Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Küpeli, Şuayip" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Attepe (Mansurlu-Feke) yöresi demir yataklarının jeolojik, petrografik ve jenetik incelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991-11-08) Küpeli, Şuayip; Ayhan, Ahmet
    Doğu Toroslar'm batısında yeralan inceleme alanında, Geyikdagı birliğine ait otokton konumlu birimler ile Bozkır birliğine ait allokton konumlu birimler. yüzeylemektedir. Geyikdagı birliğine ait İnfrakambriyen yaşlı Sicimindagı formasyonu; bitümlü şist, filitş ve şeyllerin arda 1 anmasından oluşan Attepe üyesi ile, şist, fillit, metakumtaşı ve metakuvârsitlerden ibaret Kandil - cikdere üyesini kapsamaktadır. Bu formasyonu izleyen Alt- Orta Kambriyen yaşlı Karacattepe formasyonu, Menteşdere ve Uyuzpmarı olmak üzere iki üyeye ayrılmış olup, karbonat kayaçlardan oluşmaktadır. Elmadagı ve. Egrisögütdere üyelerini kapsayan Üst Kambriyen- Ordovisiyen yaşlı Kartal - kaya formasyonu, kalkşist ve yumrulu kire'c taşları ile şist, fiüi t ve metakumtaşlarından meydana gelmektedir. Karbonat kayaçların yeraldıgı, Üst Permiyen yaşlı Yıglıtepe, formasyonu ise, daha yaşlı birimleri açılı bir uyumsuzlukla örtmektedir. infrakambriyen ve Paleozoyik yaşlı birimler üzerine metakonglomera, fillit, şist kalkşist ve rekristalize kireçtaşlarından oluşan, Jura- Alt Kretase yaşlı Karakisfelugu formasyonu, açısal bir u-. yumsuzlukla gelmektedir. Bölgeye Maestrihtiyen'de yerleşen Bozkır birliğine ait Delialiuşagı ofiyoliti, Aladag öfi- yolit dizisine ait metamorfik dilim ve peridotit napı bölümlerini kapsamakta ve Miyosen öncesi bütün birimler üzerine bindirmektedir. Bölgenin kuzeybatı kesiminde" yüzeyleyen ve Konglomera -marn ardalanmasmdan oluşan Alt- Miyosen yaşlı Zebil formasyonu da daha yaşlı birimler üzerinde açısal bir uyumsuzlukla yeralmaktadır. Kıvrım tektoniğinden çok kırık tektoniğinin etkili, olduğu inceleme alanında, blok faylı" bindirmeli ve devrik yapılar ortaya çıkmıştır. Genellikle KD-GB ve KB-GD yönünde bir gidişe sahip olan tektonik hatların cev herleşme açısından en önemlileri Attepe, Kızıl ve Kartal- VII kaya faylarıdır. Büyük ölçekli kıvrım yapılarının pek görülmediği inceleme alanında, daha çok formasyon içi kıvrım niteliğindeki küçük ölçekli kıvrım yapıları izlen mektedir. Jeolojik, petrografik ve jeokimyasal" incelemelere göre, bölgede yataklanma şekli ve zamanı birbirlerinden farklı olan pirit ve hematit oluşukları, siderit ve hema tit damarları ile bunlardan türeyen karstik cevherin varlığı belirlenerek, cevher yataklanmasının üç kademede gerçekleştiği ortaya konulmuştur. Inf rakambriyen yaşlı Si'cimindaçjı formasyonu, içe risinde yeralan pirit ve hematit oluşukları, denizel ortam şartlarında kimyasal sedimantasyon süreçleriyle çökelmiş- lerdir. Bitümlü şist, fillit ve şeyller içerisinde izlenen pirit oluşukları, sadece At tepe yatağının güneydoğu kesi minde yüzeylemekte ve tipik sedimanter yapılar sunmak tadırlar. Piritlere göre daha yaygın olarak izlenen hema titler ise, metakuvarsitler içerisinde yeralrnakta ve laminalı, bantlı yapılar oluşturmaktadırlar. Türkiye'nin işletilebilir nitelikteki ikinci büyük de mir provensini oluşturan incelenil alanında, Attepe, Kızıl ve Magaradere gibi hâlen işletilen önemli demir yatakları bulunmaktadır. Miyosen yaşlı birimler dışında, diğer tüm birimler içerisinde görülebilen siderit -ankerit ve hema tit gibi karbonatlı ve oksitli birincil cevherleşmeler,- tamamen tektonik kontrollü damar, mercek ve düzensiz sınırlı kütleler şekl indedirler. Ekonomik boyutlara ulaşan asıl cevherleşmeler ise, ya bütünüyle karbonat kayaçlarm kırıklarında veya bunlarla pelitlk kayaçlarm tektonik dokanaklarında gerçekleşmişlerdir. Hipoj en-epijenetik kökenli bu birincil cevherleşmeyi sağlayan cevherli çözeltilerin oluşumu, muhtemelen Paleosen-Alt Eosen zaman sürecinde bölgenin derinliklerinde etkili olan granitik bir sokumun lokal olarak yükselmesine sebeboldugu jeoter mik gradyanla ilişkilidir. Yükselen jeotermik gradyana bağlı olarak ısınan sıg ve derin dolaşımlı yeraltı suları ve gözenek suları İle muhtemelen magmatik suları VIII bünyesinde bulunduran çözelti karışımları, bölgede bir kısmı yüzeyleyen Infrakambriyen yaşlı sedimanter kökenli pirit ve hematit oluşukları ile reaksiyona girerek demir ve diğer katyonlarca zenginleşmiş olan cevherli çözeltileri oluşturmuşlardır. Birincil cevherleşmenin oluşum yaşı Paleosen-Alt Eosendir. Bölgedeki karasallaşma hareketlerine paralel olarak Tersiyer başlarından itibaren etkili olmaya başlayan karstik süreçlerle birlikte side- rit-ankerit ve hematitlerden ibaret olan birincil cevher ler limonite dönüşmüş ve bunların önemli bir bölümü de kol- loi^al çözeltiler veya kum-blok boyutunda kırıntılı elemanlar şeklinde yatak içi endokarstik boşluklara taşınarak oralarda karst sedimantasyonunu simgeleyen tipik sarkıt -dikitli, kovuklu, kabugumsu ve böbregimsi görünümlü kolloform yapılarla, bantlı ve tabakamsı yapıları oluşturmuşlardır. Buralarda oluşan ikincil demir cevher lerinin hakim bileşenleri götit, lepidokrosit, hidrohema- tit-ve diğer materyallerdir. Daha az miktarlarda da side- rit, ankerit, hematit, manyetit, pirit, tetraedrit, kalko- pirit, markazit, malahit, azurit ' ve zinnober gibi diğer cevher bileşenleri ile kalsit, kuvars, barit, dolomit ve aragonit gibi gang mineralleri gözlenmektedir. Jeokimyasal incelemelere göre, en önemli birincil cev her minerallerini oluşturan" sideritler ortalama % 40.03 Fe, % 5,30 Si02; ikincil cevher bileşenini oluşturan limo nitler ise, % 55,40 Fe " ve % 6,70 oranında Si02 içermektedirler, iz element analizlerinde sideritlerin 2 ppm'in altında Zn, 1. ppm'in altında Ni, eser miktarda da Pb, Co ve Cr İçerdikleri belirlenmiştir. Diğer taraftan hidrotermal pirit numunelerinde Cu, Se, Hg, Sb ve Co kon santrasyonlarının, sedimanter piritlere göre daha yüksek, Ni konsantrasyonlarının ise daha düşük olduğu görülmüştür.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Attepe (Mansurlu-Feke-Adana) demir yatağı ile yakın çevresindeki cevher oluşum tipleri ve bazı jeokimyasal özellikleri
    (1999) Küpeli, Şuayip
    Çalışma alanında, Geyikdağı Birliğine ait İnfrakambriyen, Alt Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı metatortul birimler ile Bozkır Birliğine ait Üst Kretase yaşlı ofiyolitik kayaçlar ve bunları açılı bir uyumsuzlukla örten Miyosen yaşlı çökeller yüzeylemektedir.Yörede, jenetik yönden birbirleriyle ilişkili fakat yataklanma şekli ve zamanı birbirinden farklı olan üç ayrı cevher tipi belirlenmiştir. Bunlar, sedimanter pirit ve hematit oluşukları, hidrotermal siderit ve hematit oluşumları ile karstik demir cevherleridir. Laminalı, bantlı ve tabakalı sedimanter yapılara sahip olan I. Tip cevherler (piritler ve hematitler) sırasıyla İnfrakambriyen yaşlı bitümlü şeyl-fillit ve metakuvarsitler içerisinde çökelmişlerdir. II.Tip cevherler, Miyosen'den daha yaşlı tüm birimler; özellikle de Alt-Orta Kambriyen yaşlı metakarbonatlar içerisinde yer alırlar. Paleosen-Alt Eosen zaman sürecinde oluşan bu cevherler tektonik kontrollü damar, mercek ve düzensiz sınırlı kütlelerden oluşurlar. Pirit, tetraedrit, kalkopirit ve markazit gibi sülfürlü mineralleri içeren sözkonusu cevherler, hidrotermal prosesler sonucunda muhtemelen İnfrakambriyen yaşlı sedimanter pirit ve hematit oluşuklarından türemişlerdir. Hidrotermal cevherlerin çok evreli endokarstik süreçlerle ayrışması sonucunda da başlıca limonit, götit ve ikincil hematitlerden oluşan III. Tip karstik demir cevherleri ortaya çıkmıştır.Hidrotermal siderit cevherleri % 51.45 FeO, % 7.52 CaO, % 5.30 SiO2, % 0.99 K2O; karstik cevherler % 58.17 Fe2O3, % 3.85 SiO2, % 0.69 Al2O3, % 0,81 CaO, % 0.25 MgO ve % 0.09 K20 içerirler. Karstik cevherler sideritlere göre Fe bakımından zenginleşirken CaO, SiO2 ve K2O bakımından fakirleşmişlerdir. Siderit damarlarındaki hidrotermal piritlerin Ni konsantrasyonları, sedimanter piritlere göre daha düşük; Cu, Se, Hg ve Sb içerikleri ise yüksektir. Siderit cevherlerinin Cr, Co, Ni ve Cu içeriklerinin çok düşük oluşu, II. Tip cevherlerin bazik mağmatik bir kökenle ilişkili olamayacağına işaret etmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Attepe (Mansurlu-Feke-Adana) yöresi demir yataklarının jeolojisi ve kökeni
    (1998) Küpeli, Şuayip
    İnceleme alanında infrakambriyen, Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı metasedimanter-sedimanter kayaçlar ile Maestrihtiyen'de bölgeye yerleşen ofiyolitik kayaçlar ve bunları transgresif olarak örten Tersiyer yaşlı sedimanter birimler yüzeylemektedir. Yörede üç ayrı cevher tipi belirlenmiştir. I- Sedimanter pirit ve hematit oluşukları, II- Hidrotermal siderit ve hematit oluşumları, III- Karstik demircevherleri. Sedimanter piritler, İnfrakambriyen yaşlı serinin en alt kesimindeki bitümlü şeyi ve fillitler içerisinde; sedimanter hematitler ise aynı serinin en üst kesimindeki metakuvarsitler içerisinde laminalı, bantlı ve tabakalı yapılar oluşturacak şekilde çökelmişlerdir. Miyosen yaşlı birimler dışında, yörede yüzeylenen tüm birimler içerisinde görülebilen hidrotermal cevherler, tamamen tektonik kontrollü damar, mercek ve düzensiz sınırlı kütleler şeklindedirler. Başlıca cevher minerallerini pirit, tetraedrit, kalkopirit ve markazit gibi sülfürlü mineralleri içeren siderit, ankerit, hematit ve manyetitler; gang minerallerini ise kalsit, kuvars, barit ve dolomitler oluşturur. Muhtemelen infrakambriyen yaşlı demir formasyonları, hidrotermal cevherlerin oluşumunda ana mineral rolü üstlenmişlerdir. Sözkonusu cevherlerin oluşum yaşı Paleosen-Alt Eosen'dir. Bölgede epirojenik hareketlerle birlikte Tersiyer başlarından itibaren gelişen karstik süreçler sonucunda siderit ve ankeritlerden oluşan II. Tip karbonatlı cevherler çok evreli iç karstlaşmalara uğrayarak III. Tip karstik cevherlere dönüşmüşlerdir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Büyükbelen (Faraşa-Yahyalı-Kayseri) Demir Cevherinin Oluşumu
    (2000) Küpeli, Şuayip; Kayabalı, İsrafil
    Büyükbelen demir cevheri, otokton lateritler ve kırmızı renkli topraklardan oluşur. Lateritik profilde ince (5-10 cm) hematitik ve kalın (5-15 m) götitik seviyeler ayırt edilir. Ayrışma zonundaki küçük çaplı (l dm - 7 m) endokarstik boşluklar içerisinde de yarıotokton toprağımsı limonitler ve kolloform yapılı götitler çökelmiştir. Cevherin yapısal ve dokusal özellikleri esas olarak götit, silisli bileşenler (kuvars, opal - CT) ve hematit tarafından belirlenmektedir. Hematitler genellikle özşekilli kristal toplulukları, götitler ise böbreğimsi, kabuğumsu yapılar içerisinde gözlenen ışınsal yapılı ince lifsi kristal demetleri şeklindedirler. Lateritik demir cevheri ortalama % 49.71 Fe2O3, % 30.75 SiO2, % 3.12 Al2O3, % 0.42 K2O, % 0.11 Na2O ve % 0.09 CaO içermektedir. Anakayaç (çört pelajik kireçtaşı), laterit (hematitik ve götitik seviyeler) ve kırmızı renkli toprak numunelerinin mineralojik bileşimleri aşağıda sunulmuştur. Çört: kuvars, kalsit, opal-CT, hematit, amorf madde; pelajik kireçtaşı: kalsit, kuvars, opal-CT, illit, hematit, amorf madde; laterite ait hematitik kesim: hematit, ferrihidrit, kuvars, opal-CT, illit, kaolinit, amorf madde; götitik kesim: götit, ferrihidrit, kuvars, amorf madde; kırmızı renkli toprak: kuvars, opal-CT, kalsit, montmorillonit, illit ve amorf madde bileşimindedir. Cevherin jeolojik, mineralojik, yapısal ve dokusal özellikleri ile jeokimyası demirin Üst Kretase yaşlı çört arakatkılı pelajik karbonatlardan türediğini göstermektedir. Pliyo-Kuvaterner süresince etkili olan lateritik ve kısmen de karstik süreçler sonucunda anakayaç bünyesindeki demir, ıslak periyodlar süresince sarımsı kahve renkli bir ayrışma ürünü yeren götit oluşumu sonucunda serbestleşmiştir. Daha sonra kurak dönemlerde dehidratasyona uğrayan götitlerden de kırmızımsı kahve renkli hematitler türemiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Dereköy ve Ayraklıtepe (Yahyalı - Kayseri) Demir Yataklarının Jenetik Incelemesi
    (1999) Küpeli, Şuayip
    İncelenen demir yatakları, Dereköy-Ayraklıtepe (Yahyalı-Kayseri) beldesinin yaklaşık 2.5 km kuzey batısında, Yahyalı napı içerisindedir. Ana kayacı oluşturan Devoniyen yaşlı Karsavuran formasyonu metapelitik kayaçlar ve kalkşistlerden oluşur. Metapelitik kayaçlar başlıca biyotit, kuvars ve feldispat minerallerini kapsamaktadır. Söz konusu kayaçların biyotit içeriği % 40 ile 90 arasında değişmektedir. Cevher yatağının ana bileşenlerini götit, limonit, biyotit ve kuvars; tali bileşenlerini de hematit, kalsit, jarosit, kaolinit, illit ve çok az miktarda görülen malakit, azurit ve pirit oluşturmaktadır. SEM incelemelerinde, biyotit levhaları üzerinde ve kenarlarında ışınsal yapılı neoforme götit kristallerinin büyüdüğü belirlenmiştir. SEM incelemeleri-EDS analizleri, mineralojik-kimyasal analizler ve arazi gözlemleri, Dereköy ve Ayraklıtepe demir cevherlerinin Karsavuran formasyonuna ait biyotitçe zengin metapelitik kayaçlardan yüzeysel ayrışma süreçleri sonucunda türediğini ve sünger tipi yatakları oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Zayıf ayrışmış ana kayacın Fe_2O_3, AI_2O_3, SiO_2 ve K_2O içerikleri sırasıyla ortalama % 24.47, % 19.73, % 32.97 ve % 7.33 iken; ileri ayrışmış demir cevherinin bileşimi sırasıyla % 81.14, % 1.59, % 2.94 ve % 0.26 dır. EDS analizlerine göre biyotitin Fe_2O_3, AI_2O_3, SiO_2 ve K_2O içerikleri sırasıyla % 28.01, % 20.23, 45.39 ve % 4.23 dür. Cevher, hafif ayrışmış ana kayaç ve biyotit mineraline göre Fe bakımından zenginleşirken Si, Al ve K bakımından fakirleşmiştir. Si ve K, çözünerek ana kayaçtan yıkanırken; Al kolloidal hidroksitler şeklinde cevher zonuna doğru kısmen mobilize olmuştur. Hafif ayrışmış ana kayaç ve cevher örneklerinde Ti, Zn, Cu, Cr, Zr ve Sr içerikleri nispeten yüksek; La, Ce, Ba, Co ve Ni içerikleri ise düşüktür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Karakaya-Değirmendere-Şeyhler arasının miyosen öncesi jeolojik evrimi (Silifke Batısı: Güney Türkiye)
    (Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2005) Turan, Ahmet; Küpeli, Şuayip; Deli, Arif
    Orta Toros silsilesi içerisinde yer alan Silifke’nin batısında, otokton Geyikdağı ile allokton Bozkır ve Aladağ birlikleri yüzeylemektedir. Bu tektonik dilimlerden her biri, çok farklı paleocoğrafik ortamları karakterize eden stratigrafik istifleri kapsamaktadır. Bölge Geç Kambriyen-Ordovisiyen sürecinde, graptolitli pelitik sedimentleri de içeren denizel kırıntılıların çökeldiği bir havza konumundadır. Devoniyen başlarında, olası geç Pan-Afrikan orojenez sistemiyle kıvrımlanarak yükselen bölgede, denizel bir transgresyonun ardından, Geç Devoniyen- Karbonifer aralığında bol fosilli, karbonat ara katkılı kırıntılı birimlerin çökeldiği sığ denizel ortam şartları egemendir. Permiyen’de resifal, lagüner sığ karbonat şelfi durumunu koruyan yörede Triyas kayaları gözlenmez. Erken Kimmeriyen orojenik fazı ile tekrar kıvrımlanıp yükselen bölge, Liyas-Dogger’de karasal-yarı karasal kırıntılı çökellerle, Malm-Erken Kretase’de ise sığ ve duraylı şelf karbonatları ile temsil olunur. Geç Kretase’de duraysızlaşmaya başlayan sözkonusu karbonat platformunda, Senoniyen’de killi karbonat, kırıntılı ardalanmasından oluşan pelajik ritmik serilerin gelişimi izlenir. Geç Senoniyen-Erken Paleosen sürecinde, dalmabatma zonunda oluşan ofiyolitli melanj topluluğu (Bozkır Birliği), kuzeyden güneye doğru devinerek göreceli otokton kuşak (Geyikdağı Birliği) üzerine bindirir. Eosen-Oligosen birimleri inceleme alanında görülmez. Bu süreç bölgede kıvrılma-yükselme-naplaşma-aşınım dönemidir. Geç Eosen-Oligosen geçişinde de üst allokton (Aladağ Birliği), kuzeyden güneye doğru hareket ederek otokton ve alt allokton dilimler üzerine bindirir. Paroksizma safhasının Miyosen’den önce sonlanmasının ardı sıra, bölge aşınıp düzleşerek, Burdigaliyen ortalarında yeniden denizel sedimantasyon havzasına dönüşmüştür.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Körlü Köyü (Tarsus-İçel) Demir Cevherlerinin Jeolojik Mineralojik ve Jeokimyasal Özellikleri
    (2000) Küpeli, Şuayip; Kayabalı, İsrafil
    Körlü Köyü demir cevherleri, Paleozoyik yaşlı metapelitik kayaçlar içerisinde yer almaktadırlar. Bu birimler üzerine, açısal bir uyumsuzlukla Tersiyer yaşlı çökellerin geldiği görülür. Stratigrafik kontrollü cevherler, çoğunlukla orta-kalm tabakalı, bazı düzeylerde ise, bantlı ve laminalı yapılarda çökelmişler-dir. Mineralojik verilere göre, ana cevher bileşenlerini manyetit, kuvars, muskovit, klorit, hematit, götit ve limonit; tali bileşenlerini de siderit, apatit, kalsit ve seyrek olarak rastlanılan biyotit, epidot ve turmalin oluşturmaktadır. En önemli birincil cevher minerali manyetitdir. Çok az oranda da siderit belirlenmiştir. Çoğunlukla özşekilli, yarı özşekilli kristal toplulukları şeklinde görülen manyetitler kuvars-klorit şist, kuvars-muskovit şist, kuvars-mika şist, klorit-muskovit şist, muskovit şist, muskovit-kuvarsit, muskovit-kalk şist ve metakumtaşından oluşan çeşitli matriksler içerisinde yer alırlar. Martitleşme sonucunda manyetitlerden türemiş olan hematitler ince lameller şeklinde olup, manyetit kristalleri içerisinde tipik kafes dokusu gösterirler. SEM-EDS çalışmalarıyla tespit edilmiş olan apatitler ise, prizmatik ve tabuler kristal morfolojilerine sahiptirler. XRF analizlerine göre, cevher örneklerinin ana bileşen içerikleri %63,7 Fe2O3, %20,7 SiO2, %6,9 AI2O3, %4,3 CaO, %2,9 P2O5, %1,3 K2O, %0,3 MgO, %0,2 TiO2 ve %0,2 Na2O dir. Yan kayaç örneklerinin ana bileşen içerikleri ise, aynı sıraya göre %7,3; %68,5; %15,1; %0,4; %0,2; %3,0; %0,5; %1,1 ve %0,2 dir. Eser element analizlerinde, cevher örnekleri içerisinde 71,5 ppm Cr; 22,7 ppm Ni; 676,5 ppm V; 118,5 ppm Zn ve 10 ppm Cu ölçülmüştür. Yan kayaç örneklerinde ise, aynı eser element içerikleri sırasıyla 68,3; 15,0; 90; 70 ve 7,7 ppm'dir. Jeokimyasal verilere göre, cevher örneklerinin yan kayaca göre Fe2O3, CaO, P2O5, Cr, Ni, V, Zn ve Cu içerikleri daha yüksek; Si02, AI2O3, K20 ve TiO2 içerikleri ise daha düşüktür. İncelenen cevherlerin, bantlı demir formasyonlarına göre yüksek oranda Fe, Al, P ve düşük oranda Si içermeleri, cevherin yaşı, kalın tabakalı ve yankayaçlarla yanal geçişli yapısı, ayrıca çörtlü seviyeler içermemesi, Fanerozoyik dönemde çökelmiş olan denizel sedimanter demir cevherleriyle benzerlik gösterirken; manyetit ve hematit gibi ana cevher bileşenlerinin özellikleri ve cevher içerisinde oolitik dokulara rastlanılamaması, bu verilerle uyuşmamaktadır. Jeolojik, mineralojik ve jeokimyasal bulgular, Körlü Köyü demir cevherlerinin Permiyen süresince hüküm süren nispeten derin, sakin, alkalen ve indirgen denizel ortam şartlarında, kimyasal sedimantasyon süreçleriyle çökelmiş olduğunu göstermektedir. Metamorfizma ile megaskopik birincil sedimanter cevher yapıları bozulmamışken; mikroskopik ölçekte manyetitlerde kısmi yönlenme, rekristalizasyon, kümelenmeler ve ornatım dokuları ile muskovit ve kloritlerde belirgin yönlenmeler, kuvarslarda ise yer, yer ikincil büyümeler gelişmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Loras Dağı-Çaldağı ile Hatunsaray (Konya batısı) arasında kalan bölgenin stratigrafisi ve bazı tektonik özellikleri
    (1997) Turan, Ahmet; Küpeli, Şuayip; Karakoç, İlkay
    Konya batısındaki Loras Dağı-Çaldağı ile Güneybatıdaki Hatunsaray Kasabası arasında kalan inceleme alanında, Geç Permiyen-Kuvaterner aralığında oluşmuş kaya birimleri yüzeyler. Bunlar otokton, allokton ve neootokton birimler şeklinde ayrılmışlardır. Gökçeyurt grubu olarak ele alınan otokton birliğin en altında metakırıntılar ve karbonatlardan oluşan Geç Permiyen-Geç Triyas yaşlı Aladağ formasyonu bulunur. Aladağ formasyonu Geç Triyas-Erken Jura yaşlı dolomitize karbonatlardan yapılı Kızılören formasyonu ile yanal ve düşey geçişli olarak, platform tipi karbonatlardan oluşan ve Jura-Kretase'de çökelmiş Lorasdağı kireçtaşına geçer. Gökçeyurt grubunun en üst birimi, Geç Kretase'de oluşan ve pelajik karbonat ve kırıntılılardan yapılı Midostepe formasyonudur. Allokton birliğin tabanında Hatip ofiyolitli karışığı yer alır. Geç Kretase'de oluşmuş bu karışık üzerine, yine tektonik bir dokanakla Çayırbağı ofiyoliti gelir. Neootokton birimlerin çoğunluğu, temeldeki formasyonları açılı uyumsuzlukla örten Dilekçi grubu içerisindedir. Geç Miyosen-Erken Piloyesen sürecinde şekillenen ve ince-kaba kırıntılarla karbonatlardan ve volkanoklastiklerden yapılı Dilekçi grubu, Sille, Ulumuhsine, Küçükmuhsine formasyonları ile Erenlerdağı volkanitleridir. Geç Pliyosen-Kuvaterner'de oluşmuş Topraklı formasyonu ve yamaç molozu ile alüvyonlar, Dilekçi grubunu uyumsuz olarak örterler. Erken Paleosen ve sonrasında Orta Alpin devinimlerle duraysızlaşan bölgede, kompresyonel tektonik rejimin etkisiyle yaklaşık D-B gidişli ana kıvrım yapıları oluşurken, ofiyolitli karışık ve okyanusal kabuk dilimlerinden yapılı naplar bölgeye yerleşmiştir. Kıvrılma ve naplaşma ile yükselen bölge, Orta Miyosene kadar bir erozyon geçirmiş ve Orta-Geç Alpin hareketlerinin izleri olarak da yörede Geç Miyosen ve Geç Pliyosen tabanlarındaki açılı uyumsuzluklar oluşmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mineralogy and geochemical behavior of trace elements of hydrothermal alteration types in the volcanogenic massive sulfide deposits, NE Turkey
    (Elsevier Science Bv, 2012) Karakaya, Muazzez Çelik; Karakaya, Necati; Küpeli, Şuayip; Yavuz, Fuat
    Volcanogenic massive sulfide (VMS) deposits of the Eastern Pontides, Turkey, are hosted by the Maastrichtian-Eocene dacite and rhyodacite series, accompanied by lesser andesite and basalts, as well as their pyroclastic equivalents, with tholeiitic to calc-alkaline affinity. The ore mineral assemblages are chalcopyrite, sphalerite, galena, chalcocite, covellite, bornite, and tetrahedrite. Potassic-, phyllitic- (sericitic), argillic- (kaolinitic and smectitic), silicic-, propylitic- and hematitic-alteration is commonly associated with these deposits. HFSE, LILE, TRTE and REE contents show strong variability in different alteration types resulting from interaction with acid or alkaline fluids. Sample groups showed chondrite-normalized enrichment of LREE relative to HREE and sub-parallel trends, except for the hematitic- and phyllitic-alteration types. MREE are strongly depleted in the zones of most intense silicification and kaolinization. Most sample groups have strongly- to slightly-negative Eu anomalies, ranging from 0.35 to 0.88 (mean); hematitic- (1.45) and propylitic-altered rocks (1.11) have slightly- to moderately-positive anomalies. The negative Eu anomalies indicate the low temperatures of fluids (<200 degrees C). In contrast, the positive Eu anomalies result from high-temperature hydrothermal conditions (>200 degrees C). No Ce anomaly was observed, except for phyllitic alteration where a slight positive anomaly was noted. The chondrite-normalized trace and REE patterns of the altered rocks are similar to each other, suggesting that they were derived from a common felsic source. The alteration groups formed from acid, intermediate, and alkaline hydrothermal solutions. Some transition, base and precious metals and volatile elements were clearly enriched, especially in the hematitic-, silicic-, kaolinitic- and phyllitic-altered samples. The other elements exhibit different behaviors in different sample groups. REE behavior is relatively immobile in the silicic-, hematitic-, kaolinitic- and partially in moderately- and propylitic-altered rocks, based on mass-balance calculations. LILE and HFSE appear mobile in the altered sample groups, except in the propylitic-altered rocks. TRTE behave as relatively immobile in most of samples, except in some of the silicic- and phyllitic-altered rocks, and especially in the hematitic-altered samples. HFSE, most of the transition (W, Mo, Cu, and Sb) and some other trace elements (Pb, As, Hg, Bi, Se and TI), are enriched in the hematitic-altered samples and in the some silicic-altered samples. The highest As, Bi, Mo, Se and Hg concentrations in the hematite-altered samples can be used to distinguish other alteration types and may be a useful indicator in a prospect-scale base metal exploration. (C) 2012 Elsevier B.V. All rights reserved.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim