At the end of the analyses, three candidate sites are determined. The selection of the final MSW landfill site, however, requires further field research.
  • Öğe
    Removal of Cr(VI) From Aqueous Solution by Polysulfone Microcapsules Containing Cyanex 923 as Extraction Reagent
    (Elsevier Science Bv, 2010) Özcan, Senar; Tor, Ali; Aydın, Mehmet Emin
    This paper describes the removal of Cr(VI) from aqueous solution in batch sorption technique by using polysulfone microcapsules containing Cyanex 923 as extraction reagent. The microcapsules containing Cyanex 923 (MCs-Cyanex 923) were prepared by solvent evaporation method and characterized by using optical microscope, Scanning Electron Microscopy (SEM), Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FT-IR) and Thermal Gravimetric Analysis (TGA). The results showed that maximum removal of Cr(VI) was obtained when ratio of Cyanex 923 to polysulfone was 1.0. The complex formation between Cr(VI) and Cyanex 923 favoured at initial pH of 1.0. The equilibrium time was 30 min and it obeyed the pseudo second-order kinetic model. The Redlich Peterson and Langmuir isotherm models better represented the sorption data in comparison to Freundlich isotherm. The Langmuir sorption capacity of MCs-Cyanex 923 for Cr(VI) was 0.430 mmol g(-1). The MCs-Cyanex 923 preferably sorbed Cr(VI) against various metal ions, including Cr(III), Ni(II), Pb(II), Cu(II), Zn(II), Cd(II), Co(II). The regeneration studies also showed that MCs-Cyanex 923 could be re-used for the adsorption of Cr(VI) from aqueous solutions over 3 cycles.