Hegel’in Romantik ve Sembolik Sanat Anlayışı Çerçevesinde Mary Shelley ve Ahmed Saadavi’nin Eserlerinde Frankenstein’ın Batı’dan Doğu’ya Yolculuğu
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Mary Shelley’nin Frankenstein ve Ahmed Saadavi’nin Frankenstein Bağdat’ta isimli eserlerinin konu edinildiği bu çalışmada, eserler Hegel’in sanat ayrımlaştırılmasından yola çıkılarak analiz edilmiştir. Hegel klasik, romantik ve sembolik olarak ayırdığı sanat anlayışını Batı ve Doğu paradigmasında değerlendirmiş ve batıyı romantik sanat, doğuyu simgesel sanat olarak belirlemiştir ve bu belirlemelere dayanak oluşturan özellikleri dile getirmiştir. Hegel’in bu belirlemesinden yola çıkarak Frankenstein eseri batıyı yani romantik sanatı Frankenstein Bağdat’ta doğuyu yani sembolik sanatı temsil ettiği örnekler doğrultusunda açımlanmıştır. Ayrıca eserlerin ortak noktası olan Frankenstein, 19. yüzyıldan günümüze edebiyat ve sinema çevresinde zaman ve coğrafi sınırlar olmaksızın geçerliliğini yitirmeyen bir konudur. Bilim aşığı ve ölümsüzlüğü bulmaya çalışan bir doktorun yarattığı bu yaratık, 200 yıllık bir zaman zarfında Irak topraklarında bilinçli bir şekilde yeniden doğan bir sembol olmuştur. Her iki eserde de yaratık, yaratıcılarının onu yaratım amaçlarından sapıp kendi belirlediği yolda ilerlemiştir. Söz konusu yaratık, yapay ancak ruhu olan bir yaratık olarak okurun karşısına çıkmaktadır. Bu noktada Hegel’in ruh beden diyalektiğini de farklı bir şekilde somutlaştırır. Ancak çalışmanın ana konusu karakter üzerinden ilerlememiştir. Amaç, Hegel’in sembolik ve romantik sanat anlayışına dair belirlediği özelliklerin eserlerde tespit edilmesi ve örneklerle sunulmasıdır. Bu bağlamda romantik ve sembolik sanat özellikleri çerçevesinde diyalektik felsefe, içsellik ve tinsel öznellik, tanrı algısı ve din, ölüm ve insanın iç savaşımı gibi izlekler eserlerde örneklerle irdelenmiştir. Söz konusu noktalardan hareketle romantik batılı Frankenstein’ın doğuya ait özelliklerle sembolik rol değişiminin Hegel’in sanat ayrımının izlerini taşıdığı tespit edilmiştir.
In this study, the works named Frankenstein by Mary Shelley and Frankenstein in Baghdad by Ahmed Saadavi have been analyzed based on Hegel’s art distinction. Hegel evaluated his understanding of art which he distinguished as classical, romantic and symbolic, in the paradigm of the West and the East and determined the West as the romantic and the East as symbolic art. On the basis of this determination of Hegel, it has been expounded in line with examples that Frankenstein represents the west that is the romantic art, Frankenstein in Baghdad represents the east that is symbolic art. In addition, Frankenstein, which is the common point of the works, is a symbol that has not lost its validity in the literature and cinema from the 19th century to the present day without time and geographical limits. This being created by a doctor, who is science lover and trying to find immortality, has become a symbol. This symbol reborn consciously in Iraqi lands over a 200- year period. In both works, creature deviates from genesis purposes and begins to follow its own path. The aim of this study is to determine to what extent the features suggested by Hegel regarding the symbolic and romantic understanding of art exist in the Works with examples. In this context, dialectical philosophy, internality and spiritual subjectivity, perception of god and religion, death and self struggle are studied within the framework of romantic and symbolic art features. Based on these points, it has been determined that the romantic western Frankenstein and the symbolic role change with eastern themes bear the traces of Hegel's art distinction.
In this study, the works named Frankenstein by Mary Shelley and Frankenstein in Baghdad by Ahmed Saadavi have been analyzed based on Hegel’s art distinction. Hegel evaluated his understanding of art which he distinguished as classical, romantic and symbolic, in the paradigm of the West and the East and determined the West as the romantic and the East as symbolic art. On the basis of this determination of Hegel, it has been expounded in line with examples that Frankenstein represents the west that is the romantic art, Frankenstein in Baghdad represents the east that is symbolic art. In addition, Frankenstein, which is the common point of the works, is a symbol that has not lost its validity in the literature and cinema from the 19th century to the present day without time and geographical limits. This being created by a doctor, who is science lover and trying to find immortality, has become a symbol. This symbol reborn consciously in Iraqi lands over a 200- year period. In both works, creature deviates from genesis purposes and begins to follow its own path. The aim of this study is to determine to what extent the features suggested by Hegel regarding the symbolic and romantic understanding of art exist in the Works with examples. In this context, dialectical philosophy, internality and spiritual subjectivity, perception of god and religion, death and self struggle are studied within the framework of romantic and symbolic art features. Based on these points, it has been determined that the romantic western Frankenstein and the symbolic role change with eastern themes bear the traces of Hegel's art distinction.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Hegel, Sembolik sanat, Romantik sanat, Diyalektik, Frankenstein, Symbolic art, Romantic art, Dialectics
Kaynak
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
46
Künye
Dağ, Ü., Karabulut, M. A. (2021). Hegel’in romantik ve sembolik sanat anlayışı çerçevesinde Mary Shelley ve Ahmed Saadavi’nin eserlerinde Frankenstein’ın Batı’dan Doğu’ya yolculuğu. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, (46), 177-200. doi: https://doi.org/10.21497/sefad.1031763